pazar sabahı kahvaltısı

kuş sesleri eşliğinde adeta mutluluk abidesidir.

sevgili hazırlayınca en güzelidir. patates kızartmasını özledim. açım.

bu da bir çeşit beyaz yaka yani sabah sekiz akşam beş mesai çalışanın kaçınılmaz klasiği hafta içinde kaçırılan bütün sabahların acısını çıkarmak istercesine hunharca ne bulunur ise masaya konulan saat 10 ile 11 arası kalkılıp 13 ile 14 saatleri arasına yayılan bir çeşit seans biçimi aslına bakar iseniz sosyal medya için bir foto da şart tabisi.

bu pazar benim için keyifli olandır. istanbul'a taşındım (aslında geri döndüm), ve ailem yanımda olduğu için sağlam bir serpme kahvaltı hazırladık. şimdi de tüm sıcaklara rağmen çay içmeye devam.

bütün hafta boyunca bugün beklenir ve uyandıktan sonra kahvaltının başına oturulup, pazar gazetesi okunulur. (evet hala, elim kağıda değecek) kişi bu kahvaltıyı mutluluk, huzur ve sevgi içinde yapmaya çalışır. pazar gününün iyi geçmesini pazar kahvaltısına bağlamaktadır.

cumartesi kahvaltısının yanında çok sönük kalan sendromlu gün kahvaltısı.
versusta her şekilde cumartesi kahvaltısı alır.

sahilde şöyle büyük bir sofra atıp gelen geçeni buyur etmek istediğim bir gün bugün. iyi pazarlar. pazar kahvaltılarınız neşeli ve bol olsun. üzmeyin tatlı canınızı.

kalabalık olanı makbüldür.

4 saatten az sürmemelidir.

günün en güzel öğünüdür kahvaltı. çeşit arttıkça daha bi hoşuma gider. ama ev kahvaltısı olacak, öyle serpme falan değil. kalabalık olunca daha bi güzel oluyor. sofrada sevdiğim şeyleri gözüme kestirip kimse bitirmeden onları tabağıma doldurmaya çalışırım. şu an tek olduğum için hazırlamaya da üşendim. keşke biri hazırlasa da yesem. pazar kahvaltım elma ve badem oldu bugün. üzücü bi sabah.

aileyle birlikte ortak fikir alınarak hazırlandığında tadı cidden çok güzel gelen kahvaltıdır.
herşey için geçerli tabi ama özellikle yemeğe katılan "sevgi" bambaşka hissettiriyor insana.
şimdi ben bir köşede oturup evdeki diğer sakinlerin hazırladığı kahvaltıya hazırcılık yapıp çöksem sadece karnımı doyurmak amaçlı zevksiz,ruhsuz bir yemek yemiş olacaktım.
fakat daha uyandırma dakikalarından bir heyecan ve mutluluk sarar insanı. pazar gününün de vermiş olduğu mahmurlukla azıcık daha geç saatlerde ve şımarıklıkla karışık tembel duygularla uyanmak, kedinin mama ve suyunu kontrol etmek, yüzünü yıkamak, dişini fırçalayıp ferah hissetmek ve o 1 bardak suyu içerek kendine gelip kahvaltıya hazır olmak için ilk adımı atmak..
sonrası "bugün omleti neli yapsak"? , çayı demlerken karanfil attım farkettin mi? , balkonda mı yesek hava sıcak? şu yeni yaptığın reçeli denesek mi? kızım menemenin biberini az koy midem yanıyor.. gibi diyaloglara sahne olan ve kesinlikle insanın haftada 1 gün bile olsa kendini ve çevresindekileri iyi hissettiği ve hissettirdiği kahvaltıdır pazar kahvaltıları.
iyi ki var ve bizi bir arada tutan basit ama çok önemli bir ritüel.

diğer 6 gün ile farkı olmayandır.

sucuk cok pahali olmadan once, bu kahvaltinin demirbas unsuru sucuk olurdu. artik zenginler sucuk tuketebiliyor sadece.

pazar kahvaltısı sucuktur, pazar kahvaltısı sosistir, pazar kahvaltısı pişidir ve bazen sıcak simit ve pastırmadır. ama bunların en acısı bu kahvaltının sadece ailenin yanındayken bu niteliklere sahip olmasıdır. (bkz: öğrenci evi) (bkz: yurt insanı)

ne sabahı ya öğlen oldu öğlen (bir anne söylemi).

komşumuzun denizden dönerken lokma getirmesiyle, bugün daha da şenlenmiş kahvaltıdır. sağolsundur.

sucuklu yumurtasından patates kızartmasına, pişisinden* ağır ağır demlenmiş çayına, söğüş domatesine salatalığına, peynirine zeytinine... ev reçellerine, salçasına, zeytinyağlı loruna kadar özenle dizilmişi makbul olan kahvaltı türü.
haftaiçi alelacele yapılan kahvaltıya benzemez. geç oturulup geç kalkılır masadan.

olmazsa olmazları patates kızartması, omlet, hellim peynir, kızarmış sosis, kızarmış ekmek, envai çeşit reçel yanında da kakao kreması veya fıstık ezmesi, bal kaymak, ev yapımı kahvaltılık salça, poğaça, simit, börek, yeşil ve siyah zeytin, kaşar peyniri, beyaz peynir.
bunları yiyip bir dahaki pazara kadar gereken bütün haftalık enerji bir öğünde alınır.

benim için normal bir kahvaltıdan farksızdır.

haftanın en uzun süren öğünü olabilir, haa sırf pazar sabahı heyoo şeklinde camış gibi yemek tasvip ettiğim bir konu değil. bir dizi/film eşliğinde zamana yayılması keyifli olay. şu köle düzeninde lütufmuş gibi bize verielen pazar gününün hakkını verme çabası aynı zamanda.

pazar sabah kahvaltısı mı? sınav var bugün oğlum.