yazarların bugün kendileri için yaptıkları üstün hareketler

sabah kalktım ki gece hava iyi sıcak. az bir kahvaltı hazırladım. on buçuk gibi dışarı çıktım.
bahçe yapıyorum kendime. ama toprak çok kötü olduğu için taşlık olduğu için toprak taşıyorum. akıl kârı değil yani yaptığım iş. ama uğraş işte. el arabası torbalarla toprak taşıyorum. o sırada komşu taşınıyor yeni.
işçiler var . galiba bende ya saf bir tip var ya iyi bir insan izlenimi. kim görse benle konuşuyor sonuçta. önce onlar konuşuyor. geçen haftalarda memlekette pazara gittim ağaç almak için. bir hünnap ağacı aldım ağaç dediğim de fidan. 40 cm falan. yolda birisi dedi o fidan büyüyecekte meyve verecek bir adam. benden büyük. konuştuk ona çekirdekten diktiğim meyve veren seftaliyi gösterdim. bende fidan alacam dedi gitti.
bir başkası o fındık ağacı mi derken hünnap ne yav derken bende alayım dedi.
insanlar konuşacak birilerini arıyor olabilir. güler yüzlü mutlu birilerini bilemedim.
işte el arabasıyla toprak çekerken bana dedi birisi abi kendini ne yordun .
o an yorulmuyorum sıcak ve susuyorum sadece.
bahçede kışın üşenip biriktirdiğim kömür küllerini döktüm. kömürün külün doğaya zararı olmaz. böcekleri falan uzaklaştırır.
sonra evi temizlemeye başladım ki. sobayı kaldırdım. süpürdüm evi. banyoyu yıkadım. çamaşır suyunu döktüm döktüm.
mutfağı temizledim bulaşık yerler derken.
kendime kıyma pişirdim. bence bu tarım kredinin ürünleri tüm marketlerin ürünlerinden iyi. sonuçta galiba devlet var ya işin içinde. denetim vs oluyordur. cidden siyaset vs değil devlet diyorum bakın. parti hükümet vs demiyorum. bunu bile açıklamak zorunda kalıyoruz sanki. ne gerek varsa aslında.
işte bence bu tarım kredinin ürünleri valla iyi yani. çünkü tek tek denedim.
işte az yiyip kıymami banyo yaptım.
uyudum sonra. ev işi bitmiyor sanki.
sonuçta kendime zaman ayırdım.

kahve kahve kahve.

20 mekik çektim. adam olana çok bile. biraz da göbeğim çaba göstersin. hep ben, hep ben nereye kadar.

aynaya baktığımda farkettim ve saç ve sakallarımın 'üstün'den yeterince alınması için berbere uğradım. bu üstün davranışım, rakı dostlarımca da akşam derhal farkedildi, kutlandım. bu yerinde ve üstün hareketimin ödülü olarakta, bir duble fazladan alarak kendimi şımarttım. bence herkeste yapmalı..

sabah kalktım; bugün kendin için üstün hareketler yapmalısın olum dedim, kendi kendime. ben böyle bazen kendime gaz vermeyi severim. eh gaz fiyatları malum sonuçta. sonra dedim ki; üstün hareket ne lan? hem senin altın ne ki, üstün ne olsun? hayallerim gerçek değilmiş, meğer gerçek altımı ıslattığımmış. öyleymiş yani. altımı görünce, üstüme bakmaya gerek var mı? yok. bence de yok yani.

deli gibi enginar yedim. tatlısına kadar yedim.
enginar kafası şöyle bişi.

yağmurdan kaçarken doluya tutulacaktım ki ondan da kaçtım budur üstün harekatım.

zeyyyyyy <3

bu burada dursun editleyecem inchalla.


edit: sadece buraya ait olan mükemmel bir hikaye yazdım.
burada editleyecektim hikayeyi.
ancak çok özel bir hikaye ve sadece burada anlatılabilir.
bense bu hikayeyi birine anlattım sadece umarım kimse ile paylaşmaz ya da görmemiştir.
çünkü gerçekten iki kişinin bildiği sır değildir.
ben bugüne kadar iki kişinin bildiğini üçüncü bir kişinin öğrenmediği tek bir senaryo yaşadım ve 2. kişi bendim o senaryoda.

en yakın arkadaşlar ve birbirlerine gerçek dost diyenler, iyilik ile karşılaştıklarında maskelerini indirip dostlarının sırlarını sattılar.

bu denge demirine yazdığım hikaye burada basit bir entry olamayacak kadar özel bir hikaye.

editmedityok.

otobana çıktım gazlamaya. yolların boşalmasını bekledim, orhan gencebay dinleyerek gazladım biraz. hem bana iyi geldi hem de arabada kafama takılan bir şey vardı onu test etmiş oldum. şimdi uyuyabilirim.

bitirmem gereken bir projeyi bitirdim ve teslim ettim. enteresan bir deneyimdi, alışkın değilim böyle çalışmaya