normal sözlük'te sürekli islam'ı kötüleyen başlık ve tanımlara müsaade etmek

herkes her yerde istediği kişi, inanç ve kuruma istediğini söyleyebilir.
gerisini kanunlar bağlar.

ultra-premium muhafazakar tabanlı ve gold-premium arap mitolijisi içerikli sözlük isteyen sözde yazarlar, bedevilerin ülkesinin sözlüklerine üye olup, hem en sevdikleri arabikçe ile tanımlar yazarlar hem de huzurla ve aşkla mitolojilerini yaşarlar. buraya da gelip ağlaşmazlar.

ekşi sözlük’ün bugün içinde bulunduğu durumdan zerre kadar ders alınmadığını gösterir.

bu islamcıların mağdur edebiyatı hiç bitmez yıllardır aynı (bu arada müslümanım ama gerçek bu beyler aynı fenerliler gibi sürekli ağlıyorsunuz bu arada fenerliyim de :)

birader zaten küfür yasak dilimizin el verdiği imkanlarla tartışıyoruz ona da ağlayacaksanız işimiz var dedirten başlık

hiç bir zaman amacım islam'ı kötülemek olmadı. ancak bazen öyle başlıklar açılıyor, öyle saçma argümanlar ortaya konuyor ki cevap vermek gerekiyor. bunu yapınca da vay benim kutsalıma saldırdın! biz iki ayrı görüşü düzgünce tartışamayacak mıyız? senin inandığın, kutsal saydığın şeyler benim için bir anlam ifade etmiyor. hinduizm'de etmiyor, hıristiyanın kutsalı da. yani senin inandığın şeye inanmıyorum. (bilmediğim anlamına gelmiyor) bu kadar basit.

sen benim kendi görüşlerimi söyleme hürriyetimi kısıtlamaya kalkıyorsun. bunun adı da yobazlık oluyor işte.

meselenin eleştiri olmadığı anlatılamamış sanırım. çünkü yazılan cevaplarda eleştiriye katlanılamadığı için böyle bir başlık açıldığı düşünülmüş. tabii "zaten küfür yasak dilimizin el verdiği imkanlarla tartışıyoruz" şeklinde tanımlar olduğu gibi "herkes her yerde istediği kişi, inanç ve kuruma istediğini söyleyebilir" şeklinde tanımlar var. hatta daha fazlası var. ultra premium vs. vs.
öncelikle anlıyorum ki küfür edilebilse edecek yazarlar olduğu gibi dini bir inanışa istediği her şeyi söyleyebilmeyi özgürlük addeden yazarlar mevcut. başlıkta kastedilen mevzu, eleştirmek veya soru sormak değil, hakaret, sataşma ve hatta aşağılama içeren başlıklar ya da tanımlar yapılmasıyla ilgili. "özgürlük başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter." ilkesinin bu durumda açıklanması gerekiyor. çünkü bu sadece fiziksel özgürlükler için kabul edilen bir ilke değildir. herkesin fikir hürriyetine tabii ki saygı duyulmalı ancak unutmamalısınız ki fikir hürriyeti başkasının fikirlerine, inancına üslubu bozuk bir şekilde sataşma veya hakaret hakkı vermez. unutulmamalıdır ki laiklik; sadece din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değil, ayrıca başkalarının dini inancına saygı duymaktır.
sonuç olarak mesele aslında "iki ayrı görüşü düzgünce tartışabilmek" yobazlık da sadece dine aşırı bağlılık demek değildir. kaba saba, ince olmamaktır. laiklik ve yobazlık tanımından yola çıkacak olursak kendi savunduğunuz görüşlere de aykırı hareket ettiğinizi söylemek isterim.

ulan ne ağladınız be.

tamam en mağdur sizsiniz, en çok sizden nefret ediyorlar tamam…

geleli 3 gün oldu o başlıkları görüp yazamadım. hayrına gören olursa portakal fırlatsın.

'kötüleyen' varsa, neyi yalan ya da yanlış yazdığını açıklar mahcup edersiniz. ama var olan şeyleri yazanları kötülemekle suçlayamazsınız. 'deve sidiği içmek şifadır' diyen, savunan var. böyle bir veri, bilgi var. ama bunu her müslüman uygulamıyor. uygulamayanlar, bundan söz edeni islamı kötülemekle suçlayamazki, uygulayan ve inananları da var. bu onların kendi çözmeleri gereken bir sorun. din adı altında badeleşen kitleler, örgütlenmeler var: yargıya konu. bundan söz edeni islamı kötülemekle suçlayamazsınız. varlar ve onlar onu din diye, islam diye yaşıyorlar.
beş yaşında kızını babası yaşında müridine nikahlayan şeyh var. yargıya konu. bundan söz edeni değil şeyhi islamı kötülemekle suçlayabilirsiniz. siz bunları yapmayıp deşifre edenleri düşman göstermeye çalışan olmuyor musunuz.
kuran kursu, yatılı kurs adı altında denetimsiz seri çocuk tacizi olayları yaşanıyor, yargıda yüzlerce, binlerce dosya var. islam ve din kötülenmesin istiyorsanız bu sapıkları siz deşifre edip kovacaksınız. sizin yerinize bunu yapanları "islamı kötülemekle" suçlamayacaksınız güzel kardeşim.
içtiğin çorbaya düşen sineği gösterene kızıyor musun. o senin çorbanla, seninle ilgilenmiyor ve aslında sana yardım ediyor farkında ol.

meja yoldaş, islam/din eleştirisinde dil ve düzey duyarlığınıza saygı duyuyorum. kimi eleştirilerde kantarın topuzunun kaçırılması (ki yapılıyor ve belki faillerden biri bile olabilirim) islam/din savunucusu görünümlü cahillerin öteki inananlarca eleştirilmesi/dışlanmasındaki eksiklikten kaynaklanıyor. bu tepkiyi önce gerçek inananlar gösterse düzey ve içerik değişecek. ama onların sessizliği, karşı çıkanları saldırgan yobazların anlayabileceği dil ve içeriğe zorluyor.

çünkü siyasi yönden kaybedişleri aslında bu şekilde kuduz köpek gibi saldırarak, onlar gibi olmayanları kışkırtmaya çalışarak yapıyorlar.

islam'ın kaynağı kur'an'dır ve kur'an'ı anlayıp da eleştireni ben görmedim.

neyi eleştirecek aç, işsiz, bekar ve güvensiz yaşayan yaratıklar; tekelsiz, ftefecisiz ve kölecisiz kur'an rejimini mi?

kur'an'ın, evlatlığı saymamasını mı, evlatlık dediğiniz kişinin dinde kardeşiniz olmasından başka bir şey olamayacağı, o kişilerin kendi öz ana ve babalarının ismi ile çağrılacağı hükmünü mü?

ya da savaş sonrası çok sayıda yetim kalan kadın yüzünden meşrulaşan poligamiyi mi? metresliği es geçip yetim kadınların evlendirilmesini mi eleştireceksiniz?

zalimlerle, andlaşmayı bozan ve kan döken canilerle savaşmayı emretmesini mi eleştireceksiniz? o zamam düşmanlarınızla savaşmayın haydi!

ben böyle bir şey ile karşılaşmadım. ayrıca her şey konuşulup eleştrilebilmeli.

biz buna düşünce özgürlüğü diyoruz.

firavun da müzelik eşya oldu, dileyen dilediğini yaşasın. senin dinin sana benim dinim bana. kişi inanmıyor olabilir, nasibi değildir, keyfi öyle istiyordur ne bileyim ateşe dayanıklıdır* ama üslup hiç tasvip edilecek gibi değil. kardeşim düşünce özgürlüğü var diye ben ateistlere ana bacı mı dalayım? ne kadar terbiyesizce olur. hakaretvari laflar hiç yakışmıyor buradaki insanlara, sizler inanmıyor olabilirsiniz ama saygı duymasınız. düşünce özgürlüğü olduğu gibi inanç özgürlüğü de var. benim için vatanım, milletim kutsal olduğu gibi allah'ım peygamberim de kutsal. yani bunları söze alırken n'olur iki kere dikkat edelim. özümüz insan olmasıyla hepiniz başımın tacıdır.

ateistim ama ahlaklıyım diyenlerin bu başlıkta ne kadar ahlaksız olduğunu bir kere daha gördük. haklısınız, bir hesap gününün varlığına inanmayanlar neden ahlaklı olsun ki.
neyse maymundan geldiniz, arada insan taklidi yapıp maymun olarak öleceksiniz.

genellikle eğitimsiz ailelerin ağır baskı altında yetiştirdikleri çocuklarda görülen standart ergen hastalıklarından biri. çocuk ailesinden nefret ettiği için tepki olarak ateizme yönelir. çoğu zaman büyüyünce geçer. ateist olmalarına itirazımızda, sözümüzde yok. bu durum bizzat kendilerinin ve ailelerinin dışında kimsenin umurunda bile değil. sonuçta her koyun kendi bacağından asılır.

gelip burada haybeye kafamızı ütülemesınler yeterli. bu sözüm saçma sapan başlıklar altında islam dinine ve müslümanlara hakaret etmeye çalışanlaradır. dinde zorlama yoktur. insanlar milliyetini, cinsiyetini seçemese de dinini seçme özgürlüğü vardır. normal olarak dinsizliği seçenlerde olacaktır.
olması gereken: insanların inancı ne olursa olsun herkesin saygılı davranması gerekir.

müslümanların en büyük düşmanı türkçüler -ırkçılar ,siyasal islamcılar ,köktendinciler ve liberaller, kapitalistlerdir.
ve dini kullanan insanlar.

müslümanlar din adına yapılan kötülüklere karşı durmazlarsa aman din elden gitmesin diye din adına yapılan kötülükleri göz ardı ederlerse o kötülüğün içine batarlar.
inananım diyen arkadaşlar bakın etrafınıza din adına nasıl kötülükler işleniyor ve siz ses çıkartıyor musunuz kendinizi dinleyin.

filistin'de israil zulmüne karşı örnek olarak veriyorum avrupa'da büyük gösteriler oluyor, katılanlar hristiyanlar-ateistler ve hayata soldan bakanlar.
siz bir gün avrupa'da ki örneğin fransa'da ki işçi eylemlerinin yanında durdunuz mu yada amerika'da ki polis zulmünün.
kurukahveci mehmet efendi diye bir şirket var ,tescilli israil-yahudi dostu siyonizmin destekçisi ,bir kişi kapısında protesto yaptı mı .(israil ordusunun kahve ve sair gereksinimlerini sağlıyor bu şirket) . basından okuduklarımız kaynaktır.

ülker israil'e mal satmıyor mu sanıyorsunuz.
siz işinize geleni yapacaksınız sonra ağlayacaksınız.
ritüeller konusu da aynı tarikatlara tek eleştiri yok,sapıklıkdan yakalanan din ve vakıf görevlilerini protesto yok ,eeee .
insanlar niye sizinle olsun.

1974-5 yıllarında anti-faşist mücadele yeniden alevlendiğinde devrimciler hep ideolojik islamcıların yanında oldu ,bir iki münferit olay dışında sosyalist-islamcı çatışması olmadı .
ben 179'da hem üsküdar ilahiyat fakültesinde hem de fatih'te siyasi çalışma içinde bulundum ,bir gün kavga-çatışma olduğuna şahit olmadım,ama mhp'liler islamcılardan çok insanı katlettiler, silahsız metin yüksel'i cami avlusunda vurdular. (şu an silinmiş metin'in düştüğü yer kırmızıya boyanmıştı onyıllarca kaldı. akp-mhp ortaklığı dönemi silindi.) 80 öncesi pek çok islamcı bölge devrimler tarafından korunurdu .
2muazzez ilmiye adlı cia işbirlikçisinin hzi. vakfı cezaevlerinde psikolojik vev pharmatik işkence uygulaması yaparken devrimciler yine islamcıları kolladılar.
28 şubat aynı sosyalistler islamcıların yanında durdu.

islamcılar bunları unuttu şimdi mhpve diğer milliyetçiler ile kol kola .

akıllı insanlar bunları görüyor devrinciler marksistler dini konularda tartışmaya ,kötüleye girmezler ama halktan insanlar maalesef dinci karşıtlığını dine yöneltiyorlar .

yani önce iğneyi kendinize batırım.

normal sözlüğün yönetim algoritması bir garip. kuralları net bir tabana dayanmıyor. koyulan kuralların ucu çok acık. bunun sebebi birden fazla kişinin moderatör olması ve sözlüğün genel çerçevesinin hepsinin insiyatifine kalması demek. hepsi birbirinden bağımsız karar alıyor ve uyguluyor gibi hissediyorum. tek bir ortak kararın çıktığı görüşünde değilim, keza öyle olsaydı; bir den fazla zıtlık barınmazdı başlıklara uygulanan filtrelemenin kökeninde. yaşadığım bazı şeylerden sonra buraya olan gönül bağım koptu. daha iyi yönetilen, yeni nesil farklı bir sözlük hoşuma giderse; burayı kapatacağım.

bu başlığın altında esasında kimin kime hakaret ettiğini görebilirsiniz. .d