van gogh'un abartılması

bu gözlerim bunu da mı görecekti. sanat tarihine yön vermiş sayılı ressamlardan kendine has tarzıyla donemınde çığır açmış ancak anlaşılmayarak resımlerınden bir tane bıle satamamış; başarısız ve yalnız olduğu fikriyle yoğun depresyonla mücadele eden bir sanat dahisinin hala anlaşılmamış olması.

ben anlatmayayım siz şunu izleyin

bir ressam kolay yetişmez. hele ki kendini dünyaya kanıtlamışsan.

destir ordan. aşk adamımdır. bendendir ve ben gibidir. çok severim. sevdiğim için abartmıyorum. abartılması gerektiği için abartıyorum.
eski kulağı kesiklerden kim kaldı yappşakk.

siz tam olarak nası bişey arıyorsunuz zaten anlayamadık.. hoş, abartısız bulsanız bile, bırakın tabloyu sadece imzasını alabilecek durumda mısınız o dahi meçhul.. resim, sanat konusundaki yeterliğiniz ne.. abartıdan kasdınız ne.. gerekçe ve referanslarınız ne..
böyle ikinici el araba piyasası klişeleriyle van gogh eleştirisi olur mu. olmuş mu, yapanlara neremizle gülmemiz gerektiği konusunda ipucu verin bari..

hiç de abartılmamaktadır. matematiği sanatla birleştirebilen üç beş dâhiden biri.

bunu söyleyeni dövün, sevaptır. yeterince döverseniz öteki dünyada iyi bir yere gitmek kolaydır.

bacısının evinde kaldığı son dönemlerde sağdan soldan reçete yürütmüş. morfinman olmuş. hepimiz cahilken küçük eniştelik yaparız, bunda sorun yok. her insanın, hayatında küçük enişte olduğu bir dönem olmuştur. yalnız şu da var ki, bu adam yıldızlı gece denen şeyi çizmiş ya, şu an gelse, "abi aç elime alcam" derim. ben öyle bir tablo görmedim. insan değilsin. o nedir öyle lan. sana bin kulak feda olsun hocam. muazzam birisin. ortaçağ hamamında yan yatan tombul kız da çizebilirdi. çizmedi, zoru seçti van gogh. sana morfin yazmayanların da ayrıca bibişi düşsün.

ben sanattan anlamıyorum demenin alternatif yolları...

başlığı görünce eski günler ve de dr. who dizisinde ki şu sahne aklıma geldi.

merak edenler için 5. sezon 10. bölüm.

van gogh’u bilemem de gerçekten abartılan bi ressam varsa o da jackson pollock’tur.

ben buna şarlatan dedim diye hoca beni dersten atmıştı. güzel tartışmaydı. güzel sanatlar fakültesinde adım van gogh düşmanı olarak biliniyordu.

sözümün arkasındayım.
van gogh şarlatandır.
yavşaktır.