sahte diploma

bir şebeke düşünün.bu şebeke yüzlerce kişiye sahte diploma vermiş.sadece üniversite diploması değil ehliyet ve lise diploması da...
içimizde bir sürü sahte diplomalı profesör, doçent, doktor ve mühendis dolaşıyor.
her şey bir yana da insan sağlığını ilgilendiren bir branşta sahte diplomalı birileri nasıl olabiliyor aklım almıyor.
bunların dışında şebeke,sahte raporlar düzenleyerek yüzlerce yabancıyı tc vatandaşı yapmış..
türkiye'nin son 22 senede geldiği durum bu.
şu anda iktidarda başka parti olsaydı halk çoktan ayaklanmıştı.ama öyle bir hale geldik ki gemisini kurtaran kaptan.
şu anda iktidarda olan partinin oy oranı barajı bile aşamayacak durumda olması gerekirken hala yüzde 30'ların üzerinde ise ahlaki çöküş çoktan başlamış demektir.yapan bizdendir diyerek olaylara tepkisiz kaldığımız sürece yaşayacak bir vatanımız bile kalmayacak...
biran önce ülkenin fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor.

gerçeği bi boka yapıyormuş gibi
sahtesi de var

arkadaşlar bir şey söyleyeyim mi? bence faho satışı koydu. bana öyle geliyor yani. size öyle gelmiyor mu?

olum 4 tane baraj yapan var lan shdnfmcmv
devlet aklı böyle bi şey işte
kim bilir ne cevherleri bulup çıkarttılar böylr

bu ülkede artık her şeyin sahtesi makbul: gülüşler sahte, vaatler sahte, projeler sahte… ve şimdi sıra geldi diplomalara. adını telaffuz edemediği üniversitelerden mezun olmuş insanlar, makam koltuklarında oturuyor. üstelik öyle bir özgüvenle konuşuyorlar ki, insan kendi eğitiminden utanır hâle geliyor.

sahte diploma, yalnızca bir sahtekârlık meselesi değil; sistemin bizatihi kendisinin "gerçek olmayan" bir yapıya dönüştüğünün kanıtıdır. çünkü diplomanın sahte olması demek, o kişinin eğitiminin, bilgisinin, yetkinliğinin aslında hiç var olmaması demektir. ve bu yokluğa rağmen, yönetici, bürokrat, danışman gibi konumlara yerleşmesi; liyakatin resmen cenazesinin kılındığını gösterir.

hadi biri sahte diploma aldı diyelim. peki onu kim işe aldı? kim referans oldu? kim göz yumdu? sahte olan sadece diploma değil, aynı zamanda sistemin tamamı. çünkü denetlemeyen bir kurum da görevini yapmamış olur. sessiz kalan herkes bu sahtekârlığın ortağıdır.

daha acı olanı ise şu: bu skandalları konuşurken hâlâ "kader", "şans" ya da "olağan bir hata" gibi göstermeye çalışıyorlar. hayır! bu bir tesadüf değil, bu bir tercih. çünkü bilgi değil, sadakat ödüllendiriliyor. gerçek değil, görüntü yüceltiliyor. ve bu toplum, yıllarını vererek diplomalar kazanan, dirsek çürüten gençlerine değil; kopyayla, torpille, sahte evrakla yükselenlere tanık oldukça, adalete olan inancını kaybediyor.

bu ülkede çalışkan olmak, dürüst olmak, bilgiyle donanmak bazen sadece zaman kaybı gibi hissettirebiliyor. çünkü başarı, çoğu zaman hak edenlerin değil, kendini iyi pazarlayanların ve sistemin açıklarını iyi kullananların cebine düşüyor. ve bu düşüş, aslında hepimizin ortak çöküşü oluyor.

sahte diplomalar, sahte kariyerler yaratıyor. ama ne yazık ki bu kariyerlerin yarattığı etkiler çok gerçek: eksik eğitimle verilen kararlar, yanlış yönlendirmeler, liyakatsiz yönetimler ve telafisi olmayan toplumsal zararlar...

sonuç mu?

bir ülke daha önce hiç okumamış insanların, okumuş gibi yaparak yönetmeye çalıştığı bir karikatüre dönüşüyor.

gerçekler acıtır. ama biz, yalanlara alışmakla meşgulüz.

hakedilmiş gerçek diplomayı iptal eden, sahte diplomayı da yürürlüğe sokar, milletvekili yapar, inşaatçı yapar. siz de gerçek olmayan doktorlara muayene olursunuz, aslında size ait olmayan tapulara benim dersiniz, eşiniz de sizin değil, oğlunuz da yok kızınız da. siz de yoksunuz aslında. kimse ben erkeğim ben kadınım diye dolaşmasın yani. kölesiniz siz. vergi verip bahtiyar olabilirsiniz anca.
en çok da bu atmosferde erkeklik/delikanlılık taslayanlara gülüyorum ben.

ben gerçeği ile bir bok yapamadım, en büyük hayalim imza mühendisliği yaparak diplomamı kiraya vermekti.
ulan neden ben diplomamı kiraya veremiyorum diye düşünürken meğer adamlar bana verecekleri parayla diploma alıyorlarmış.
olan yine garibana olmuş arkadaşlar.

öyle bir kalabalığın içine düştük ki, sanki insan bataklığına saplanmış gibi içinden çıkıp kurtulmak olasılığı yok.

aziz nesin / nah kalkınırız

ilkin akp döneminde ortaya çıkan ve maalesef ki kanıksanan yüz kızartıcı bir suç. sahte diplomalıların ahlak olarak bizi bitirdiği yetmiyormuş gibi ölümlere de neden oldular: örneğin sahte diplomalı bir inşaat mühendisi, malzemeden çalar ve insanların ölümüne sebep olur. yine aynı şekilde, sahte diplomalı bir doktor, hastaya yanlış tedavi uygulayarak hastanın ölümüne sebep olur vb.

sahte diploma, torpil, kopya tez.

bu millet 2 şeyden şeytanın tuzağına düştü.

1. müslüman olduğu için üstün olduğuna inandı.

2. türk olduğu için üstün olduğuna inandı.

niye günahtan, haramdan, hatadan kaçınsın ki? şekil a'da görüldüğü gibi.

lan fetöye soruları çalıyor diye sövüyorduk, adamlar o kadar kötü durumdaki soruları bile ezbeyleyemedikleri için sahte diploma ile kadrolaşmış.

akp ile ülkenin geldiği yer budur.

ben bundan 5 sene önce e-imzalar kopyalanabilir dediğimde bana inanan olmamıştı.

ulan ben diplomanın gerçeğiyle bir halt yapamazken, adamlar sahtesiyle... vay anam, vay babam vay.
şeytan ayrıntıda filan gizli değil, şeytanlar apaçık aramızda.

halledebilirmisin.

yenidoğan çetesi kadar korkunç bir olay. infial niteliğinde… düşünsenize oturduğunuz evin mühendisi belki de bu insanlardan biri. bir depremde bir değil, binlerce insanın ölümüne sebep olacak. kul hakkını falan geçtik zaten.

hangi din olursa olsun tarikat sapkınlarının yönettiği bir toplumun yaşayacağı problemdir.
bunun haricinde o denli bir güç zehirlenmesi, o denli toplumdan uzaklaşma yaşıyorlar ki gözlerinde vatandaş değil sömürülen haşerelerden farksız bir konuma geçtik.

medya'nın büyük çoğunluğunu gasp edip algı oyunları ile insanların oylarını sömürdüler. o denli güçlü yalancıydılar ki her şeyi inandırdılar fakat bir süre sonra "ulan her şeyi inandırıyoruz" diyerek daha da uç noktalara geldiler günümüzde.

aralarında iyi niyetli olan elbet vardır ama etkili değiler.
iyi niyetlilerin de artık rest çekmesi gerekli.
zira toplum arada iyi niyetlilerin olduğuna da inanmıyor.

en basitinden bir oyun kanalı izliyorum, serzeniş.
bir bilim kanalı izliyorum, serzeniş.
sinema kanalı izliyorum, serzeniş.


ha bir taraftan genç nüfus siyasal islamdan nefret eder hale gelmesi de güzel bir nokta.

işbilir, elinden iş gelir gençlere sürekli yurt dışı dememin bir sebebi var
sen bir şeyler yapayım diye uğraşırken, onlarda kendilerine biyatlı kardeşlerini
bir yerlere yerleştirmek için var gücüyle çalışıyorlar.
yakın zamanda söylediklerim daha da anlaşılır olacak ama umarım sizler için çok geç olmamış olsn......

ulan zamanında alaydık bir iki tane ya.
her şeye geç kaldık kodumun hayatında be
düşük oranlı kredi, diploma allah kahretsin böyle hayatı.