yazarların normal sözlük’te yazma nedenleri
başlık "gulliver" tarafından 13.12.2020 19:00 tarihinde açılmıştır.
61.
az insan, korunan seviye ve kendi dalgamızdayız havası. bunlar yeterlidir. ama hala bir yabancılık çekmiyor değilim.
devamını gör...
62.
çünküm aşırı seks.
devamını gör...
63.
yazmak ifade etmek bilgileri paylaşmaktır.
devamını gör...
64.
maaşı güzel.*
devamını gör...
65.
çünkü "sil baştan başlamak gerek bazen"
devamını gör...
66.
devamını gör...
67.
çünkü diğer sözlüklere kıyasla daha kaliteli ve daha güzeldir. ayrıca hala amacından sapmayan bir sözlük olması sevindirici. yazarların yaptığı tanımlar da forumsal olanların temizlenmesi ve moderatörlerin yazarlarla doğru iletişim kurmasıyla daha da keyif verici hale getiriliyor.
devamını gör...
68.
küfür yok , temiz bir ortam.
devamını gör...
69.
sözlük kadınlarından harem kurmak...
devamını gör...
70.
ekmek parası.
devamını gör...
71.
sırf vakit geçsin diye.
devamını gör...
72.
egomu tatmin etmek.
devamını gör...
73.
herkes bir şekilde varlığını ispatlayacak, kimi görünüşüyle kimi görüşleriyle. ikinci yolu seçenlerin işi kolay olmasa da başarılı olurlarsa yaşadıkları haz daha yüksek olacaktır. bazen haz mı bizi birşeyler yapmaya iten yoksa ezelden beri süregelen ölümsüzlük çabası mı?
devamını gör...
74.
can sıkıntısı.
devamını gör...
75.
günümüz dünyası boş zaman bolluğu.
devamını gör...
76.
"psikoterapi" - tam anlamıyla beni ifade eden kelime: ruhumu; gündemdeki kaos ve negatifliklerden uzak tutarak düşünmek, yazmak, yeni fikirler, görüşler okumak bambaşka bir haz...
devamını gör...
77.
amaç , iç dünyada ki baca kurumunu temizlemek .
devamını gör...
78.
ne yapalım başka fikri olan varsa söylesin.
devamını gör...
79.
on numara insanlarla tanışıyorum , keyifli vakit geçiriyorum .
devamını gör...
80.
toplumun tartışma kültürünün tüm kolonlarının temellerine dinamit yerleştirmeye yemin etmiş sosyal medya soytarılarından bıkıp içimi dökmek.
her konuyu yüzeysel bir şekilde ele alan, konunun ne kadar derinliği olduğunun kendisi için hiçbir öneminin olmadığı bir sürü zıpır, ortalığı kasıp kavurdu. senelerdir, "şu budur, bu şudur, o da budur. bu kadar basittir ve aksini düşünen de maldır" duruşunun altında ciddi bir kalabalık oluştu. post truth adı verilen dönemi besleyen, adeta bunu arkasına alıp canavarlaşan ekibin gerçeklerden ziyade benzer doğruların altında toplaştığını, süratle konsolide olduğunu ve pirana gibi linç etmeye meraklı olduklarını endişeyle seyrettik.
bugün geldiğimiz noktada artık geri dönülemez bir noktadayız. insanlar çoktan genellemelerin kucağına düştü. hiçbir konuda kafa yormadan, araştırmadan hüküm verebileceğiniz bir noktadasınız; bu müthiş bir konfor alanı sundu. artık iki kitap okumaktan aciz moron sürüsü toplanıp, bir sosyologun tezinin altında pirana gibi gezinebiliyor. "yav bu mesele bizi aşar" diye düşünme zahmetine girmeyen koca koca yoğınlar, bir gün bir psikologu ihanetle, fizikçiyi işbilmezlikle, doktoru çok maaş almakla suçluyor. "etek giyen kadın orospudur" ve "küpe takan adam ibnedir" gibi seküler kesimin en çok rahatsız olduğu yargıları da aslında aynı kişiler doğurdu. tüm bunlar, bu, her konuya yüzeysel yaklaşan, 200 karaktere koca bir meseleyi sığdırıp, girişini gelişmesini ve sonucunu yazıp, hüküm çıkaran soytarılar yüzünden oldu.
ben bu y*raklıktan inanılmaz rahatsızım. dışarıda içimi dökemiyorum malum, artık çevremize kadar soktunuz bu belayı. hiçbir konuyu adamakıllı ele alamaz olduk. adam "şişmanlar gamsız adamlardır" dediği andan itibaren ne anlatsan boş, en fazla "yüzde doksan beşi öyle, ne dersen de" seviyesine getirebiliyorsun. sözlüğe yazma amacım da bu; hem okuyup rahatlamak, kendi düşüncelerimi yazıya döküp kendimi değerlendirmek ve şurada bizi okuyan iki üç kişiye farkındalık kazandırabilirsek de bonusu olur. bu beladan insanlar artık kendilerini sakındırmalı, bu pisliği kurutmak mümkün değil.
her konuyu yüzeysel bir şekilde ele alan, konunun ne kadar derinliği olduğunun kendisi için hiçbir öneminin olmadığı bir sürü zıpır, ortalığı kasıp kavurdu. senelerdir, "şu budur, bu şudur, o da budur. bu kadar basittir ve aksini düşünen de maldır" duruşunun altında ciddi bir kalabalık oluştu. post truth adı verilen dönemi besleyen, adeta bunu arkasına alıp canavarlaşan ekibin gerçeklerden ziyade benzer doğruların altında toplaştığını, süratle konsolide olduğunu ve pirana gibi linç etmeye meraklı olduklarını endişeyle seyrettik.
bugün geldiğimiz noktada artık geri dönülemez bir noktadayız. insanlar çoktan genellemelerin kucağına düştü. hiçbir konuda kafa yormadan, araştırmadan hüküm verebileceğiniz bir noktadasınız; bu müthiş bir konfor alanı sundu. artık iki kitap okumaktan aciz moron sürüsü toplanıp, bir sosyologun tezinin altında pirana gibi gezinebiliyor. "yav bu mesele bizi aşar" diye düşünme zahmetine girmeyen koca koca yoğınlar, bir gün bir psikologu ihanetle, fizikçiyi işbilmezlikle, doktoru çok maaş almakla suçluyor. "etek giyen kadın orospudur" ve "küpe takan adam ibnedir" gibi seküler kesimin en çok rahatsız olduğu yargıları da aslında aynı kişiler doğurdu. tüm bunlar, bu, her konuya yüzeysel yaklaşan, 200 karaktere koca bir meseleyi sığdırıp, girişini gelişmesini ve sonucunu yazıp, hüküm çıkaran soytarılar yüzünden oldu.
ben bu y*raklıktan inanılmaz rahatsızım. dışarıda içimi dökemiyorum malum, artık çevremize kadar soktunuz bu belayı. hiçbir konuyu adamakıllı ele alamaz olduk. adam "şişmanlar gamsız adamlardır" dediği andan itibaren ne anlatsan boş, en fazla "yüzde doksan beşi öyle, ne dersen de" seviyesine getirebiliyorsun. sözlüğe yazma amacım da bu; hem okuyup rahatlamak, kendi düşüncelerimi yazıya döküp kendimi değerlendirmek ve şurada bizi okuyan iki üç kişiye farkındalık kazandırabilirsek de bonusu olur. bu beladan insanlar artık kendilerini sakındırmalı, bu pisliği kurutmak mümkün değil.
devamını gör...