allahin kafesine pavyon masası hesabı ödemek. alkol filan olsa hadi dersin de sattığın çay kahve kahvaltı.
devamını gör...
sevdiğim adamda değişik bir şeyler var. garip garip. hayırlısi.
devamını gör...
işteyim, kıramayacağım bir abim rica etti; apartman yöneticisinin karısı dün barda gözlüğünü unutmuş, çok sevdiği biriymiş, gidip alsam olur muymuş?
ulan yaşlı halinle bara gitmeyi biliyorsun, eğlenmeyi biliyorsun, gözlüğünü unutuyorsun ve iş sırf gencim diye bana kalıyor.
hepinizin anasını silkeyim.
aga şu yaşlıları o kadar sevmiyorum ki en son gidip bir huzurevi patlatcam anasını satıyım.
devamını gör...
bu güne yine uyanmış olmak…
devamını gör...
(bkz: izmir yangını)
devamını gör...
bugun de 12k olamayacak olmak.
devamını gör...
seneler sonra bugün öğrendiğim bir olayın neden olduğudur.

ben asla fotoğraf çekme meraklısı birisi olmadım. içinde tek benim olduğum fotoğrafların çoğu ben seni çekeyim sen de beni çekersin diyen yanımdaki kişi veya kişilerden kaynaklı fotoğraflar. dünden beri kaybettim sandığım bazı fotoğraflar karşıma çıkınca ben de sözlükte paylaştım bazılarını farklı başlıklarda.

mevzuya geliyorum okey.

balayında paris' e gitmiştik . orada eski eşim yüzlerce fotoğraf çekmişti. tabii bazılarında ben de tek olarak yer alıyordum ve bir iki tanesini de sözlüğe atarım dedim. hatta louvre' den mona-lisa' nın fonda olduğu bir tane vardı .bulamayınca kızımı aradım. çok seviyor fotoğraf biriktirmeyi hatta bastırıyor onları özenle saklıyor arşivci bir yapısı vardır. kızım dedim benim sende fransa' dan hiç fotoğrafım var mı? bende yok da dedim. bende de yok babacım dedi. nasıl yani dedim. bunu kızım geçenlerde annesine sormuş. hepsini attım ben demiş annesi. sonra kızım '' ben yine de bulur çıkarırım bir kaç tane bulursam atarım sana'' dedi. o da beni teselli etmeye çalışıyor. uğraşma kızım öylesine aklıma geldi dedim.

ne diyebilirim ki zaten atılan atılmış. fotoğraflara falan kafayı takmıyorum, sadece kızım buna üzüldüğünü belli etmedi bana ama anlık da olsa moralinin bozulduğuna eminim.( o dönem boşanmış ebeveyn travmasının etkisinde kalmıştı) keşke bu konudan dolayı kızımı aramasaydım dedim. onu dert ettim.
devamını gör...
yakın arkadaşlarımdan birine gireceği sınav için başarı dilemeyi unutmuşum. bugün yazdım ne zamandı diye 2 gün önceydi dedi. zor günleri tek başına atlatıyor olmanın kötü yanı. kimse içinde neler yaşadığını bilmiyor. sen karşı taraftan sadece ilgisiz birisi gibi duruyorsun. çünkü aramalara, mesajlara hep sonradan yanıt veriyorsun. aslında o bunu hiç sorun etmemiştir ama üzüldüm işte.
devamını gör...
canım dedim, palamut. ızgara.
abi dedi, ızgaramız diğer şubede.
o ne saçma şey dedim tatlım, ızgarası olmayan balıkçı mı olur?
"şikayet oldu." dedi.
kalktım.
canım çekmişti*
devamını gör...
canımı sıkacak adam anasının karnından doğdu da benim elimden bir şey gelmiyor şimdilik.
devamını gör...
bugün bizim burada semt pazarı vardı, çok sevmesem de pazara gitmeyi mecburen her hafta gidiliyor yapacak bir şey yok tabi. pazarı bitirdim tam dönecekken pazar çantası satan bir dede gördüm, birkaç kere de kendisinden ihtiyacım olmadığı halde çanta almıştım ama bugün çıkışta gördüğüm için hiç param kalmamıştı. dede gözümün içine baktı, alır mısın kızım dedi, dede vallahi param kalmadı dedim, gözleri doldu. eve gidene kadar ağladım. şimdi yazarken yine ağlıyorum. bu yaşta bir dede avrupa'da emeklilik hayatının tadını çıkarıyor, bizimkiler de maaşla geçinemediği için pazarda satıcılık yapıyor. böyle hayat batsın yere.
devamını gör...
yengeç burcunun mars dönencesinden geçerken uranüs platosunda dinlenmesi bugün biraz canımı sıkmıştır.
devamını gör...
hacetim var da yapmiyorum evet.
devamını gör...
yakışıklı filan konusunda bir başlık, orada biraz yazmış, aldım ondan alıntı tam sallayacaktım, allah işte, hiç ahlakım değil de, bir tıkladım, son yazdığı şey babasını kaybedişi...

büyük üzüldüm, şakayla karışık şey, canımı sıktı, ben yatıyorum.
allah rahmet eylesin...
devamını gör...
evde ketçap yapmıştım kalmayınca. bence evde homojenizatör olsaydı kesinlikle daha güzel olurdu. ben o ketçabı çamaşır makinesine atıp homojenize ederim de şaşal şişe patlarsa ben onu gelen makine tamircisine açıklayamam işte. sonra gelir şişesi 40 lira olan ketçabı evde üretmeye çalışmak diye başlık açar.
devamını gör...
su saat oldu hala uyumadim ya... bi' de sabah ders var. rabbim sen büyüksün!

insallah buyuk adam olurum bari, amin.
devamını gör...
aha aradığım başlık ayağıma geldiğğğ.
tadımı kaçıran bir şeycikler var ama halletcem aşko.
zaten kızlar toplaşmasında da yeterli dedikodu verimini alamadım. herkes ruh gibiydi.
ulan birinizde bile yeni bir gelişme olmaz mı ya noldu bizim gruba hoff.
gacı 5 yıl önceki ilişkisini anlattı 16278. kez konusuzluktan.
en son masterchef konuşuyorduk formdan düşmüşüz.
öfff.
devamını gör...
yarın güzel gözükmek istediğim bir gündü ve dudağım kocaman uçukladı
devamını gör...
uyuyamıyorum.
devamını gör...
100.
uzun yazacağım ve hicbir şey anlatmayacak bu yazdıklarım

selam

flo' dan 3 al 2 öde kampanyasıyla 2 tane bot 1 tane spor ayakkabı almıştım. hepsi de bugün geldi. hani 'kargom nerede kaldı acaba' veya 'evde kimse de yok şimdi şubeye mi gideceğiz durduk yere' gibi şeyleri düşünmeme gerek kalmadı. her şey tıkırındaydı. bu da ne demektir? asıl sorun sonradan çıkacak demektir, evvet maalesef

şimdi yaşlandım diye midir nedir benim ayak numaram küçüldü. hadi dedim spor ayakkabıyı ona göre alayım ama botlarda cesaret edemedim çünkü daha sert yapılı ve bir de olmazsa içine keçe tabanlik koyarım diye düşündüm.
(burda kendime söylemek istediğim şey şudur ki sevgili eppur sen düşünme sana yaramıyor)
tabi kocaman oldu ayakkabılar.

aslinda bu numara küçülme işinde benim suçum yok yani ne alaka kac yaşından sonra başımıza gelene bak eşe dosta ne diyeceğiz vsvs=> kaygılıyim

neyse işte bu flo online alımlarında değişim sadece mağazadan oluyormuş. mis gibi 48 saat evde kalma keyfimin ortasında kalktım bi tane avm'ye gittim. botlardan biri değişti diğerinin ürünü teşhirmiş ve fermuarı mi ne bozukmuş ve bozuk olsa da yokmuş gibisinden baska mağazaya isteyemezlermiş istersem ben gidebilirmişim yok oymuş yok buymuş

neyse şimdi spor ayakkabıyı da çok sevdim ama o kalsin olmuyor çünkü kampanya dolayısıyla. değişmeyen botu alıp mağaza mağaza gezmek de istemedim. ğaaaaaaa dedim yeter iade edicem hepsini. ama bilin bakalım ne oldu? birinin numarayı değiştirdik diye giymediğim ayakkabıyı iade alınca mağazadan çek veriyorlarmış niyeymiş? çünkü değişmişmiş

ğaaaaaa

o kadar yolu boşa gittim gibi oldu. gitmek bir şey değil yani iki tane ayakkabi kutusu taşıdım. bi ara bayram geldi de çocuklarımı sevindirmek için onlara ayakkabi götürüyorum gibi hissettim. bi ara açgözlü gibi hissettim. bi ara ulan hayata bak millet nasi yaşıyor diye dusundum (pahalı arabalari görünce)

he bir de dönüşte erken inmişim otobüsten. heyecan yaptım. ben ne bileyim geldik sandım. ayakkabıları sadece taşımadım: daha çok taşıdım.

tüm flo müşteri temsilcileri ile telefonda konuştum. onlara flo'ya bugün çok gıcık olduğumu söyledim. berna ve ceren hanım, sizlere de selam olsun ve de çok kolay gelsin ama calismak icin başka mağazalara bakın bence size de maaş yerine çek falan vermesinler.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların bugün canını sıkan şeyler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim