sözlükte yazma nedeni

bir kedi fotoğrafı kadar kıymeti olmayan onlarca yazan var bu sözlükte benim için, kimseyi tanımıyorum, zerre de umrumda değil hiç kimse. iş bu sebeple de ciddiye aldığım mecra da değildir sözlükler.

size tavsiye ciddiye almayın, yapın goygoyunuzu ve hayatınıza devam edin.

ne bilem guzum ya, sevdiğim bir şey arada gelip yazıp gitmek. eximden bulaştı sözlükte yazma hevesi, ayrıldık ben uluda yazmaya başladım kaç yıl geçmiş peheyy, ama burası uludan daha gıcır.

insanların bir konu hakkında görüşleri hoşuma gidiyor, bunu okumayı seviyorum ve de kendimi iyi hissediyorum sözlük saçmalamadıkça.

televizyon seyretmememi sağladığı için minnet duyduğum mecra

bakarken yazarken müzik dinlememe karışmadığı sürece de bulunacağım yer gibi görünüyor

editör maaşının 10 bin dolar olması.

çok süper bir sabah anketi. çoğu insanın en merak ettiği şey bu bence. bahar ve sütyen yağsın kurumuş damaklarımıza. günaydınlar mutluluk içinde dostça, makaron kokan yarınlarımızda.

ekşi sözlük'te çaylaklık müessesinde, 6 senedir 72396. sıradayım . çaylak arkadaşlarımızla kooperatif bile kurduk. henüz savaş borumla bir kadının yumuş tepelerinde gezinemedim, kimsenin tenini cilalayamadım pembiş dilimle. arada 69492. sıraya inip çok seviniyom. içime bir umut düşer gibi oluyor ama, sabahına 78210. sırada uyanarak kahroluyorum. "çok güzelsiniz:)" diye bir başlıyorum ben sabah özel mesaj göndermeye...saat gece 2 olmuş, hala "çokgüzelsinizçokgüzelsinizçokgüzelsiniz" yazmaktan şaftım kayıyor. pek sallayan da yok henüz. bir css hilesi ile, çaylak yazarların transparenti 0.2 yapmışlar, varla yok arası duruyoruz zaten uzaktan bakınca. pilimiz bitmek üzere gibi bir görüntü yapmış kanzuk kişisi. wtf!

ben düşündüm düşündüm, aklıma john nash üstadın oyun teorisi geldi. a beautiful mind izleyen çoğu sap dostum benimle aynı fikirdedir tahminimce. rekabetin yoğun olduğu ekşi sözlük ortamlarında gerçekleştirilen karı arayışı, biz bdsm severleri, yere düşmeden eriyen minicik bir kar tanesi kadar zayıf kılıyor hayata karşı. oysa normal sözlük'te kartopu gibi hissediyor bir erkek. herkes ekşide arayışa girerse, kimse çorap yırtamaz. aynı şey, sürekli bir eş bulma güdüsü ile her yere şiir yazan, aşırı hassas aile hanımları için de geçerli. millet sanıyor ki, en zengin erkekler ekşi'de. lan belki şu okul aile birliği gibi olan alanda uçak fabrikam var benim? millet her daim, bir şeyin alternatifi yerine ana akım medyaya koşuyor. böyle insanlar abazanlığa mahkumdur. çaylak olarak önüme gelene "günaydınlar nassınız efem:)" yazdığım senelere yanarım. şurada bana foto yükleme hakkı bile vermişler, gözlerime inanamadım. çığ gibi düşeceğim burada güzel gönüllere kısmetse (henüz düşmedim ama yakında olacak gibi hissediyorum).

çünkü zaten çüksen 50 insan var, döne döne yazıyor bunlar. bunların 30'u süt gibi maşallah. herkes foto atıyor, herkes kahve içiyor...kafayı yedim. ağzımın suları aka aka yazar oldum. bilgi saçmak için çıldırıyorum yeminle. kanzuk denilen insan kişisinin matematiksel algoritması bile kendisi gibi tuhaf. çaylaklık beklerken insan sıfıra yaklaşır. o nasıl bir sistem ki, bir iniyo bir çıkıyo benim çelik zıpır gibi. çekemem bunları artık. küçük sözlüklerde milf düşme oranı, her daim yüksek olur. matematik asla yanılmaz. kalabalıklarda kar tanesi olmaktansa, burada atom bombası olmak istiyorum. (kimse mi vermez bir insana...sitemim çok ama neyse...olumlu bakalım artık, rule-changer bir komünite olacak burası bence)

kafa dağıtıyorum

yılbaşı çekilişinde bir şey çıkar diye başladım ama kopamadım.