selahattin demirtaş

metin kemal kahraman'ın, ''umutsuzluk yanarken'' şiirini muhteşem bir şekilde besteledikleri hdp lideridir;

bugün büyük bir kitle tarafından takdir edilen imamoğlu aslında selahattin demirtaşın kendisidir.
giyiminden kuşamına üslubundan yaklaşımına kadar benzerlik taşır. tabii demirtaşın daha derin bir politik tarafı var o ayrı sadece vurgulamak istediğim şey şu, imamoğlunun peşine takılanlar ile demirtaşa bu imkanı vermeyenler olaya sadece etnik olarak bakıyorlar.

yani demirtaş, liberal olan imamoğlu'dan daha ilkelere bağlı biridir ki hapistedir.
ama sırf kürt olduğu için anlattıklarını duymak istemeyen milyonlar var.
bırakınız terör error martavalını.
bal gibi biliyorsunuz demirtaşın öyle bir gayesi olsa abisinin yolunu secerdi ki ortadoğuda en kolay şey budur ama bir avukat olarak, bir yazar olarak bir insan hakları savunucusu olarak o mecliste olmayı seçti ama ona sırtını dönen milyonlar yüzünden hapistedir, sadece seni başkan yaptırmayacağız konuşması yüzünden de değil.

masum değilsiniz.
ama gün gelecek o çıkacak siz günahınızla kalacaksınız.

halkların demokratik çok sevgili selosudur.
haberlerde görmüşsünüzdür. hdp milletvekili sevgili garo paylan'a, sevgili demirtaş'a bu şekilde hitap ettiği için dava açılmış. garo abiye mahpus da yatırabilirler sıkıntı yok. ama işte bağzı uzatmalı ve uzun saraylılar milyarlar dökse de halkta yeni bir sevgi yaratamıyor. demirtaş sevgisi kalbimizde mühürdür. mahpusla ölümle silemezler.

bugün polis devletinde parodilik bir mevzu daha yaşandı. aynı motorsiklette yolculuk yapan karı kocayı pandemi bilmemnesinden ayırdı polis. biz sustukça daha neler olacak memlekette.
zalimlere sevgili demirtaş'ın dizeleriyle seslenmek isterim.

“çıt çıkmasın diyecekler
renk olmasın diyecekler
gülerek isyan etmişsin
gül açmasın diyecekler
gülelim o zaman
öksüz kalmasın isyanın

suçsa suç kardeşim
gülüşü solmasın insanın

gün doğmasın diyecekler
umuda silah çekecekler
koşarak isyan etmişsin
suçu sana yükleyecekler
koşalım o zaman
yalnız kalmasın isyanın
suçsa suç kardeşim
tepesini attırmayın insanın”

benim tanımıma ne hacet, şairin en güzel şekilde anlattığı halklarım demokratik selosudur.

"döğüşenler de var bu havalarda
el, ayak buz kesmiş, yürek cehennem
ümit, öfkeli ve mahzun
ümit, sapına kadar namuslu
dağlara çekilmiş
kar altındadır."

onu anlatmaya dizeler yetmez. 37 yaşımdayım ve bu yaşıma kadar 37 başlı canavarlarla dövüştüm ve yendim. şimdi 38 başlı bir canavar karşımda ve elime kılıç alacak tâkatim yok gibi hissediyorum. düşecek oldukça selo'nun gülüşüne bakıyor ve kalkıyorum. sayın devletim, hükümetim ve kürt siyaseti sansürcüsü sözlük yönetimi kalbimi sökebilir isterse. ama ışık kalır.
bu ülkede sözlükte sizin değil diyenlere inat 37 bin sene gerekirse bağıracağız. bu ülke de bizim bu ülkede olan her güzellikte de hakkımız var.

halkların sevgili selo'suna bir sezen aksu şarkısıyla seslenmek istiyorum bu gece.
ve bu şarkıdaki her güfteyi gerçekleştireceğimize yemin ediyorum.

ter döküyor dört duvar ter bense beklerim bir gün mutlaka
ters dönecek anahtarlar bir gün elbet çıkacaksın ışığa
sen aydınlığa ben sana hasret
gel eritir demirleri bendeki ateş
bir gün açılır açılmaz sandığın kapılar vurunca güneş
bir karanlık daha erişti güne saat neredeyse beş

sen aydınlığa ben sana hasret
gel eritir demirleri bendeki ateş
gün bizim güneş bizim, göğsümüzde ateş bizim
el ele olduğumuz o gün gülmek bizim
dün bizim yarın bizim, yana yana sevmek bizim
hasrete vurduğumuz göz göz yürek bizim
süsledim gelin misali gençliğimi sandığıma kaldırdım
sensiz geçen yılları sildirdim sana yeni zaman aldırdım
sen aydınlığa ben sana hasret
gel eritir demirleri bendeki ateş
gün bizim güneş bizim,…

halkların demokratik lideri, edebiyatçısı, müzisyeni, ressamı ve daha bir çok şeyidir.
bugün de gülüşü güzel başkana her dinlediğimde gözlerimde yaş eksik olmayan bir şarkıyla seslenmek istiyorum. selo başkan kendi kaderini halkıyla bütünleştirmiş bir liderdir. halkı da bugün tutsak kendisi de. lakin umut da, hakikatte kalıcı kurtuluş da bizimdir. gülmenin en devrimci halinde özgür günlerde bizimle olacak.

köyümde açmıştır şimdi nar çiçekleri özlem özlem
köyümde açmıştır şimdi nar çiçekleri özlem özlem
yüreğimden sevda sevda türküler söylesem sana
tel örgüler arkasından ulaşır mola
yüreğimden sevda sevda türküler söylesem sana
tel örgüler arkasından ulaşır mola
ulaşır mola ulaşır mola
ulaşır mola ulaşır mola
o en güzel yarınlara erişir mola
ulaşır mola ulaşır mola
ulaşır mola ulaşır mola

o en güzel yarınlara erişir mola
kör baskılar karanlıklar demir kapılar taş duvarlar
kör baskılar karanlıklar demir kapılar taş duvarlar
olsa da dört bir yanımda söylerim türkümü sana
kuş sesinden dağ yelinden ulaşır sana
olsa da dört bir yanımda söylerim türkümü sana

kuş sesinden dağ yelinden ulaşır sana
ulaşır sana ulaşır sana
ulaşır sana ulaşır sana
o en güzel yarınlarda erişir sana..

pekaka'nın şehirdeki siyasi piyonudur.
bu adama siyasetçi, aile babası, hukukçu, yazar gibi güzellemeler yapanları anlamıyorum. bu adam ve bunun gibilerin ellerindedir aybüke öğretmenimin kanı! midem bulandı övücü yazıları okuyunca. küfürler şelale.

buradan

besteci, ressam, edebiyatçı ve halkların demokratik lideridir.

''sen aydınlığa biz sana hasret...''

bugün doğum günü olan iki gözümün çiçeği.

kendisine atfedilen suçları işlediği (!) dönemde iktidarın/erdoğan'ın altın çocuğuydu. cumhurbaşkanı adayı bile oldu, yüzde 10 oy aldı. ancak ne olduysa "seni başkan yaptırmayacağız" çıkışından sonra oldu. egosu zedelenen roma imparatoru recepus tayyipus erdoğanus ipini çekiverdi. ondan sonra da pufff...bir anda terörist oluvermiş.

sevseniz sevmeseniz de kürt siyasi hareketinin lideridir demirtaş. keşke pkk'dan, apo'dan soyutlayabilseler kendilerini.

terörist bir vatan hainidir. abdullah öcalan isimli tescilli bebek katili vatan haininin heykelini dikmeyi arzulayacak kadar şuursuz, türk milleti ile dalga geçen sözüm ona demokrasi havarisi kesilmiş özünde ise pkk kontenjanından vekil olmuş türk düşmanıdır.

10 nisan 1973, elazığ-palu doğumlu zaza kökenli siyasetçi/yazardır.
halkların demokratik partisi'nin eş başkanlığını 11 şubat 2018'e kadar yürütmüştür.

kendisi ankara üniversitesi hukuk mezunu,
çeşitli kurum ve derneklerde faaliyet göstermiş, ve aralık 2006'da (bkz: türkiye insan hakları derneği) kurmuştur. (kurucu üyelerindendir daha doğrusu)

2007'de dtp'de grup başkanvekilliği yaptıktan sonra dtp'nin kapatılması sürecinde yeni kurulan barış ve demokrasi partisine geçerek partinin 1 şubat 2010 tarihinde yapılan olağanüstü kongresinde genel başkan seçildi. bdp'nin halkların demokratik partisine katılması sürecinde 2014 yılında yapılan 2. olağanüstü kongrede figen yüksekdağ ile birlikte hdp eş genel başkanlığına seçilmiştir.

4 kasım 2016'da, aralarında (bkz: figen yüksekdağ)'ın da bulunduğu 9 milletvekili ve kendisi hakkında;
terör örgütü kurma, terör örgütü üyesi olmak, silahlı terör örgütüne üye olmak, örgüt adına suç işlemek gibi iddialar çerçevesinde edirne f tipi kapalı cezaevine götürüldü.
21 şubat 2017 tarihinde doğubayazıt 2. asliye ceza mahkemesi tarafından "türk milletini, türkiye cumhuriyeti devletini ve devletin kurum ve organlarını aşağıladığı" gerekçesiyle 5 ay hapse çarptırıldı.

cezaevine girdiğinden beri öykü, şiir, resim ve sanatın diğer boyutlarıyla ilgilenen demirtaş'ın ilk kitabı seher 16 eylül 2017 yılında yayımlanmıştır. yeni yaşam gazetesinde köşe yazarlığına başlamıştır.

kendisi hâlâ tutukludur, aihm tarafından selahattin demirtaş'ın tahliyesine yönelik baskılar hükümete hala uygulanmaktadır.

haindir.

selahattin olsa yazardım ama sele zeytini sevmem.

yüreğimin her zerresiyle çok özlediğim ve kalbimin tüm hücrelerinden hücresine selam gönderdiğim halkların demokratik her şeyidir.

tereddütsüz oy verdiğim adamdır.

siyaseten kendisiyle benzer düşünmediğim bir siyasetçi. ancak hapishaneden çıktığında kahraman olarak çıkacağı kesin. düşmanları onu cezalandırırken aslında reklamını da yapıp büyütüyorlar.

televizyonlara çıkıp saz çalıp sütten çıkmış ak kaşık olarak millete yutturulmaya çalışılan kürt milliyetçisidir. devlet bahçeli'nin kürt versiyonudur başka bir tanımı olamaz. ara sıra da olsa fetö ve rte ile dediklerine sonuna kadar katılmakla beraber partisinin pkk ile arasına mesafe koyamaması, nedense hiç bir milli bayramları kutlamaması, partisinin ve kendisinin atatürk'e bakış açısı kabak gibi ortadadır. gereksiz yere ajitasyon yapılıp ülke gündeminde tutulmaya çalışılıyor. sol ile uzaktan yakından alakası yoktur. bunun gibiler yüzünden türk solu bölücülük ve terör ile anılır hale geldi.

selam almanın da vermenin de en çok yakıştığı insanlardan,

son zamanlarda yaşadığınız hukuksuzlar covid-19 değil, akp-128 yüzündendir şeklinde beyanat vermiş halkların demokratik lideridir.
bugün kendisini güzel bir ahmet kaya şarkısıyla selamlamak istiyorum.

"belki yaslanırdın bana bana, mahpusta duvar olsaydım olsaydım..."