pahalı olan şey kaliteli midir sorunsalı

pahalı olan her şey kaliteli olamaz. kapitalist bir dünyada yaşıyoruz. bu da insanları kandırmanın bir başka versiyonudur.

öyle olsaydı türkiye'de herşey kaliteli olurdu çünkü herşey çok pahalı.

istisnalar vardır tabii ki ama genelde değildir ve chivas regal etkisi denir.

ne yazık ki.

büyük oranda doğru olan yaklaşım.

pek çok insan aksini iddia etsemde, genelde pahalı olan şey kalitelidir. chivas regal etkisi, snob etkisi vs elbette vardır ancak genel perspektiften bakıldığında, pahalı olan şey kalitelidir.

hatta bu konuda güzel bir söz bile vardır. (bkz: ucuz mal alacak kadar zengin değilim)

fiyat, arz ve talebin kesiştiği noktada belirlenir.
bir malın fiyatı artıyorsa piyasada o mal azdır ama isteyen fazladır.
bu çoğu zaman malın kalitesiyle alakalı değildir.
insan davranışıyla alakalıdır. sürü psikolojisi falan.
sonra bu olayın bir moda ve lüks boyutu var.

yukardaki alıntıyı bir videoda dinlemiştim bulamıycam şimdi.

müşterilerin ürünle ilgili detaylı bilgisi olmadığı zaman kalite anlamında referans aldıkları değer fiyattır. bu durumda ( ürüne ait bilgimiz olmadığında) pahalı olanın kaliteli olduğunu varsayarız. ancak bu konu çok suistimale de açık bir konu olduğundan, her zaman daha pahalı olan daha kaliteli olmaz maalesef.

hem pahalı hem de bilindik bir markaysa bence kalitelidir.

pahalı ürünler satan markalar genellikle ürün için değil verdikleri güven için yüksek fiyattan satarlar ürünlerini.

çoğunluğu için cevabı evet olan, çok küçük bir kısım için ise hayır olan sorudur.

markasına göre değişir adidas ın çöp tshırt de var kalite kokan ürünleri de görecelidir kalite

eskilerin; "pahalıdır vardır hikmeti, ucuzdur vardır illeti" sözünü akla getiren sorunsal.

fakat ne var ki bu sözün geçerli olduğu dönemlerde insanlar; kompleks ilişkiler nedir bilmiyor, salatalığı çekirdekli yiyor, en ağır tribün lafının "hakem gözüne gözlük!" olduğunu düşünüyor, "plastik" denen malzemeyi muhtemelen yeni çıkmış bir "ağrı kesici" sanıyor ve insan ağırlamak için ellerindeki imkanları sonuna kadar kullanıp, onları mutlu etmeye çalışıyorlarmış.

günümüzde vefat eden emekli annesinin kılığına girip maaşını alanlar bile herhangi bir kasabadan çıkabiliyor ise, bu fiyat/performans dengesini tekrar düşünmek gerekebilir.

o sebeple -önceden bir referans yoksa- kesinlikle "fiyat", kriter olarak kabul edilmemelidir.

özellikte teknoloji de tutmayan bir şeydir. pahalı olunca çokta şey olmuyor efendim. önemli olan fiyat performanstır.

pahalı her ürünü, markayı kaliteli zanneden insanlar genelde varlıklı, cebi para dolu olan ve şatafatlı yerlerde takılıp, şatafatlı yaşayan insanları be yaşamlarını da kaliteli zannederler.

değildir efendim, kalite başka bir şeydir.

bir babayani atasözü derki ürünleri pahalı ya da ucuz diye değerlendirmemeli, fiyat/performans açısından değerlendirmeli.
üründen ürüne değişecek durumdur. pahalı algısı da yine kişiden kişiye değişir. sana ucuzdur, bana pahalı. sen o şekıl giyinirsin, ben bu şekıl.

değildir bence, ama bazen olabiliyor da. genelleme yapmayalım en iyisi.

onemli olan tuketicinin bictigi degerdir.

hayır kaliteli olan aynı paraya alabileceğiniz muadilleri arasında en memnun edendir.

elbette değildir, ucuz muadilin senelerce dayanıp, pahalı olanın birkaç ay bile dayanmadığı ürünlere de şahit oldum. o pahalı kaliteliliği durumu hayatınıza yaptığınız yatırımda ortaya çıkıyor daha çok, örneğin düzgün bir yatak almışsınızdır, sırt be bel ağrısı çekmezsiniz, sıfır düzgün bir araba almışsınızdır ikinci elde yaşadığınız sorunu yaşamazsınız gibi.

genel olarak geçerli bir durum olsa da, ucuza alıp ta yıllarca kullandığım birçok şey de oldu. o yüzden çok ta takılmayın yani.

aynı ürünü hemen hemen aynı zamanda aldığım kuzenim aynı marka ayakkabıya iki katını öderken bir hafta sonra alan ben indirime denk getirip yarı fiyatına aldım. ikisi de orijinal jfjfjfj söyleyeceklerim bu kadar.