yurdumun insanının; pandemi döneminde bozulan psikolojilerini iyice bozmak için sözleşmiş televizyon kanallarımızın yeni reyting kapısıdır, bıktırmıştır. haftanın üç günü üç ayrı kanalda "gözyaşı pornosu" olarak adlandırdığım üç dizi mevcut. kırmızı oda, masumlar apartmanı ve bugün başlayan camdaki kız. hiç birini oturup bir bölüm bile izlemedim, kıymetli anam ve değerli bacım izlerken istemeden kulak/göz misafiri oldum. ve üç dizide de sürekli ağlama, bağırış, kavga, yakarma, haykırış, dayak ve duygusal müzikler eşliğinde denişik denişik olaylar bulunmakta. yıl-dım, darlandum yeter gerçekten.

ve sanırım üçü de gerçek hayat hikayelerinden esinlenerek çekildiği iddiasında. sanırım yine üçü de aynı kadının kitaplarından esinlenme. şu salgın döneminde güleceğimiz, gülerken düşünüp kafa dağıtabileceğimiz bir tane adam gibi komedi dizisi çekilmezken bunca gözyaşı pornosu yayınlama tercihi neden niçin merak ettirmektedir. türk televizyon kanalları tarihi dizi salgınından sonra bu salgına neden ve niçin tutulmuştur?

kıyas yapmak istemem, yabancı dizilerle aramızdaki kalite uçurumu aşikar ancak herifçioğlunun çektiği (bkz: better call saul) dizisi, aynı kategoride olmasa bile bizim psikolojik dizilerden daha derinlikli inceliyor insan psikolojisini. ya da mesela (bkz: hannibal), (bkz: mindhunter) gibi yapımlara baktığımda, insan duygularını zerre istismar etmeden, gözyaşı pornosuna kaçmadan çok çok sağlam psikolojik hikayeler çekebiliyorlar. bu türk tv sektöründen tiksinmek için bence gayette geçerli bir sebep. türk dizi yapımcılarına, erkan can reyisin bir repliği ile seslenerek entrymi sonlandırıyorum. iğrençsiniz i*neler!
devamını gör...
bu tür şeyler bilinçli yapılıyor diye düşünmeden edemiyorum.
devamını gör...
bu salgına kapılmamanın bir yolu var, ''televizyon izlememek.''
-sırpski koca.
devamını gör...
insanların psikolojik rahatsızlık sahibi olmayı havalı bulmasına neden olduğunu düşündüğüm salgındır.

masumlar apartmanı örneğini ele alalım. bir kaç bölümünü izledim sadece ve genel hatlarıyla diziyi ve esinlenildiğini kitabı biliyorum.* diziye aşk sokacağız diye, kitapta olmayan bir bozuk psikolojili bir erkek karakter yaratıp onu oynaması için de yakışıklı, kıvırbaş birkan sokullu’yu sokuyorlar. gençlerimizde “psikolojik rahatsızlık havalı” zannediyor. hayır arkadaşım havalı olan o değil, havalı olan kıvırbaş ve sen öyle olamayacaksın.
devamını gör...
yukarıdaki tanımları okuyunca istemsizce "ne?" dedim içimden. toplumumuzda psikolojinin p sini bilmeyenler var arkadaşlar yapmayın. benim ailem bile "psikoloji de neymiş be bizim zamanımızda yoktu." kafasındalar. bence yayınlanması zaten gerekiyordu, insanların bu konularda bilinçlenmesi lazım. ha tv de verilen her bilgi doğru mu tartışılır elbet ama umursamadan yaptığımız bir hatanın bedelinin insanlarda ne yaralar açabileceğini görmemiz gerekiyor hepimizin.
devamını gör...
ele aldıkları konularda değil de ülkemizdeki dizi sürelerinde bir sorun olduğunu düşünüyorum. bir dizi boyunca en az 3 şarkıya klip çekiliyor. kapı çaldığında bile odanın en uzak noktasından karakterin kapıya yürüyüşünü seyrediyoruz. uzun bakışmalardan bahsetmiyorum bile.

objektif bakacak olursam, masumlar apartmanı konusu bakımından bana çok özgün geliyor. 45 dakikalık bir dizi olsaydı, tüm o saçma detaylardan arınmış olsaydı seyretmek isterdim.
devamını gör...
kırmızı oda ile başlamış salgındır. bu işten en çok para kazanan da bilin bakalım kim? (bkz: gülseren budayıcıoğlu)
devamını gör...
harbiden ya bi kanal naparsa diğerleri de başlıyor. gündüz kuşağındaki kayıp bulma programları, yemek programları yetherr
devamını gör...
hayat zaten yeteri kadar acı değilmiş gibi birde başkalarının açısına üzül dayatması.
ya da insanlar kendi yaşadıklarının başkaları tarafından da yaşanmış olduğunu bilince yalnız değilim diye umutlanıyor galiba
devamını gör...
normal olmayan psikolojilerde daha derin yaralar açacağı yadsınmaz gerçek.
devamını gör...
camdaki kızın dizisini izlemedim kitabınıda okumadım. ama masumlar apartmanı ve kırmızı oda dizilerine hakimim konularının geçtiği kitapları da okudum. kitapları diziye çevirebilmek için elbetteki kurgu katıyorlar içine. bu muhakkak.

ama bence özellikle kırmızı oda dizisindeki çoğu şeyin insanlarda farkındalık yarattığını düşünüyorum. bazen kendilerini buluyorlar oradaki hikayelerde, bazen de başkasına yaptıkları şeylerin kötü sonuçlar doğurabileceğini öğreniyorlar. ders alabilecekleri bir dizi kırmızı oda. birçok insandan bunları duyduğum için söylüyorum.

yinede bu kadar çoğalması hoş değil. tv yayıncılığı yine birşey tutunca, etinden sütünden faydalanmadan duramıyorlar. biraz b*ku çıktı diyebiliriz.
devamını gör...
toplumumuz acıyı, bizim kültürümüze yakın hayatları izliyor seviyor. şimdi game of thrones olsa kaç kişi izler ama diriliş binlerce insan tarafından izleniyor. toplum neyi talep ediyorsa ona göre beliren salgındır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türk televizyonlarındaki psikolojik dizi salgını" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim