türkiye'de 9 milyon suriyeli mülteci olması
başlık "gofrettin" tarafından 03.03.2021 11:55 tarihinde açılmıştır.
21.
normal bir durumdur. diğer ülkelerdeki mülteci oranına bakarsanız, anlarsınız beni.
devamını gör...
22.
diğer ülkelerdeki mülteci oranına bakalım bakalım da diğer ülkelerde mülteciye ülkenin sahibi gibi mi sahip çıkıyor ülkeyi yönetenler ona da bakalım.
devamını gör...
23.
ırkçılık, ayrımcılık ve iki yüzlülük kokan, temel insani değerlerden yoksun yorumlarla dolu olan başlık.
savaş, siyasi ve sosyal kıtlık, kuraklık, siyasi ve sosyal huzursuzluk nedeniyle her yıl milyonlarca insan yaşadığı yeri terketmekte. bu terkediş göçmenlikte olduğu gibi sadece kendi sosyal ve ekonomik durumunu geliştirmekle ilgili değil . yaşamda kalabilmek adına ülkelerini, evlerini topraklarını terketmek zorunda kalıyor ya da bırakılıyor.
zorla yerinden edilen insanlar global güneyden kuzeye göçüşte genelde kendilerine yaşanabilir ne yakın alana yerleşmekte. bu özellikle toplu göçün yaşandığı ülkelere komşu ülkelerde mülteci oranının artmasına neden olmakta.
burada sorun göçe zorlanan kişiler değil aksine göçmek zorunda olan kişilerin insanca bir yaşam sürebilmesi için sürdürülebilir politikalar hazırlamaktan aciz hükümetlerdir. türkiye’de suriyelilerin gelişiyle birlikte yaşanan sosyal, kültürel, politik ve ekonomik sorunlar nedeniyle suriyelileri suçlamak en hafif tabirle yanlış ağaca havlamaktır.
unhcr'ın çabalarına rağmen ne yazık ki uluslararası anlamda göç sorununa yönelik çözümler üretmek için politik irade yoktur. bunun en büyülk nedeni ise avrupadan amerikaya kadar hemen hemen her yerde göçmenlere ve mültecilere yönelik çalışmaların iç politikada oy kaybı anlamına gelmesidir. özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, muhafazakar sağın güçlendiği zamanlarda biz vs onlar temeline oturtulan propoganda politikacılar için daha karlıdır.
salgın hastalıklardan, sosyal ve politik huzursuzluklara, kuraklık ve kıtlıktan savaşlara ve teröre kadar pek çok sorunun çözümünden sadece o sorunla yüzleşen ülkeler sorumlu tutulmamalıdır.bu sorunların çözümünde uluslararası toplum bir arada çalışmalıdır. sürdürülebilir global güvenlik ve kalkınma planları hazırlanmalı ve her insanın insanca yaşamını garantileyecek şekilde global minimum gelir uygulamasına geçilmelidir.
tartışılması gereken konulara bir kaç örnek vermek gerekirse -
türkiye suriyeli göçmenlere ev sahipliği yapmasının karşılığında ciddi finansal destek almıştır. bu alınan destek nereye ve nasıl harcanmıştır.
dünyanın en çok göç alan ülkelerinin büyük bölümü düşük gelirli, ve yüksek nüfusa karşın yaşanabilir alanı az ülkelerdir. göçmek zorunda kalan kişilerin kabülü ve bu kişilerin sorumluluğunun ülkeler arasında eşit olarak bölünmesi için ne yapılmaktadır
türkiye uluslarası hukuk anlamında suriyeli mültecileri kabul etmek zorundadır, bu aynı zamanda yapılacak en insani davranıştır. yine hiç bir mülteci geri dönmeye zorlanamaz ve sığınmaya neden olan koşullar değişmediği sürece geri dönme telkininde bile bulunulamaz . türkiye’de suriyeli tartışması sosyal ve politik çıkarlara dayalı bir tartışma, bilinçli olarak polarizasyon yaratılmakta.
bugün suriyelileri her fırsatta aşağılayan, dışlayan, ayrımcılık uygulayan ve aman ülkemiz arap topraklarına dönüyor feryatlarıyla bas bas bağıran kişilerin büyük bölümü aynı zamanda mevcut hükümet tarafından yaşam tarzı nedeniyle ayrımcılığa uğradığını savunan ve fırsatını yakaladığında yurtdışına göçmen olarak gitmeye çalışan gruptur.
bugün suriyelilerin gitmesini isteyenler, bir gün doğal afetler, iklim değişikliği, sosyal ve politik huzursuzluk ya da silahlı çatışmalar nedeniyle ülkeyi terketmek zorunda kalsalar, bugün suriyelileri koruyan uluslararası anlaşmaların varlığı sayesinde bir başka ülkede yaşamaya çalışacaklardır.
bugün suriyelilerin gitmesini isteyenler ve onları aşağılayanlar bir başka millet ve ırk tarafından aynı kriterlere göre dinleri, etnik kökenleri, çocuk sayıları ve kültürel özellikleri nedeniyle aşağılandıklarında yaygarayı basacak olanlardır. aşağılık kompleksinin vücut bulmuş şeklidir.
cumhuriyet ve demokrasi çok yenidir by ülkede. çocukluk dönemini araplaşma ve bölünme korkuları üzerine kurulu yeni cumhuriyetin artık çocukluk fobilerini bırakıp büyüme zamanı gelmiştir. toplumlar sabit yapıya sahip değildir. bu topraklar yüzyıllardır göç yollarının merkezinde yer almıştır ve yer almaya devam edecektir. kültürü bu göçlerle şekillenmiş ve zenginleşmiştir.
toplumsal yapı günün şartlarına göre değişecektir. fobileri bırakıp hep birlikte nasıl harmoni içinde yaşarız, nasıl hep birlikte daha iyi bir toplum oluşturabiliriz sorusunun cevabı aranmalıdır.
bu arada tüm insanların sadece konuk olarak yaşadığı dünyanın sınırları yoktur. güç savaşlarıyla çizilen yapay sınırların insanlığınızın sınırlarını çizmesine izin vermeyin.
savaş, siyasi ve sosyal kıtlık, kuraklık, siyasi ve sosyal huzursuzluk nedeniyle her yıl milyonlarca insan yaşadığı yeri terketmekte. bu terkediş göçmenlikte olduğu gibi sadece kendi sosyal ve ekonomik durumunu geliştirmekle ilgili değil . yaşamda kalabilmek adına ülkelerini, evlerini topraklarını terketmek zorunda kalıyor ya da bırakılıyor.
zorla yerinden edilen insanlar global güneyden kuzeye göçüşte genelde kendilerine yaşanabilir ne yakın alana yerleşmekte. bu özellikle toplu göçün yaşandığı ülkelere komşu ülkelerde mülteci oranının artmasına neden olmakta.
burada sorun göçe zorlanan kişiler değil aksine göçmek zorunda olan kişilerin insanca bir yaşam sürebilmesi için sürdürülebilir politikalar hazırlamaktan aciz hükümetlerdir. türkiye’de suriyelilerin gelişiyle birlikte yaşanan sosyal, kültürel, politik ve ekonomik sorunlar nedeniyle suriyelileri suçlamak en hafif tabirle yanlış ağaca havlamaktır.
unhcr'ın çabalarına rağmen ne yazık ki uluslararası anlamda göç sorununa yönelik çözümler üretmek için politik irade yoktur. bunun en büyülk nedeni ise avrupadan amerikaya kadar hemen hemen her yerde göçmenlere ve mültecilere yönelik çalışmaların iç politikada oy kaybı anlamına gelmesidir. özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, muhafazakar sağın güçlendiği zamanlarda biz vs onlar temeline oturtulan propoganda politikacılar için daha karlıdır.
salgın hastalıklardan, sosyal ve politik huzursuzluklara, kuraklık ve kıtlıktan savaşlara ve teröre kadar pek çok sorunun çözümünden sadece o sorunla yüzleşen ülkeler sorumlu tutulmamalıdır.bu sorunların çözümünde uluslararası toplum bir arada çalışmalıdır. sürdürülebilir global güvenlik ve kalkınma planları hazırlanmalı ve her insanın insanca yaşamını garantileyecek şekilde global minimum gelir uygulamasına geçilmelidir.
tartışılması gereken konulara bir kaç örnek vermek gerekirse -
türkiye suriyeli göçmenlere ev sahipliği yapmasının karşılığında ciddi finansal destek almıştır. bu alınan destek nereye ve nasıl harcanmıştır.
dünyanın en çok göç alan ülkelerinin büyük bölümü düşük gelirli, ve yüksek nüfusa karşın yaşanabilir alanı az ülkelerdir. göçmek zorunda kalan kişilerin kabülü ve bu kişilerin sorumluluğunun ülkeler arasında eşit olarak bölünmesi için ne yapılmaktadır
türkiye uluslarası hukuk anlamında suriyeli mültecileri kabul etmek zorundadır, bu aynı zamanda yapılacak en insani davranıştır. yine hiç bir mülteci geri dönmeye zorlanamaz ve sığınmaya neden olan koşullar değişmediği sürece geri dönme telkininde bile bulunulamaz . türkiye’de suriyeli tartışması sosyal ve politik çıkarlara dayalı bir tartışma, bilinçli olarak polarizasyon yaratılmakta.
bugün suriyelileri her fırsatta aşağılayan, dışlayan, ayrımcılık uygulayan ve aman ülkemiz arap topraklarına dönüyor feryatlarıyla bas bas bağıran kişilerin büyük bölümü aynı zamanda mevcut hükümet tarafından yaşam tarzı nedeniyle ayrımcılığa uğradığını savunan ve fırsatını yakaladığında yurtdışına göçmen olarak gitmeye çalışan gruptur.
bugün suriyelilerin gitmesini isteyenler, bir gün doğal afetler, iklim değişikliği, sosyal ve politik huzursuzluk ya da silahlı çatışmalar nedeniyle ülkeyi terketmek zorunda kalsalar, bugün suriyelileri koruyan uluslararası anlaşmaların varlığı sayesinde bir başka ülkede yaşamaya çalışacaklardır.
bugün suriyelilerin gitmesini isteyenler ve onları aşağılayanlar bir başka millet ve ırk tarafından aynı kriterlere göre dinleri, etnik kökenleri, çocuk sayıları ve kültürel özellikleri nedeniyle aşağılandıklarında yaygarayı basacak olanlardır. aşağılık kompleksinin vücut bulmuş şeklidir.
cumhuriyet ve demokrasi çok yenidir by ülkede. çocukluk dönemini araplaşma ve bölünme korkuları üzerine kurulu yeni cumhuriyetin artık çocukluk fobilerini bırakıp büyüme zamanı gelmiştir. toplumlar sabit yapıya sahip değildir. bu topraklar yüzyıllardır göç yollarının merkezinde yer almıştır ve yer almaya devam edecektir. kültürü bu göçlerle şekillenmiş ve zenginleşmiştir.
toplumsal yapı günün şartlarına göre değişecektir. fobileri bırakıp hep birlikte nasıl harmoni içinde yaşarız, nasıl hep birlikte daha iyi bir toplum oluşturabiliriz sorusunun cevabı aranmalıdır.
bu arada tüm insanların sadece konuk olarak yaşadığı dünyanın sınırları yoktur. güç savaşlarıyla çizilen yapay sınırların insanlığınızın sınırlarını çizmesine izin vermeyin.
devamını gör...
24.
giderek çoğalıyorlar..
kendi ülkende/şehrinde mülteci gibi geziyorsun.
ve konuşunca sana ırkçı diyorlar.
sen bu kadar rahat olmaz iken
koca çınar ülkede onların bu kadar rahat olması düşündürücü.
kendi ülkende/şehrinde mülteci gibi geziyorsun.
ve konuşunca sana ırkçı diyorlar.
sen bu kadar rahat olmaz iken
koca çınar ülkede onların bu kadar rahat olması düşündürücü.
devamını gör...
25.
yani her 8 kişiden biri suriyeli. e bir de başka başka ülkelerden gelenler var. afgan, ırak, afrika vs.. yani demem o ki yakında her 2 kişiden biri türk olmayacak.
devamını gör...
26.
herkes ekonomiden dem vurmuş, bu adamlar gelmeden önce. refah içinde yaşayıp, mükemmel bir sosyal devlet anlayışı ile mi yönetiliyorduk? demem o ki adamlara değil buna sebep olanlara çemkirin.
devamını gör...
27.
28.
can sıkan bir durum ve korkutucudur. acısı 20 yılla çıkacak ve büyük sıkıntılara neden olacaktır.
devamını gör...
29.
ülkesine dönenlere para vermezsek kalıcı olacaklardır.
devamını gör...
30.
ne yazık ki daha da fazla çoğalacaklar biz yine o kadar oldumu diyeceğiz. inanılmaz derecede ülkenin demagojik yapısını değiştirecekler.
devamını gör...
31.
dünyada doğan suriyelilerin %30 unun ülkemizde olmasından daha felaket değildir.
devamını gör...
32.
bu saatten sonra yapacak bişi yok. bence surileri eğitelim, kültür verelim onları astronot, bilim insanı, f1 pilotu yapalım ve topluma kazandıralım.
devamını gör...
33.
dert edecek bir şey olmayan durumdur.
en fazla iki yıla defedicez bunları merak etmeyin. az daha eğlensinler.
en fazla iki yıla defedicez bunları merak etmeyin. az daha eğlensinler.
devamını gör...
34.
üremelerinin önü kesilmezse 9 milyon türk, 85 milyon suriyeli olacak.
devamını gör...
35.
saymaya başlasan bitene kadar 10 milyon olur.
devamını gör...
36.
türkiye'nin göçmen politikasını gözden geçirmesi gerektiğini gösteren şey. hayır hiç almayalım demiyorum ama mülteci sayısı durmadan artıyor. dokuz milyon o kadar fazla ki 75 80 küsür milyonu türk olan bir ülke için...
devamını gör...
37.
normal bir ülkede infiale sebep olacak bir rezillik. rezillik çünkü kendi nüfusunu kültürünü büyük bir ölçüde etkileyecek bir göçe gıkını çıkartmayıp yardım eden bir yönetimin sonucu. bu kadar fazla göçmene rağmen bir de avrupa ülkelerinin kabul etmediği kişiler de ülkemize gönderiliyor.
devamını gör...
38.
tomurcuklanarak mı ürüyorlar diye merak ettiğimdir.
devamını gör...
39.
(bkz: kültürel yozlaşma)
ıslahat fermanlarına döndü bu iş. bizden daha çok haklara sahipler. kimse kusura bakmasın ülke hümanistlik oynayacak durumda değil. sadece çocuklara üzülüyorum diyeceğim de yaşlara bakınca çoğu savaştan sonra yapılmış. bilemiyorum altan.
ıslahat fermanlarına döndü bu iş. bizden daha çok haklara sahipler. kimse kusura bakmasın ülke hümanistlik oynayacak durumda değil. sadece çocuklara üzülüyorum diyeceğim de yaşlara bakınca çoğu savaştan sonra yapılmış. bilemiyorum altan.
devamını gör...
40.
suriyelilerde cinsel korunma ve aile planlaması olmadığını hesaba katarsak bu dokuz milyon on yıla kalmaz 20 milyon olur.
devamını gör...