tarlabaşı

illegal ürünler pazarı*

istanbula ilk taşındğım zaman liseden tanıdığım hemşire olan bir arkadaşım vardı,istanbul'u gezdirmesi için rica ettim. bu da sağolsun gezdirdi daha dogrusu gezdiriyorum ayağına metro istasyonlarının etrafında dolandırmış.sonra çözdüm olayı. fakat bu arkadaşım o kadar istanbulu gezdirdim bir yemek bile ismarlamadın diye darlamaya başladı.

orta okuldan kalma istanbulda çalışan bir adanalı arkadaşımı aradım , ondan istememiştim gezdirmesini. neticede hatun daha cok gezmiş gezdirilmiştir daha çok biliyordur düşüncesi hakimdi.ayrıca milletin arkadaşı parayı bulur sonradan görme olur benim bu adanalı arkadaşım parayı bulup sonradan gurme olmuştu. dolayısıyla yeme içme işlerini daha iyi bilir diye düşündüm.bu arkadaş şırdan diye bir yemekten bahsederdi seneler geçti bunun bu şırdan dolması sevdası bitmedi sanırsın dünyanın 10. harikası.her konuşmamızın 10 dk si şırdan. bende merak ediyorum fakat hiç googlede arama gereği dahi duymamışım buna rağmen.... bu arkadaş'tan aradım nerede yemek ısmarlanır sordum. dedi ki kankkkyyy tarlabaşında efsane salaş mekanlar var ,şırdan tarla başında yenir.bunun üzerine bende hemşire arkadaşımı yemeğe davet etmek üzere aradım. kısa bir hal hatır sormanın ardından ilgili kısım

-hafta sonu sana yöresel yemek ısmarlayayım.
-tarlabaşı diye bir yer varmış öğrendim efsane salaş mekanlar varmış çatlayana kadaar şırdan dolması yedireyim. hem seversin böyle egzantirik organik doğal yerli mutfak yemeklerini...
-nerede ne ısmarlayacaksın ? ne dedin sen? (burada ses biraz sertleşti ama umursamadım)
-tarlabaşında şırdan dolmasında doyurayım seni diyoruum çatlaayana kadar yee
-(burada anlayamadığım bi şekilde kayış koptu) allah belanızı versin, erkek milleti değilmisiniz hepinizin aklı sikiş sokuşta,arkadaş dedik o kadar gezdirdik senin gibi arkadaş olmaz olsun....

hatun yükseldikçe yükseldi,ben ne dedim ya buna diye düşünüyorum...saydırmasını bitirip pat diye kapattı yüzüme telefonu. bir süre sonra başka bir istanbullu arkadaşla buluşmaya gittim ve durumu anlattım ,gülmekten öldü. ben ne bileyim tarlabaşının ağır romana bile konu olduğunu kerhaneleri vs ile meşhur,her önüne gelen insanın güvenle dolaşamayacağı bir yer ,şırdan'ın da çükten hallice bir yiyecek olduğunu....sanırım ben bilmiyordum ama hemşire arkadaşım biliyordu dolayısıyla ikisi bir araya gelince kim bilir kızın kafada nasıl bir abzürt fırtına döndü...

sonuç olarak bayan arkadaşlarınızı şırdan yemeye götürmeyi teklif etmemeniz gereken bir yerdir.

fotoğraflar çekmek için en ideal istanbul semti.

en son gittigim zaman kavga vardı. hep aynı hiç değişmiyor.

çok kötü anılarımın olduğu yer.

entellerin, mimarların, ekşın isteyen bünyelerin merak ettiği, görmeye çalıştığı ve görmeyi denediği istanbul'un karanlık tarafı. istiklal neyse, onun tam zıttı, yerli ve milli ghettosu.

bi ara oturduğum yerdi. bir gazete ilanı tek odalı evi kiralamaya gittiğimde çekyatta yatan kıçı başı açık bir yenge karşılamıştı. ablanın eşi uydudan porno film çekip piyasaya cd olarak sürerdi. benim bilgisayarıma da benden habersiz porno film atmıştı. noluyo lan nerden geldi bu derken gençsiniz izlersiniz diye babacan bir yaklaşım sergilemişti.

bi arkadaş gelmişti ziyaretime. gerçi bu arkadaştan sonra gelen diğer arkadaşlarla da aynı olayı yaşamıştım. akşam saat 10 civarı olunca gidim ben dedi olm boşver kal işte burda dedim. yok yok gidim dedi. sonucu bildiğim halde iyi tamam git dedim. 10 dakika sonra tekrar geldi olm ne lan burası böyle diye. arkadaş sokağın durumunu görünce hızla eve geri dönmüştü. akşam saat dokuzdan itibaren esnaf elinde job ile gezerdi. bıyıklı ablalar ile kanka olmuştum.

tabi hijyen konusu da önemliydi tarlabaşı'nda. farelerin gezdiği fırınlardan ekmek alırdık. o zamanlar gece çalışıyordum (gece ve tarlabaşı deyince akla kötü bir şey gelmesin). sabah işten çıkıp saat 7 sıralarında evin sokağına girdiğimde bütün sokak baharatlı midye kokardı. ilk başlarda ne lan bu dedim ama sonra mevzuyu çözdüm. taksim'de, istiklal'de seyyarlardan yediğiniz midyelerin çoğu tarlabaşı'ndaki terkedilmiş eski rum evlerinin bodum katında yapılıyor. tabi bundan sonra midyeyi çok seven ben o seyyarlardan değil hijyeninden emin olduğum yerlerden yemeye başladım.

şimdi dönüp bakınca aslında güzel bir tecrübeydi.

kısa film kafalarında olan sinemacı bir arkadaşım tarlabaşı'nda ev tuttuydu parasızlıktan, sokakta mardinlilerle travestiler (?) kavga etmiş, ben de olay ne ayıkmadan eve gidiyorum yarı-sarhoş. sokak kalabalık, bi seks işçisi abla bana hitaben böyle bağırarak seni de si**ler kızım burada çok dolanma (???) dedi. biraz böyle sallana sallana yürüyorum alışkanlıktan, dedim herhalde ona gıcık oldu, abla ben burada oturuyorum dedim gayet uzlaşmacı cici bir tonda, ha tamam o zaman canım benim dedi o da. güzel zamanlardı, epey özerkti tarlabaşı, sonuçta ben de bayrampaşalıyım yani.

nezih bir semttir.(bkz: swh)