yazarların bugünkü mutsuzluk sebebi
başlık "persona" tarafından 02.12.2020 00:17 tarihinde açılmıştır.
781.
bilgisayarımın bozulması ve şu pahalılıkta yenisini alacak olmak
devamını gör...
782.
çok fazla acının olması yetti bugün bana.
çok istediklerinin asla gerçekleşmeyecek olması ve gerçekleşse bile acı verecek olması. asla tam mutluluk diye bir şey yok sanırım. sadece elimizdekilerin kıymetini bilmeliyiz.
çok istediklerinin asla gerçekleşmeyecek olması ve gerçekleşse bile acı verecek olması. asla tam mutluluk diye bir şey yok sanırım. sadece elimizdekilerin kıymetini bilmeliyiz.
devamını gör...
783.
mutsuzluk değil de gemiden indiğim için hüzünlendim biraz ./
devamını gör...
784.
inşaat sesi.
devamını gör...
785.
yapmam gereken işi yoğun bir şekilde çalışarak hallettim. bir süre dinleneyim dedim ama biraz uzun sürdü gibi geliyor. tam toparlanayım diyorum gereksiz işler çıkıyor. bu durumda olmak da çok can sıkmaya başladı. en kısa zamanda toparlanmazsam uzun bir süre daha hiçbir iş yapamayacağım gibi görünüyor.
devamını gör...
786.
benim gibiler için, en kötü şey mutsuzluğa bir mana bulamamaktır, o bizle yaşayan ebedi mutsuzluğa.
her kadın ve erkek, münasebette olduğumuz, "anlatmıyorsun", "anlat baba", "dök içini açıl bana, var senin bir mutsuzluğun" der.
çözüm bulmak ister, el uzatmak ister, seni seviyorum der, böyle olmamalısın, çözelim.
herkes baş başa kalmak ister, sanır ki, baş başa kalsak, döküleceğiz, hani bilsek, döküleceğiz...
ben bilmiyorum.
bazan masalar tenhalaşır, sorarlar, kimse yokken anlat bana, ben tebessüm ederim, sigaramı çekerek, sana ne anlatayım? anlatacak bir şey yok...
özür dilerim, bilmiyorum.
asfalt yolda tek başına duran bir küçük taşa neden burada tek başına ki diye üzülen bir ölü doğmuş kalbe, neden üzgün olduğu sorulmaz elbet.
üzgünüm, bilmiyorum.
her kadın ve erkek, münasebette olduğumuz, "anlatmıyorsun", "anlat baba", "dök içini açıl bana, var senin bir mutsuzluğun" der.
çözüm bulmak ister, el uzatmak ister, seni seviyorum der, böyle olmamalısın, çözelim.
herkes baş başa kalmak ister, sanır ki, baş başa kalsak, döküleceğiz, hani bilsek, döküleceğiz...
ben bilmiyorum.
bazan masalar tenhalaşır, sorarlar, kimse yokken anlat bana, ben tebessüm ederim, sigaramı çekerek, sana ne anlatayım? anlatacak bir şey yok...
özür dilerim, bilmiyorum.
asfalt yolda tek başına duran bir küçük taşa neden burada tek başına ki diye üzülen bir ölü doğmuş kalbe, neden üzgün olduğu sorulmaz elbet.
üzgünüm, bilmiyorum.
devamını gör...
787.
jiro beyin karnından acayip sesler geliyor. içinde bir hilti çalışıyor sanki. ilk defa böyle bir şey oluyor, tedirginim. mutsuzum.
devamını gör...
788.
dans ederken sallayacak uzuvlarım yok.* hemen hemen benim estetik masraflarım için aramızda para toplamalıyız. olur da gerçekleşirse sözlüğe nude atıyorum jkfhj.
devamını gör...
789.
bu sabah baktığım ilk hastamı saatlerce uğraşmama rağmen kaybettim.
devamını gör...
790.
haftaya dişimi çektircek olmamdan dolayı oluşan gerginlik.
devamını gör...
791.
tatile çıkacağım 1 ay sonra. ama vakit bir türlü geçmiyor. bu duygu da beni mutsuz ediyor.
devamını gör...
792.
mutlu olmak için sebep yok
devamını gör...
793.
ablamın yarın doğum günü ve ben yanında olamayacağım. aslında yarınki mutsuzluk sebebim ama neyse işte
devamını gör...
794.
hala eve gidememiş olmak
devamını gör...
795.
hiçbir şeyi çözmeden hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam etmek.* görmezden gelmeye devam, yeterince görmezden gelirsek kayboluyorlarmış. hadi inş. cnm yha. .s.s.s
arkadaşlar buralara kadar gelmişken şu tanımların sonuna iki nokta üst üste parantez falan koyup gülmeyelim lütfen, çok rica edeceğim, kurallara ben de karşıyım, bana densizin teki "al lan" deyip sözlük kurallarını attı özel mesajlan bir gün, öyle karşıyım kurallara. tabiri caizse kuralların alimünyümünden amokaçiler hortlatıp çin sokaklarında bebek sıçmak istiyorum ancak sözlükte böyle gülmeyin, meseneyi hatırlatıyor, içim bir hoş oluyor, geçmişe gidiyorum; artık geleceğe bakmak gerek, lütfen. tşk.
arkadaşlar buralara kadar gelmişken şu tanımların sonuna iki nokta üst üste parantez falan koyup gülmeyelim lütfen, çok rica edeceğim, kurallara ben de karşıyım, bana densizin teki "al lan" deyip sözlük kurallarını attı özel mesajlan bir gün, öyle karşıyım kurallara. tabiri caizse kuralların alimünyümünden amokaçiler hortlatıp çin sokaklarında bebek sıçmak istiyorum ancak sözlükte böyle gülmeyin, meseneyi hatırlatıyor, içim bir hoş oluyor, geçmişe gidiyorum; artık geleceğe bakmak gerek, lütfen. tşk.
devamını gör...
796.
yks'ye 17 18 gün kalmış. ben güne burnum akarak başladım.
devamını gör...
797.
ne bileyim, çok var, benimle bir boy yürüseniz, gülerken ağlamaklı olursunuz, bir hüzün denizi, ayaklarının yere değmediği.
dün mutsuzdu herkes, kime dokunduysam bir ah işittim, şakayla karışık ulan dedim bana mı özeniyorsunuz, rol çalmayın.
dün kimseyi güldüremedim, kahkaha attıramadım, benim en belirgin özelliğim hüznümle karışık gülüşlerdir, karşındakini güldürürüm, onunla sevgili olurum onunla arkadaş, hemencecik sever sevilirim. masamda kahkahalar yükselir kimseyi rahatsız etmeden, çökecek hüzünden biraz önce. dün böyle olmadı...
dün, dün bana madalya takmaları lazımdı, evrendeki günün en sarhoşu diye, akşamüstü.
zaten birkaç saat uyumuş, birkaç saat önceden leylâ olmuşum, rakıları reddettim dün, yüreğim yanıyordu bira içtim, öyle bir bira içtim ki, köpüğü köpürmeden, bardak daha terlemeden, ikişer ikişer istedim bazan, sen yorulma diye..." takıldım garsonlara. içmesen mi abi bu kadar? diyemedi garipler.
kesmedi, beni sarhoş etmedi biralar, sonrasında tekilalar, kokteyller, geberircesine içtim akşamüstü. ispanyol meyhanesi bir şiir olarak akıyordu fonda. daha içelim, daha içelim...
dün akşamüstü, geçmişlerimin canına değsin diye birtakım faaliyetlerde bulundum, sanıyorum kendimi aklıyordum.
dün akşam, selam verdiğim köpek selamımı almadı, hani o da tanıdık köpek, apartmanın köpeği, yatağı döşeği var, hanımefendi kraliçe gibi, kulübesi bile var, bir sokak köpeği, lükse bak lükse, hanımefendi girişte karşılar bizi, almadı selamımı düneyin akşam vakti, ne bu hâlin yine senin der gibi, oralı olmadı döndü götünü gitti. köpekten bile çalım yedim, tebrik ederim kendimi.
dün gece, bir an uyanır oldum, oramı buramı düzeltmek için, biraz yastığı tokatladım kabartmak için, afedersiniz donla yatmışım, şöyle soluma bir baktım, yerde birkaç minder, dedim biri mi yattı uzandı buraya hayırdır, uyumuşum, sabah kalktım, tekrar gördüm minderleri, ben belki çok sarhoşum düşerim diye, düşersem kolumu kafamı yere çarparım diye, anam ya da babam atmış oraya minderi, böyle anladım.
bu sabah, anamla babamı evhamlandırdığım için üzüldüm, onlara içim acıdı, onları bir kere daha sevdim, bu sabah, düştüğüm duruma üzüldüm.
dün mutsuzdu herkes, kime dokunduysam bir ah işittim, şakayla karışık ulan dedim bana mı özeniyorsunuz, rol çalmayın.
dün kimseyi güldüremedim, kahkaha attıramadım, benim en belirgin özelliğim hüznümle karışık gülüşlerdir, karşındakini güldürürüm, onunla sevgili olurum onunla arkadaş, hemencecik sever sevilirim. masamda kahkahalar yükselir kimseyi rahatsız etmeden, çökecek hüzünden biraz önce. dün böyle olmadı...
dün, dün bana madalya takmaları lazımdı, evrendeki günün en sarhoşu diye, akşamüstü.
zaten birkaç saat uyumuş, birkaç saat önceden leylâ olmuşum, rakıları reddettim dün, yüreğim yanıyordu bira içtim, öyle bir bira içtim ki, köpüğü köpürmeden, bardak daha terlemeden, ikişer ikişer istedim bazan, sen yorulma diye..." takıldım garsonlara. içmesen mi abi bu kadar? diyemedi garipler.
kesmedi, beni sarhoş etmedi biralar, sonrasında tekilalar, kokteyller, geberircesine içtim akşamüstü. ispanyol meyhanesi bir şiir olarak akıyordu fonda. daha içelim, daha içelim...
dün akşamüstü, geçmişlerimin canına değsin diye birtakım faaliyetlerde bulundum, sanıyorum kendimi aklıyordum.
dün akşam, selam verdiğim köpek selamımı almadı, hani o da tanıdık köpek, apartmanın köpeği, yatağı döşeği var, hanımefendi kraliçe gibi, kulübesi bile var, bir sokak köpeği, lükse bak lükse, hanımefendi girişte karşılar bizi, almadı selamımı düneyin akşam vakti, ne bu hâlin yine senin der gibi, oralı olmadı döndü götünü gitti. köpekten bile çalım yedim, tebrik ederim kendimi.
dün gece, bir an uyanır oldum, oramı buramı düzeltmek için, biraz yastığı tokatladım kabartmak için, afedersiniz donla yatmışım, şöyle soluma bir baktım, yerde birkaç minder, dedim biri mi yattı uzandı buraya hayırdır, uyumuşum, sabah kalktım, tekrar gördüm minderleri, ben belki çok sarhoşum düşerim diye, düşersem kolumu kafamı yere çarparım diye, anam ya da babam atmış oraya minderi, böyle anladım.
bu sabah, anamla babamı evhamlandırdığım için üzüldüm, onlara içim acıdı, onları bir kere daha sevdim, bu sabah, düştüğüm duruma üzüldüm.
devamını gör...
798.
sınav olmadı. kalmaya gidiyorum da *.
devamını gör...
799.
yine işe gelmek, artık her gün aynı günü yaşıyorum gibi geliyor bana.
devamını gör...
800.
nöbetten geldim konuşacak kimse yok ve yatağa yine yalnız giriyorum daha ne olsun.
devamını gör...