yazar: pierre reverdy
yayım yılı: 1995
fransız şair pierre reverdy'nin farklı dönemlerde kaleme aldığı şiirlerinden oluşuturulan derleme eserdir.
yayım yılı: 1995
fransız şair pierre reverdy'nin farklı dönemlerde kaleme aldığı şiirlerinden oluşuturulan derleme eserdir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 30.05.2025 11:11 tarihinde açılmıştır.
1.
'' çekip gider sana bakan biri... ''
1889/ 1960 yılları arasında yaşayan fransız şair pierre reverdy imzalı 160 sayfalık eser;
halil gökhan tarafından çevrilmiş ve türkçe baskısının 1995 yılında olduğu bilinmektedir.
şiirleri iyi ve güçlü buldum, hiç beklemediğin anda yüzüne gelen bir basketbol topu gibiydi bazı dizeleri, o kadar sarsıcı ve çarpan şiirlerdi, okuduktan sonra etkisinden hemen çıkamayacağın ve tekrar tekrar bakmak görmek isteyeceğin dizeler olması şiirleri daha etkili kılıyor.
kayıp giden şeyleri, zamanı, ölümü, yitirmeyi, çekip giden birinin geri dönmeyeceğini, doğuştan hiçbir şeye sahip olamamayı, sahip olsan bile er geç yitireceğini, ayrılığı, anıları, hayatın zor gelen tarafları başta olmak üzere bu konulara benzer konularda kaleme alınan oldukça etkili şiirlerdi.
mutlu bir ruh haliyle yazılmış şiirler olduğunu kendi adıma söyleyemem, yanlış hatırlamıyorsam can yücel veya ilhan berk kağıt mutsuzluktur / yazmak mutsuzluktur benzeri bir cümleye imza atmıştı ve gerçekten de kağıt mutsuzluktur, mutluluk pek yazılabilen bir şey değil çünkü buhar olup uçması en kolay şeylerdendir bence mutluluk.
pierre reverdy kurmuş olduğu şiir dünyasında yaşadıklarını ve artık yaşayamayacaklarını kendine özgü bir şiir formuyla bizlere yansıtıyor.
seçmiş olduğum dizeleri bırakarak burada bir son veriyorum.

bir gölge akar elinden
ışık yüz değiştirir
vurur saat
geçer zaman
çekip gider sana bakan biri...
unut bir gün yaşadığını
öl bu zamanda
ve başla yeniden.
hâlâ orada olduğumu mu düşledin benim?
bağırıyordu kalabalık
ve sen geri dönmüyordun
hiçbir şey verilmedi bana...
bu boş aynaya bir zamanlar bakmış
ve hiçbir şey görmemiştim
unuttuğum yüzü yeniden tanıdım şimdi.
senin bakışından başka artık hiçbir şey yok.
nasıl tanıyabilirdim seni?
meydanın sonunda bütün varlıklar ölüp gidiyor
şarkı söylendiğini işitiyorduk sadece biraz önce
takılıp kalan elini üç sokak biçimlendiriyor
ve sen ölüyorsun.
asla unutmayacağım yüzünün çizgilerini.
artık geri dönmeme zamanı şimdi...
1889/ 1960 yılları arasında yaşayan fransız şair pierre reverdy imzalı 160 sayfalık eser;
halil gökhan tarafından çevrilmiş ve türkçe baskısının 1995 yılında olduğu bilinmektedir.
şiirleri iyi ve güçlü buldum, hiç beklemediğin anda yüzüne gelen bir basketbol topu gibiydi bazı dizeleri, o kadar sarsıcı ve çarpan şiirlerdi, okuduktan sonra etkisinden hemen çıkamayacağın ve tekrar tekrar bakmak görmek isteyeceğin dizeler olması şiirleri daha etkili kılıyor.
kayıp giden şeyleri, zamanı, ölümü, yitirmeyi, çekip giden birinin geri dönmeyeceğini, doğuştan hiçbir şeye sahip olamamayı, sahip olsan bile er geç yitireceğini, ayrılığı, anıları, hayatın zor gelen tarafları başta olmak üzere bu konulara benzer konularda kaleme alınan oldukça etkili şiirlerdi.
mutlu bir ruh haliyle yazılmış şiirler olduğunu kendi adıma söyleyemem, yanlış hatırlamıyorsam can yücel veya ilhan berk kağıt mutsuzluktur / yazmak mutsuzluktur benzeri bir cümleye imza atmıştı ve gerçekten de kağıt mutsuzluktur, mutluluk pek yazılabilen bir şey değil çünkü buhar olup uçması en kolay şeylerdendir bence mutluluk.
pierre reverdy kurmuş olduğu şiir dünyasında yaşadıklarını ve artık yaşayamayacaklarını kendine özgü bir şiir formuyla bizlere yansıtıyor.
seçmiş olduğum dizeleri bırakarak burada bir son veriyorum.

bir gölge akar elinden
ışık yüz değiştirir
vurur saat
geçer zaman
çekip gider sana bakan biri...
unut bir gün yaşadığını
öl bu zamanda
ve başla yeniden.
hâlâ orada olduğumu mu düşledin benim?
bağırıyordu kalabalık
ve sen geri dönmüyordun
hiçbir şey verilmedi bana...
bu boş aynaya bir zamanlar bakmış
ve hiçbir şey görmemiştim
unuttuğum yüzü yeniden tanıdım şimdi.
senin bakışından başka artık hiçbir şey yok.
nasıl tanıyabilirdim seni?
meydanın sonunda bütün varlıklar ölüp gidiyor
şarkı söylendiğini işitiyorduk sadece biraz önce
takılıp kalan elini üç sokak biçimlendiriyor
ve sen ölüyorsun.
asla unutmayacağım yüzünün çizgilerini.
artık geri dönmeme zamanı şimdi...

devamını gör...