vergi

devletin karşılıksız olarak vatandaşlardan aldığı haraç, bir beklenti karşılığı verilmesi söz konusu bile değildir

ekonomik birimlerden siyasi cebir altında ve karşılıksız devlete kaynak olarak aktarılmasıdır.
yakında nefes içinde alınabilir.

sağolsun hükümetimiz bir tek oksijenden vergi almıyor, demek ki azda olsa acıyorlar bize.

legal soygun.

warren buffet ın bı sözü vardı bu konu hakkında galiba.ordan anladığım kadarıyla
bir dondurman varsa %40 ını başkası yiyecek.
öyle biseydi neyse...uyumaya devam

ay sonunu denk getirmeye çalıştığımızda fark ettiğimiz, daha çok tabana yayılan, sonsuz çeşitli,kullandığımız ya da kullanmadığımız ne varsa bizden alınan katkı payı.

devlete halk tarafından verilen katkı payı.

devletin ayakta durabilmek; cami, millet bahçesi, saray, uçak, makam araçları vs için vatandaştan aldığı haksız kazançtır.

al-gı/ ver-gi
devletin kullandığı iki politika.

ne demek ürünün vergisi, ürünün kendisinden pahalı olamaz, bizim zamanımızda oluyordu.

hayatımız vergi
içtiğimiz su yuzde 8
elektrik yüzde 20
doğalgaz yüzde 18
gıda yüzde 8
telefon ötv ve vergi yüzde 97
anlayacağınız yılda 128 gün vergi için çalışıyoruz.

(bkz: bitmesi imkansız olan şeyler)
(bkz: sonsuzluk)
(bkz: evrenin büyüklüğü)

vergistan diye bir ülke varmış. bu ülke de vergi: kısa adamın halkı , kısa adamı çok sevdiği için ne varı yoğu varsa ona vergi olarak feda edermiş. evde aç var mı yok mu ? mutlu olmaya ihtiyacı olan var mı, yok mu ? hiç düşünmeden varlığını vergi olarak kısa adama uzatırmış. ve kısa adam da kendisine feda edilen vergileri aşk ile arkadaşları ile yermiş.

o yüzden ben o ülke de yaşamak istemezdim. beni kendi ülkemin vergileri ile yalnız bırakın. o vergiler daha hayırlı işler için kullanılıyor. teşekkür ederim vergilerimizi yi- oppss! alan adamlar. arigato :)

devletin yol, su, elektrik olarak geri dönecek dediği ama dönmeyen para alma yöntemidir. gelişmemiş toplumlarda yolsuzluk ile israf edilir. doğru yere doğru zamanda harcandığı görülmemiştir. fakirden çok, zenginden az alınır.

hayatta kaçılmaz 2 şey vardır. biri ölüm, diğeri ise vergi.

vergiler ve oranları hakkında iki video

tamam bu entry e baktın, hadi vergisini ver.

5 aylık esnafım hâlâ stopaj vergisinin mantığını anlayamadım.

t: ''hayatta kesin olan iki şey vardır, ölüm ve vergiler'' - benjamin franklin

devlet, bireyin doğuştan yaptığı toplumsal akitse vergi de bu akite katkı payıdır. yani; devlet diyor ki: sen bana kazancından belli oranlarda pay ver (vergi) ben de devletin temel görevi olarak senin güvenlik ve adaletini sağlayayım. sana anayasada geçen temel hak ve özgürlükleri sunayım. barış süreçlerinde ben senin refahın için varım ve senin yaşam standardını aldığım vergileri kullanarak yaptığım yatırım ve icraatlarla en üst noktaya çıkartacağım sen de bana savaş ve olağan üstü durumlarda vatandaşlık vazifeni yapacaksın diyor. bunu yaparken de asgari vergiyle en büyük yatırımları yapması için hükümete görev veriyor. hükümet de devlet adına vergi oranlarını belirleyip topladığı vergileri halkın menfaati doğrultusunda harcıyor. buradan da anlaşıldığı gibi hükümet devlet değildir. yani kutsiyeti yoktur. vergilerimizi yanlış kullandığında sen yanlış kullanıyorsun diye itiraz etmek günah ya da devlete baş kaldırı değil vatandaşlık görevidir.

son söz olarak, vergi toplamak devletin hakkıdır. vatandaş da vergi vermekle yükümlüdür ama vergiler adil ve makul toplanmalı ayrıca devlet de vadettiği gibi bireyin güvenlik ve adalatini sağlamalı. yani vergi toplamaya gelince vatandaşın cebinde para bırakmayıp, bu parayı kendi belirlediği insanlara aktaran ayrıca bırakın bireyin güvenliğini bir söylemle insanları içeri atan bir güvenlik anlayışına sahip hükümetler elinde olan devletler devlet değildir. adalet ve güvenlik yoksa devlet de yoktur.