ruh sağlığının en az fiziksel sağlık kadar önemli olması

yıllardır depresyonla mücadele eden biri olarak, ruh sağlığının da önemli olduğunu kimseye inandıramadım. elbette fiziksel sağlığımız çok önemli ama ruh sağlığımız bizi ayakta tutmaya yarayan yegane şeylerden biridir bence.
sevdiklerinizi çok geç olmadan kontrol edin efenim.

açıkçası ruh sağlığının fiziksel sağlıktan daha önemli olduğunu savunurum.

fiziksel sağlığı iyi olmayan insanlar topluma zarar veremez ama ruh sağlığı dibe vuran insanlar bir ülkeyi bile yerle bir edebilir.

doğru önerme, ruh sağlığın bozuksa stres hormonu istilasından ne böbrek kalacaktır ne de beyin.

çok doğru olan bir önermedir. ruh sağlığınız düzgün değilse zaten beraberinde fiziksel sağlığınız da bozulacaktır. ruh sağlığı her şeydir arkadaşlar, sahip çıkalım.

hiç abartmadan söylüyorum ki ruh sağlığı fiziksel sağlıktan da daha önemlidir.

çünkü ruh sağlığınız iyi olmaz ise bedensel sağlığınızı da koruyamazsınız.

sonuçta ikisi de eşittir ama ruh sağlığı daha eşittir.

mental sağlıktır o. ruh olsa duramazsın.

mental sağlımı kaybettikten sonra ne kadar önemli olduğunun farkına vardım.

(bkz: ruh sağlığının fiziksel sağlıktan daha önemli olduğu gerçeği)

ruh sağlığını bir dönem yitirnem nedeni ile saksıyı elime almış ve 30 küsür yaşından sonra auralı migren denen bir belayı bulmuşumdur.

asla eski ben olamadım ve olamıyorum. halen içimden bazen bir canavar çıkabiliyor. bu, beden sağlığımı da etkiliyor. zırt pırt salınan adrenalinden sonra aç bir anıma denk geldi ise şekerim düşüyor. ileride şeker hastalığık bu zıplamalar neticesinde yalama olan insülin direncim neticesinde olacak v. s. v. s.

inkar edilemez... her iki açıdan da belli zamanlarda sağlığımı kaybettiğim için şu an diyorum ki allah ikisini de bozmasın. %50-%50 önem bakımından...

mental, zihin ya da akıl sağlığı ifadesini kullanmak cidden daha önemlidir. çünkü bunların tedavi yöntemleri olabileceği varsayılabilirken zannımca "ruhu iyileştirmek" için ilaç tedavisidir psikoterapidir insanımızın da pek hevesi olmuyor. hatta bu yüzden cinci hocalara bile gidiliyor. buradaki önermeye de katılıyorum. eliniz kolunuz bacağınız olmasın ama yine de zihniniz yaşama küsmediyse dünya birincisi olabileceğiniz alanlar da vardır ve böyle insanlar da artık epey var. ancak her şeyi olmasına rağmen bugün pek çok insan çökkünlük yaşadığından elindeki parası yatağından kalkmasına yardımcı bile olamıyor. iyi bir akıl sağlığı yaşamak için gereklidir, iyi maddi imkanlar ise rahat bir ölüm için.

akıl sağlığı ve ruh sağlığı o kadar önemli ki. kişinin bozuk ruh yapısı sadece onu etkileyip sadece ona zarar vermiyor. tüm toplumu ve tüm ilişkileri etkiliyor. fiziken hasta olanlar bu hastalığı kolayca anlayıp, kabullenip, bir çözüm yoluna mecbur hissettiğinden tedavi yoluna giriyor. fakat ruh hastalığı öyle mi. ne terapiye gitme yoluna gider ne ilaçları kullanır ne kabullenir ne düzelir. berbat bir durum.

belki fiziksel sağlıktan bile daha önemli.
ruhu yara almış biri, ömür boyu tedaviye muhtaç, hayatına devam ediyor. bunlardan çok azı -şanslı bir kesim- tedaviye yanaşıyor. tedavi olmayan, hatta yarası olmadığını sananlar ise; hayatı boyunca, karşılaştığı her bir bireyi de, tek tek ruhlarından yaralamayı başarıyor.
böylece toplumda, her bireyin, bir diğerini ruhundan yaraladığı, nitel bir kısır döngü oluşuyor.

bütün fiziksel rahatsızlığın başı ruhsal sağlıktan geçer aslında. bir cogumuz bunu bilse de ruhuna daha iyi davranmak konusunda çoğu insan umarsız maalesef. yaşadığımız psikolojik her sorun ya da yanlış olan her eylemimiz önce ruha akseder oradan da ayna misali vücuda yansır. her sıkıntının ruhtaki olumsuz yankısı vücutta bir hastalik göstergesidir. ya da her olumsuz huy ve alışkanlık ruhu etkiler ve bu da yine vücuda hastalık olarak döner. bu konuda okuduğum bir kitapta doğruluğuna inandığım müthiş tespitlere rastladım. ilgilenenler;
(bkz: tuğçe ışınsu , ol der olur)
lafın hulâsası hoşça bak zatına, dide-i efkansın sen...

niteliğim sebebiyle naçizane bir kaç kelam etme ihtiyacı hissediyorum.

dostlarım, bu önerme bir yere kadar doğru. kabul. lakin her zaman değil. bazen. bazı bazı. evet. bu konuda bir itirazım yok.

eklemek istediğim şey şu, ruh sağlığını ilgilendiren rahatsızlıklar da fiziksel rahatsızlıklar kadar ciddiye alınmalıdır. çünkü depresyonun, üst solunum yolu enfeksiyonundan bir farkı yoktur. beyinde somut değişimler gözlenir. bos sıvısına baktığınızda bazı vakalarda bozulmuş bir uyaran-baskılayıcı dengesi bulunmaktadır.

"eeeeeh..." diyip geçmeyin. eğer geçerseniz, o önemsemediğiniz psikolojik aksaklık öyle bir vurur ki size... sizi doğuran ebenizin evinin duvarının sıvasını çeken ustanın hanımını hatırlarsınız.

daha önemlidir. ruh sağlığı her şeyden mühimdir.

uzun zamandan beri benimde çevremdekilere anlatamadığım şey. 'kendi kendinin doktoru olacaksın, aç değil açıkta değilsin haline şükür et 'diyerek görmezlikten gelinen bir durum işte bu. (bkz: some cahil aile problems) ruh sağlığı cidden önemli. özellikle hasta olduğunu inkar etme durumu varsa bu en tehlikelisi kiiii bu bence türkiye de en yaygın olanı. hasta olduklarını asla kabul etmezler sizi hasta olmakla suçlarlar üstelik. ve genel olarak gerçek hastalar hasta eder diğer insanları. eğer ölmediysen sorun yok işte onlara göre.

ve lütfen bunu önemseyin artık. gerekirse alın aynayı koyun karşınıza birer duble içerken hislerinizi açıklayın kendinize.
ruh sağlığınız iyi olmadıkça vucudunuza bir takım rahatsızlık olarak geri döner.

kesinlikle "en az" fiziksel sağlık kadar önemli. madden var olan sorunlara çare bulabilmek kişinin metafiziksel dünyasında var olan sorunlara çare bulabilmekten nispeten kolay. en azından nesnel ve net.

psikolojik sağlık her şey olmasa da çok şeydir

gerçek gibi gerçek. soğukalgınlığı ve türevi hastalıklar dışındaki hemen hemen her hastalığı ruh sağlığımız tetikliyor bence.
o yüzden ruhumuza çok iyi bakmak gerekiyor. zor ama.