1081.
şu an biz doktor beğenmeyip doktor dövüyoruz videosunu izlemiş olmam. karşıma ilk çıktığında tadımın kaçacağından emin olduğum için bilerek izlememiştim. akşam merakıma yenik düşüp izledim ve beni mahvetti ya. yemin ediyorum izlediğimden beri moral, motivasyon, heves hiçbir şey kalmadı. yapmak için aşkla yanıp tutuştuğum mesleğimin onurunun iki paralık edilişini izlemek çok üzüyor. hem çok üzülüyorum hem çok sinirleniyorum bunu yapan, buna sebep olan, buna sessiz kalan tüm insanlara. kendi ülkemizde bu kadar ötekileştirilmemize, ayrıştırılmamıza, dışlanmamıza. mesleğimizi yerine getirirken şiddet görmemek, öldürülmemek gibi en temel hakkımız için bile bu kadar çırpınmamıza, mücadele etmek zorunda oluşumuza. buna rağmen hiçbir şeyi değiştiremiyor olmamıza. çok kırılıyorum hiç hak etmediğim halde şu zorbalığa maruz kalışıma. insani şartlarda çalışabilmek için yurt dışına gitmek zorunda oluşumuza. biliyorum bu nefrete sebep olan bizler değiliz, ben değilim ama yine de şu olanları gördükçe, yaşadıkça çok içerliyorum, kişiselleştiriyorum ben size ne yaptım diye. ne diyeyim hastayla doktoru birbirine düşman eden, beni hem severek yaptığım mesleğimden hem kendi ülkemden soğutan, yayında yapımda emeği geçen herkesin hak ettiğini yaşaması dileğiyle.
devamını gör...
1082.
bugün ani problemler nedeniyle kiralık daire aramaya başladım. bilen bilir alanya'da kiralar sınırı aşmış durumda, iyi kötü bütçemin biraz üzerine çıkabilirim dedim. bütçemin biraz üzerinden kastım maaşımdan cebime yalnızca iki bin tl kalıyor her neyse. aradım taradım 6500 tl ilanlı bir daire buldum. adama ulaşıp 8000 olduğunu duyana kadar nasıl seviniyorum bir bilseniz. olsun, 8000 de karşılanır bir şekilde olmadı iki işte çalışırım biraz dedim ve daireyi görmeye gittim. apartmanı bir görün ve bu güne kadar gördüğünüz tüm kötü yapılar sıralamasını değiştirin. apartmana önce demir bir merdivenle çıkılıyor, ardından yıkık dökük beton merdivene geçiyor, o kadar çok merdiven çıktık ki; tırmanış boyunca daire güzelse zamanla merdivenleri daha hızlı çıkabilirim diye kendimi motive etmeyi de ihmal etmedim. ve nihayet daireye ulaştık. kilit yok ufak bir tekme ile kapı aralanıveriyor. yaptırırım dedim. koltuğa baktım zamanla yeni bir koltuk alabilirim dedim. yatak odasına baktım, sen burayı görmedin kızım, görmedin diyerek uzaklaştım. gözün alabildiği her yer rutubet, duvarlar dökük, tadilat yapmak imkansız binayı yeniden yapmak lazım bence. daha bitmedi, en güzel kısım bu bence. onca yol gelip merdiven tırmandığım daireye ev sahibi 10.000 demesin mi ağlamamak için kendimi zor tutarak patlatıverdim kahkahayı. bu ülkede geçinmek, kendime ait bir evim olsun güzel bir işim olsun hikaye artık benim için.
devamını gör...
1083.
sebebe ihtiyacımız yok.
devamını gör...
1084.
dünü ve yarını bilmektir.
devamını gör...
1085.
bu aralar her şey battı ama elimde olan bişey de yok ki:/ ne edeyim yani? oooofff yoruldum.
devamını gör...
1086.
''sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”
devamını gör...
1087.
mutsuz olmami sağlamaya çalışan herkese inat çok mutluyum hedeflerimin ve hayallerimin peşinden gidiyorum beni mutsuz edebilecek hiçbir güç yok.
devamını gör...
1088.
hâlâ iyileşmemiş olmak. ilaç içmekten böbreklerim ağrıyor. böbrek ağrılarımla birlikte tansiyonum yüksek birkaç saattir.
normalde nasıl nefes alıyordum hatırlamıyorum.
bu genç yaşta böyle olmamalıydım.
en büyük şükür sebebim sağlığımdı.
iyileşeyim vallahi daha çok seveceğim kendimi.
şu halimle sevemiyorum.
seni çok özledim sağlıklı ben.
normalde nasıl nefes alıyordum hatırlamıyorum.
bu genç yaşta böyle olmamalıydım.
en büyük şükür sebebim sağlığımdı.
iyileşeyim vallahi daha çok seveceğim kendimi.
şu halimle sevemiyorum.
seni çok özledim sağlıklı ben.
devamını gör...
1089.
aldığım cipsimin paketin arka kısmının patlamış ve koli bandıyla yapıştırılmış olduğunu görmem.
artık her şey için çok geç, fiş almamışım, çıkıp gitmişim..
yetmeyip.. yerken de aralarda bayatlamış ve hafif deterjan tadı da almış olabilirim.
ama ne yaptım? paketi bitirdim. peki neden? para verdim kız, tabi ki bitireceğim.
birkaç gün içinde benden bir ses çıkmaz ise bim'in kapıları kırılabilir. belki. on liralık cips be. püh. rezillik.
artık her şey için çok geç, fiş almamışım, çıkıp gitmişim..
yetmeyip.. yerken de aralarda bayatlamış ve hafif deterjan tadı da almış olabilirim.
ama ne yaptım? paketi bitirdim. peki neden? para verdim kız, tabi ki bitireceğim.
birkaç gün içinde benden bir ses çıkmaz ise bim'in kapıları kırılabilir. belki. on liralık cips be. püh. rezillik.
devamını gör...
1090.
dünyanın bu günde dönüyor olması.
yarın ola hayrola.
yarın ola hayrola.
devamını gör...
1091.
peynir. güzel güzel kahvaltı yaparken "bu bitince şu peynirden alalım" demenin, karşındakinin "sen bu peyniri seviyorsun" çıkışı, diğerini daha fazla sevdiğine ikna edememe. "benim ne sevdiğimi benden iyi mi bilecek" düşüncesiyle aman ağzımızın tadı kaçmasın arasında kalma, bu peyniri sevdiğini kabullenme. bugünü değil bütün bir hayatı mutsuz eder peynir dediğin.
devamını gör...
1092.
hala tam olarak iyileşmemiş olmamın üstüne eklenen bazı ağrılar. imdat gerçekten.
devamını gör...
1093.
ayy imdat. sabahtan beri evde kargo bekliyorum. ben koltukta otururken kargonuz teslim edildi diye mesaj gelmesin mi, allah allah adresi mi yanlış yazdım acaba diye baktım, yok. teslim edildi gösterip etmediler. bir de şube ile ilgili böyle şikayetler okudum. aaaayy kalbim. bana bir şeyler oluyor. kızıma kıyafet almıştım, getirin lan çocuğumun urbalarını.
devamını gör...
1094.
hiç mesaj alamamış olmak.
devamını gör...
1095.
unuttum.
devamını gör...
1096.
sevdim.
devamını gör...
1097.
galiba yine hasta oluyorum. öksürüyorum, boğazım ağrıyor, başım ağrıyor.
devamını gör...
1098.
tam uyuyacakken yine geldi aklıma. bütün uykum kaçtı.
sabah miss gibi kahvaltımı yapmışım, hava cillop, spor için playlist hazırlanmış, mutlu mesut çıkmışım evden, istikamet spor salonu.
karşıdan karşıya geçeceğim. iki ışık var. ilkini geçtim, ikinci ışıklara geldiğimde yayalar için kırmızı, arabalar için yeşil yandı. doğal olarak hemen düğmeye bastım.
önümdeki arabadan "basma la basma okuz, ayı" diye bir ses geldi. bir de utanmadan güldüler. sonrasında ben de güldüm ama gereksiz bir sitem yedim.
durduk yere üzdünüz beni. siz ne biçim insanlarsınız be.
sabah miss gibi kahvaltımı yapmışım, hava cillop, spor için playlist hazırlanmış, mutlu mesut çıkmışım evden, istikamet spor salonu.
karşıdan karşıya geçeceğim. iki ışık var. ilkini geçtim, ikinci ışıklara geldiğimde yayalar için kırmızı, arabalar için yeşil yandı. doğal olarak hemen düğmeye bastım.
önümdeki arabadan "basma la basma okuz, ayı" diye bir ses geldi. bir de utanmadan güldüler. sonrasında ben de güldüm ama gereksiz bir sitem yedim.
durduk yere üzdünüz beni. siz ne biçim insanlarsınız be.
devamını gör...
1099.
iki farklı markete baktım ve sade kefir bulamadım. yahu meyveli kefir neymiş saçma sapan? kefir bu kefir. birkaç kere daha kefir demeden entrymi sonlandırıyorum.*
devamını gör...
1100.
almak istediğim bir kitabın 170 lira olduğunu görmem. yıkıldım.
devamını gör...