slife5r (yazar)

bence o yazilarin asıl sahibi yapay zekadır.

ekşide böyle biri vardı. ben ilk geldiğimde lucifer nickli arkadaşın olayı patlamıştı.
o ara okuduğum bir tanımda lucifer'ın ekşideki yazıları arakladığını yazıyordu.
bu yazar ya onları okuyup gelmiş ya da yazıların sahibi.
edit:
çok önemli olmamakla birlikte bir şey var kafama takılan. neden şimdi gelmiş? ekşide yazıyor olsam buraya gelmezdim . lucifer beni taklit etti diyorsa o varken gelseydi mesela.

neyse önemsiz. sadece can sıkıntısı.


belki onun da sebebi budur.
amaan .

#3344414
mizantropi bana kalırsa biraz kolay olana kaçmaktır.
yaşına hürmetler abi, tecrübe kazanısındır sen tabii ama hayat geçmez be böyleee.

bizden sıkıldığını ve çekip gittiğini düşünüyordum, meğer kendini zor tutuyormuş...
internet paketi yenilenir yenilenmez tanım bombardımanı yapıp üzerine bir de sözlük kavgasını takip eden, bununla da yetinmeyip yeni bir #3357236 gündem önerisi sunumu ile gelen çalışkan yazar.

ben takip edemedim mesela, çok çapraz geçiş vardı. içler dışlar çarpımı derken sıkılıp müzik dersine geçtim. helal olsun size.

bazı tanımlarını seviyorum. kendini okutturuyor kerata.
kerata da yaşlı kelimesi he.

abimizin güzel tespitleri var. çoğunda haklı ve doğrucu davut.

inanılmaz bi' uzunca tanım girme motivasyonu olan yazar.

okuyoruz.
bazılarını okuyup beğenemiyorum linç yememek için. hatta beğenirken kırmızı kabloyu mu mavi kabloyu mu kesecez şimdi gerginliği yaşıyorum hakkına girdim helal etsin. *
gülmeden okuduğum tanımına henüz rastlamadım.

mahlasını instela'dan beri bilirim. eşgalini ilk defa görüyorum. hiç mi zirveye katılmadın mübarek.

hocam bi zerk vardı hatırladın mı? kısa yakışıklımız :d onun eskiden açtığı başlığa hala gülerim. benden için, "kendi düzenlediği zirveye katılmayan yazar" demişti slkjsd. sabah ayılamadığım için gün boyu kusup gidememiştim. ya şaka maka sürekli alkol alınan karmaşık yıllarda, hep tekil zirveler gibi oldu. iki kişi buluştuk anca. ya da 3-5 kişi genelde hanımlar durumları. yalnız özledim tabi zirveleri. normal gibi butik sözlüklerde, insan daha da rahat oluyor. bu sefer zirve olursa direkt yazın beni kardeşim, kesin yüzde bin. ekşi'nin 2000'lerde olanları gibi ortam yapalım mis gibi.

#3365714

son zamanlarda ortalarda gözükmese de zerk'i bilmeyen yoktur instela'da. o başlığı da hatırlar gibiyim. * neyse zirve işlerini şey ederiz bilahare böyle ulu orta yürümeyelim birbirimize *

#3368528
nasıl beğenmeyeyim şu yazıları. *
ve de ben teşekkür ederim sonunda biri içimdeki ölüm meleğini, karanlık yanlarımı gördü. *

hala toplum baskısından hafiften korkmam sebebiyle * birkaç tanımını beğenmiyorum ama okuyup hunharca güldüğümü bil. * yalnızca gülmüyorum. gülerken düşünüyor, düşünürken yine gülüyorum. bu kısır döngüden çıkmayı da hiç istemiyorum. iyi ki geldin. *

#3369140
bu bilgiler ışığında yumbar'ın baryumdan geldiğini ya da ona gittiğini, en azından geçerken şöyle bir uğradığını söyleyebilir miyiz hocam?

sevgili güzel insan meja hocam, şu an olayın tüm cool duruşunun bittiğinin farkındayım ama * yazmıştım, haribo yani. şu an sanki yeni tanışmışız. "avrupa'da hangi müzeleri gezdiniz" demişsin ve ben de sana, "damda taklacı güvercin besliyom cıbırık, necip, cükcük" demişim gibi hissettim. baryum nefismiş bu arada, o fikri çalarsam kusuruma bakma. sorana baryum derim bari. gayet süper fikir

şurada burada toplam 2 nick altı sonrası, kendimi slife5r'ın gerçek kimliğini açıklamak zorunda hissettim. bunu ona borçluyum çünkü biliyorum ki sık sık geçmişini ve kim olduğunu sorguluyor.

yıl 1962. rusya henüz rusya olmamış, kısaca sovyetler birliği şeklinde takılmakta. amerika kafayı onlarla bozmuş ve harıl harıl gizli deneyler, projeler yürütüyor, birliği dağıtmak için.

dr. harold barnett, projelerden birinin başındaki kişiydi o dönem. baryum elementini kullanarak yeni bir deney geliştirdi ve bunu üzerinde deneyeceği kişi, gönüllülük esasıyla deneye katılan bir askerdi: james finch. proje baryum başladı ve james, üzerinde kullanılan yoğun baryumun etkisiyle, zihninin anormal şekilde çalışmaya başladığını fark etti. limit yok filmindeki gibiydi her şey; james'in beyni inanılmaz derecede keskin ve hızlı çalışmaya başlamıştı. geçmişe dair her detayı hatırlıyor, bilgileri aklında tutmak konusunda inanılmaz bir beceri gösteriyor ve hafıza gerektiren her konuda rekordan rekora koşuyordu. yalnız...

deneyin, daha doğrusu baryumun bir yan etkisi olmuştu. james zamanla cümleleri kurarken kelimeleri birbirine karıştırmaya, yeni kelimeler türetmeye başlamıştı. her ne kadar ilk zamanlarda bu pek anlaşılmasa da ilerleyen süreçte james'in anlaşılmaz şeyler söylemeye başlamasıyla herkes tarafından fark edilir hâle geldi. bu sırada ilginç bir şekilde geçmişi de unutmaya başlamıştı. deneyden sonra yaşananları ise hiçbir şekilde unutmuyordu. zamanla gerçekte kim olduğunu, tanıdığı insanları, doğduğu ve büyüdüğü çevreyi bile unuttu ve soranlara, söylemek istediği "benim adım baryum" olsa da "benim adım yumbar" demeye başladı. artık baryumu bile telaffuz edemiyordu.

başta dr. harold olmak üzere projede görev alan ekip, bu olayın sarpa sardığını ve projenin bambaşka bir yöne doğru ilerlediğini görünce proje iptal edildi. tüm belgeler ortadan kaldırıldı ve yeni ismiyle yumbar olan james, bir hastaneye yatırıldı. gerçekte deli falan olmadığı ve aslında her şeyin farkında olduğu için, hastaneden kaçmayı ve izini kaybettirmeyi başardı. uzun zaman kimse ondan haber alamadı. ta ki...

bir gün sanal bir ortamda yumbar adıyla yazmaya başlayana dek. projeden haberdar olan bazı bilim insanları bu kullanıcıdan şüphelenip yazdıklarını okumaya başladılar ve garip bir tutarsızlık sezdiler. kendisi gibi değildi sanki. normal biri gibi değildi. bir şekilde meraklı gözler tarafından takip edildiğini anlayan james, normal biri olduğu izlenimini vermek için normal sözlük adlı bir yere bile üye oldu.

baryumun laneti hâlâ devam etse, o kendisini yumbar olarak bilse de aslında eski bir asker olan james finch'ten başkası değil slife5r. bilime olan ilgi ve bilgisi de askerdeyken, görece rahat bir görevde olduğundan, her bulduğu kitabı, gazeteyi, makaleyi okumasından geliyor.

hoş geldin james.

hacı çok uzun yazıyon. bi de bir tek ben gülemiyorum herhalde. kusura bakma. ama yine de emeğine sağlık tabii.

edit, adam nickaltımıza geldi çok güzel şeyler yazdı. bu mahcubiyet de bana yeter.
gülememek benim problemim usta. ruhsal dalgalanmalar yaşıyorum. muhtemelen daha iyi hissettiğimde güleceğim. saygılar hocam.

baryum falan hikaye bence; siz ona asıl contorium'u sorun.*

olm bu z anket, z soru falan ne lan diye dusundurten yazar.

z kuşağı diyor portakaldan vitamin değil.