361.
yarasalar kördür: aslında, yarasalar oldukça iyi görebilirler ve bazı türleri renkleri bile ayırt edebilir!
devamını gör...
362.
-112'yi arayıp, pratisyen hekim ile görüşme talebinde bulunabilirsiniz. bu durumda telefona pratisyen hekimi bağlar... lütfen kötüye kullanmayın. ilk yardım/gece hastalanan çocuk/bebek vb. için çok mükemmel,

-bir çok askeri malzeme eğer üretici `tahşiş` yapmadıysa: muadillerine göre hem daha dayanıklı hem daha işlevsel olur. örnek: palaska bir çok ilk yardımda da iş yapar, kemer olarak da , askı vd. hizmetlerde yapar... özellikle de eski tipleri bu tiplerden bahsediyorum
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
... kanamalı yaralanmalardan, kırık-çıkık, kas darbelerine vb. için kısa-ani müdahale imkânı tanır. kopan çantaya kolçak olur filân...bakın ön müdahale diyorum, yani 112'yi ararken bekleme süresinde ya da 112'ye ulaşamadığın durumda... müdahale: ani/acil/.... şeklinde sıralanır yani işin doğrusunu 112 bilir.

-keza kamp malzemeleri de görece daha dayanıklı üretilir.. ha ama askeri malzemeler gibi pek çoğu genelde işlevsel-dayanıklılık ön plân da olduğu için görece estetikleri düşük olur...

-koruyucu malzemeler... bunu yazık ki "onların döneminde ya yoktu ya yaygın değildi" anne-babadan miras kalan bir umursamazlık...her evde mutlaka olması gereken eşyalar: yangın söndürücü, duman/gaz dedektörü, eldiven (kesilmezi ayrı, koruyucusu ayrı, kaydırmazı ayrı), tam kapalı gözlük, kimyasal temizlik maskesi, temizlik/tamirat (ampül değiştirmek dahil) yaparken kullanın... temizlik yaparken hadi en azından toz maskesi kullanın.. evin temiz olması ya da sizin tozu/kimyasalı görmemeniz, hissetmemeniz olmadıkları anlamına da gelmiyor: (bkz: zeki müren'de bizi görecek mi?) meselesindeki zeki müren siz oluyorsunuz... ^^
--diğer noktada ergonomik koruyucu malzemeler... şimdi mavi yakalılar zaten umursamıyor ne yazık ki en azından bir çoğu da... ülkede beyaz yaka da mı umursamaz arkadaş? ilk aklıma gelenleri yazıyorum: hadi ergonomik okumaya burçtan/futboldan vakit gelmiyor , hadi ergonomik teknolojik ürünlere gücün de yetmiyor da "a-be can kardeşim" en azından bileklik, dizlik en azından haftada 2 gün en azından 2 saat kullan... kullan ki o kasların bir dinlensin.. hani mesainin bittiğini müdür/müşteri bilmez de kaslarda bilmiyor.. "mesai bitti biz de dinlenelim" demiyor o kaslarınız. kaslarınız hastalanmadan kullanın ki hastalık çıkınca genelde bir çoğu eski hâline dönmüyor ya da nüksediyor. (bkz: ergonomik ortopedik bileklik dizlik)

-mavi ışık gözlüğü... kaliteli olanlar, bak pahalı olanlar demiyorum; kalitelileri gayet iş yapıyor, göze direnç de yorgunlukta-baş ağrısında azalma da yapıyor. ben amazontr'den puanlarına göre tedarik ediyorum işte.

-termos meselesi.. soğudu/ılıdı dökeyim derdinde kurtarıyor... ziyanın önüne geçiyor... tadı bozuyor bazı içeceklerde... stanley/termos/contigo orjinal olduğu ve üretim hatası olmadığı son olarak da ağzını kapatırken özenli, kapattıktan sonra da kontrol ettiğin sürece yıllarca üzmezler.

-son olarak da alüminyum/plastik malzemeleri olabildiğince mutfağınızdan azaltmanızı öneririm. muhafazakar bir insan olmadım mutfak hariç. uzun uzun yazmaya da üşendim; en sağlıktan uzak ürünler bunlar böyle özetleyeyim.. tahtasından camına çeliğinden boruna kilinden porselenine... hepsi görece daha sağlıklı... sonra mide rahatsızlıkları yok efendim kanserler vb.. etmeyin ağalar! ^^ ha porselen/seramikte de boyada çakallık dönüyor da başka girdinin konusu...gümüş meselesi tartışmalı... sağlıksız diyen de var "gümüş çatal-kaşık takımıma hastayım" diyende... yoğun (?) kullanımda sağlıksızlığı tartışmasız ama işte yoğunluk göreceli de ben sokmam... bakır ha keza kalaycı tanıdığınız var mı? ^^o zaman mutfakta ne işi var?

*bonus: başta çoraplar olmak üzere etiket okuyup pamuk oranlarına bakın.. ha keza iç giyimde de... marka peşinde koşacağız, pahalıysa iyidir mantığından uzaklaşalı çok oldu.. aslında tüm kıyafetler için geçerli de işte ayak kokusu, genital (ki erkeğinde var, sadece kadın anlaşılıyor nedense) bölgelerinizdeki deri hastalıklarının bir kısmı bu yüzden işte.. mantık şu kadar basit pamuk oranı+->sağlık +, dayanıklılık-..yani sağlık ile dayanıklılık arasında pamuk özelinde ters orantı var. benim kişisel görüşüm: min %70. ideali %90... o aralıklarda gidiyorum çok zorda kalırsam %60.. bunun altı bana göre çöptür. imkânım olsa %90 üstünde gezinirim... önce sağlık kafasındayım.

**deri kullanımına karşı olsam da eldiven-bot da vazgeçemem: temel seviye deri bakımını öğrenin başta ayakkabı/bot gibi yere değenler olmak üzere mümkünse zeytinyağı/cila değilse de en azından nemli bezle kullanmasanız dahi silin. o ürün bi nevi yarı canlı... besleyici ürünlerle beslendiği sürece hem ömrü uzar hem dayanıklılığı artar... sonra durduğu yerde çatlayan deriye "nazar-dandik" diyorsunuz değil... 13 yıldır bakımını yaptığım ortalama markanın ortalama fiyatlı botu, sapa sağlam... dağ keçisi gibi kullanmama rağmen. ^^ çanta/cüzdan vb. dâhil... nemli bezle önce sil, kuruduktan sonra nemli bez ıslaklığında yağlı bezle sil... sendeki deri kadar olmasa da o da deri, önce kabasını al yani sonra bakımını yap, min 12 saat sonra da boyasını çek... cila varsa da boya üstüne min 1-2 saat sonra cila çek.. bak bakalım torununa kalmıyor mu orjinal deri? :) ha ben cilâ çekmem direkt nemli bez+zyağı+boya ile yaparım da doğrusu 4.kata cilâdır.. askerde öğretilen sistem de işe yarar. nemli bez, kurut, üstüne direkt boya: 5/7 gün yapman gerekir..

edit: ülkemizde en ihmâl edilen alanlardan biri de malzeme-materyal bilimi. mühendis değilim ancak basit düzeyine bile meraklıyım... mesela plâstik yapışır mı? iran yapıştırıcısı ile evet! anlatamıcam youtube'de vs. kullanımı vardır. ancak koruyucu ekipmansız: başta da maskesiz asla kullanmayın. buram burak kokar. kırılan plâstiklerin bir çoğunu tekrar kullanıma sunar.

son olarak da set üstü ocakları sunta/tahta dolapların üstüne koyanlarınızı görüyorum; allah size akıl koysun emi! bari aralarına mermer koy.. çok mu parasızsın, arada boşluk olmayacak şekilde fayans koy bari... ateş+sunta/tahta sence fazla riskli değil mi? ideali mermer..
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim