yazarların ilk aşkları

yaş 10. okulun en yakışıklı çocuğu orhan mektup yazmış bana. tabi durur muyum? şak replik, düplik verdik bir karşılık. böyle aylarca devam etti, sonra bu terk etti beni. taşındık oradan.

geçen hafta ablamın evine gelmiş "lennie'den ne haber?" demiş. ablam fotileri göstermiş, anlatmış. "artık bakmaz bana" demiş. çok doğru bilmiş, sen beni terk ettin ya lan

edit: gerçi doğru ya ben 8, o 11 yaşındayken dövmüştüm bunu. ondan herhal

burak özçivit'tir. hala tipoloji olarak onun gençliğine benzeyen kişileri beğendiğimi fark edince de şok geçirmiştim.

ilkokulda sınıf arkadaşımdı. ilkokul bitene kadar hoşlanmıştim ta ki o öğrenip benimle dalga geçene kadar. hiç bocalamamistim küçük yaşta olmama rağmen. o zaman bile oturup ağlamadım lan. olgun davranmaya da çalışmazsin ilkokulda.

hem tarkan ekranlardaydı hem de ilkokuldaydım. o yüzden hatırlamak çok zor kim birinci kim ikinci gibisinden

yaşım büyütülerek ilkokula başlatılmışım, 5 yaşında filan. ve yanımda dünyanın en güzel kızı şeydanın oturacağı söylenmemiş. aşkla bu şartlarda tanışılır mı yav. (öğretmene yaranmak için ha bire saçımı okşayıp yanaklarımdan öpmesi sorun değildi de, 'çişin gelince söyle tamam mı' diye darlaması hiç hoş değildi. ertesi yıl, büyülü kokusunu da alıp gitmiş. olacak iş mi.! oysa iki yıl dişini sıksa ben ona yetişecektim halbuki -cidden öyle sanıyordum- babasının tayini bir mazeret mi yani. mevzubahis olan bir deli sevda, aşk.! söylenememiş bir aşk, 5 yaşında bir sabiye reva mı.! )

ilkokulda bir alman hanım kızdı, aslında gönlü vardı ama işte derdimizi anlatamıyorduk o zamanlar daha.

anaokulunda iki kişiye aşık olmuştum. o zamanlardan belliydi aşk kadını olacağım. terazi kadını olmanın şanındandır. kreşin en yakışıklı çocuğuydu, sarı saçlı mavi gözlüydü.

ortaokul 2.sınıftaydım.okul bahçesinde formasız haliyle üst üste üç gün görünce , dikkatimi çekip sonrasında bir daha aklımdan çıkartamadığım,hala nadiren rüyamda gördüğümde aynı heyecanla rüyamdan uyandıran erkek kişisi. 4 çocuk babası bir öğretmenmiş şimdilerde.

o saça sakızı yapıştırmayacaktık. ondan sonra ters gitti her şey.

seattle'da yaşıyor.*

yas 20
hic sevmedigim hocalardan biri sahnede ikimizi birlikte gorup"masallah cok yakısıyorsunuz "dedi diye adamdan nefret edemedim bir sure
o sure icinde derslerinde kendisine laf sokup ortaligi karistirmaktan vazgecmistim:))

ilk aşk öyle bir salaklik yapiyor iste insanda :))

anadolu lisesi sınavından bi gün önce terk etmişti şerefsiz. zaten zengin bebesiydi koleje gidecekti sınav derdi falan yoktu. ben de sınavda denemelerde falan asla yapamadığım bi puan yapıp beklenmedik bi okul kazanmıştım ama hala hatırlıyorum sınav sırasında kendimi onu düşünmemek için zorladığımı.

(bkz: kurt cobain)