yazarların mahlaslarının anlamı

yavuz dönenimde tokat ilinde dini karakterli bir isyanı çıkaran bozoklu şeyh celal var. bu isyandan sonra çıkan isyanlara bu nedenle celal'i isyanı adı verilmiş.

benim her zaman otorite ile ilgili sorunum olmuştur. soru sormayı severim ama soru sormamı sevmezler ve her şeyi bu kadar inceleme derler.

belki de bu bir nedendir bilmiyorum.

yunan mitolojisinde kötü ruhlardan koruyan melek anlamına geliyor.

iki sembol,harf. 2.0 gibi eklentiler keyfimin kahyası yani o guncellemeden sonra tanımlar farklı olacağını işaret eder. yeni guncelleme ise 2.1.1 hardcore premium plus v1 olacak mesela. 3.0 ise biraz daha bilgisel olucak. sonuç olarak (bkz: kan benim damar benim)

yunan mitolojisinde ev hayatının tanrıçası. meslek alanımın içinde olsa da kendisini tanımam geç oldu. tanıyınca da içim pek bir ısındı. *

cenabet gezen anlamında...

bir çiçek adı. bu çiçeği güle benzetenler var. gül sevmem ben. ayrıntıları fark edebilen, merak eden insanlar bilir ismini. aldığı çiçeğin adını bilmeyen insanları sevemiyorum. büyük papatya aldım diyor çiçeğin adı gerbera. kasımpatı çiçeğine papatya diyenleri de sevemiyorum. belki de insan elemek için bu mahlası seçmişimdir.

ölümcül.

sadece arif kişiler anlayabilir.

nasıl anlatıcam ki şimdi bu kadar komplike bir şeyi.

eski bir dizi karakteri.

iskandinav kökenli bir kelime olup güç, güçlü gibi anlamları var. güçlü kadın ya da eşsiz kadın gibi anlamlarda da kullanılıyor.

a la fortain foin değil alafortanfoni : 1-topların ve ağır makinalı tüfeklerin namlusuna konan ve ateş edildiğinde alevin görülmesini engelleyen aparat.
2-"adının söylenmesi zor, karmaşık nesne" anlamında kullanılan sözcük.

bir de uydurma hikayesi vardır.
bölük komutanı, erlere makinalı tüfeği söküp takmayı öğretirken, alay komutanı ansızın denetlemeye gelir. erlerden birini çağırır. makinalı tüfeği işaretle emreder:
- sök! takarken de her parçanın adını tek tek söyle!
er, hızla makinalı tüfeği en küçük vidalarına kadar parçalar. aldığı emir gereğince, bağıra çağıra parçaların adını söyleyerek, tüfeği yeniden kurmaya başlar:
- sahba! kondak! tatik! carcur! nomli! kurulma bitmek üzereyken son parçaya da elini atar ve bağırır.
- alafortanfoni!
komutan hiç duymadığı bir makinalı tüfek parçası ile karşılaştığı için şaşırmıştır:
- ne dedin?
- alafortanfoni demişem gomitanim!
sonuçta alay komutanı denetimden memnundur. bölük komutanına:
- 'aferin ! yalnız silah parçalarının adlarının türkçesini değil, fransızcasını belletmişmişsin' der.

geçen seneydi sanırım. içkiden başımı kalırmadığım, ayık bir tek günümün geçmediği 8-9 ay geçirdim. üyeliğim o zaman denk geliyor. kafamı çevirdim şişenin üstünde görüp yazdım.

yabancı sevmemek.

en sevdiğim müzik grubu

fatih sultan mehmet'in, bizans'ı haritadan sildiklerinde söylediği 'hektor'un öcünü aldık' sözünden bir kesit.

san rafael high school'da 3 5 zibinin ot içmek için kendi aralarında şifrelediği saattir. dünyaya yayılmış, kutlanmaktadır.

papatyanın masumluğudur. temizliği saflığıdır.
en sevdiğim çiçek papatyadır. masumluğuna saflığına inanırım.

gölgelerin efendisi adlı roman serisindeki araluen krallığının prensesi ve gelecekteki kraliçesi. soyadı altman ise kocasi komutan horace ın soy adıdır. cassandranın lakabı ise evenlyndir. will de cassandra'ya adı yerine genellikle bu evenlyn lakabı ile hitap eder.

zamanında biraz naruto izlemiştim.