okuyannmatmazel (yazar)
başlık "mihmandar" tarafından 16.05.2023 18:41 tarihinde açılmıştır.
nickaltı sahibi yazar profili: okuyannmatmazel
41.
nelerle uğraştığını, ne kadar sıkışıp kaldığını, neleri içine attığını, atmak zorunda olduğunu iyi bildiğim biri. onun için her şeyin iyisini güzelini yürekten dilediğim tatlı hanımefendi.
kalplerce <3
kalplerce <3
devamını gör...
42.
43.
44.
45.
46.
matmazel, canım arkadaşım,
bugün seni tanıyalı tam 2 yıl oldu. dile kolay 2 yıl.. zaman ne çabuk geçmiş..
her şey o mesajla başladı. unutmak mümkün mü? 28 kasım gecesi istanbul'dan ankara'ya gitmek için yola çıkmıştım. ilk başta normal bir otobüs yolculuğu gibiydi. ancak bu yolculuk şu an senin gibi bir dostumu, güzel bir insanı tanımama vesile olacaktı. o zamanlar ankara'ya gitmeyi çok istiyor, fakat imkanım olmadığı için bunu yakın zamanda yapamayacağımı düşünüyordum. sonunda büyük gün gelmişti. bir önceki yolculuğum stres ve hayal kırıklığıyla geçmiş, heyecanla beklediğim kocaeli'nin o güzelim körfez manzarasından bile keyif alamamıştım. ancak şimdi o yolu yeniden gidiyordum. dolayısıyla içimde bir heyecan ve sevinç vardı.
otobüsün ikramları geldiğinde içtiğim kahvenin fotoğrafını sözlükte paylaştım. biletimi yolu izleyebilmek için bilerek en ön koltuğa almıştım. içimde çok istediğim bir şeyi başarmanın gururu ve görülme isteği vardı. o esnada bir mesaj geldi: "bu arada iyi yolculuklar. seyahat ettiğini görmüştüm." aslında sadece tanımadığım bir insandan gelen bir iyi dilek gibi gözükse de bu mesajdan çok etkilendim.. çünkü o mesaj yolda olduğumu, ankara'ya gittiğimi, sevincimi biriyle paylaşmamı sağlamıştı. ancak çok kıymetli bir dostluğun başlangıcı olduğunu o an bilmiyordum.. belki yine birbirimizi tanıyacaktık ama, o an olmasaydı bu kadar bağ kuramayacaktık. belki ankara ikimizin de bildiği ve sevdiği bir şehir olmasaydı, bu kadar anlam yüklemezdik..
ilk tanışmamız 2 sene önceydi. ancak seninle en çok konuştuğumuz, geceleri sohbet ettiğimiz zamanlar geçen sene bu zamanlardı. ilk tanıştığımızda kasım ayıydı, en çok konuştuğumuz zamanlar da kasım, şimdiki gibi.. neredeyse her gece konuşur, sohbet etmekten keyif alır, bir derdimiz olduğunda birbirimize destek olurduk. gerçekten çok özel bir dostluğumuz oldu. ne çok ortak noktamız vardı.. konuştukça birbirimizle çok fazla ortak nokta keşfettik. aynı düşünmek güzel bir duyguydu. sen sözlüğe geceleri daha çok girerdin, ben ise erken uyuduğum ve sabahları da çok erken kalktığım için çoğu zaman konuşmayı yarıda kesmek zorunda kalır, bazen mesajlarını sabahın erken saatlerinde, uyandığımda görürdüm. yine de seni sevdiğim için kırmak istemezdim..
aradan geçen zamanda şunu farkettim. sen daha çok geceleri sözlükte olduğun, ben de uzun yolculuklarımı genellikle gece yaptığım için her seyahat ettiğimde mutlaka konuşuyorduk. ilk tanıştığımızdaki gibi. her yolculuğumda seninle sohbet etmeyi dört gözle beklerdim.. ancak sonra seni bir dönem kaybettim. yollarımız ayrıldı. galiba bir kopukluk oldu, eskisi gibi sözlükte seni görememeye başladım. senin gibi samimi olduğum birkaç yazar arkadaşım daha vardı, onlar da sözlüğü bırakmıştı. şarkıda da dediği gibi, "her geçen yıl birer birer masadan eksiliyordu dostlar." yeni gelen birkaç yazarla daha tanıştım, arkadaşlık kurdum, onlarla o boşluğu doldurmaya çalıştım, ancak senin ve eski dostlarımın yerini tutmadı. o zamanlar sapanca'ya tatile gitmiştim. sapanca'nın istanbul-ankara otoyolu üzerinde, yani seninle ilk tanıştığımız yolun kenarında olması sana ve ankara'ya olan özlemimi depreştirmişti. zaten öncesinde de seni özlemeye başladığım için böyle olacağını hissetmiştim. hem seni özlüyordum, hem de ankara'ya gitme isteğim yeniden depreşmişti. o gölün kenarında kahvemi içerken, sapanca'nın bungalovlarında seni ve ankara'yı düşünmekten kendimi alamadım. belki yeniden ankara'ya doğru gidersem, bir yolculuk yaparsam dönersin diye düşündüm, sonuçta en çok seyahat ettiğim zamanlarda konuşuyorduk, kendimi buna inandıramasam da.. ancak istanbul'a döndüğümde planlamamı yapıp bir gece ansızın ankara'ya doğru yola çıktım. aslında sadece senin için değildi, ankara'yı da özlemiştim. gerçekten de o gün dönmüştün.. sezgilerim güçlü çıkmıştı.. dudullu otogarı'nda otobüsümü beklerken yaptığımız konuşma ne duygusaldı.. ilk tanışma anımızı konuşmuş, "zaman ne çabuk geçmiş" diye eski anıları yad etmiştik.. "iyi yolculuklar" dilemiştin yine, sanki dejavu yaşıyordum.. döneceğini hissetmiştim ama o gün olması daha anlamlı oldu.. o günden sonra seni yeniden kaybettim.
şu an tanışma yıldönümümüzde, bu özel günde buralarda olduğun için çok mutluyum. benim için sözlüğün güzel rastlantılarından birisin. keşke değil, iyi ki dediklerimden.. iyi ki yolumuz kesişmiş.. ve şimdi yine kasım ayındayız. ilk tanıştığımız, en çok konuştuğumuz zamanlardaki gibi aylardan kasım ve sen de buralardasın.. geçen sene bu zamanlardaki gibi. kasımları, sonbaharın o soğuk, yağmurlu, depresif havasını sevdiğini düşünmeye başladım. tabi, nasıl daha iyi hissedeceksen öyle yap, ama lütfen hep buralarda ol. kalemin hiç eksilmesin! gitsen bile seneye bir dahaki kasımda yeniden burada olacağına inanıyorum.. hep mutlu ol, kötülükler, üzüntüler, hayal kırıklıkları senden uzak olsun birtanem..
küçük bir ekleme, ben bu yazıyı aslında dün yazdım. bugün de bu özel günümüzü kutlamak için sözlüğe girdiğimde çok heyecanlıydım, bu özel, anlamlı günümüzde birlikte olacağımız için.. ama kafa izninde olduğunu gördüm.. hiç beklemezdim.. o kadar gün içinden bu gün gitmen.. içimde bir boşluk oluştu. herşey anlamsızdı artık.. ama yine de içimde bir kutlama isteği vardı.. burada olmanı isterdim ama kısmet değilmiş. "belki bir gece ansızın gelirsin, kim bilir?"
bunu sana yazarken bir zamanlar otobüste o kahveyi içtiğim anı hatırlıyorum.. o an sadece bir yolculuk değil, bir dostluğun başlangıcıydı. bugün o yolculukla başlayan dostluğumuzun her anını kutlamak istiyorum.. iyi ki varsın ve iyi ki seni tanımışım..
ve her şey o mesajla başladı..
bugün seni tanıyalı tam 2 yıl oldu. dile kolay 2 yıl.. zaman ne çabuk geçmiş..
her şey o mesajla başladı. unutmak mümkün mü? 28 kasım gecesi istanbul'dan ankara'ya gitmek için yola çıkmıştım. ilk başta normal bir otobüs yolculuğu gibiydi. ancak bu yolculuk şu an senin gibi bir dostumu, güzel bir insanı tanımama vesile olacaktı. o zamanlar ankara'ya gitmeyi çok istiyor, fakat imkanım olmadığı için bunu yakın zamanda yapamayacağımı düşünüyordum. sonunda büyük gün gelmişti. bir önceki yolculuğum stres ve hayal kırıklığıyla geçmiş, heyecanla beklediğim kocaeli'nin o güzelim körfez manzarasından bile keyif alamamıştım. ancak şimdi o yolu yeniden gidiyordum. dolayısıyla içimde bir heyecan ve sevinç vardı.
otobüsün ikramları geldiğinde içtiğim kahvenin fotoğrafını sözlükte paylaştım. biletimi yolu izleyebilmek için bilerek en ön koltuğa almıştım. içimde çok istediğim bir şeyi başarmanın gururu ve görülme isteği vardı. o esnada bir mesaj geldi: "bu arada iyi yolculuklar. seyahat ettiğini görmüştüm." aslında sadece tanımadığım bir insandan gelen bir iyi dilek gibi gözükse de bu mesajdan çok etkilendim.. çünkü o mesaj yolda olduğumu, ankara'ya gittiğimi, sevincimi biriyle paylaşmamı sağlamıştı. ancak çok kıymetli bir dostluğun başlangıcı olduğunu o an bilmiyordum.. belki yine birbirimizi tanıyacaktık ama, o an olmasaydı bu kadar bağ kuramayacaktık. belki ankara ikimizin de bildiği ve sevdiği bir şehir olmasaydı, bu kadar anlam yüklemezdik..
ilk tanışmamız 2 sene önceydi. ancak seninle en çok konuştuğumuz, geceleri sohbet ettiğimiz zamanlar geçen sene bu zamanlardı. ilk tanıştığımızda kasım ayıydı, en çok konuştuğumuz zamanlar da kasım, şimdiki gibi.. neredeyse her gece konuşur, sohbet etmekten keyif alır, bir derdimiz olduğunda birbirimize destek olurduk. gerçekten çok özel bir dostluğumuz oldu. ne çok ortak noktamız vardı.. konuştukça birbirimizle çok fazla ortak nokta keşfettik. aynı düşünmek güzel bir duyguydu. sen sözlüğe geceleri daha çok girerdin, ben ise erken uyuduğum ve sabahları da çok erken kalktığım için çoğu zaman konuşmayı yarıda kesmek zorunda kalır, bazen mesajlarını sabahın erken saatlerinde, uyandığımda görürdüm. yine de seni sevdiğim için kırmak istemezdim..
aradan geçen zamanda şunu farkettim. sen daha çok geceleri sözlükte olduğun, ben de uzun yolculuklarımı genellikle gece yaptığım için her seyahat ettiğimde mutlaka konuşuyorduk. ilk tanıştığımızdaki gibi. her yolculuğumda seninle sohbet etmeyi dört gözle beklerdim.. ancak sonra seni bir dönem kaybettim. yollarımız ayrıldı. galiba bir kopukluk oldu, eskisi gibi sözlükte seni görememeye başladım. senin gibi samimi olduğum birkaç yazar arkadaşım daha vardı, onlar da sözlüğü bırakmıştı. şarkıda da dediği gibi, "her geçen yıl birer birer masadan eksiliyordu dostlar." yeni gelen birkaç yazarla daha tanıştım, arkadaşlık kurdum, onlarla o boşluğu doldurmaya çalıştım, ancak senin ve eski dostlarımın yerini tutmadı. o zamanlar sapanca'ya tatile gitmiştim. sapanca'nın istanbul-ankara otoyolu üzerinde, yani seninle ilk tanıştığımız yolun kenarında olması sana ve ankara'ya olan özlemimi depreştirmişti. zaten öncesinde de seni özlemeye başladığım için böyle olacağını hissetmiştim. hem seni özlüyordum, hem de ankara'ya gitme isteğim yeniden depreşmişti. o gölün kenarında kahvemi içerken, sapanca'nın bungalovlarında seni ve ankara'yı düşünmekten kendimi alamadım. belki yeniden ankara'ya doğru gidersem, bir yolculuk yaparsam dönersin diye düşündüm, sonuçta en çok seyahat ettiğim zamanlarda konuşuyorduk, kendimi buna inandıramasam da.. ancak istanbul'a döndüğümde planlamamı yapıp bir gece ansızın ankara'ya doğru yola çıktım. aslında sadece senin için değildi, ankara'yı da özlemiştim. gerçekten de o gün dönmüştün.. sezgilerim güçlü çıkmıştı.. dudullu otogarı'nda otobüsümü beklerken yaptığımız konuşma ne duygusaldı.. ilk tanışma anımızı konuşmuş, "zaman ne çabuk geçmiş" diye eski anıları yad etmiştik.. "iyi yolculuklar" dilemiştin yine, sanki dejavu yaşıyordum.. döneceğini hissetmiştim ama o gün olması daha anlamlı oldu.. o günden sonra seni yeniden kaybettim.
şu an tanışma yıldönümümüzde, bu özel günde buralarda olduğun için çok mutluyum. benim için sözlüğün güzel rastlantılarından birisin. keşke değil, iyi ki dediklerimden.. iyi ki yolumuz kesişmiş.. ve şimdi yine kasım ayındayız. ilk tanıştığımız, en çok konuştuğumuz zamanlardaki gibi aylardan kasım ve sen de buralardasın.. geçen sene bu zamanlardaki gibi. kasımları, sonbaharın o soğuk, yağmurlu, depresif havasını sevdiğini düşünmeye başladım. tabi, nasıl daha iyi hissedeceksen öyle yap, ama lütfen hep buralarda ol. kalemin hiç eksilmesin! gitsen bile seneye bir dahaki kasımda yeniden burada olacağına inanıyorum.. hep mutlu ol, kötülükler, üzüntüler, hayal kırıklıkları senden uzak olsun birtanem..
küçük bir ekleme, ben bu yazıyı aslında dün yazdım. bugün de bu özel günümüzü kutlamak için sözlüğe girdiğimde çok heyecanlıydım, bu özel, anlamlı günümüzde birlikte olacağımız için.. ama kafa izninde olduğunu gördüm.. hiç beklemezdim.. o kadar gün içinden bu gün gitmen.. içimde bir boşluk oluştu. herşey anlamsızdı artık.. ama yine de içimde bir kutlama isteği vardı.. burada olmanı isterdim ama kısmet değilmiş. "belki bir gece ansızın gelirsin, kim bilir?"
bunu sana yazarken bir zamanlar otobüste o kahveyi içtiğim anı hatırlıyorum.. o an sadece bir yolculuk değil, bir dostluğun başlangıcıydı. bugün o yolculukla başlayan dostluğumuzun her anını kutlamak istiyorum.. iyi ki varsın ve iyi ki seni tanımışım..
ve her şey o mesajla başladı..
devamını gör...
47.
#3809372
hep sen mi gideceksin arkandan yas tutturacaksın matmazelim. bir kez de ben gideyim bir bakayım nasılmış dışarıda havalar dedim. *
nereye gidersem gideyim bırakır mıyım ben hiç bu güzel, can matmazelimi? kalbime girdin bir kere ve bu kalp attığı sürece dualarım, sevgim hep seninle.
oku
yan
kalbi düz
bal matmazel.
hep sen mi gideceksin arkandan yas tutturacaksın matmazelim. bir kez de ben gideyim bir bakayım nasılmış dışarıda havalar dedim. *
nereye gidersem gideyim bırakır mıyım ben hiç bu güzel, can matmazelimi? kalbime girdin bir kere ve bu kalp attığı sürece dualarım, sevgim hep seninle.
oku
yan
kalbi düz
bal matmazel.
devamını gör...
48.
extra sevimli
extra çikolata soslu gibi bir şey
(kalp kalp kalp)
extra çikolata soslu gibi bir şey
(kalp kalp kalp)
devamını gör...
49.
#3812436 gördüğünüz gibi bir yavşaklık vakasıyla daha karşı karşıyayız.
sizinle saçma sapan, ileri geri, şöyle böyle konuşan yavşak yazarımız adına dolayı özür diler, kendisinin kısmı hadım edildiğini bildirmekten kuşkuluk duyarız.*
sizinle saçma sapan, ileri geri, şöyle böyle konuşan yavşak yazarımız adına dolayı özür diler, kendisinin kısmı hadım edildiğini bildirmekten kuşkuluk duyarız.*
devamını gör...
50.
ekim bitti, kasım da bitti, aralık da bitecek. sonra bazı insanların hayatımızda bulundukları son yıl olan 2025 sona erecek ve hiç beklemediğimiz bazı insanlar sonsuza dek bu yılın takvim yaprakları arasında kalacak.
devamını gör...
51.
sözlüğümüzün en kaliteli yazarlarındandır. hesabını dondurmuş ancak burada yazılarını severek takip eden bir kitlesi oldugunu bilmelerını isteriz. saygılarımızla(takıp edenler adına)
devamını gör...



