tanım silme kotasının kalkması gerekliliği
başlık "köylü yazardan ironiler" tarafından 22.12.2022 10:17 tarihinde açılmıştır.
1.
yazarken ses çıkarmayan sözlüğün silerken hoop kardişim, onlar benim oldu, ben bunları fişleme yapacak yazarlara servis edecem, daha sana hakaret dizilecek, kaos ortamı oluşacak, ben sakin ortam sevmem haa bilesin, demesine karşı ürettiğim argüman.
bence kalkmalı, kvkk gelmiş, sene kaç olmuş, hala fişleme yapanlar var.
yönetim bunu düşün, sonra başın ağrır, a ben ekşiciler gibi amerika'da yaşıyorum diyorsan bilemem. gerçi oralarda da elon musk var, herkesi buluyor.
bence kalkmalı, kvkk gelmiş, sene kaç olmuş, hala fişleme yapanlar var.
yönetim bunu düşün, sonra başın ağrır, a ben ekşiciler gibi amerika'da yaşıyorum diyorsan bilemem. gerçi oralarda da elon musk var, herkesi buluyor.
devamını gör...
2.
kotasını bilmem ama tanımlar, tek tek girildiği gibi, tek tek silinmelidir.... öyle toplu bir şekilde seçip silme kısmına hiç katılmadım, beğenilir beğenilmez... aksinin öyle ya da böyle bir şekilde platforma zarar verdiğini düşünüyorum...
hesap silme konusuna gelince de, katılmıyorum...
insan yanlış yapabilir, yanlış düşünebilir, çok yanlış şeyler yazabilir, dün ak dediğine bugün b*k diyebilir... insanın fıtratında olan şeylerdir bunlar...
köylü'den bağımsız söylüyorum bunu, okuyan lütfen doğru anlasın;
pişman olup 'tanımlarım silinsin' diye ağlamak yerine; yazmadan önce, bi' zaman sonra sizi utandırıp utandırmayacağını düşünerek yazmak en mantıklısı olacaktır zannımca....
*
hesap silme konusuna gelince de, katılmıyorum...
insan yanlış yapabilir, yanlış düşünebilir, çok yanlış şeyler yazabilir, dün ak dediğine bugün b*k diyebilir... insanın fıtratında olan şeylerdir bunlar...
köylü'den bağımsız söylüyorum bunu, okuyan lütfen doğru anlasın;
pişman olup 'tanımlarım silinsin' diye ağlamak yerine; yazmadan önce, bi' zaman sonra sizi utandırıp utandırmayacağını düşünerek yazmak en mantıklısı olacaktır zannımca....
*
devamını gör...
3.
ironik apla beni bulmak zor degil inan. türkiye de yaşıyorum öyle vpn falan da kullanmıyorum. hani aba altından sopa gösterme derdindesin yemezler.
kvkk senin burada yazdığın veya internette açıktan paylaştığın ve/veya açık platformlarda yazdığın şeyleri kapsamiyor.
yani senin burada yazıp sildigin şeyler wayback machine de arsivlenebilir mesela ama ben seninle olan özel mesajı açıktan yazarsam bu kvkk ihlalidir. senin dediğin gibi olsa envai çeşit data analizi, deep searcher, sosyal medya indexer da illegal olurdu. yemezler bu dezenformasyonlari. sen kendi ıq na hitap edenlere bunları yedirirsin burada pek çok insan güler geçer.
ha bunları neden yazdım? hem senden korkmuyorum (iktidar dan korksam zamanında trenlerine biner karun kadar zengin olabilirdim.), cemaatlerden korksam zamanında fetö nün ve bilmem kaç cemaatin dahası damadın kendisine adı ve sani ile silktir cekmezdim, dolayısı ile bir tane cemaatçi dende korkacak değilim. ben ilkeli adamım sizin gibi işime gelince akım işime gelince bokum demem g.te g.t derim. 50 yaşına gelmişsin colugun çocuğun var artık daha fazla rezil olma diyorum ne dersin?
kişisel veriler diyor yani senin telefon numaran vesair buradan sizarsa evet geçerli. ama adın soyadin olan kitabı koyup sonra kvkk diye ağlarsan hakim de savcı da bir tarafı ile güler.
haydi kal sağlıcakla.
edit: #1032946 yan çarina kitap reklamı yaptiripta kvkk diye ağlayan teyze içeren başlık.
kvkk senin burada yazdığın veya internette açıktan paylaştığın ve/veya açık platformlarda yazdığın şeyleri kapsamiyor.
yani senin burada yazıp sildigin şeyler wayback machine de arsivlenebilir mesela ama ben seninle olan özel mesajı açıktan yazarsam bu kvkk ihlalidir. senin dediğin gibi olsa envai çeşit data analizi, deep searcher, sosyal medya indexer da illegal olurdu. yemezler bu dezenformasyonlari. sen kendi ıq na hitap edenlere bunları yedirirsin burada pek çok insan güler geçer.
ha bunları neden yazdım? hem senden korkmuyorum (iktidar dan korksam zamanında trenlerine biner karun kadar zengin olabilirdim.), cemaatlerden korksam zamanında fetö nün ve bilmem kaç cemaatin dahası damadın kendisine adı ve sani ile silktir cekmezdim, dolayısı ile bir tane cemaatçi dende korkacak değilim. ben ilkeli adamım sizin gibi işime gelince akım işime gelince bokum demem g.te g.t derim. 50 yaşına gelmişsin colugun çocuğun var artık daha fazla rezil olma diyorum ne dersin?
kişisel veriler diyor yani senin telefon numaran vesair buradan sizarsa evet geçerli. ama adın soyadin olan kitabı koyup sonra kvkk diye ağlarsan hakim de savcı da bir tarafı ile güler.
haydi kal sağlıcakla.
edit: #1032946 yan çarina kitap reklamı yaptiripta kvkk diye ağlayan teyze içeren başlık.
devamını gör...
4.
katıldığım önerge. insan sürekli değişip gelişiyor ve geriye dönüp baktığında sadece utanç duyuyor. bu utancın giderilmesi ise sözlük tarafından engelleniyor. derhal bu sınır kaldırılmalı.
devamını gör...
5.
tanım silme kotası olmadığı için kalkması gerekliliği de yoktur. bunun en büyük kanıtı da ermolettin. adam tüm tanımlarını kurallara uyarak sildi. sürekli yazıyor ve yazdıkça siliyor. kimse ona diyor mu 'hoop kardeşim sen ne yapıyorsun'. hayır. deme hakkımız yok çünkü. kurallara uyuyor. yazıyor ve siliyor.
devamını gör...
6.
insanları sözlükten soğutmamak için güzel bir öneri.
devamını gör...
7.
açıkçası ben de kalkmasını istiyorum... zira bazı profiller var burada. adam ya da kadın 15 tanım girmiş sonra hepsini silmiş. hesap tanımsız duruyor. ama benim 6000 bin tanımım öyle kabak gibi duruyor. hayır hepsini silmek istediğimden değil. sadece çok beğenmediklerim var. içip içip yazdığım. onları ayıklamak istiyorum.
bana biraz haksızlık gibi geliyor.
sıfır tanımlı profilleri uçurabilirsiniz. ya da olmaz diyorsanız profilde en az on tanım olmalı bence. tanım giren yazarlara haksızlık.
çaylaklar on tanım giriyor yazar olabilmek için. o tanımları silemesinler mesela.
sözlük yönetiminden ricamdır.
bana biraz haksızlık gibi geliyor.
sıfır tanımlı profilleri uçurabilirsiniz. ya da olmaz diyorsanız profilde en az on tanım olmalı bence. tanım giren yazarlara haksızlık.
çaylaklar on tanım giriyor yazar olabilmek için. o tanımları silemesinler mesela.
sözlük yönetiminden ricamdır.
devamını gör...
8.
bence sözlüğe belli bi bağış karşılığı hesap silme özelliği aktif edilmeli mesela 20 kitap bağışla 1000 tanım sil 100 kitap bağışla hesap sil 1000 kitap bağışla kafana sıkalım gibi..
devamını gör...
9.
ironik apla sanırım yaş ilerleyince algı da problem yaşıyorsun,
kvkk nin açılımı kişisel verilerin korunma kanunudur. peki kişisel veri nedir? senin açık ortamlarda yayinlamadigin her türlü bilgidir yani tc numaran, cep telefonu numaran, email.adresin, özel konuşmaların (sözlükteki mesajlaşma fasilitesinden paylaşım yapmak kvkk ya göre suçtur mesela.).
ama sözlük gibi açık platformlarda yazdığın yazılar kvkk kapsamına girmez. gene kaldı ki sözlüğe üye olurken bir anlaşmaya onay veriyorsun okudun okumadın bilemem.o onayı verdiğin anda şunu diyemezsin "benim bilgilerim kvkk kapsamında." değil bacım değil.
hatta anlaman için şöyle anlatayım 6 yaşındaki gelin resmini birinin telefonundan screenshot alıp yayınlamak suçtur kvkk kapsamındadır, ama sözlükte 6 yaşındaki gelini şeyh in için aklamaya çalışıp sildigin şeyler kvkk kapsamında değildir. şöyle ki wayback machine gibi sitelerin indexlerini alan geçmişe yönelik arşivleme yapan sitelerde açık bilgi olarak bulunur. dolayısı ile hem yazıp hem ağlamak yok öyle. farkındayım colugun çocuğun var rezil olmak istemiyorsun ama kvkk senin düşündüğün gibi bir şey değil. yazdığınin da kvkk ile zerre alakası yok. daha kişisel veri ile açık verinin farkını anlamayan birine nasıl üniversite diploması verdiler nasil kitabını bastilar anlayabilmiş değilim.
velev ki mahkemeye verdin sözlüğü savcı bu davada kovuşturmaya gerek bile görmez bil istedim.
kvkk nin açılımı kişisel verilerin korunma kanunudur. peki kişisel veri nedir? senin açık ortamlarda yayinlamadigin her türlü bilgidir yani tc numaran, cep telefonu numaran, email.adresin, özel konuşmaların (sözlükteki mesajlaşma fasilitesinden paylaşım yapmak kvkk ya göre suçtur mesela.).
ama sözlük gibi açık platformlarda yazdığın yazılar kvkk kapsamına girmez. gene kaldı ki sözlüğe üye olurken bir anlaşmaya onay veriyorsun okudun okumadın bilemem.o onayı verdiğin anda şunu diyemezsin "benim bilgilerim kvkk kapsamında." değil bacım değil.
hatta anlaman için şöyle anlatayım 6 yaşındaki gelin resmini birinin telefonundan screenshot alıp yayınlamak suçtur kvkk kapsamındadır, ama sözlükte 6 yaşındaki gelini şeyh in için aklamaya çalışıp sildigin şeyler kvkk kapsamında değildir. şöyle ki wayback machine gibi sitelerin indexlerini alan geçmişe yönelik arşivleme yapan sitelerde açık bilgi olarak bulunur. dolayısı ile hem yazıp hem ağlamak yok öyle. farkındayım colugun çocuğun var rezil olmak istemiyorsun ama kvkk senin düşündüğün gibi bir şey değil. yazdığınin da kvkk ile zerre alakası yok. daha kişisel veri ile açık verinin farkını anlamayan birine nasıl üniversite diploması verdiler nasil kitabını bastilar anlayabilmiş değilim.
velev ki mahkemeye verdin sözlüğü savcı bu davada kovuşturmaya gerek bile görmez bil istedim.
devamını gör...
10.
şimdi her şeyden önce polemiğe girmek istemiyorum, bu sözlükte beğenmediğim şeyler görsem dahi bugüne dek kimseyle laf atışmasına girmedim, isim vermedim. eleştirdiğim her şeyi yazar üzerinden değil, tutum/hareket/kavram üzerinden değerlendirmeye özen gösterdim. benim için yazarlar bugün var yarın yoklar, sözlük baki. bundan sonra da bu böyle olacak. lütfen ne başlığı açan yazar ne de başlıkta benden önce yazan herhangi bir yazar yazdıklarımı üstüne alınmasınlar. amacım size cevap vermek değil sadece bu konuyla ilgili görüşümü belirtmek istiyorum.
sözlükle ilgili hepimizin bir görüşü var. beğendiğimiz ve beğenmediğimiz yanlar var. bana göre de tanım silme kotası saçmalık ancak olmasının bir nedeni var ve ben bu nedene saygı duyuyorum. burası yeni kurulmuş, hala gelişmekte olan bir mecra ve doğal olarak bu mecranın servisinin devamının sağlanması için bazı şeylere ihtiyacı var. bunlardan en önemlisi para. kurucunun parasının bittiği gün sözlük yok! kimsenin kara kaşına kara gözüne bu servisi almıyoruz. kurucunun para kazanması ve aylık masraflarını karşılaması için de trafik alması vs vs lazım. bunun için de arama motorlarında indeksleniyor her bir tanım. şimdi siz aylarca yıllarca tanım girdiniz, hop hepsi indekslendi, arama motorlarında yükselmeye başladık, bir gün canınız sıkıldı hepsini sileceğim dediniz. kota olmazsa aylarca yıllarca girdiğiniz tanımları tek bir gün içinde azmedip silebilirsiniz. bunun sözlük için adaleti nerede? aylarca yıllarca bu servisten faydalandınız, sesiniz çıkmadı, çünkü her şey günlük güneşlikti sizin için. ne zaman ki 1 kişiyle takıştınız ya da başka bir nedenle sinirlendiniz ve gitmek istiyorsunuz, o zaman mı burası kötü oldu? sistem aynı sistem, servis aynı servis, değişen tek şey sizin buraya bakış açınız.
@ateist kaplumbağa'nın bu konuyla ilgili muhteşem bir tanımı vardı ancak bulamadım, ezcümle buradan giderken tanımlarımı bırakır giderim çünkü buradan çok fazla şey aldım zaten'e gelen bir tanımdı. burada ateist hocama sonuna dek katılıyorum. ben 1,5 yıldır buradan muhteşem dostluklar, çok iyi sohbetler, inanılmaz bilgiler, okunacak kitap listeleri, izlenecek film/dizi listeleri ve kendi tek yaşamımda elde edemeyeceğim hayat deneyimi aldım. tanımlarım da bu servisin ücretidir benim için, bana bu servisi sağlayan mecraya yaptığım ödemedir. helali hoş olsun.
gidersem sileceğim hiçbir kişisel bilgi içeren tanımım da yok! tanım girerken bu ihtimali hep göz önünde bulundurdum ben *. burası bir sözlük, çıkış yaptığım anda buradan hayatımın içinde kalan kişi sayısı çok az. onlar da zaten telefonuma kayıtlı, fiziksel olarak görüştüğüm, sözlük harici bir arkadaşlığa geçtiğim kişiler. toplasam 10 kişiden fazla değiller. dostlarım hariç geriye kalan her yazar benim için sadece sanal birer profilden ibaretler. çıkış yaptığım andan sonra kaçınız beni bulabilir? kaçınız beni sokakta görse tanıyabilir? kaçınız bana zarar verebilir? @afillibirbey'e katılıyorum, pişman olmamak için kaynağını tutmalıyız bilgilerin, sonradan pişman olacağımız şeyleri en baştan hiç paylaşmamak en iyisi. zaten siz herhangi bir tanımı paylaştığınız andan sonra bir başkasının ekran görüntüsü almasının önüne nasıl geçebilirsiniz ki? her şeyi silseniz bile alacak olan aldı zaten ihtiyacı olanı.
ha yanlış anlaşılmak istemem kendini ve hayatını paylaşmaya seçenlere saygım sonsuz, kendi tercihleridir derim ama hem paylaşıp sükse yapıp daha sonra da bir nedenle pişman oldum ve sözlük kötü diyenlere saygım yok. belki de en başta o bilgiyi siz koymamalıydınız internete. buraya eklenen her şey eklendiği andan itibaren genelin malı oluyor çünkü. burada da üslubunu her ne kadar beğenmesem de @ayı mahlaslı yazarımızın dediğine geliyorum: kendi paylaştığın bilgilerin sefasını sürerken güzel, gitmek istiyorum derken kvkk ol-mu-yor! ha senin dışında biri bilgilerini sızdırdı, tamam kvkk ama diğeri değil maalesef.
ayrıca sözlükten tanım silinmesi de yasak değil sadece kotalı. yukarıda @ermolettin örneği güzel verilmiş. adamın bu sözlükle ilgili temel eleştirileri var, bu nedenle kota dahilinde tanım giriyor ve kota dahilinde siliyor. kuralına göre oynuyor. ama önemli nokta burada kuralı bilmesi. kaçınız normal sözlük formatı ve kurallarını okudu? formatta çoğu şey yazıyor, hatta format yeterli gelmezse diye sıkça sorulan sorular diye de ek açıklama yapılmış. hatta konular klasörünün içinde özellik sekmesi var oradan kaç yazarın haberi var şu sözlükte? hala öne çıkan tanımı eleştiren kişileri görüyorum, tanım nedir bilmeyeni, başlık nasıl açılır uygulayamayanı var.
yine seksen milyon kelimeye ulaştı tanımım ama ezcümle dünya sadece sizden oluşmuyor. buraya girerken size bu topluluğun kuralları var dendi ve siz kabul edip hesap açtınız. aylarca yıllarca yazdınız, gitmek istiyorsunuz tamam hakkınızdır ama burayı boklamadan gidin, hesap silme seçeneği olmadığı en başta söylendi, kotanın varlığı size bildirildi çünkü. tekrar ediyorum değişen buranın kuralları değil, sizin bakış açınız.
ayrıca (bkz: bir şey bedavaysa ürün sizsiniz)!*
sözlükle ilgili hepimizin bir görüşü var. beğendiğimiz ve beğenmediğimiz yanlar var. bana göre de tanım silme kotası saçmalık ancak olmasının bir nedeni var ve ben bu nedene saygı duyuyorum. burası yeni kurulmuş, hala gelişmekte olan bir mecra ve doğal olarak bu mecranın servisinin devamının sağlanması için bazı şeylere ihtiyacı var. bunlardan en önemlisi para. kurucunun parasının bittiği gün sözlük yok! kimsenin kara kaşına kara gözüne bu servisi almıyoruz. kurucunun para kazanması ve aylık masraflarını karşılaması için de trafik alması vs vs lazım. bunun için de arama motorlarında indeksleniyor her bir tanım. şimdi siz aylarca yıllarca tanım girdiniz, hop hepsi indekslendi, arama motorlarında yükselmeye başladık, bir gün canınız sıkıldı hepsini sileceğim dediniz. kota olmazsa aylarca yıllarca girdiğiniz tanımları tek bir gün içinde azmedip silebilirsiniz. bunun sözlük için adaleti nerede? aylarca yıllarca bu servisten faydalandınız, sesiniz çıkmadı, çünkü her şey günlük güneşlikti sizin için. ne zaman ki 1 kişiyle takıştınız ya da başka bir nedenle sinirlendiniz ve gitmek istiyorsunuz, o zaman mı burası kötü oldu? sistem aynı sistem, servis aynı servis, değişen tek şey sizin buraya bakış açınız.
@ateist kaplumbağa'nın bu konuyla ilgili muhteşem bir tanımı vardı ancak bulamadım, ezcümle buradan giderken tanımlarımı bırakır giderim çünkü buradan çok fazla şey aldım zaten'e gelen bir tanımdı. burada ateist hocama sonuna dek katılıyorum. ben 1,5 yıldır buradan muhteşem dostluklar, çok iyi sohbetler, inanılmaz bilgiler, okunacak kitap listeleri, izlenecek film/dizi listeleri ve kendi tek yaşamımda elde edemeyeceğim hayat deneyimi aldım. tanımlarım da bu servisin ücretidir benim için, bana bu servisi sağlayan mecraya yaptığım ödemedir. helali hoş olsun.
gidersem sileceğim hiçbir kişisel bilgi içeren tanımım da yok! tanım girerken bu ihtimali hep göz önünde bulundurdum ben *. burası bir sözlük, çıkış yaptığım anda buradan hayatımın içinde kalan kişi sayısı çok az. onlar da zaten telefonuma kayıtlı, fiziksel olarak görüştüğüm, sözlük harici bir arkadaşlığa geçtiğim kişiler. toplasam 10 kişiden fazla değiller. dostlarım hariç geriye kalan her yazar benim için sadece sanal birer profilden ibaretler. çıkış yaptığım andan sonra kaçınız beni bulabilir? kaçınız beni sokakta görse tanıyabilir? kaçınız bana zarar verebilir? @afillibirbey'e katılıyorum, pişman olmamak için kaynağını tutmalıyız bilgilerin, sonradan pişman olacağımız şeyleri en baştan hiç paylaşmamak en iyisi. zaten siz herhangi bir tanımı paylaştığınız andan sonra bir başkasının ekran görüntüsü almasının önüne nasıl geçebilirsiniz ki? her şeyi silseniz bile alacak olan aldı zaten ihtiyacı olanı.
ha yanlış anlaşılmak istemem kendini ve hayatını paylaşmaya seçenlere saygım sonsuz, kendi tercihleridir derim ama hem paylaşıp sükse yapıp daha sonra da bir nedenle pişman oldum ve sözlük kötü diyenlere saygım yok. belki de en başta o bilgiyi siz koymamalıydınız internete. buraya eklenen her şey eklendiği andan itibaren genelin malı oluyor çünkü. burada da üslubunu her ne kadar beğenmesem de @ayı mahlaslı yazarımızın dediğine geliyorum: kendi paylaştığın bilgilerin sefasını sürerken güzel, gitmek istiyorum derken kvkk ol-mu-yor! ha senin dışında biri bilgilerini sızdırdı, tamam kvkk ama diğeri değil maalesef.
ayrıca sözlükten tanım silinmesi de yasak değil sadece kotalı. yukarıda @ermolettin örneği güzel verilmiş. adamın bu sözlükle ilgili temel eleştirileri var, bu nedenle kota dahilinde tanım giriyor ve kota dahilinde siliyor. kuralına göre oynuyor. ama önemli nokta burada kuralı bilmesi. kaçınız normal sözlük formatı ve kurallarını okudu? formatta çoğu şey yazıyor, hatta format yeterli gelmezse diye sıkça sorulan sorular diye de ek açıklama yapılmış. hatta konular klasörünün içinde özellik sekmesi var oradan kaç yazarın haberi var şu sözlükte? hala öne çıkan tanımı eleştiren kişileri görüyorum, tanım nedir bilmeyeni, başlık nasıl açılır uygulayamayanı var.
yine seksen milyon kelimeye ulaştı tanımım ama ezcümle dünya sadece sizden oluşmuyor. buraya girerken size bu topluluğun kuralları var dendi ve siz kabul edip hesap açtınız. aylarca yıllarca yazdınız, gitmek istiyorsunuz tamam hakkınızdır ama burayı boklamadan gidin, hesap silme seçeneği olmadığı en başta söylendi, kotanın varlığı size bildirildi çünkü. tekrar ediyorum değişen buranın kuralları değil, sizin bakış açınız.
ayrıca (bkz: bir şey bedavaysa ürün sizsiniz)!*
devamını gör...
11.
sanrım kaşkolnikov'un bahsettiği tanım şu; hesap silme seçeneği/@ateist kaplumbağa
o tanımı buraya not düştükten sonra bana komik gelen bir kaç şeyin altını çizmek isterim; yaklaşık iki senedir bu mecrada bulunuyoruz. iki sene boyunca yığınla mevzuya tanık olduk. * ** son günlerde bu mecradan memnuniyetsizliklerini dile getirenlerin çoğunluğu en başından itibaren bu mecranın bu noktaya gelmesinin müsebbibi olduklarını unutuyorlar. cidden trajikomik bir vakıa... yahu değerli arkadaşlar, sizler değil misiniz sözlüğü instagram/forum melezi haline getiren? hakeza yine sizler değil misiniz formatın içinden geçip, buna itiraz eden insanlara nanik yapan? sizin bu kuralsızlıklarınıza yönetim ses etmediği zamanlarda bu yönetim ve site iyiydi de şimdi mi ''tukaka'' oluverdi? ayağınıza taş değdiği anda yaygarayı koparıveriyorsunuz... çünkü her şey size göre olmalı. her şey sizin istediğiniz mecrada ilerlemeli. formatın içinden geçilecekse siz geçebilmelisiniz. kurallar esnetilecekse sizin için esnetilmeli. peki neden? çünkü sizler mühim şahsiyetlersiniz. varlığınızı burada değerli kılmanın doğal sancıları bunlar... bu mecranın, gündelik yaşam haricinde, insanların bir şeyler yazdığı/çizdiği, okuduğu bir mecra olduğu gerçeğini kavramak ve kabullenmek istemiyorsunuz.
bunu ne için yapıyorsunuz peki? yaşamlarınızda var olan arazlardan kurtulmak istiyorsunuz... bir nevi paralel bir evren yaratıyorsunuz kendinize. insanlara tatlı dille yaklaşıp, onları beğenilere boğup, değerli olmak içgüdüsü ile hareket ediyorsunuz. bir yere kadar bu sahte yaşam ünitesi sizi idare ediyor. ama bir yerden sonra bu sahte algılara öyle bir esir ediyorsunuz ki kendinizi, yoksunluk sendromu çekmeye başlıyorsunuz.
onunla ilgili bir kaç tespit tanesi dizmiştim sözlüğe... onu aktarıp devam edeyim;
güzel insanlar, romalılar, yurttaşlar, psikopatlar, sapıklar, yalakalar, ballı lokma tatlıları, ego tanrıları, kibir budalaları; gruplaşmayınız diye kabuğumuzu paraladık resmen. zira bir kaç beğeni bir kaç favori uğruna birbirinizi koruyup kollamaya başladığınız andan itibaren kam davulları gümbür gümbür çalmaya başlamıştı. gelinen noktada gördüğüm o ki; bu tutum ve davranışlar iyice kanserli hücreye dönüşmüş. çünkü siz gruplaştıkça söylediğimiz gibi karşınızda başka gruplar oluşmaya başladı. kendi egonuzu tatmin etmek için yaptığınız yağdanlıklar birilerine itici geldi. onlar da size karşı gruplaştı. hal böyle olunca da vur patlasın çal oynasın itibar suikastları dönemi başladı.
bahsedilen sıkıntılar tamamen bu platforma üye olan insanlarla alakalı. sizin bu ergence hareketleriniz karşısında yönetimin yapabileceği çok bir şey yok. cezalandırır, siteden şutlar vesaire... ama zihniyet değişmedikçe, yıkama, yağlama, şişirme, rakip gördüklerinizi kızgın yağda pişirme gibi ergenlik hastalıklılarından kurtulmadığınız müddetçe, bu sorunlar büyüyerek devam edecek. bu mecrayı kibir tanrılarına, ilgi budalalarına, sürekli aynı sesleri çıkaran boş tenekelere teslim edenler bizatihi sizlersiniz.
tüm bunları yapıp, uyarıları dinlemeyip ondan sonra da yaygarayı koparıyorsunuz ya! işte en çok buna gülüyorum. kabullenmeniz gereken bazı şeyler var. naçizane bunları dile getireyim. ''gideceğim, gidiyorum, gittim.'' bunu söylediğiniz müddetçe gidemeyeceksiniz arkadaşlar. daha önce de söyledim. benjinin butonu orada. basarsınız o butona, çıkış yaparsınız ve bir daha girmezsiniz. çok zor bir mevzu değil. işte bu kadar basit bir şeyi yapamıyorsanız, öncelikle kabul etmeniz gereken şey ''bağımlı'' olduğunuz gerçeği. buradaki sahte ilgi/alaka ve yıkama yağlamanın esiri olmuşsunuz. evvela bunu kabul etmek zorundasınız. bizim için değil. kendiniz için bunu kabullenmek durumundasınız. zararın neresinden dönülse kârdır. bunu kabul etmediğiniz müddetçe agresifleşeceksiniz. saldırganlaşıp sözlüğü birbirine katanlar kervanına katılacaksınız. burada yaratılan o sahte algıyı korumak için de farkında olmadan kendinizden vereceksiniz. kendi benliğinizi esir ettiğiniz şeyi korumak için yapacaksınız bunu. bu tarz yoksunluk sendromlarını daha önce de gördük sözlüklerde. ulu, kutsal, sevilen ve takdir gören ''ben'' kavramını yarattığınız sosyal mecra, kendi benliğinizin zamanla kaybolmasına sebep olacak. burası olmadan nefes alamadığınızı hissedeceksiniz/hissediyorsunuz. çünkü gündelik yaşamda özlediğiniz, beklediğiniz ve eksikliğini hissettiğiniz ne kadar pozitif duygu varsa onların inşasını burada yaptınız. ve bu sebeple de buradan kopamıyorsunuz. ortaya çıkan negatifliklerin suçunu sizi eleştiren, söylediklerinizin aksini dile getiren insanlara yıkmak istiyorsunuz. ha bazı insanların aptalca yorumları ve tespitleri olabilir. çok da mühim değil. ama o aptalca tespitler bile sizi çileden çıkarıyor. peki neden?
artı aklıselim olarak ifade edilen hiçbir şeyi de göz önünde bulundurmak gibi bir tutumunuz olmuyor. çünkü yanlış yapmayan, herkes tarafından sevilen ve onaylanan bir profil yarattınız burada. o insanlar kim ki, sizin söylediklerinizin aksini dile getirsinler ve haklı olsunlar değil mi? işte bu bakış ve anlayış içerisinde gitmemek için hep bir bahane bulacaksınız. yeri gelecek sevenlerinizden ayrılmak istemeyeceksiniz, yeri gelecek emeklerim zayi olacak diyeceksiniz, yeri gelecek birilerine günlerini göstermek isteyeceksiniz. yani yığınla bahaneniz olacak. en büyük özgürlük ''vazgeçme'' özgürlüğüdür. bir şeyden vazgeçemiyorsanız onun kölesi olmuşsunuz demektir. bahsettiğim sebeplerden ötürü sosyal mecraların kölesi olduktan sonra sizi kurtaracak tek şey gerçeği kabullenmektir.
kızacaksınız biliyorum ama kestirmeden söyleyeyim; mükemmel değilsiniz, vazgeçilmez değilsiniz, 8 milyar insan arasındaki en zeki, en yaratıcı, en bilgili, en kültürlü, en sevecen, en sevilen ve en nihayetinde bulunmaz hint kumaşı değilsiniz! bu durumu kabullenmeniz gerekiyor. kültürlü bir insan olabilirsiniz, iyi bir insan olabilirsiniz, zeki bir insan olabilirsiniz ama hiçbiriniz alemin kralı/kraliçesi değilsiniz. ve hayatınızı sanal mecralara vakfederek olduğunuz/olabileceğiniz tüm bu iyi özelliklerinizi de örseliyorsunuz. hep söylediğim gibi dışarıda ''gürül gürül akan bir dünya'' varken tüm düşünce ve duygu dünyanızı buraya hapsetmiş olmanız sizin için üzücü bir durum. bir silkelenin de kendinize gelin demek istiyorum. lakin bunun fayda etmeyeceğini de biliyorum. çünkü bu yazılanların hiç birini kabullenmeyeceksiniz. tüm bunları sizin o fildişi kulelerinizde yarattığınız ''mükemmel karakterinize'' saldırı olarak algılayacaksınız. ama ben not düşmeyi seviyorum. yine not düşmüş olayım. bizim de kendi egomuzu okşayacak küçük şımarıklıklarımız olsun ama değil mi? sonra ''ben söylemiştim'' diyorum ve keyifle marulumu yiyiyorum. *
gidiyorum, gideceğim, gittim... peki bakalım öyle olsun. şimdi aklıma geldi. belki de bu arkadaşların birçoğu benjinin butonun yerini bilmiyordur. bu da bir olasılık. o yüzden bu arkadaşlar için bir güzellik yapacağım; kokpit'e tıklıyorsunuz, aşağıya iniyorsunuz ve en alttaki çıkış butonuna basıyorsunuz. bu kadar. artık özgürsünüz! tadını çıkarın...
dibine not: bu yazdıklarımın dışında başkaca sorunlar yaşayan arkadaşları ayrı tutuyorum elbette. malum istisnalar kaideyi bozmaz.
o tanımı buraya not düştükten sonra bana komik gelen bir kaç şeyin altını çizmek isterim; yaklaşık iki senedir bu mecrada bulunuyoruz. iki sene boyunca yığınla mevzuya tanık olduk. * ** son günlerde bu mecradan memnuniyetsizliklerini dile getirenlerin çoğunluğu en başından itibaren bu mecranın bu noktaya gelmesinin müsebbibi olduklarını unutuyorlar. cidden trajikomik bir vakıa... yahu değerli arkadaşlar, sizler değil misiniz sözlüğü instagram/forum melezi haline getiren? hakeza yine sizler değil misiniz formatın içinden geçip, buna itiraz eden insanlara nanik yapan? sizin bu kuralsızlıklarınıza yönetim ses etmediği zamanlarda bu yönetim ve site iyiydi de şimdi mi ''tukaka'' oluverdi? ayağınıza taş değdiği anda yaygarayı koparıveriyorsunuz... çünkü her şey size göre olmalı. her şey sizin istediğiniz mecrada ilerlemeli. formatın içinden geçilecekse siz geçebilmelisiniz. kurallar esnetilecekse sizin için esnetilmeli. peki neden? çünkü sizler mühim şahsiyetlersiniz. varlığınızı burada değerli kılmanın doğal sancıları bunlar... bu mecranın, gündelik yaşam haricinde, insanların bir şeyler yazdığı/çizdiği, okuduğu bir mecra olduğu gerçeğini kavramak ve kabullenmek istemiyorsunuz.
bunu ne için yapıyorsunuz peki? yaşamlarınızda var olan arazlardan kurtulmak istiyorsunuz... bir nevi paralel bir evren yaratıyorsunuz kendinize. insanlara tatlı dille yaklaşıp, onları beğenilere boğup, değerli olmak içgüdüsü ile hareket ediyorsunuz. bir yere kadar bu sahte yaşam ünitesi sizi idare ediyor. ama bir yerden sonra bu sahte algılara öyle bir esir ediyorsunuz ki kendinizi, yoksunluk sendromu çekmeye başlıyorsunuz.
onunla ilgili bir kaç tespit tanesi dizmiştim sözlüğe... onu aktarıp devam edeyim;
güzel insanlar, romalılar, yurttaşlar, psikopatlar, sapıklar, yalakalar, ballı lokma tatlıları, ego tanrıları, kibir budalaları; gruplaşmayınız diye kabuğumuzu paraladık resmen. zira bir kaç beğeni bir kaç favori uğruna birbirinizi koruyup kollamaya başladığınız andan itibaren kam davulları gümbür gümbür çalmaya başlamıştı. gelinen noktada gördüğüm o ki; bu tutum ve davranışlar iyice kanserli hücreye dönüşmüş. çünkü siz gruplaştıkça söylediğimiz gibi karşınızda başka gruplar oluşmaya başladı. kendi egonuzu tatmin etmek için yaptığınız yağdanlıklar birilerine itici geldi. onlar da size karşı gruplaştı. hal böyle olunca da vur patlasın çal oynasın itibar suikastları dönemi başladı.
bahsedilen sıkıntılar tamamen bu platforma üye olan insanlarla alakalı. sizin bu ergence hareketleriniz karşısında yönetimin yapabileceği çok bir şey yok. cezalandırır, siteden şutlar vesaire... ama zihniyet değişmedikçe, yıkama, yağlama, şişirme, rakip gördüklerinizi kızgın yağda pişirme gibi ergenlik hastalıklılarından kurtulmadığınız müddetçe, bu sorunlar büyüyerek devam edecek. bu mecrayı kibir tanrılarına, ilgi budalalarına, sürekli aynı sesleri çıkaran boş tenekelere teslim edenler bizatihi sizlersiniz.
tüm bunları yapıp, uyarıları dinlemeyip ondan sonra da yaygarayı koparıyorsunuz ya! işte en çok buna gülüyorum. kabullenmeniz gereken bazı şeyler var. naçizane bunları dile getireyim. ''gideceğim, gidiyorum, gittim.'' bunu söylediğiniz müddetçe gidemeyeceksiniz arkadaşlar. daha önce de söyledim. benjinin butonu orada. basarsınız o butona, çıkış yaparsınız ve bir daha girmezsiniz. çok zor bir mevzu değil. işte bu kadar basit bir şeyi yapamıyorsanız, öncelikle kabul etmeniz gereken şey ''bağımlı'' olduğunuz gerçeği. buradaki sahte ilgi/alaka ve yıkama yağlamanın esiri olmuşsunuz. evvela bunu kabul etmek zorundasınız. bizim için değil. kendiniz için bunu kabullenmek durumundasınız. zararın neresinden dönülse kârdır. bunu kabul etmediğiniz müddetçe agresifleşeceksiniz. saldırganlaşıp sözlüğü birbirine katanlar kervanına katılacaksınız. burada yaratılan o sahte algıyı korumak için de farkında olmadan kendinizden vereceksiniz. kendi benliğinizi esir ettiğiniz şeyi korumak için yapacaksınız bunu. bu tarz yoksunluk sendromlarını daha önce de gördük sözlüklerde. ulu, kutsal, sevilen ve takdir gören ''ben'' kavramını yarattığınız sosyal mecra, kendi benliğinizin zamanla kaybolmasına sebep olacak. burası olmadan nefes alamadığınızı hissedeceksiniz/hissediyorsunuz. çünkü gündelik yaşamda özlediğiniz, beklediğiniz ve eksikliğini hissettiğiniz ne kadar pozitif duygu varsa onların inşasını burada yaptınız. ve bu sebeple de buradan kopamıyorsunuz. ortaya çıkan negatifliklerin suçunu sizi eleştiren, söylediklerinizin aksini dile getiren insanlara yıkmak istiyorsunuz. ha bazı insanların aptalca yorumları ve tespitleri olabilir. çok da mühim değil. ama o aptalca tespitler bile sizi çileden çıkarıyor. peki neden?
artı aklıselim olarak ifade edilen hiçbir şeyi de göz önünde bulundurmak gibi bir tutumunuz olmuyor. çünkü yanlış yapmayan, herkes tarafından sevilen ve onaylanan bir profil yarattınız burada. o insanlar kim ki, sizin söylediklerinizin aksini dile getirsinler ve haklı olsunlar değil mi? işte bu bakış ve anlayış içerisinde gitmemek için hep bir bahane bulacaksınız. yeri gelecek sevenlerinizden ayrılmak istemeyeceksiniz, yeri gelecek emeklerim zayi olacak diyeceksiniz, yeri gelecek birilerine günlerini göstermek isteyeceksiniz. yani yığınla bahaneniz olacak. en büyük özgürlük ''vazgeçme'' özgürlüğüdür. bir şeyden vazgeçemiyorsanız onun kölesi olmuşsunuz demektir. bahsettiğim sebeplerden ötürü sosyal mecraların kölesi olduktan sonra sizi kurtaracak tek şey gerçeği kabullenmektir.
kızacaksınız biliyorum ama kestirmeden söyleyeyim; mükemmel değilsiniz, vazgeçilmez değilsiniz, 8 milyar insan arasındaki en zeki, en yaratıcı, en bilgili, en kültürlü, en sevecen, en sevilen ve en nihayetinde bulunmaz hint kumaşı değilsiniz! bu durumu kabullenmeniz gerekiyor. kültürlü bir insan olabilirsiniz, iyi bir insan olabilirsiniz, zeki bir insan olabilirsiniz ama hiçbiriniz alemin kralı/kraliçesi değilsiniz. ve hayatınızı sanal mecralara vakfederek olduğunuz/olabileceğiniz tüm bu iyi özelliklerinizi de örseliyorsunuz. hep söylediğim gibi dışarıda ''gürül gürül akan bir dünya'' varken tüm düşünce ve duygu dünyanızı buraya hapsetmiş olmanız sizin için üzücü bir durum. bir silkelenin de kendinize gelin demek istiyorum. lakin bunun fayda etmeyeceğini de biliyorum. çünkü bu yazılanların hiç birini kabullenmeyeceksiniz. tüm bunları sizin o fildişi kulelerinizde yarattığınız ''mükemmel karakterinize'' saldırı olarak algılayacaksınız. ama ben not düşmeyi seviyorum. yine not düşmüş olayım. bizim de kendi egomuzu okşayacak küçük şımarıklıklarımız olsun ama değil mi? sonra ''ben söylemiştim'' diyorum ve keyifle marulumu yiyiyorum. *
gidiyorum, gideceğim, gittim... peki bakalım öyle olsun. şimdi aklıma geldi. belki de bu arkadaşların birçoğu benjinin butonun yerini bilmiyordur. bu da bir olasılık. o yüzden bu arkadaşlar için bir güzellik yapacağım; kokpit'e tıklıyorsunuz, aşağıya iniyorsunuz ve en alttaki çıkış butonuna basıyorsunuz. bu kadar. artık özgürsünüz! tadını çıkarın...
dibine not: bu yazdıklarımın dışında başkaca sorunlar yaşayan arkadaşları ayrı tutuyorum elbette. malum istisnalar kaideyi bozmaz.
devamını gör...
12.
yazılanları biraz okudum ve çoğuna katılmıyorum ama herkes istediği gibi görüş beyan edebilir.
tanım silme kotasının kalkması gerektiğini düşünüyorum. yazılan tanımlar sözlüğün değil yazan kişinin mülkiyetinde bana göre.
sözlük yönetimi bu şekilde belki bir şeyleri kendince doğru yapıyor ama bana göre günün sonunda ilkesel olarak yanlış bir yerde duruyor.
başından beri aynı şeyi söylüyorum. kişinin kendi tasarrufunda bulunması gereken tanımları bir dış iradenin tasarrufuna bırakmak zorunda olması despotik bir durum.
daha yüksek bir iyi için kötü şeyler yapma işine bir kere girdiğimizde sözlüğün selameti adına yapılabilecek şeylerin bir sınırı kalmayacağına inanıyorum.
tanım silme kotasının kalkması gerektiğini düşünüyorum. yazılan tanımlar sözlüğün değil yazan kişinin mülkiyetinde bana göre.
sözlük yönetimi bu şekilde belki bir şeyleri kendince doğru yapıyor ama bana göre günün sonunda ilkesel olarak yanlış bir yerde duruyor.
başından beri aynı şeyi söylüyorum. kişinin kendi tasarrufunda bulunması gereken tanımları bir dış iradenin tasarrufuna bırakmak zorunda olması despotik bir durum.
daha yüksek bir iyi için kötü şeyler yapma işine bir kere girdiğimizde sözlüğün selameti adına yapılabilecek şeylerin bir sınırı kalmayacağına inanıyorum.
devamını gör...
13.
tanımları gizle seçeneği daha iyi olur sanki. hani yazarın fevri bi karar alıp sonrasında pişmanlık yaşamasının da önüne geçer bu durum bana göre. gerçi düşününce yazılımcılarımızın bu yapabileceğine pek inancım yok. küçük görmüyorum hiçbir şekilde ama sanki onları da aşan bir durum bu tanım gizleme seçeneği gibi geliyor bana. sözlük yazarlarının talepleri zaten hesap silme, tanım silme, eksi oy. bu üçü çok sık gündeme geliyor ve atılan somut bir adım yok henüz. gerçi benim derdim mesaj ve beğeni kotası. onlar kalkmalı artık. bi yazarın 1500 entrysini sıradan oylayabilmek istiyorum, sabahtan akşama, akşamdan sabaha mesajlaşmak istiyorum sohbet sardığında. isteyenin bir, vermeyenin iki yüzü kara demişler bana ne. bundan sonrasını yönetim düşünsün.
devamını gör...
14.
nasıl bir kota bilemiyorum ama kalkmaması gerektiğini düşünüyorum. ben demiyorum ki insanlar hiçbir yazdıklarını silemesinler. ama bir münakaşada 8483848 şey yazmışsa ve bi anda bu yazdıklarının hepsi yok oluyorsa benim içim kabul edilebilir değil. karşısındaki insanlar sanki kendi kendilerine konuşmuş gibi ortada kalıyor çünkü.* ama zaman aşımına bağlı olarak silebilelim onla derdim yok.*
şarkı ne der bilir misiniz: "sözlerimi geri alamam/ yazdığımı yeniden yazamam/ çaldığımı baştan çalamam/ bir daha geri dönemem" *. vallahi derdim ne kimseyi linçlemek, ne arşiv tutmak ne fişlemek. ben öyle şeye üşenirim, zaten bana ne. ama gerçek yaşamda bu yok mesela arkadaşlar. bir şey söylediğinizde, yanlışınızı gördüyseniz özür dilemeniz lazım. konuya dair fikriniz değiştiyse beyan etmeniz lazım. houuuup diye muhataplarınızın hafızasından geçmiş söylemlerinizi silemiyorsunuz. ben isterim ki insanlar burada da "personalarının" sorumluluğunu alsın. hayır özene bezene bi kimlik oluşturuyosunuz, bu sate kimliğe de toz kondurmuyor en ufak eleştiride ortalıkları ayağa kaldırıyorsunuz madem, biraz gerçekçi kılın ayol. gerçek insanlar nasıl özür diliyor, hatasını anlıyor, buna yönelik beyanlarda bulunuyorsa toz konduramadığınız sanal kimliğiniz de yapsın bunları arkadaşlar.
edit: yazarın sözlükten gitmesi durumunda tanımları silme özgürlüğü olmalı ona ben de katılıyorum bu arada. yani bu seçim bana ait olmalı, gideceksem aa kalsın bunlar da diyebilmeliyim yok efendim niye kalsın da diyebilmeliyim.
şarkı ne der bilir misiniz: "sözlerimi geri alamam/ yazdığımı yeniden yazamam/ çaldığımı baştan çalamam/ bir daha geri dönemem" *. vallahi derdim ne kimseyi linçlemek, ne arşiv tutmak ne fişlemek. ben öyle şeye üşenirim, zaten bana ne. ama gerçek yaşamda bu yok mesela arkadaşlar. bir şey söylediğinizde, yanlışınızı gördüyseniz özür dilemeniz lazım. konuya dair fikriniz değiştiyse beyan etmeniz lazım. houuuup diye muhataplarınızın hafızasından geçmiş söylemlerinizi silemiyorsunuz. ben isterim ki insanlar burada da "personalarının" sorumluluğunu alsın. hayır özene bezene bi kimlik oluşturuyosunuz, bu sate kimliğe de toz kondurmuyor en ufak eleştiride ortalıkları ayağa kaldırıyorsunuz madem, biraz gerçekçi kılın ayol. gerçek insanlar nasıl özür diliyor, hatasını anlıyor, buna yönelik beyanlarda bulunuyorsa toz konduramadığınız sanal kimliğiniz de yapsın bunları arkadaşlar.
edit: yazarın sözlükten gitmesi durumunda tanımları silme özgürlüğü olmalı ona ben de katılıyorum bu arada. yani bu seçim bana ait olmalı, gideceksem aa kalsın bunlar da diyebilmeliyim yok efendim niye kalsın da diyebilmeliyim.
devamını gör...
15.
şu saçmalığı kaldırın tüm tanımları silip burada olmak istemiyorum.
devamını gör...
16.
herşeyi zorlaştırıyorsunuz. tanım silmek sözlüğe zarar verebilirmiş... ne saçmalık profilimde artık istemediğim şeyleri silerkende mi size soracağım?
devamını gör...
17.
karadelik gibi sözlük.
devamını gör...
18.
malesef 3 gündür canımı sıkan olay yazmak istemediğim bu sözlükte tanımlarımın durmasının bir manası yok zaten ne kimse ile bir merhabam var ne başka bir şey. ondan dolayı tanımlarımın burada kalmasının bir gereği yok.
devamını gör...
19.
olmayan gereklilik.
bu sozlukte herkeste 1 trip var. bugun iyi mutlu olam yarin tribe girip ani kararla sozlugu birakiyor.
oyle olsa gunluk tanim girme sayisindan cok tanim silme sayisi olusur.
alt tarafi 1 sitede yazilarin var, nolcak.
bu sozlukte herkeste 1 trip var. bugun iyi mutlu olam yarin tribe girip ani kararla sozlugu birakiyor.
oyle olsa gunluk tanim girme sayisindan cok tanim silme sayisi olusur.
alt tarafi 1 sitede yazilarin var, nolcak.
devamını gör...