141.
nolur istemeyin demek isteyip asla diyemiyorum
çünkü hayır diyemiyorum
ama demek istiyorum
içten içe yırtınıyorum
ama hiç hayır olmaz diyemedim
ve sonunda kitabıma iyi bakilmamis vaziyette geri geldi
olan cağnım kitabıma oldu
ah kitaplarıma selam olsun
çünkü hayır diyemiyorum
ama demek istiyorum
içten içe yırtınıyorum
ama hiç hayır olmaz diyemedim
ve sonunda kitabıma iyi bakilmamis vaziyette geri geldi
olan cağnım kitabıma oldu
ah kitaplarıma selam olsun
devamını gör...
142.
ödünç kitap veririm. kitapta fazla zarar olmaması şartıyla kafaya takmam. ödünç kitap aldığımda tamamen bi vicdan azabı çekiyorum çünkü ne kadar dikkatli olursam o kadar başına bir şey geliyor. emanet bir şey almaktanda bu yüzden nefret ederim
devamını gör...
143.
kitap vermiyorum.
gerekirse aynı kitaptan alır isteyen kişiye veririm. ondan dolayı kitaplarım jelatin içerisinde duruyor. kurcalatmıyorum.
gerekirse aynı kitaptan alır isteyen kişiye veririm. ondan dolayı kitaplarım jelatin içerisinde duruyor. kurcalatmıyorum.
devamını gör...
144.
birine ait olan bir kitabı tekrar iade etmek suretiyle alınmasıdır. yalnız ödünç kitap vermiyorum. isteyene de çok net hiç utanmadan vicdan azabı çekmeden vermediğimi söylüyorum.
devamını gör...
145.
iki defa verdim ikisi de gitti artık yok. birincisini lise sonda dershane sınıftaki öğrencilerine okutmak isteyen hocam istedi verdim bir sene sonra aynı dershanenin bir sınıfındayken aynı hocaya bir öğrenci gelip 'hocam bu kitap kimindi ya iyi ki okuttunuz bunu baya güzelmiş ' dedi ajsjdjdjjf hoca beni gösterince millet şaşırdı benim kitap elden ele geziyormuş sonra aynı kitabı aynı sınıftan başka biri de aldı ama geri gelmedi.
ikincisini ise üç kitap ödünç aldığım bir abiye verdim ne geri verdi aldığını ne de ben ajsjsjshdhsj.
ikincisini ise üç kitap ödünç aldığım bir abiye verdim ne geri verdi aldığını ne de ben ajsjsjshdhsj.
devamını gör...
146.
birinin banka kredisine kefil olmuşumda o ödemeyecekmiş gibi hissediyorum.
devamını gör...
147.
sözlük karşılığı tabiki kitabımı sana vermeyeceğim olan kelime.arkadaşlarımdan biri,bir kitap sorduğu zaman o kitap hep başka bir arkadaşımda oluyor,rastlantı işte!
devamını gör...
148.
vermeyi hiç istemediğim fakat bazen kendi ellerimle, içim acıya acıya verdiğim kitaplarım geri gelene kadar aklımın, kalbimin sürekli onunla beraber olması.
devamını gör...
149.
geri alabilme ümidiyle arkadaşa hediye edilen değerli eşya
devamını gör...
150.
ağzım yandığı için bu konuda artık hassas davranıyorum, yakın çevremdeki insanlara veririm yalnızca. kimseden ödünç kitapta almam kolay kolay. kendim hoşlanmadığım bir şeyi başkasına da yapmıyorum hâliyle.
devamını gör...
151.
kitaplarımı kime versem işin cılkını çıkarttılar. herkes bencilce görsede insan değer verdikleri şeyleri kendine saklamalı. o yüzden artık kimseyle paylaşmıyorum.
devamını gör...
152.
ben ödünç kitap vermem sadece güvendiğim kişiye ödünç veririm kitaplarım benim için çok değerlidir
devamını gör...
153.
ödünç vermekten nefret ederim çünkü asla geri gelmez , gelse bile hasarlı ve elli yıl sonra gelir. birinden ödünç almayı da sevmem çünkü aşırı stres oluyorum. aman yırtıldı , aman kenarı kalktı , hemen bitirip geri vermeliyim. okuyamıyorum stresten.
devamını gör...
154.
buruşturulmuş geldi ise küslüğe, gelemediyse tartışmaya, birkaç parça gibi berbat bir halde geldi ise kavgaya sebebiyet veren; herhangi bir kişiden veya kurumdan geçiçi bir süreliğine alınan kitaptır.
devamını gör...
155.
verilmemesi gereken bir şeydir. yapmayın.
devamını gör...
156.
kesinlikle verilmemesi gerekendir. ancak bir çok kez hiç istemememe rağmen verdiğim ve bir çoğunda geri alamadığım için bir daha asla vermem dediğim ama sonra yine ısrarlara dayanamayıp verdiğim şey. arkadaş isteyin hediye alayım koyum kitaplığınıza ama ödünç istemeyin işte ya kökü kaç tl ya git kütüphaneden ödünç al benden değil
devamını gör...
157.
ödünç aldığım kitaplarla kazandım ben okuma alışkanlığımı da sevgimi de. bu yüzden o biricik dostuma teşekkür ediyorum tüm kitaplığını seve seve bana ödünç verdiği için.
devamını gör...
158.
dönerse*senindir, dönmezse* hiç boşuna arama, bir bardak su iç.
devamını gör...
159.
bir kütüphaneyi dolduracak kadar kitabım geri gelmedi. keşke emanetler konusunda biraz daha hassas olabilsek.
devamını gör...
160.
kitap hediye etmeyi ne kadar çok seversem kitap ödünç vermekten bir o kadar nefret ederim. her gittiğim şehirden, farklı yayınevlerinden kitap alırım. mesela ankara dostlar kitabevi'nden bir kitap almıştım, öğrenci olarak baya bütçemi zorlayan bir kitaptı. arkadaşım rica etti verdim ve bir daha gelmedi o kitap. bak hatırlayınca yine sinirim bozuldu. ayrıca birinin gerçekten kitapsever olup olmadığını kitabı ödünç alıp verdiği süreden anlayabilirsiniz.
devamını gör...