gezi direnişi'nden beri ne mado ne de kızılkayalara gitmeme sebepleriyle aynıdır.
devamını gör...
bir arkadaş çevresi ile gitmediğim sürece pek ilgimi çekmiyor, zaten o dediğim de iki kere yaşandı.
devamını gör...
bir araştırmada görmüştüm. avrupa da en fazla şubesi olan starbucks türkiye’de diye. millet olarak özentiliğimizi oranıdır bu. daha 3-5 seneye kadar bu ülkede kaç kişi vayt çaklıt moka için 20 dakika sıra bekliyordu. şimdi hepsinde bir sıra ardından o isminin yazıldığı bardağı elinde tutup özçekim yapan, 20 liraya aldığı kahveyi masaya koyup minibook bilgisayarını açıp çalışıyorum ayağına 2 saat mekanın wi-fi sini cukkalayan tipler dolmuş. bu şekilde sınıfsal olarak üstünlük kazandığını zannediyor aklınsıra.

ha ben niye içmiyorum diyorsanız kahve kültürüm yok. en babası bir türk kahvesi. o kadar.
devamını gör...
kendi filtre kahvemi kendim yapsam da uzak olması nedeniyle gitmiyorum. yoksa giderim. kahvelerini çok seviyorum.
devamını gör...
kağıt bardakların sıcak bir sıvıyla temas ettiklerinde kanserojen etkileri olduğunu okumuştum, birinci neden bu.

ikincisi ise ben türk kahvesi seviyorum ve bu tarz kafelerin hiç birisinde türk kahvesini sevmedim, kahvesi güzel olsa dahi bazen telveden içilmiyor, bu konuda makinelere güvenip özen göstermiyorlar sanırım.
devamını gör...
pandemi.

yoksa gayet de gidiliyor. f/p mekanı.
devamını gör...
daha iyi kahve yapılan yerler olduğu gerçeği bunlardan bir tanesi olabilir. hem öyle isminizi yazdırmanıza da gerek yok.
devamını gör...
ortamı çok itici geliyor. insanların sadece sosyal medyada gönderi paylaşmak için gittiğini düşünüyorum.
devamını gör...
nero daha yakınsa olabilecek üşencil durum.
devamını gör...
fakir kahve öğütucüm ve delonghi espresso makinem ile artık kendi latte, espresso, gibi içeceklerim hazırladığımdan gitmediğim durumdur. fakat hayat normale dönerse belki arkadaşlarla laflamak için giderim onun dışında gitmeme gerek yok.
devamını gör...
prensip olarak degirmen ustası olduğum icin kendi kahvemi kendim kavurup taş degirmende kendim cekerim .mis miss. garnül kahve konusunuda ar-ge calışmalarım devam ediyor ama hayırlısı bakalım. bikli bini stirbick
devamını gör...
ben öğrenciyim, paramı buna vermek için çok fakirim.
devamını gör...
çok kahveci değilim ama varsa içerim. arkadaşımla kafa kafaya verip konuşacaksak sakin bir ortamda kahve buluşması gibisi yoktur.

bunun dışında kahve kültürü olsa onu da anlarım, mesela dünya çapından gelen yerel çekirdeklerin festivalı-tadımları vesaire.

ama sturbucks'a gitmek bu iki sebebime de uymuyor ve doğal olarak hiç gitmedim, gitmeyi de düşünmüyorum. he bir vesile oldu da gittim de kahvesini beğendim, anca öyle devam ederim ama ilk kez gitmek için de bir sebebim yok. çünkü ne vad ediyor ki bu marka bana? hiç.
devamını gör...
2021 öncesi 10tlye kahve içebildiğim için gittiğim bir yer idi starbucks ama her güzel şey gibi starbucks'ın da güzel fiyat politikası son bulmuş tcde.bilemiyorum...
devamını gör...
gitmemek anarşist bir eylem geliyor.
kınayın beni.
devamını gör...
pelinsular ve canlar yüzünden gitmiyorum.
devamını gör...
insanların gösteriş ve marka olarak gördükleri hiçbir yere gitmiyorum hiçbir eşyayı da almıyorum.
hep madde bağımlılığı ve hiç hoş değil.
devamını gör...
bulunduğum şehirde olmaması.
devamını gör...
(bkz: köyde yaşamam.)
devamını gör...
aşırı yapay bir ortam ve aşırı yapay insanların toplaştığı bir mekan. sevemiyorum ve bu algı gözümde düzelecek gibi de değil.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların starbucks’a gitmeme nedenleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim