5601.
2023 mayis baltik denizi sahilleri 
devamını gör...
5602.
devamını gör...
5603.
devamını gör...
5604.
2016 falandı zannımca...
devamını gör...
5605.
aha iq 32 ye indi.
devamını gör...
5606.
accık eski amma sevdiğim bir fotiko...
devamını gör...
5607.
bu "ai" ütopyasını harbiden seviyorum.
devamını gör...
5608.
biraz bir takım nostaljiler yaşadığım için iç dökmeye geldim.
burada 19 yaşındayım, 2. sınıf. burada okulda sıradan bir bahar vize haftası yaşıyoruz. karşımdaki arkadaşımı kestim haliyle rahatsız olabilir diye. herkes boy boy fotoğrafları internette dolaşsın istemiyor.
hayatın garip bir dönemiydi o benim için ve süperdi o zamanlar çayırda çimende yuvarlanmak, okumak, kick boks falan. bi dersleri ve hocaları sevmiyordum işte :d. konser, tiyatro, sinema, edebiyat, ne denk gelirse kovalıyorduk.
sonra yaşamın şöyle bir evresine zıplandı. bu evre aslında güldüğüme bakmayın, sevdiğim pek çok insandan kazık yediğim bi evreydi. ama harika sistalarım vardı ve o yüzden her darbe bana yumuşatılmış olarak ulaşıyordu. burada da bir kız kıza gecesi söz konusu zaten. bu fotoğrafı sistalarımdan biri çekmişti. benim emaneten sığındığım bi öğrenci eviydi burası.
şimdi bu kitaba başlayınca hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti. bunu arkadaşım çevirmişti. onun ilk kitap çeviri işiydi. ön editörlüğünü de ben yapmıştım, illegal editörlük :d. uyku saatlerimizi değiştirmiştik, o çevirirken ben uyuyordum, o uyurken ben kontrol ediyordum :d.
gençliğin ve tecrübesizliğin başka bir güzelliği var, böyle düşünüyorum.
senelerim kendimi şişman ve çirkin sanmakla geçti. şimdi geri dönüp baktığımda 20li yaşlarda da kendi buhranları içinde güzel bi sisi varmış aslında.
bazen de büyük kayıplar gibi gelen şeyler (dostlar, seneler, kaçan fırsatlar) zihnimde kendimle uzlaşma yolunda tuğlalara dönüşmüş gibi geliyor.
ha ayaklı kişisel gelişim kitabı gibi konuştuğuma da bakmayın şimdi. kendisini tümüyle kabullenmiş, kendisiyle ve hayatla tüm dertlerini çözmüş bi insan olarak bulunmuyorum karşınızda. ama hayat ilerlemelerle ve sonra gerilemelerle dolu bişi, doğrusal bi grafiği yok.
bazı şeyler hiç yaşanmasaydı daha iyi olurdu tabii ama yine de yani, hiçbir şey sanki o kadar da korkunç da değil.
öbüyom herkesi.
kezolar ve persona hariç.*
burada 19 yaşındayım, 2. sınıf. burada okulda sıradan bir bahar vize haftası yaşıyoruz. karşımdaki arkadaşımı kestim haliyle rahatsız olabilir diye. herkes boy boy fotoğrafları internette dolaşsın istemiyor.
hayatın garip bir dönemiydi o benim için ve süperdi o zamanlar çayırda çimende yuvarlanmak, okumak, kick boks falan. bi dersleri ve hocaları sevmiyordum işte :d. konser, tiyatro, sinema, edebiyat, ne denk gelirse kovalıyorduk.
sonra yaşamın şöyle bir evresine zıplandı. bu evre aslında güldüğüme bakmayın, sevdiğim pek çok insandan kazık yediğim bi evreydi. ama harika sistalarım vardı ve o yüzden her darbe bana yumuşatılmış olarak ulaşıyordu. burada da bir kız kıza gecesi söz konusu zaten. bu fotoğrafı sistalarımdan biri çekmişti. benim emaneten sığındığım bi öğrenci eviydi burası.
şimdi bu kitaba başlayınca hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti. bunu arkadaşım çevirmişti. onun ilk kitap çeviri işiydi. ön editörlüğünü de ben yapmıştım, illegal editörlük :d. uyku saatlerimizi değiştirmiştik, o çevirirken ben uyuyordum, o uyurken ben kontrol ediyordum :d.
gençliğin ve tecrübesizliğin başka bir güzelliği var, böyle düşünüyorum.
senelerim kendimi şişman ve çirkin sanmakla geçti. şimdi geri dönüp baktığımda 20li yaşlarda da kendi buhranları içinde güzel bi sisi varmış aslında.
bazen de büyük kayıplar gibi gelen şeyler (dostlar, seneler, kaçan fırsatlar) zihnimde kendimle uzlaşma yolunda tuğlalara dönüşmüş gibi geliyor.
ha ayaklı kişisel gelişim kitabı gibi konuştuğuma da bakmayın şimdi. kendisini tümüyle kabullenmiş, kendisiyle ve hayatla tüm dertlerini çözmüş bi insan olarak bulunmuyorum karşınızda. ama hayat ilerlemelerle ve sonra gerilemelerle dolu bişi, doğrusal bi grafiği yok.
bazı şeyler hiç yaşanmasaydı daha iyi olurdu tabii ama yine de yani, hiçbir şey sanki o kadar da korkunç da değil.
öbüyom herkesi.
kezolar ve persona hariç.*
devamını gör...
5609.
devamını gör...
5610.
kahveden ya da sıcak bitki çaylarından çok kupa bardakların bana mutluluk verdiğini fark ettikten sonra çektiğim bir fotoğraf.
10 dakika öncesi.
kafam kadar bir bardak olduğu için de daha da mutlu ediyor beni.
anlık olarak bile olsa bu tarz küçücük,ufacık, içi dolu huzur olan minnak mutlulukları severim.
onları hâlâ fark edebiliyor olmayı daha da severim.
başka bir gün uzunca kupa bardakların bana verdiği hissiyatı da anlatırım belki, şu an kahvemin soğumaması için tadını çıkartmaya gidiyorum.
cağnım bardaklarıma sevgilerimi iletiyorum<3
*
devamını gör...
5611.
kitap fuarı hatırası... canım laklak dostumla eheheh
devamını gör...
5612.
ister kısa, ister uzun saç fark etmiyor efendim. papaz mod. on.
devamını gör...
5613.
devamını gör...
5614.
güzel kadınlar ve yakışıklı erkeklerden sonra göz zevkinizi bozmalıyım
devamını gör...
5615.
sevgili ponçiklerim dışım janjanli ama içim bomb.k .
devamını gör...
5616.
#lesvos
devamını gör...
5617.
sene 2016.
sene 2024.
devamını gör...
5618.
devamını gör...
5619.
devamını gör...
5620.
gözlük (opsiyonel)
devamını gör...