polis memurunu şehit eden saldırganın mahkemeye sevki

show must go on!

dün istanbul'da genç bir kadın polisi, başka bir polisin silahıyla şehit eden saldırgana şehidin meslektaşları çöp poşeti giydirmişler ve onu adliyeye emniyetin hayvan taşıma aracıyla nakletmişler. öldürülen genç kadına olan üzüntümüzü koruyarak sormak gerek tek eksiğimiz bu muydu ki, tamamlanınca ülkedeki tüm kötülükler, adaletsizlikler bir kara torbanın içine konulup çöpe atıldı. bunun sokak çetelerinin sözde namus suçlusu gördükleri erkeklere sütyen, etek giydirip teşhir etmesinden farkı ne?

suçu işlediğine kesin gözüyle bakılan bir insanı kamusal bir karar gereği hayvan aracıyla taşıma işlemi, öncelikle bu ülkede hayvanlara verilen değerin zihinsel yansıması.
diğer yandan, devlet 26 suçtan sabıkalı birini sokaklarda dolaşır ve beylik silahla genç bir memurunu öldürür cürete getiriyorsa, önce dönüp kendine bakmalıdır. intikamcı, gaz almacı bu gösteriler topluma bir adalet mesajı olarak yansımaz. ancak gücü yetenin intikam almasını özendirici olur.
memlekette anayasayı, yasaları, insan hakları ilkelerini en yüksek perdeden reddet; suç cennetine dönüşen memlekette çeteler, mafyalar, hırsızlar, uluslararası uyuşturucu satıcıları kol gezsin; tutuklanma yasağına rağmen bir twit attı diye ibret-i alem için muhalifleri içeri tık, kara para aklamaktan 50-100 yıl hapis cezasıyla yargılananlar tahliye edilince kurbanlar kestirilsin; sonra psikopat bir cinayet şüphelisine kara naylon giydirerek tüm vebalini akla. durum tam bir orta doğu klasiği.
hukukçu olarak yıllarca, etkin bir ceza sistemi ile vicdanları onaracak adalet ile; suç şüphelilerine işkence, kötü davranma ve faili aşağılamanın birbirinden bağımsız apayrı şeyler olduğunu savundum. çoğu meslektaşlarıma bile derdimi anlatamazken, buna bir de bireysel ağır haksızlıklara uğrama durumum eklenince, yargıya olan umudum tükendi.
bir dilekçe bile yazmamaya, bu tiyatronun bir parçası olmamaya ant içerek hukuk alanından ayrıldım.
ilginçtir bu 8 yılda hiç pişman olmadım. çünkü ortadaki sorun sınırlı sayıda bireylerin özverileriyle çözülecek olmanın çok ötesinde. her geçen gün daha da kötüye gittiğini görmek bu memleketin acı bedeli. hepimiz ödüyoruz, ödeyeceğiz.

ulan adam o kadar suç işlemiş hep salmışsınız. şimdi de poşetle şov yapmayın. isterse suç makinası olsun bir insan şu şekil bir muamelenin insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum. cezasını gerektiği gibi çekmeli elbette. ama asla haklı bulmuyorum şu durumu, isterseniz beni de linçleyebilirsiniz. (ama linçleyecekseniz de özelden yazın bi zahmet ben yorum takip etmiyorum. :)) )

29 tane suç kaydı olan adam nasıl sokakta ferah ferah geziyor ben onu anlamıyorum. taciz var, adam öldürme ne ararsan var. aslında bunu salan hakime, savcıya güzel bir ceza vereceksin.

arkadaşlar, polis mi salıyor bu pislikleri, polis mi tutuksuz yargılanma kararı veriyor ya da polis mi iyi hâli değerlendiriyor. polisler yakalıyorlar, teslim ediyorlar. pislik herif meslektaşlarını katletmiş o kadarcık da tepki göstermesinler mi. şov mov valla iyi yapmışlar, yüreği serinletmez ama hiç olmazsa tiksintiyi gösterir. o kadarcık tepkiyi gösterebilmek için bile bir sürü izin almışlardır. polisler, memur olup da özlük haklarını bile izinle kullanabilen, hiyerarşinin çok sert ve aşağılayıcı olduğu, mobbingin sıradanlığını yaşayan bir meslek grubudur. polislerle ilgili olumsuz bir çok şey söylenebilir ama bu olayda demeyin ya.
ayrıca o katil pisliğin insan haklarını silkeyim. masumiyet karinesi bu noktada işlemez.

burada yazdık cezayı veren polis değil yargı;

#3181112

tek bir soru;

kim bilir kimin tanıdığı ya da kim bilir arkasını kim kolluyor - ki bunca kepazelik ve hukuksuzluk gelişti.

çöp poşetine yazık dedirten olay. bu şerefsiz çöpü bile hak etmiyor.

fidan gibi bir evlat, bir eş belki bir anne gitmiş konuşmak zorunda olduklarımıza bak...
suçu işleyen insan sıfatlı müsveddeye en ağır cezanın verilmesini ben de en az ortalama bir türk milliyetçisi kadar istiyorum.
ancak;
burada yazılanların bir kısmını yazarların kızgınlığına vermekle birlikte hala muamelenin yanlış olduğunu düşünmenin ötesinde, biliyorum.
hanımlar beyler; hukuk sizin hoşunuza gidecek veya gönlünüze güzel gelecek şekilde yapılacak muamele değildir.
hukuk binlerce yıllık elekten geçerek sonuçlarına ulaşılmış bir kurallar bütünüdür.
alıntı yapalım;
tck md 94: "(1) bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (ek cümle:12/5/2022-7406/4 md.) suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz..."

şimdi aklınıza terörist başının alınıp ülkeye getirildiği görüntüleri getirin.
iblisin yeryüzündeki temsilcisine bile böyle bir muamele yapılmadı, çünkü doğru olan buydu. verirsin cezasını, atarsın önüne ekmeğini suyunu, bir allah'ın kuluyla konuşamayacak şekilde tecrit edersin, kanunlar çerçevesinde bu dünyada cehennemi yaşatırsın zaten...
kaldı ki; 26 ayrı "suç kaydı" var deniyor "adli sicil kaydı" var denmiyor. aradaki farkı bir araştırmanızı öneririm. ama minik bir ipucu; suç kaydı şüphe üzerine de oluşturulabilir. diğerlerinde belki de delil yetersizliği oldu, başka işler döndü vs. vs..
kanıtlı bir tek suçu varsa belki hagb uygulandı, bunları biliyor muyuz?
bilmiyoruz...
e şimdi sen bu ite her ne kadar it bile olsa kanun çerçevesinde muamele etmek zorunda mısın?
zorundasın kıymetli kardeşim. çünkü devlet kızmaz, devlet siyaset üstüdür, vakar sahibidir, telaş etmez, cezayı erkenden kesmez.
sonra sırf birilerinin hoşuna gitmedi diye sokakta röportaj vereni günlerce hapse tıkarlar, bir video yayınladı diye gözaltına alırlar ve daha neler neler olur.
bu durumu normalleştiremeyiz, normalleştiremezsiniz.
sonra burada bazılar çıkar kendince suç uydurur, hakimcilik oynar, savcıcılık oynar.
devlette herkes işini yapar, polis polisliğini, savcı savcılığını, hakim hakimliğini yapacak ki adı devlet olsun.
şimdi oradan çıkp bazı aklıevveller benim bu katil iti savunduğumu da iddia eder; hayır değerli kardeşim ben devleti savunuyorum.
daha okuması olup anlaması olmadan burada madde paylaşarak insanlara suç isnat eden tipleri dikkate alan varsa onlara kolaylıklar diliyorum.
ayrıca; böyle bir durumda güvenlik güçlerine silah doğrultan kim olursa olsun anında etkisiz hale getirilmesi gerektiğini savunuyorum.
ancak kurallar ve kanunlar çerçevesinde.
bilmem anlatabildim mi?

hümanist görünümlü terörist sevicileri kudurtan durumdur.
bu adamın bu kadar rahat bir insanı öldürmesinin sebebi başının hiç ezilmemesi zaten.
19 yaşında 26 suç kaydı var. yapabileceği tüm suç kombinasyonlarını işlemiş. polis napsın, asıl suçlu avukat hakim savcıda.
3. suçunda kolunu bacağını kırsalardı belki biraz akıllanırdı.
gerçekçi olmak lazım. minnoş minnoş insan hakları zart zurt dersen bi gün piskopatın biri gelir senin sevdiğin birinin kafasına sıkar sonra adalet nerde dersin.

hakim savcı ve avukatlarda hiçbir sorumluluk yok. bunu serbest bırakan hakimi meslekten men edeceksin. bak bakalım bir daha karar verirken kılı kırk yarıyor mu yarmıyor mu.

yapılan eylem dünyanın her yerinde hukuka aykırıdır. ancak tc gibi devlet kavramının olmadığı bölgelerde bunlar normal kabul edilir. bunun nedeni de aslında ülkede gerçek insanların yaşamaması, gerçek fikirlerin olmaması, vatandaşların siyaseten hareket eden birer politik doğrucu olmasıdır.

- aklı başında hiçbir devlet 26 suçtan sabıkalı bir kimseyi sokakta barındırmaz. bu şahsın sokakta olmasının sebebi zamanı geldiğinde bazı siyasi eylemler ve hesaplaşmalar için kullanılacak olmasıdır.
(bkz: sinan ateş davası)

- bir cezanın bütün alametifarikası caydırıcı olması ve toplumu bir eylemden alıkoymasıdır. dilan polat'ın cezaevinden çıkarılması veya 40 milyar dolarlık deprem vergisi nerede sorusu gibi hadiseler toplum nezdinde devletin ciddiyetini yitirmesine yol açar ve toplum aidiyetini yok eder.

sonuç olarak sürekli yazdığımı bir daha yazacağım. suçu sabit ve toplum birliğini bozan infial yaratan bu gibi eylemlerin cezası idam olmalıdır. ıslah edilemeyecek bir canlının* toplumda barındırılmasına izin verilmemelidir.