pahalı olan şey kaliteli midir sorunsalı

tüketicilerde oluşturulmak istenen yanlış ve haksız bir yargıdır. bu yargı, kalitesiz mal ve hizmetlerin piyasaya ucuz fiyat ile arzını meşrûlaştırır. aslında bu durum, en basit hâliyle tüketiciye yönelik dolandırıcılık anlamını taşır. iki gün sonra çöpe atacağını bilmeden piyasa değerinin altında satın alınan bir teflon tava ile uzun yıllar kullanılacak, piyasa değerinin çok üzerinde satın alınan teflon tava, tüketiciyi iki adet tercihli dolandırma hikâyesi arasında seçim yapmaya zorlamıştır. tüketici için daha uygun üçüncü bir seçenek yoktur.

tüketici ya daha az para vererek aldatılacak ve bunun sorumlusu olarak yine kendini görecek, o ürün ya da hizmete zâten ucuz bir bedel ödediğini düşünerek kendi kendini suçlandıracak, o kalitesiz ürünü imâl eden ve piyasaya arz edenin dolandırıcılığı, hukuk nezdinde hesabı sorulan bir uyuşmazlığa hiçbir zaman dönüşmeyecektir.

tüketici ya da aynı kullanım koşullarında, aynı amaca mebnî başka bir ürünü uzun bir kullanım ömrü olacağı ümit ve inancıyla piyasa değerinin çok üzerinde bedel ödeyerek satın alacak ve kaliteli bir ürün aldığı tesellisi ile neden bu ürüne piyasa değerinin çok üzerinde para ödediği sorunu üzerinde düşünmek ve canını sıkmak zorunda kalmayacaktır.

halbuki zavallı tüketici, gerçekte her iki halde de haksızlığa uğratılacak; ama aynı zamanda bunun farkına varamayacak bir idrâkin mahkûmu olacaktır.

(ekleme: vermiş olduğum tava örneği, objektif şartlarda her iki teflon tavanın kendisinden beklenilen dayanıklılık ve hizmet şartlarını kullanım süresi içinde vermesi gerektiği düşüncesi üzerinden yorumlanmıştır. ürün ve hizmetlerin marka değeri, daha çok kalite sunulması iddiasından kaynaklanır. yorumumdan anlaşılacağı üzere bir ürün ve hizmetin tüketiciye kaliteli şekilde sunulması için gerekli şartlar ne ise bu, mâliyete yansıtılmalı, ama bunu yapmayıp kalitesiz ürün ve hizmetlerin piyasada dolanıma sokulması dolandırıcılık olarak değerlendirilmelidir. her iki ürün ya da hizmet birbirinden farklı ve fazla fonksiyon eda ediyorsa bundan kaynaklı ücretin diğerinden yüksek olması ise mâkuldür ve eleştirimin dışındadır.)

sorunsal değildir. bu ülkede pahalı olan her şey net kalitesizdir.

kaliteli olan şey pahalıdır.

her pahalı olan şey kaliteli değildir.

kalite anlayışınızın oluşması pahalıdır.

öyle bir anlayışınız yoksa da zaten durum bir sorunsal değildir.

değildir.cok net. bir ton para verdim yumuşatıcı aldım iddialı bir ismi var onu bunu çatlatan diye.
kullandım, çatlaması gereken o bu şunun, haberi bile olmadı be kokudan.
güzel kokmayı geçtim pislik gibi kokuyor bu.
hiç kokmasa daha iyiydi.
bimden aldığım 30 tl'lik yumuşatıcının kıyısından kenarından geçemez.

kaliteli olan şey pahalıdır daha doğru olur. kalitesiz ürü de pahalı olabilir.

hayır diye yanıtladığım sorunsal. ancak çoğu pahalı şey eğer görgüsüzlük sonucu üretilmediyse kalitelidir, bazı ucuz şeyler de kaliteli olabilir. görgüsüzlük ise kalitesizlikle eş anlamlıdır.

hayır ama kaliteli şeyler pahalıdır. fiyatlandırmanın içine marka, estetik, işçilik, nadirlik, prestij vb katma değerler de girer. ayrıca para dolaşımı için pahalı ürünler gereklidir. gümrükten 4m nakitle geçemezsiniz ama kolunuzdaki 4,7m değerindeki saatle geçersiniz.

pahalı olan şey "her zaman kalitelidir" diyemeyiz, ancak öyle bir tüketim ve gösteriş kültürü var ki ülkede, bir şey pahalı olunca daha fazla alıcısı oluyor. saçma sapan bir şey yapıp, çok ünlü bir marka adı altında sat, hayvan gibi de fiyat koy, tamam işte o ürün artık popüler kültürün ürünü. alınacak, gösterişi yapılacak boş boş. marka bağımlılığı mı dersiniz, gösteriş bağımlılığı mı dersiniz size kalmış.

kaliteli olma ihtimali, ucuzunkinden daha yüksek olduğu kesin.

"para yalan söylemez" derler.

pahalı diye kaliteli olacak diye bir şey yok ama ucuzsa kesin dandiktir. bir ingiliz atasözü der ki; ucuz mal alacak kadar zengin değilim.

her zaman geçerli olmasa da kesinlike böyle bir algı vardır.

(bkz: chivas regal etkisi)

satışları düşük olan chivas regal viskilerinin, içeriğinde hiçbir değişiklik yapılmadan fiyatı 2 katına çıkarıldığında satışları artmış.

genelde evet, özellikle ithal ürünlerde.
çünkü ürünün ülkeye bir giriş fiyatı var. üzerine vergisi var. sonra nakliyesi var. en son kaymağı kâr payı var.
var oğlu var.
avrupa'da orta kalite, burada otomatikmen çok kaliteli ürün olarak sayılıyor çünkü orada kendi sitesinden mağazalara, her yerde 99 euroya satılan şey burada 12binden aşağı satılmıyor.

genellikle evet. çünkü kaliteli ürün için kaliteli hammadde de kullanılmalı, kullanılan hammaddeye göre de bir maliyet ve kar hesaplanıyor.. ister istemez normal bandın üzerinde bir fiyatla karşılaşılabiliyor…

ama zeka küpleri kar oranını yükseltmek için ucuza mal ettiği hammadeyi en yüksek tekliften değerlendirerek maliyet hesabı da yapabilir…

sonuç itibari ile önemli olan işlevi.

ucuz olan kalitesizdir. burası kesin. pahalı olan da risk içerir. en azından baştan kaybetmezsin.

her zaman değil ama parfüm için sanırım evet.
kalite'yi şahsi zevklerden koku notalarından ayrı söylüyorum bu arada. yoksa çok pahalı bir parfüm çok vasat veya ucuz bir koku gibi de gelebilir kişiye, o ayrı.

her zaman kaliteli olmayabiliyor ve bu ürünün ne olduğuna bağlı biraz da sanki.
herkesin kalite şartları da birbirine uymuyor. benim için kaliteli bir bilgisayar markası lenovo’dur mesela.
ya da mavi markasının kot pantolonlarına o kadar para vermek mantıklı gelmiyor bana çünkü kaliteyi bozdular artık eskisi gibi değil.
columbia’nın da bot ve mont kalitesinden şaşmam adeta ömürlük ürünler çünkü bana göre fiyatlarının hakkını veriyor.
benim için ürün kalitesi önemli. fiyat performans ürünü olmalı aldığım şey.
önce markaya bakıyorum sonra fiyata ve o ürünün buna değip değmeyeceğine karar verip öyle alıyorum.

gerçekten pahalı olan şeyler kalitelidir
affordable luxury ile karışmasın

onu bilmiyorum da ucuz olan şey pahalıdır onu iyi biliyorum.

her pahalı olan değil tabii..