üçüncü sayfa radyo yayını

supportgirl sen muhteşem bir detaysın. soluksuz dinlediğim bir yayın oldu. bu yüzden tanım yazmayı sona bıraktım. çok bilgilendirici bir program ve devamının mutlaka gelmesi gerektiğini düşünüyorum.

duygusal kalbinden öperim supportgirl*. harika ötesi bilgiler bunlar. devamını ve daha fazlasını beklediğim yayın.

çocuk istismarı dendiğinde fiziksel ve psikolojik istismar bir yana cinsel istismar bambaşka bir yana koyulmalı, öyle konuşulmalıdır. akademik düzeyde bilinçlenme peşinde olmadığımız için de kuramsal konuşmanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum. çıkarın cinsel istismar mağduru birini. nelere yol açtığını ilk ağızdan dinleyelim. hissedemediğimiz konularda da mümkünse ahkam kesmeyelim.

ben coldboy, yanımda da sevgili otçul var. bugün sırt sırta verdik ve unutulmaması gereken kadınları andık programımızda, cinayete kurban gitmiş masum canları. fazla bir şey yazamıyorum, çünkü programı çekerken çok zorlandık, tüm o acılar, tüm çalınmış hayatlar bizi de yıprattı. saat 22.00'da yayınımız başlayacak. normalde keyifli dinlemeler derdim, fakat karşınızda huzursuz edici bir yayın bulacaksınız. tüm bunların bir daha yaşanmaması dileğiyle...

huzursuz olmak için orada olacağım yayındır.

sevgili coldboy ile konuşulacak çok şeyi birkaç dakikaya sığdırmaya çalıştık. böylesine bir günde kadının gücünden bahsetmeyi isterdik. biz yer yer söyleyecek kelime bulamadık, size bıraktık söylenecekleri. kadın cinayetlerinin son bulması dileği ile, emekçi kadınlar günü kutlu olsun.

tecavüzden giren intihar etmez. ayağı kayar, sabuna basar, kafasını ranzaya vurur. yani herhalde galiba.

yıllar geçiyor yasalar değişmiyor. her gün üzülmek kahrolmak korkmak zorundayız sanki normali ne zaman göreceğiz bilmiyorum. sizleri dinledim hepimiz haklıyız fakat çözümün olmaması bizi şüpheci karanlık bir girdabın içine sokuyor. artık kadın hakları konusunda taşın altına elini koyma zamanı gelmedi mi? daha kaç can alınacak? kim neyi bekliyor. kim bizi çaresiz bırakıyor? bu sorular bizi kahrediyor.

iyi yayınlar dilerim.
eskiden apartman boşluklarında cesedi bulunan kadınlar vardı. şimdi de rezidanstan düştü denilen kadınlar var. buna sebep olan erkekler de intihar süsü vererek cinayetten kurtulabileceklerini sanıyorlar.

toplumsal açıdan çok hassas konuları çok incelikli ve net bir üslupla anlatmanız takdir edilesi. emeğinize sağlık.

özgecan'ın katilinin ağırlaştırılmış müebbet sonrasında başka bir mahkum tarafından öldürülerek toplum vicdanını yansıtması ve bunun insan hakları açısından doğru olmadığı, cesedinin mezarlıklarca reddedilmesinin suçun şahsiliği ilkesine ters olması gibi net tespitler içeren yayındır.

idamla ilgili benim şahsi görüşüm ise, basit konularda bile karar veremeyen insan topluluğunun belirsizlik ilkesi gereği başka bir insanın ölümüne karar veremeyeceğidir. zalimi idam etmek, o kişiyi zalim olmaya iten toplumsal yapılar yok edilmedikçe cinayetten farksızdır. vahşi bir katili reddeden mezarlık kurumu bile yargı dağıtır hale gelmişken, hangi hukukun bağımsız karar verebileceğinden bahsedilebilir?

velhasıl bu yayını sevdim. toplumu tahrik eden, adalet kurgusunu tartışan farklı konuların üzerine yayınlar yapmanız dileğiyle.

değiştiremediklerimiz, düzeltemediklerimiz, ötelediklerimiz, görmezden geldiklerimiz ve bişey olmaz dediklerimiz yüzünden biz bunları konuşmak zorunda kalıyoruz. yapılacak tek şey insan olmak. sağlıklı bir kafayla, sağlam vicdanla, iyi bir kalple olmak insan olmak çok kolay. formül bu işte. bu kadar basit! ama bu maalesef tek kişilik. ben hiçbir katil yerine insan olamam. ben ölen kadınlarımız için onlara şefkat gösteremem, -mış gibi yapamam. sadece yeni canlarımız gitmesin diye çabalayabilirim. bunun için bir yola çıkabilirim. en azından farkında olabilirim. ve ben farkındayım.. her an ama her an insan olmak için emek verebilirim.!

insan hayatının ne kadar önemli olduğunu gösteren yayındır. sevgili dostlarım çok iyi iş çıkarmışlar bu yayında. oldukça düşündürücüydü benim için.

can diyoruz. insan canı. hayata bir kere geliyoruz, evet. bu hayatı da insan korumalıdır ne pahası olursa olsun. fakat koruyamıyoruz. üzgünüm ama koruyamıyoruz. berbat bir dünya haline geldik. dünya her zaman bu kadar berbat, kirli miydi? yanılmıyorsam evet. nitekim insandan bahsediyoruz. vahşi ve dürtüsel. tam anlamıyla doğal bir katil. doğal bir öldürücüdür insan; fiziksel veya duygusal. ya da her ikisi birden.

bir kadın ölür. veyahut bir adam. ardından ağıtlar yakılır ve dostlar, sevgililer bir süre üzülür. yas tutar. ardından da unutur gider. ne kadar yalnızmışsınız değil mi? işte insanlığın nihai kaderi: yalnızlık.

ama yine de bazen görürüz ki bu hiç gerçekleşmez. dünyada ne kadar sahtekar bir sevgiyle insanlar varsa da gerçek bir sevgiyle yaşayan insanlar da vardır. (gerçi sahtekar bir sevgi olduğunu söylesek dünya üzerindeki herkesin sevgisi sahte olurdu eminim.) dilerim, hayatınız boyunca bencil ve hastalıklı insanlarla uğraşmazsınız ve romanlara layık gerçekleriniz olur.

giden bir candır... yapılacak ne kalır? hukuk ve adalet bize failleri cezalandırma imkanı verir. ağırlaştırılmış müebbet cezasıymışmış... eh, daha ne yapalım? adalet bunu gerektiriyor belki de. burada hukuk kuramından bahsetmeye kalkmam abes olmaz aslında ama yine de konuşmayacağım. hukuk denilen şey çok yeni bir "şey"dir nitekim. belki derrida'nın dediği gibi dünya sürekli ertelenmiş bir adalet anlayışıyla sona erecektir. hal böyle olunca insan düşünmeden edemiyor. ceza felsefesinde boğulmaya gerek yoktur belki de. yapılacak olan içgüdülerimize yön vermek olacaktır. o halde cinayet meşru görülebilir mi?

hayır. başkasının zamanını (zaman sanıyorum en önemli varlığımızdır) yok ederseniz, günü geldiğinde başkalarının da sizin zamanını yok etmesine karşı çıkacak haklılığa sahip olamazsınız. haklılık. adalet? bu iki kelime semantik bakımdan eşdeğer değildir gerçi ama yine bir tanımlamaya gidemedik öyle değil mi? işte size yalnızlık ve yaşamın değeri. hiçbir kural yok. tamamen doğa halinde yaşıyoruz. karşınızda 21. yüzyıl. tıpkı geçmiş gibi gelecek de aynı kalacaktır. o yüzden... koruyun kendinizi. insanlığa güvenmeyin ve bencil olun. işte size kurtuluş için faydacılık.

iyi günler sevgili yazarlar. ben üçüncü sayfa haberleri müptelası coldboy.

yayın ortağım hukuk öğrencisi sevgili otçul ile beraber geçtiğimiz haftanın kayda değer haberlerini konuşacağız. aralarında neler yok ki; cinayetler, çatışmalar ve hatta yine jigolo olmak isterken dolandırılan erkekler*... yine arkada dark ambient müziği eşliğinde haberleri okuyup yorumlayacağız.

ancak bu haftanın bir farkı var, programımız artık canlı olacak! evet, yanlış duymadınız, canlı! böylece siz de okuduğumuz haberler hakkında yorum yapabilecek ve bizler de yorumlarınızı yayın esnasında okuyabileceğiz. saat 18.30'da görüşmek üzere!

baylar, bayanlar! merdivenden kayanlar! amman dikkat! kayarken düşerseniz ve bir yerlerinizi kırarsanız bir gün siz de istemeden konuğumuz olabilirsiniz. *

3. sayfa sizlerin de bildiği gibi genellikle iç açıcı olmayan haberlerle dolu olur. bugün de genel itibarıyla kan ve vahşet içerikli bir yayın ile karşınıda olacağız. yine de güleceğimiz anlar gelecektir. sınırı aşan tepkiler verirsek şimdiden affınıza sığınırız.

yayın ortağım coldboy ve ilk canlı yayınını gerçekleştirecek olan bendeniz otçul sizlerin de katılımı ile daha verimli bir yayın olacağını düşünmekteyiz. 18.30'da görüşmek dileği ile.

jigolo olmak isterken dolandırılan erkekler ile ilgili yorumları merakla takip edeceğim yayın. *

gerçekten erkekleri kandırmak neden bu kadar kolay? evlenmek isterken dolandırılan mı dersin, jigolo olmak isterken dolandırılan mı? yazık bize yahu.

vaadettiği konsept itibariyle anahaber bülteni tadında bir yayın olacak gibi görünen radyo programı. keşke ismi üçüncü sayfa yerine anahaber bülteni olsaymış, saati de uygun hem *.

p.s. fonda çalan melodi konuşmalardan daha çok psikolojimi bozdu. teşekkürler arkadaşlar, ellerinize sağlık *

aslında hukuk sistemimizde eş veya nişanlı olma durumunda ''sadakat bağı'' olduğu kabul edilir. sevgili olma durumunda mahkemede kendilerini istedikleri kadar savunsunlar, bunun hiç bir şekilde savunması olamaz. aslında eşe, nişanlıya veya sevgiliye vahşetin, saldırının yani şiddetin her türlüsünün affı veya indirimi olmamalı.

hayvanat bahçesi ne alaka ya ?

arkadaşlar aşırı yavaş ve düşük tempoda konuşuyorsunuz. muhabbetiniz ve düşünceleriniz baya iyi ama yoruluyorum dinlerken. (naçizane bir eleştiri, seviliyorsunuz).

sevgili arkadaşlar konuştuğunuz bazı konuları not alıyorum. kendi yayınımda da konuşmak isteyeceğim noktalara değiniyorsunuz.*