yarın ne giysem sorusu

dolabımdaki hemen hemen bütün kıyafetler siyah olduğu için hiç zorlanmadan kombin yaptığım gerçeği. siyah alayım her şeyle gider, siyah alayım her şeye uyar diye diye mib ajanı olup çıkıyorum dışarıya. kafam çok rahat. kilolu da değilim ama uğraşamam böyle şeylerle anlatabildim mi?

cevap: takım elbise.

keyif aldığım bir şeydi. artık sadece iş kıyafeti gözüyle bakıyorum. müşkülüm.

yarınki hava durumuna bağlıdır.

benim öyle bir derdim yok. dolabım siyah kıyafetle dolu ne giysem uyumlu zaten.kimse de farketmiyor dolayısıyla.

bu soğukta ne giyilirse. önümüzdeki 3 ay vazgeçmeyeceğim 2 parca var mont ve bot. kış fena geldi. kombin derdine düşemeyeceğim kadar bir soğuk hakim.

kıyafet senin sen olmanı engelleyen bir şey değildir,her ne kadar bazen unutsak hatta dünya genelinde kendimize kalıplar çizsek de kıyafetlerimiz değil kişiliklerimiz bizleri biz yapar bu yüzden bırakın istediklerinizi istediğiniz zaman istediğiniz yerde giyin veya giy rastgele

klein boxer'ımı kesin giyicem sjsjjs.

sabah uyanıp anlık aklıma geleni giyerek çıkıyorum genelde

yarın için beni zorlayan soru..

bulamadım sözlük bulamadım..

hiç düşünmedim.

yarın ne yemek pişirsemle yarışır.

yarın çok bulutlu ve 28 derece. yazlık ince giyinip, ne olur ne olmaz diye üstümüze bir kot mont alsak yeter. bugün topuklu vardı yarın spor ayakkabı olsun, işimiz çok, koşturacağız.

iliklerinden tasan yasam askı.

oysa havva annemizle adem babamızın böyle sorunu mu vardı…

daldan kopardığımız üzüm yaprağıyla kombinler yapacağımız başka bir ağaç bulurduk.

resmen biz kadınların hayatına ekstra bir sorun yaratmak için geliştirdiler bu sektörü.

aksama kadar pijamaaa.

akşama ne yemek yapsak ile kapışır bu..

giyme. evet.

#3307517
bunu iliklerime kadar yaşadığım bir kış mevsimi*, dolabı kurcalarken aniden hıııaaaaaaa diye kükreyerek kalktım* ayağa ve ne var ne yok döktüm yatagın üstüne. bunu alalı kaç yıl oldu, hımmm üç; kac kere giydim, hiçç.. diye diye ayıkladım. çok beğenerek aldığım kazakları filan hep konu dışı kaldı. hepsini valizledim ablama postaladım. dolapta 3 renk kaldı kışlık olarak; kırmızı ve tonları, beyaz ve tonları, siyah. bu dakikadan sonra öyle rahat ettim ki... ne giteceğime zaman ayırmamak istanbul gibi bir yerde koştururken inanılmaz büyük bir lüksmüş. şimdi biraz renkli şeylerim var yine. birkaç tane renkli sweat var. ama onlarında kombini belli. alelade dışarı çıkarken bir ayagıma siyah, diğer ayagıma beyaz postal giyip çıktığım zamanlarda ve evde kullanıyorum.
tarz belirleyip, renk seçince* hayat çok daha yaşanılası oluyor maddi manevi.

sabah elime ne geçerse.

üç gündür, nemlendirici, pijama, kot pantolon, yazma arası takılıyorum.

süs püs işlerini bıraktım rahat ettim değil ya saldım ama yani bir tür mola diyelim. olduğum yerde iddialı olmasam da olur diye, yoksa evimde olacam ve yarın ne giyeceğim derdim olmayacak, namümkün.

su hayatta dert edecegim en son sey.
dolabi aciyorum bir pantolon bir gomlek cekiyorum bitiyor.
uyum sorunum yok ne giysem yakisiyor cunku.