seneler sonra bugün yeniden oynadığım keyifle yoran oyun. yıllardan sonra kortlara geri dönüyorum, sözlüğün hülya avşar'ı olacağım. bekleyin. *
devamını gör...
her ne kadar aksesuarlarından dolayı zengin oyunu diyerek biz fakir ve biz orta seviyenin altını, bu spordan soğutmuş olsalarda , bir fakirin reflekslerine karşı bir zenginin kesinlikle galip gelemeyeceği spor dalıdır. iyi bir tenis oyuncusu olduğumu düşünürsek ki öyleyim. birçok benim diyen sporcunun içinden geçerim diyebilirim. bana küstahlık yapan tenis hocasını kurallarını öğrettikten sonra tokatlamışlığım var kortta. itin g.tüne sokup orada bırakmışlığım var . fakirin imkanı yok , fırsat eşitliği yok, yoksa neler yapacak inanamazsınız.
devamını gör...
nasıl yemeği yerde değil de masada yiyorsam;
tenisi de, masada oynuyorum.
devamını gör...
bir oyun bu kadar mı karizmatik olur dedirten türkiye'de pek seyircisi olmayan öğrenmeye çalışan ya da oynayan kişilere bir farklı bakılmasına sebebiyet veren maç süresinin belli olmadığı türkiye'de ne yazık ki hülya avşar ile özdeşleşmiş güzide spor dalı.
devamını gör...
raketin topla buluştuğu anki sesi... metronom gibi.

devamını gör...
t, fransız asıllı bir spordur


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

[tarihte bilinen ilk tenis illüstrasyonu]

tenisin kökeni tam olarak bilinmemekle beraber antik roma'da [ zaten spor dallarını köklendirirken olmazsa olmazdır neredeyse her şey buradan çıkmıştır ne hikmetse(bkz: tüm yollar romaya çıkar) ] oynanan trigon adlı bir oyuna, veyahut romanların oynadığı pila adlı bir topu birbirine fırlatmaya dayanan bir oyuna bağlamıştır kimisi ama kesin olarak bilinen ilk kökeni fransa'da 13.yy'de kral huzurunda oynanan jeu de paume yani avuç içi oyunu anlamına gelen oyun, kabul edilen en eski tenis bulgusudur. bu avuç içi oyununun kapalı alanda oynanan versiyonuna jeu de courte paume denir tenis kortundaki kort işte buradan gelmektedir.

tenis kelimesinin kökeni belirsizdir ve hakkında bir çok etimolog tarafından belli başlı iddialar atılmıştır;lukin'e göre fransızcada ki tente kelimesinden, j.j. jusserand'a göre ingilizceye tennis kelimesi fransızca tenez kelimesinden gelmiş ve o da fransızca daha eskiden beri kullanılan tenetz(bu en çok kabul edilen teoridir, tenetz'in servis anlamında veya oynamaya başlayalım anlamında kullanıldığı düşünülüyor) kimisine göre ise almanca dans anlamındaki tanz'dan gelir, [tenis topunun havadaki dönüşünün dansa benzemesi üzerinden ortaya atılmış bir iddia]
başka bir rivayet yine almanca tenne kelimesinden geldiğidir bu tenne, harman yeri demektir; tenisin zamanında oynandığı yerlerden birisi de harman yerleri olduğu için, böyle bir iddia var

tenis daha sonralarında ingiltereye caitchspeel adı altında geçmiş yakalama oyunu anlamında
(karş. almanca speel=oyun) sadece asil ailelerin oynadığı bir oyundu ingiltere de ve o zaman hâlâ elle oynanan birbirine top atma şeklinden ibaret bir oyundu, zamanla oynanış sertleştikçe eller zarar görmeye başladı, başta eldiven takma ya da günümüzde başta boksçular olmak üzere dövüş sanatçılarının kollarına sardığı bandajlara benzer şeyler sarılmaya başlandı bunlar da yetersiz kalınca başta günümüzde kriket oyununda kullanılan cricket bat denilen sopalara benzer bişi geliştirilmiş ve sonrasında eski kahve kavurma tavalarına benzer bir şey (bilen bilir eski kahve kavurma tavalarının sapı normal tavadan 3 kat falan daha uzundu) daha sonrasında ise günümüzdeki rakete en yakın olan scaino 1555'te icat edilmiş. sonraları aynı formatta geliştirilmiş 1555'ten beri genel hatlarıyla raketler değişmemiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

raket kelimesi fransizca raquette'den o ise italyanca rachette arapça raxat yani avuç içinden gelir; hatırlarsanız tenisin ilk ismi jeu de paume'du o da avuç içi demekti ;) dönüp dolaşıp kendine varmış derler ya (bkz: tarih tekerrürden ibarettir) diye.

bir süre sonra oyun o kadar popülerleşmiş ki 1600'lerde fransaya giden venedik büyükelçisi sadece pariste 1800'e yakın tenis kortu olduğunu belirtmiş
1858 yılında günümüzdeki file içeren hali ile ingiltere'de ilk tenis kortu yapılmıştır; 2,13 metre boyundaki 2 kişilik bu tenis kortu tenisin günümüzdeki halini alması yolunda önemli bir adım olmuştur.
skor şeklinin 15-30-40 olmasının nedeni hepsinin 2 heceli olmasıdır, biliyorum saçma gelebilir ama linguistik olarak insan fifteen-thirty-fourtyfive demek yerine fifteen-thirty-fourty demeyi tercih eder, aslında 15-30-45 olarak belirlenmişti ama fransızca 45 biraz uzun bir kelime olduğu için [quarante-cinq ] beş anlamında ki -cinq düşmüştür.

"wimbledon championship" 1877 yılında ingiltere'de yapılan dünyanın ilk çim tenisi(lawn tenis) turnuvasıdır.

wimbledon şampiyonasından bir kare
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu belki de gereksiz uzatmış olduğum entry'i * kapatmadan önce tenis hakkında yazılmış ilk şiire de yer vermek istiyorum.

j'ay tant joué avecques aage
a la paulme, que maintenant
j'ay quarante cinq, sur bon gaige
nous jouons, non pas pour neant;
assez me sens fort et puissant
de garder mon jeu jusqu'à cy,
ne je ne crains riens que soussy.


vieillesse de douleur enrage,
de ce que le jeu dure tant,
et dit en son felon langage,
que les chasses dorenavant
merchera, pour m'estre nuisant;
mais ne m'en chault, je la deffy,
ne je ne crains riens que soussy.

[çeviri - kendim yaptığım için tutarsız olabilir biraz ama google'dan iyi olduğunu söyleyebilirim]

yaşlılıkla uzun zamandır tenis oynuyorum,
öyle ki şuan 45 yaşına bastım;[ya da 45 skor aldım]
sağlam bahisler için oynadık,
öyle bir hiç uğruna falan değil.
kendimi hayli güçlü ve kuvvetli hissediyorum,
oyunumu devam ettirebilecek kadar;
ve endişe dışında hiçbir şeyden korkmuyorum.

yaşlılık sıkılmış ve kızmış hâlde,
çünkü bu oyun fazla uzadı;
ve o kin dolu üslubuyla,
canıma kıymak için bundan sonra
zaaflarımı hedef alacağını söylüyor,
ama umursamıyorum, ona meydan okuyorum
ve endişe dışında hiçbir şeyden korkmuyorum.

-charles d'orleans,





"yararlanılan" kaynakça: *
tarihi;
1) britannica tenis maddesi
2)la fabuleuse histoire du tennis - christian quidet - kitabından

illüstrasyonlar;
tennis : origins and mysteries
by whitman, malcolm d. (malcolm douglas), 1942 basımlı kitabından alınmıştır & resim üzerine editler bana aittir.

etimolojik bilgi;
1) etymonline, etymology explorer uygulamaları
2) almanca grosse duden lexicon sözlüğü, 7-8.ciltler
3) fransızca- türkçe büyük sözlük, adam yayınları; 2004 basım , tahsin saraç
devamını gör...
ılık insanların oyunu
devamını gör...
zengin oyunu abi. bunlar avokado da yerler.
devamını gör...
seyir keyfi çok güzel oynaması zor spordur.deneyimlemiş biri olarak söyleyebilirim diğer sporlar gibi erken yaşta başlamak önemli.son yıllarda hem teknik hem de kondisyon açısından oldukça hızlı oynanır hale gelmiştir. artık oyuncular tek bir antrenörle değil bir kamp halinde hazırlanıyorlar.başarılı olan sporcuların mental ve atletik açıdan oldukça iyi hazırlandıklarını görebilirsiniz.ben nadal'ın bir videosunda yürüme bandında ters olarak koştuğunu gördükten sonra dedim ki biz üzerinde duramıyoruz bu ne? maçta olmak size şu hissi veriyor zihni susturmalıyım ve kafamdaki düşüncelerden kurtulup tüm konsantrasyonu topu takibe odaklamalıyım. slamler içinde hayallerimi süsleyen turnuvanın wimbledon olduğunu söylemek isterim ki en güzelidir bence.şu ahir ömrümde bir kere bile canlı canlı izlemek nasip olsun.
devamını gör...
etimolojisine bakılacaksa kelimenin çıkış noktasından hareket etmenin, yerinde olacağı spordur diye düşünüyorum. tennis yani harman yeri mantıklı geldi bana nedense. her neyse konunun uzmanı değilim ama bu yukarıdaki entry, müthişti.
ankara üniversitesi öğrenci ve mezunlarına monte edilen bir spordur da diyebiliriz buna. neden bilmiyorum ama sanki bu üni. mezunu olmak başlı başına bu sporla uğraşmak için bir şartmış gibi. hadi gazi üniversitesi'ni dahil edelim buna *...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tenis" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim