opera

(bkz: emilio de' cavalieri) gibi bestecilerin rönesans döneminde temellerini attığı bir müzikal tiyatro formatı.

genellikle konusunu tarihten, mitolojiden veya güncel olaylardan alan, sözlerinin çoğu müzikle bestelenmiş, içinde güzel sanatların çoğunu barındırabilen teatral formda bir sahne gösterisidir. yabancı olanları izlemek biraz zor olsa da izlemesi gerçekten zevklidir.

latince yapıt anlamına gelen opus sözcüğünün çoğulu olan opera sözcüğü çeşitli müzik ve başka sanat yapıtlarının bir araya gelmesini ifade eder.

konularını tarihten ve mitolojiden alan genelde müzikal gösterilerle karıştırılan teatral formda sahne sanatıdır. vicenzo galilei'nin önderliğinde geliştirilmiştir. daha önceki çok sesli karmaşık alt yapılı şarkılara tepki olarak kulağa daha hoş ve sade gelecek şekilde düzenlenmiştir. çoğunlukla italyanca, ispanyolca, almanca, ingilizce, rusça ve fransızca olurlar.

sivaslı dayı için zulümdür.

en son babalar duyar da
hasan ve mustafa'nın gittiği yerdir.
mustafa hasanı düğüne götürecem diye kandırır
hasan da sonra dan ben bir daha öyle düğüne gitmem
herkes birbirine bağırıyor dediği yerin adı
severim ama gitmem.

entelektüel görünmek için zoraki gidilen sahne eseridir. ben şimdiye kadar zevkle opera izleyen birini hiç tanımadım.
operet ise hoş vakit geçirmeye daha uygun bence.

bağırtılardan oluşan ve adına sanat denen müzikal.

opera konusunda çocuklar duymasın haluk gibi düşünüyorum. yapmacıksın tansel...

araba ehliyeti almak istediğim sırada sürücü kursu sahibinin önceden moskova'da yaşadığını öğrendim. biraz sohbet edip kaynaştıktan sonra eskiden operacı olduğunu söyledi. velhasıl sanata verilen değer azaldıkça sanatça şeyleri görme ihtimalimizde azalıyor...

1983 yılında ülkemizi eurovision'da temsil eden şarkı çetin alp abimiz söylemiştir. 0 puan ile sonuncu olmuştur.

orkestra eşliğinde oynanan müzikli sahne oyunu.

modern çağda rock müzik ile harmanlanıp senfonic rock adını alan eşsiz bir müzik tarzı

avrupa’nın uzun havası.

durduk yere sanatçılarının bu sanatı icra etmeye nasıl karar verdiğini merak ettim. bir sabah uyanınca ulvi bir şekilde "ben opera sanatçısı olacağım" demiyorlardır herhalde. tiyatro ya da bir enstrüman çalmak gibi göz önünde olan bir meslek de değil. nereden nasıl heves edip başarılı oldular acaba?

insan sesinin bir enstruman olarak kullanıldığı drama ve görsel sanatlarla desteklenen müzikal.
buradan

çetin alp yüzünden kaç nesil heder oldu.

ayrı bir adabı olan temsil türü.

en azından kot tişört gidilmez yani bunu bilmek lazım. gönül istiyor tabi prenses kıyafeti giyin git ama akm’den çıktıktan sonra eve dönmesi var o halde. o yüzden siyah pantolon ceket takımdan devam .

öncelikle opera bir müzikal değildir. müzikal olması için sergilenen oyunun en azından bir kısmının diyaloğa dayalı olması gerekir. operada diyalog ya da monolog yoktur. bir operanın tamamı müzikal altyapı ile oluşur.

gösteriye hazır hale gelmesi ise oldukça zordur. herhangi bir eserin sahnelennesi için aylarca prova yapılır. sadece ses yani şarkı söyleyebilmek yeterli değildir. aynı zamanda oyunculuk da gerektirir. müzisyenlerin işi de hiç kolay değildir. minimum 2, uzunluğuna bağlı 3 perde sergilenebilen bir eserde senkronu korumak zorundadırlar.

iyi sergilenmiş ve iyi dekore edilmiş bir opera, görsel sanatların zirvesidir! smokin ya da abiye giymek de zorunlu değil aslında. premier ya da gala dışında en azından...

türklere yabancı kültür.