yazarlara göre uzaktan eğitim
başlık "mert_baskan" tarafından 11.11.2020 17:28 tarihinde açılmıştır.
61.
verimsiz bir eğitim çeşididir.
devamını gör...
62.
açık öğretim okuyanların yıllardır maruz kaldığı paralel eğitim.
pandemi ile örgün eğitimde bazı dersler için olmazsa olmaz gibi oldu.
öğrenmenin sorumluluğunun bireye yüklendiği eğitim. öğrenmenin sorumluluğu kimdeydi sahi.
pandemi ile örgün eğitimde bazı dersler için olmazsa olmaz gibi oldu.
öğrenmenin sorumluluğunun bireye yüklendiği eğitim. öğrenmenin sorumluluğu kimdeydi sahi.
devamını gör...
63.
eğitimci değil, sıradan çinko karbon bir vatandaşım ama benim fikrim yüz yüze eğitimin yerini şimdilik tutamaz.
yüz yüze eğitime şimdilik yan kaynak olarak kullanılırsa çok yararlı olacağını düşünüyorum. gelecekte çıkacak yeni teknolojiler ile bu durum değişecektir.
-karışık var mı?
-var
-karışık koy ya!
yüz yüze eğitime şimdilik yan kaynak olarak kullanılırsa çok yararlı olacağını düşünüyorum. gelecekte çıkacak yeni teknolojiler ile bu durum değişecektir.
-karışık var mı?
-var
-karışık koy ya!
devamını gör...
64.
birinci sınıfı uzaktan okumuş biri olarak bu dönemin ilk seneye göre daha sert başladığını düşünüyorum. hatalardan da ders alındığı ortada. bazı duyumlara göre de dersler uzaktan eğitim ile verilse de sınavların okulda olacağı şeklinde.
diğer yandan yoklama kağıdı sınıfta dolaştığında bazı öğrenciler arkadaşlarına yerlerine imza attırıp derse gelmeseler de yoklamadan kalmadan sınavlara girme hakkını elde ederdi.
ben yoklama alınmasına karşıyım. bu başlı başına bir tartışmadır ancak şu var ki birileri yerine imza artırmadığı için ya da bazı hocalar yerine imza atılmış ama derste olmayan öğrenciyi listeyi okuyarak yakaladığında bırakacağını ilan etiğinden dersinde yerine imza atılamazken bir adaletsizlik ortaya çıkıyordu.
uzakta oturan , bebeği olan, çalışan bazı öğrenciler sırf derse 15 dakika geç kaldığı için yok yazılıp dersten kalabiliyordu ama uzaktan eğitimde her öğrenci kendi okul numarası ve şifresi ile sisteme giriş yapıyor. girdiği ve çıktığı dakikalar otomatik kaydediliyor.
daha da önemlisi herkesin kamera açması zorunlu tutulduğu için ve ders geçme notunun % 50’si derste açık kamera ile söz alıp sorulara cevap verildiğinde verilecek puanla olduğu için bir çok nedenle yüz yüzeye kıyasla daha iyi bir notlandırma da olabilir zira sınıfta arkaya kalan öğrenci sesi de cılız çıkıyorsa söz alıp konuşamıyordu.
her öğrenci kameradan anlık izlendiği için kim gülüyor kim telefonla oynuyor kim not alıp dersi dinliyor gayet açık net ortada yani.
diğer yandan yoklama kağıdı sınıfta dolaştığında bazı öğrenciler arkadaşlarına yerlerine imza attırıp derse gelmeseler de yoklamadan kalmadan sınavlara girme hakkını elde ederdi.
ben yoklama alınmasına karşıyım. bu başlı başına bir tartışmadır ancak şu var ki birileri yerine imza artırmadığı için ya da bazı hocalar yerine imza atılmış ama derste olmayan öğrenciyi listeyi okuyarak yakaladığında bırakacağını ilan etiğinden dersinde yerine imza atılamazken bir adaletsizlik ortaya çıkıyordu.
uzakta oturan , bebeği olan, çalışan bazı öğrenciler sırf derse 15 dakika geç kaldığı için yok yazılıp dersten kalabiliyordu ama uzaktan eğitimde her öğrenci kendi okul numarası ve şifresi ile sisteme giriş yapıyor. girdiği ve çıktığı dakikalar otomatik kaydediliyor.
daha da önemlisi herkesin kamera açması zorunlu tutulduğu için ve ders geçme notunun % 50’si derste açık kamera ile söz alıp sorulara cevap verildiğinde verilecek puanla olduğu için bir çok nedenle yüz yüzeye kıyasla daha iyi bir notlandırma da olabilir zira sınıfta arkaya kalan öğrenci sesi de cılız çıkıyorsa söz alıp konuşamıyordu.
her öğrenci kameradan anlık izlendiği için kim gülüyor kim telefonla oynuyor kim not alıp dersi dinliyor gayet açık net ortada yani.
devamını gör...
65.
savaşta bile eğitimin devam etmesi için uğraşılması gerekirken ilk feda edilen hep eğitim oluyor. bu online eğitim olmasa ne yapacaklardı acaba? gerçi online’ın sadece ismi var eğitim kısmı yok. bütün psikolojik ve pedagojik sebepleri geçiyorum, online eğitimi savunan kesimde şöyle düşünen bir grup var ki nitelikli bir genç olarak bunu duymak yüreğimi sinirden paramparça ediyor : ‘gençler yüzyüze eğitim istiyor tek amaçları gezmek tozmak cilveleşmek, üniversite okuyorum ayağına hayat kadınlığı* yapıyorsunuz hadi şimdi baba evinde ağlayın kudurun’ .
belanızı bulmanız dileğiyle.
belanızı bulmanız dileğiyle.
devamını gör...
66.
öğrenciler bilgisayarı açık bırakıp saat kasıyorlar sadece.
devamını gör...
67.
eğitim üzerinde ağır bir darbe olarak nitelendirilmesi gereken kavramdır online eğitim. öğrenciler hiçbir şey öğrenmedikleri gibi sınavlarda ölçme ve değerlendirme açısından da sağlıklı değildir. örneğin geçen hafta muafiyet sınavı yaptım. bir öğrenci 35 soru da 40 şüpheli hareket, diğer biri 35 soru da 35 şüpheli hareket. 4 farklı kişi aynı ip den sınava girip 5 dakikalarda sınavı bitirmeler. sonra biz neden kaldık? . türlü bahaneler .
dinlemeyince de suçlu hoca olur.
dinlemeyince de suçlu hoca olur.
devamını gör...
68.
kendi kendine öğrenme sistemi.
yapmak istediğin işin okulunu okuyorsan hiçbir halt anlamadan sadece geçmiş olmak için geçeceğin bir eğitim sistemi. zaten çoğu kopya ile geçiyor öğrenmek şurda dursun.
uzaktan eğitim yaptığı işte kıdem sahibi olmak sınıf yükseltmek için ya da keyfi olarak okunacak bir bölüm olarak gördüğünüzde iyidir.
gerçekten ögrenmek için uzaktan eğitim olmaz.
yapmak istediğin işin okulunu okuyorsan hiçbir halt anlamadan sadece geçmiş olmak için geçeceğin bir eğitim sistemi. zaten çoğu kopya ile geçiyor öğrenmek şurda dursun.
uzaktan eğitim yaptığı işte kıdem sahibi olmak sınıf yükseltmek için ya da keyfi olarak okunacak bir bölüm olarak gördüğünüzde iyidir.
gerçekten ögrenmek için uzaktan eğitim olmaz.
devamını gör...
69.
ben ikinci üniversitemi okuyorum. yani uzaktan eğitim ile farkını kıyaslayabilecek durumdayım.
üniversite bana göre aileden uzakta okunmalı. 18 yaşına kadar ekmek bile almaya gönderilmemiş çocuklarımız var.
bu durumda olanların aileden uzakta kalıp tek başlarına hayata atılması için üniversite nispeten kontrollü bir çevre sunuyor.
eğer ekonomik durumu iyiyse evde kalıyorsa ev idaresini öğreniyor. yurtta kalıyorsa bütçesini yapmayı öğreniyor. farklı yerlerden ve kültürlerden insanlarla tanışıp arkadaş oluyor. bu şekilde hayata daha geniş bir perspektifle bakıyor.
küçük ilde yaşayanlar büyük ilde okudugunda sergi tiyatro sinema vs gibi kültürel aktivitelerle bilgi ağırlıklı panel kurs vs aktivitilere katılıyor.
ben 99-2003 arasında istanbulda böyle okudum. o zaman dolar 1,5 liraydı ve bu aktivitelere imkanımız vardı.
şimdi istanbul üniversitesini kazanmış olsam ne ev tutabilirim ne de bu aktivitelere bütçe bulabilirim.
uzaktan eğitimin ekonomik boyutunu da düşünmek gerek.
200 den fazla üniversite var. bir çoğunda akademik anlamda bir verim olmadığı için okunmasa da olur. bu nedenle uygulamalı bölümler dısında kalan mesela iktisat isletme halkla iliskiler gibi bölümler uzaktan olsa bence büyük bir kayıp olmaz.
ayda veya üç ayda bir üniversitede bulusma günleri düzenlersin. buralarda firma temsilcileri ile ögrenciler bir araya gelir.
parası olan ögrenci de gider örgün eğitimde evde tutar yer içer gezer. diploması muhtemelen özel üniversiteden olur ama bunun da olumsuz bir tarafı yok.
istanbul üniversitesinden mi yoksa bilgi , koç vs mezun olmak isterdin dersen elbette özel üniversitenin imkanları çok daha iyi.
burslu okumak istemem ama zengin olsaydım bogazici veya odtü tercih etmezdim.
bu üniversiteler de 20 yıl önceki odtü veya boğazici degil zira üniversite dediğin kampüs degil kütüphane ve akademisyendir.
bunlar yoksa aldığınız eğitim yüz yüze olunca da dünya toz pembe olmuyor.
uzaktan eğitimin en büyük sorunu sınıf mevcutları. bizim sınıf 65 kişi değil 15 kişi olsa hadi söz alma konuşma bakalım.
65 kişi olunca istemeyen elbette konusmuyor ve derse katılmıyor ama ben istanbul üniversitesinde 1000 kisilik hukuk anfisinde ilk iki siradan sonra kimsenin bir sey duyamadigini da biliyorum.
uluslararası genel hukuk hocasını en önde oturan bile zor duyardı. herkesin duyduğu biri varsa o da ersan şen hocadır cünku bağira bagira ders anlatirdi. adamin tarzi bu.
üniversite bana göre aileden uzakta okunmalı. 18 yaşına kadar ekmek bile almaya gönderilmemiş çocuklarımız var.
bu durumda olanların aileden uzakta kalıp tek başlarına hayata atılması için üniversite nispeten kontrollü bir çevre sunuyor.
eğer ekonomik durumu iyiyse evde kalıyorsa ev idaresini öğreniyor. yurtta kalıyorsa bütçesini yapmayı öğreniyor. farklı yerlerden ve kültürlerden insanlarla tanışıp arkadaş oluyor. bu şekilde hayata daha geniş bir perspektifle bakıyor.
küçük ilde yaşayanlar büyük ilde okudugunda sergi tiyatro sinema vs gibi kültürel aktivitelerle bilgi ağırlıklı panel kurs vs aktivitilere katılıyor.
ben 99-2003 arasında istanbulda böyle okudum. o zaman dolar 1,5 liraydı ve bu aktivitelere imkanımız vardı.
şimdi istanbul üniversitesini kazanmış olsam ne ev tutabilirim ne de bu aktivitelere bütçe bulabilirim.
uzaktan eğitimin ekonomik boyutunu da düşünmek gerek.
200 den fazla üniversite var. bir çoğunda akademik anlamda bir verim olmadığı için okunmasa da olur. bu nedenle uygulamalı bölümler dısında kalan mesela iktisat isletme halkla iliskiler gibi bölümler uzaktan olsa bence büyük bir kayıp olmaz.
ayda veya üç ayda bir üniversitede bulusma günleri düzenlersin. buralarda firma temsilcileri ile ögrenciler bir araya gelir.
parası olan ögrenci de gider örgün eğitimde evde tutar yer içer gezer. diploması muhtemelen özel üniversiteden olur ama bunun da olumsuz bir tarafı yok.
istanbul üniversitesinden mi yoksa bilgi , koç vs mezun olmak isterdin dersen elbette özel üniversitenin imkanları çok daha iyi.
burslu okumak istemem ama zengin olsaydım bogazici veya odtü tercih etmezdim.
bu üniversiteler de 20 yıl önceki odtü veya boğazici degil zira üniversite dediğin kampüs degil kütüphane ve akademisyendir.
bunlar yoksa aldığınız eğitim yüz yüze olunca da dünya toz pembe olmuyor.
uzaktan eğitimin en büyük sorunu sınıf mevcutları. bizim sınıf 65 kişi değil 15 kişi olsa hadi söz alma konuşma bakalım.
65 kişi olunca istemeyen elbette konusmuyor ve derse katılmıyor ama ben istanbul üniversitesinde 1000 kisilik hukuk anfisinde ilk iki siradan sonra kimsenin bir sey duyamadigini da biliyorum.
uluslararası genel hukuk hocasını en önde oturan bile zor duyardı. herkesin duyduğu biri varsa o da ersan şen hocadır cünku bağira bagira ders anlatirdi. adamin tarzi bu.
devamını gör...
70.
asırlar önce açıköğretim sisteminde yüzyüze dersler vardı. haftasonları gidiyorduk yüzyüze ders alıyorduk.
herhalde ne düşündüğümü anlatabilmişimdir.
herhalde ne düşündüğümü anlatabilmişimdir.
devamını gör...
71.
(bkz: zeki müren de bizi görecek mi)*
devamını gör...
72.
alt + tab
devamını gör...
73.
çok uzak aga ten tene değecek. tahtayı avuçlayacaksin, sırayı sirtlayacaksin. olmaz efenim. cık. bakış açımız budur.(bkz: swh)
devamını gör...