türkiye’de eksikliği en çok hissedilen şey

kalp sanırım

şu an benim için düzen ve planlılıktır. özellikle üniversiteye geçince çok hissetmeye başladım. okulum çok düzensiz. geçtiğimiz haftalarda sadece bilet parasından €500+ zarar ettim içime oturdu. 3 kez biletimi değiştirdim. fakültem yök kararlarına uymayıp yüzyüze eğitim kararını açıkladığında koşa koşa ankara’ya döndüm. döndüğüm gece ise aptal senatomuz online eğitim kararı verdi. ben bir sonraki gün geri dönüş bileti aldım (1 ay yalnız ne yapayım ben?) ve tahmin edin ne oldu? 15 mart’ta sınav var dediler. ben bi 15 dakika sinir krizi geçirdim. peki neden 15 dakika? bir duyuru daha yapıp “yök izin vermiyor 1 nisanda yapacağız” dediler. kısacası 2 uçak bileti zarardayım. şimdi de yök, nisan için yeniden karar alacağını söyledi. umarım hem yök hem de okulum kararlarını yine son ana bırakmaz. okula ışınlanamıyorum sonuçta. herkes de yakından gelmiyor sonuçta.

not: yabancı öğrenci değilim. gurbetçi değilim. bilet parası mağduriyetim için okuluma başvurdum. normal mantıklı koşullarda karşılığını almam gerekli ve mantıklı. tüm durumumu açıklayan uzuuuunn bir dilekçe yazdım.

hukuk devleti

gerçek türkiye...

ahlak.

zekâ.

führer vari bir lider.

liyakat

muhalefet..

güven.

mantık ile hareket etme

dinleme eksikliği.

esasen tüm problemler bunun etrafında dönüyor, konuşan ama dinlemeyen bir çoğunluk var, iletişim kurmayan sadece kendi doğrusunu dikta eden bir kesim.

bu tipler konu ne olursa olsun konuşuyor ancak asla yanıt vermenize müsaade etmiyor. bu iletişim eksikliği hayatı baştan sona etkiliyor

bence.

bence hoşgörünün en çok eksikliğini çekiyoruz. yani geçmiş zaman edebiyatı yapmayayım diyorum ama yaş itibariyle o hoşgörünün buram buram koktuğu günleri yaşadığım için bu konuda geçmişe özlem duymamak mümkün değil. keşke şimdi de olsa ve ülke daha yaşanır hale gelse.

t/ hangi birini sayalım dedirten başlıktır.

(bkz: adalet)

adalet,
yargı bağımsızlığı,
insani ve hak özgürlüklerinin her anlamda eksikliği,
cahil ve gelişmeye son derece kapalı bir toplum,
kadınlara eşit davranmayan ve maalesef libidosunu kontrol etmekten muaf çirkin insan toplulukları,


bunlar düzelmediği sürece, bu ülke asla ileri gidemez. tayyip rejimi ile beraber, toplumdaki sapıklık arş’a uzandı. pedofili( cocuk istismarları), kadın tecavüzleri, cinayetler, kadınlara şiddet.. bunların rakamları korkunç derecede büyüdü.

dolandırıcılık, rüşvet, torpil , çalıp/çırpmadan bahsetmiyorum bile.. adamlar bütün kötülüklerin ikonu. islam dininde ne kadar özellikle belirtilen büyük günah varsa, hepsinin sembolü.


herkes bir gün ölecek.. hepimizin sayacı geri sayıyor. hepsi öleceği fikrini görmezden gelerek yaşıyor.. yaşasınlar.. sayaç durmaz.. saniyeleri/dakikaları şu an bile geri sayıyor.

rabbimin verdiği ölüm emrinin üstünde bir karar yok, kabirde girilecek sorgudan da kaçış yok. yapsınlar burada yapabildiklerini, hepsinin hesabını uzun uzun verecekler nasıl olsa.

düşünebilmektir
adalet hak hukuk o bu şu düşebildikten sonra zaten çıkar ortaya

vizyon yazıldı mı? vizyon da eksik bu ülkede

cemaatlere ve tarikatlere ve onların sakıncalarına karşı hem siyasi hem toplumsal irade ve bilincin tam olması.

adalet,güven, kendini özgürce ifade etme.