tanrının neden inanmadın sorusuna verilecek cevaplar

hissettiremedin.. yani suç yine mi bizim ?

tecelli etmeyince bende yoksun sandım.

bayraktar bayraklı
"o halde zulüm ve baskı kalmayıncaya ve allah'ın dini egemen oluncaya kadar onlarla savaşınız. vazgeçerlerse siz de vazgeçiniz; zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur"

bakara 197.

enfal 1. savaş sonrası ganimetleri eski usullerine göre pay etmek isteyen askerler için.

"sana enfali[1*] /savaş sonucu ele geçirilen kamu mallarını soruyorlar. de ki:"enfal, bütünüyle allah'ın ve resulünündür.” allah'a karşı yanlış yapmaktan sakının ve aranızı düzeltin. eğer inanıp güveniyorsanız, allah'a ve resulüne /elçisinin getirdiği kur'an'a[2*] gönülden boyun eğin"

allah, pay mı alacak? ganimetleri allah ve rasulu taksim edecek.

neye göre?

enfal 41'e göre.

şunu bilin ki, ganimet olarak aldığınız şeylerin beşte biri allah'a, rasûlü'ne, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. eğer allah'a ve iki ordunun karşılaştığı, hak ile bâtılın birbirinden ayrıldığı günde kulumuza indirdiğimize inanıyorsanız bunun böyle olduğunu kabul edin.

allah ve peygamberi devleti temsil eder.

bakara 62.

sabiiler, hristiyanlar, museviler kur'an onlara ulaşmadan allah'a ve ahirete inanarak eyi işler yaparlarsa cennete girerler. kitap ehlinin elindeki kitapta " son peygambere iman etmek " vardır.

zamanında yazdık bunları. #3216693 sonuç boş küme.

tanrı denen varlık sizce bu soruyu sorar mı, daha doğrusu sizinle bildiğiniz tarzda iletişim kurar mı? yoksa zaten tüm sorularınızın cevapları kafanızda tahayyül mü eder? tanrı hakkında üretilen soru ve sözde çürüten argümanlar bile tanrı kavramını tam olarak algılayamıyor malesef. zaten bundan dolayı cevap verenlerde dinlerin tanrısına göre cevaplar vermiş kendince. benim burda kurduğum cümleler bile anlamsız, insan önce kendini ve kendi sınırlarını idrak etmeli.

neden inanmadığımı bilemeyecek kadar mı tanrısın?

- sen inandın mı ki?

tanrı bir marvel karakteri gibi düşünülüyorsa cevap verilir tabii rahat rahat. hatta o zaman da verilemez, iskandinav mitolojisinden heimdall'a filmdeki haliyle ver bakalım cevap. thanos'a ver?

tanrı gibi aşkın bir varlık şöyle dursun bunlar bizim canlandırabileceğimiz karakterler. tanrıya cevap vermenin benim zihnimde bir karşılığı yok. anlamın, bağlamın, ölçünün, kıyasın yerle bir olduğu bir durumdan bahsediyoruz.

tanrı'nın böyle bir soru soracağını düşünmüyorum çünkü zaten tanrı, insana ait her şeyi bilir. herhangi bir şeyin cevabını bu yüzden vermemize gerek yok.


şimdi diyeceksiniz ki "o zaman neden dua ediyoruz, madem istediğimiz her şey zaten biliniyor?"

"dua etmek, tanrı'dan istemek" kısmına gelecek olursak, bu çok ayrı bir bağdır. tanrı, kulu ile birebir iletişim kurmak ister. bu yüzden ibadet en derin yollardan biridir. ne dua ederseniz edin, geri çevrilmezseniz. ( direkt kötülük, şeytanilik dilemekten bahsetmiyorum).

eğer bir şey size dualarınıza rağmen nasip edilmiyorsa, hayırlı olmadığı içindir. yoksa, senin aklına düşen, gönlünde beliren şey, zaten biliniyordur ama dil ile telaffuz, tanrı ile insanın arasında var olan iletişimi güçlendirir. bu yüzden açıkca telaffuz ederek, tanrıdan dilememiz beklenir.

yapmayı en çok sevdiğim şeydir. çok sık dua ederim ve bunu seviyorum. tanrı ile konuşmayı seviyorum. herkese tavsiye ederim. psikolog falan bu terapinin yanında halt etmiş.

kendisine aynen şu şekil bakarım ve sorarım. elbette bu mübarek cuma günü bu soruyu bize allahın sorduğunu varsayarak "allahım yanlış anlaşılma olmasın beni yaratana şükrüm de çok saygım da ammaaaa dörtyüz bin yıllık insanlık tarihinde bin beşyüz yıllık bir din??? yani ne bileyim..." der utana sıkıla durumu izah etmeye çalışırdım.

zira bana en mantıksız gelen kısmı bu. elbette dini yazan aklı başında her insan kendisinden önceki dinleri de kendi dinine dahil edip güncelleme geldi der. fakat ilk kitaptan öncesi?

inanmak; bilmenin ispatsız, aciz ve eksik olduğu yerlerde insanları manipüle etmek için kullanılır.

yaz bunu güzel laf.