topuklu ayakkabı sesi

nefret ederim. topuklu ayakkabıdan adabına uygun şekilde ses çıkmalı. insanı deli edecek tarzda değil.

linç yemeyeceksem duyduğum anda uyarılır erekte bile olurum. ama efendiliğimden taviz vermeden her şeyi içime atarım.

üst katınızdan geliyorsa cinayet sebebi bile olabilir. giymeyin işte şu tüylü yeni gelin terliklerini!

heyecanlananlar erekte olanlar saka mi

aklıma mafya filmlerini getiren ses.

hiçbir topuk tikirtisi bu kadar davetkar çalamaz, şarkısını akla getiren durum. rahatsız edici bir sestir.

erkek bir yazar olarak ilk defa bir kadın konulu başlığa yazmama vesile olan tıkırtı sesi.

efendim bunu belirttim ama belirtme sebebim ne kadar cool, karizmatik, bu taraklarda bezi olmayan bir adam olmam değildi. yalnızca bu tarz başlıkların boş ve erkeğin* değerini düşürdüğünü düşünmemdi.

lakin bu ses farklı efendim. geneli tıfıl ve güçsüz olan kadın cinsiyetinin bunu giyince havalara girip sexy ve havalı olduğunu düşünmesi ama aslında bizim gözümüzde annesinin topuklu ayakkabısını giyen kız cocuğundan pek de farkli görünmemeleri, üstelik daha da şirin olmaları,

o topuk sesinin yarattığı asmr etkisi,

yürürken her ne kadar caktirmamaya çalışsa da* penguen gibi yalpalamaları ile insanı emin olun ki bambaska dünyalara götüren sestir.

hele ki* mevzubahis ayakkabı bilekten bağlı olanlardan değil ve otururken dangling hareketi de yapılıyorsa, tombalacı'nın çakır'dan işkence gördüğü sahnede, çakır'a "öldür!" diye yalvarması 5:26'ya gidiniz gibi aynı ses tonuyla "öldür!" diye bağırmak istenir.

(bkz: tek elle yazıldığı düşünülen entryler)

tahrik ettiği insanların üzerinde kadınlığın üstünlüğünün izlerini, taciz ve rahatsız ettiği insanların bilinç altında kadın düşmanı ezik erkek tahakkümünün genetiğini bulan feministleri, daha yakından tanımanıza yardımcı olduğu için müteşekkir olmamız gereken ses.

şahsen topuklu ayakkabıyı da şeylerini de sevmiyorum.

kadın hareketini severim, kadınları sevdiğim içtenlikle. ataerkil olduğunun farkında olmayan fiks kadın davranışlarını ne kadar itici buluyorsam, feministleri de o derece bayağı buluyorum.
feministlerin siyaset bilimine ihtiyaçları var. kafaları çok boş, ancak bunun farkında değiller. liberal teknik gelişmeleri yeterli gören klasik kapitalist pespayeliğinden muzdaripler.

*

eğer sınavdaysanız ve topuklu ayakkabısıyla sınıfta gezen bir hoca varsa tüm dikkatinizi dağıtıp sinir krizleri geçirtecek sestir.

sahibinin karakterini yansıtır. kimi sert basar, kimi ağır ağır aralıklı adımlarla yürür, kimi koşarcasına vurur topuğunu yere. zamanla kulağın öğrenir, onun gelmekte olduğunu topuklu sesine yansıyan yürüyüşünden anlarsın. heyecanlandıran odur insanı, topuğun kendi sesi değil. ses arttıkça odana yaklaştığını anlarsın, toparlanır kendine çeki düzen verir çaktırmadan beklemeye koyulursun. topuk sesi, ruhunun zilini çalmasıdır kadınının. geliyorum, hazırlan benim için demektir. kapıyı tıklatıp ben geldim demesi gibidir.

onu yürüyüşünden tanımak, yere basma ritmini ezbere bilmek, aşkın ayağa düşmüş tanımlarındandır. ayağa düşmek türkçede olumsuz anlam içerse de benim için aslında düştüğü ayağa bağlıdır nasıl algıladığım.

duyunca bir bayanın geldiğini anlarım ofislerde filan otururken koridorda yankılanınca.

benim çalıştığım şirkette giymek tarafımdan yasaklanmıştı. (after sevgican effects)

gecenin sessizliğinde korkunç bir sese dönüşür.

çok seviyorum bayılırım topuklu giymeye.

özgüvenli ve seksi kadın imaji canlanıyor ama topuklunun sesine bağlı, topuklu var topuklu var.

ruhu okşar. (süper moda takıp aşırı süratle yürünmediği takdirde.)

hele bir de içindeki ayağın hoş bir ayak olduğunu bilirseniz...
kalbinizi feda etmeniz gerekecek olsa bir saniye tereddüt etmezsiniz hani.
öyle ki bu kadar beğendiğiniz insanın her ayrıntısında kaybolmayı, her hücresine, uzvuna tapmayı dilersiniz.

uzaktan duyar gibiyim şimdi ben o güzel adımlardan yayılan sesi,
ruhumu okşar benim senin her tavrın, biçimin
güzel ayaklım. ruhum, canımın içi
seni sevmek tek dileğim.

ekleme, of ben ne zaman bir güzel düşünsem kendimden geçerim. bağışlayın. aşığım kabıma sığmam.
neyliyim...

benim aklıma hep sinirli bir şekilde yaklaşan öğretmen, müdür, yönetici vs gelir. beni gerer.

topuklu ayakkabıyı seven sesine katlanır. ayrıca kösele tabanlı ayakkabılar da ses çıkarır. kimse rahatsız olmasın diye leylon terlik mi giyelim, sürekli lastik tabanlı çirkin ayakkabılar giyelim elektriklenelim de boyuna milleti mi çarpalım.

çok seksi