sevgiliye söylenebilecek en güzel söz

kanal d yi aç recep ivedik var...

seni yapan anayın babayın eline sağlık.

bir daha hangi ana doğurur, seninle beni, birbirimiz için..

sevgiliye ne bir dil, ne bir söz yeter. ama şimdilik ben olsam rüştü şardağ'ın o güzel nağmesini söylerdim: '' bahçende safa hükmediyorken solayım.''

"bugün bir fenerli için alex neyse sen de benim için osun"
(bkz: leyla ile mecnun)

senin annen baban arı mı?

to die by your side such a heavenly way to die

sen en ağır küfür de olsan yine de üstüme alınırım.

normalde 36, platform tabanda 37 numara ayaklarınla bastığın yerde çiçekler açtırırsın.

kayıp çocukluk narsisizmime seninle döndüm.

"gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse
ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse
her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse..."

hüseyin nihal atsız - geri gelen mektup

öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna..

kendimi senin sokaklarında daha çok sevdim.

sabahları güneş gibi aydınlat beni ,geceleri ay ışığın da uyut beni*

bugün saçların ne kadar güzel sen zayıfladin mi yeni elbisen çok şık gibi kelimelerdir.

bana şu söz söylenirse düşerim: "sana eti puf aldım ve hadi şimdi köpüşlerini beslemeye gidelim". bir de, "hadi gel tekken oynayalım." offf.. swh

açıklamak yerine ufak bir alıntıya sığınacağım bir hadise :
nesimi'ye sormuşlar ''o yar ilen hoş musun?''
'' hoş olayım olmayayım kime ne''

ben türk müziğinde ve dilini bildiğim dünya müziğinde bundan daha iyi söylenmiş sözler bilmiyorum. bu kadar güzel samimi ve ciğerden sözler anadolu'dan gelen aşkın bir samimiyetiyle söylenebilir zaten.

fakat sorun şu ki, genelde insan sevgilileriyle mutluyken bu sözlerin kıymetini anlamaz. sevdiği insanın yüzüne baktığında neşet babanın yazdığı şiirin mısralarını görmez.
bu yüzden genelde böyle güzel sanat eserlerinin kaderi ''eski sevgiliye söylenmek istenen sözler'' olarak geçer.

şu anda neşet babanın yazdığı her mısra kan olup ciğerlerimde arınıyor. iyi ki yaşamış ve aramızda bulunmuşsun neşet usta. iyi ki seninle aynı çağda yaşama şerefine erişmişim.

kurusa fidanım güllerim solsa
göynümde solmayan gülümsün benim
yaprakların gazel olsa dökülse
daha taze fidan dalımsın benim

ağarsa saçların belin bükülse
birer birer hep dişlerin dökülse
vücudun kurusa kanın çekilse
yine şu gönlümün yarisin benim

bülbülün gül için zar-ı misali
kerem'in bağrının nar-ı misali
inler garip gönlüm arı misali
tadına doyulmaz balımsın benim

mısırdaki amcamdan servet kalmış bana hahah.

hadi yine iyisin... kaptın en güzelini...:)