sadece bizim toplumumuzda değil neredeyse tüm toplumlarda var olan iğrenç bir hastalıktır.

bir kere bulaştığında kurtulmak çok zordur.
devamını gör...
hiç iyileşmez.

o niye hâlâ bekar?
o niye dul?
onun neden çocuğu yok?
o neden dövme yaptırıyormuş, caiz miymiş, abdesti tutar mıymış?
o niye öyle giyiyormuş?
onun o saatte orada ne işi varmış?


liste uzar gider..
devamını gör...
toplum olarak yapılanı sevmem. toplumun aklı ne ki etiketinin değeri olsun. ben birey olarak değerlendiriyor ve etiketlendiriyorum.

inan evde kendi yaptığın gibisi yok. toplum içine ne koyuyor bilemezsin.
devamını gör...
elalem ne der sözünde ki elalem olma yolunda sarf ettiğimiz çaba derim ben.
devamını gör...
ya toplum kim allah aşkına. ülkenin başkentini bilmeyen adamlarla aynı döngüde yaşıyoruz…

bak sinirlendim.
devamını gör...
haddimize olmayan şeylere burun sokmaya bayılırız, öyle bir toplumuz.
devamını gör...
insanın sosyal bir canlı türü olmasından kaynaklı olduğunu düşündüğüm, ama sosyal gelişmişlik fazla artmadığı için bu "dedikodu" eyleminin insanların huzurunu kaçırıp toplumun gelişmesini önleyen seviyelere vardığına inandığım durum. türkiye'de son yıllarda oldukça ileri safhalara ulaşarak artık doğru değerlendirememe ve doğru etiketleyememe durumuna kaymış.

farklı inançlara, hatta aynı dinin farklı mezheplerine bile tolerans gösteremiyoruz. bir grup güçlendiğinde diğer grupları baskı altına almaya çalışıyor, bu ilkel rekabet ortamında neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair algımızı ve sağ duyumuzu iyice kaybedebiliyoruz. örneğin son 15 yıldır teröristler adım adım aklanmaya, yüceltilmeye ve türk vatandaşlarına, devletine ve ülkenin geleceğine verdikleri zarar göz ardı edilerek meşruiyet kazandırılmaya başlandı. bu toplumun psikolojik, sosyolojik ve politik anlamda insanları, olayları, grupları, fikirleri vs. doğru değerlendiremediğini ve doğru etiketleyemediğini gösteriyor bence.

sadece pkk'lı yada islamcı teröristler değil, aynı zamanda yolsuz, tiran ve iş bilmez siyasetçilere de uzanıyor bu algı sorunu. günlük hayatımızda bile en basit doğru ve yanlış tercihleri ayırt etme yada haklı/haksız eleştiri yapma gibi becerilerimiz kabileci anlayışa gerileyerek çağdaş seviyelerden uzaklaştı. sağ duyu, vicdan, utanma gibi sözcüklerle ilişkilendiriyoruz bunu. dünyanın diğer ülkelerinde de bir sosyal gerileme var ama türk toplumundaki sorun çok daha karmaşık ve kapsamlı bir halde. sanırım bilişsel bozukluk olmalı, eminim psikologlar, sosyologlar, psikiyatrlar ve siyaset bilimciler bir araya gelip araştırma yapsalar çok daha doğru bir tanıya ulaşabilirler. yani sanılandan çok daha derin ve çok daha ciddi problemlere yol açan bir hastalık diyebilirim.
devamını gör...
sosyal medyadan kaptığımız bir hastalık. sosyal medyada görüyoruz; herkes psikolog herkes sosyolog maşallah.
devamını gör...
insanlığın konuşmayı nasıl icat ettiği ile ilgili teoriler var ama en sağlamı bence bu.

güvenmediğiniz bir kişi ormanda yürürken bir hayvanı fark edemezse 45-50 kişilik avcı toplayıcılar olarak ertesi günü göremezdiniz.

işte genetik miras.
devamını gör...
ben bu işleri, top arabası denen opel tigra'dan dört tane yarma gibi herif çıkınca bıraktım.
devamını gör...
(bkz: hadsizlik)
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"toplum olarak insanları değerlendirme ve etiketleme hastalığımız" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim