yazarların starbucks’a gitmeme nedenleri

gereksiz pahalı bulduğum yer.

sıra beklemeyi sevmiyorum.

müşterileri çok elit, çok seçkin kişiler.
kendimi öyle bir yere layık göremediğim için, ivit.

çok popüler şeyler hiç ilgimi çekmiyor. biraz unutulsun giderim*

kazık

gereksiz pahalı

piyasa yapmaya gelmiş ergen yatağı.
bunlar eskiden simit sarayına giderdi şimdi burayı mekan tutmuşlar

en beteri de bu akapenin sonradan görmüş zengin takımı
orayı bir statü atlama yeri olarak görüyorlar,
onlarla aynı ortamda olmak rahatsızlık verici.

kapitalist düzene isyanımdan gitmiyorum.küçük işletmeleri desteklenmesi gerektiğini savunuyorum.
ayrıca param yok,ders arası kantinden 2si bir arada alıp içiyorum.yine de insan duruşunu korumalı yani.

abartıldığı için.. garson bile yok kendin alıyorsun içeceğini. daraşmalık masalar kalabalık gürültü... ayy sayarken bile irite oldum. altı üstü bir kahve abi abartmayın köpürtmeyin...

bu senenin başı ve geçen sene kahve içmeye gideceğim zaman starbucksa giderdim zengin değilim elit değilim düz bir öğrenciyim. abartılacak bir yanı da yok ama çok fazla eleştirelecek bir yanı da yok hatta kahveleri normal kafelerden daha ucuz olduğu için gidiyordum.

ergen mekanı konusunda maalesef katılıyorum.

90* kahve fiyatına bir kağıt bardak kahve içmek istememek, ortamdakilerin çoğunun ingiliz eliti gibi takılan içi boş danyizlar olması...

genel olarak dışarıda bir yerde oturup boş yapmayı sevmem. yalnızca starbucks değil kafede oturma işine uzağım. yine de arada bir, bir americano ya da espresso alıp çıkarım. standardı sabit, kahveleri vasat, fiyatları da pek çok yerle aynı. gereksiz yere linçlemenin de alemi yok.

çünkü ben kahve dünyasına gidiyorum.

ben bir şey anlatırken fazla heyecanlanan arada hafif sesi yükselen ve sürekli beden bili kullanan biriyim. starbucks kalabalığında rahat rahat kendim gibi davranamam rahatsızlık vermemek için... yalnızca az kalabalıksa oturuyoruz. ve elbette bahçe kısmından bahsediyorum çünkü içeride zaten öyle hâl ve tavırlarda bulunulmaz.

her seferinde tıklım tıklım olması, o kadar tıklım tıklım olması ki oturulacak yer olmaması. bu depremden önce geçerliydi tabii daha da gitmem zaten.

birkaç ay önce yeni bir şubesi açıldı bizim eve çok yakın bir yerde. sabah gidiyoruz dolu, akşam gidiyoruz dolu. kahveyi alıp dışarı çıkmak da olmuyor şimdi, o masaya oturulacak ille de. sadece ve sadece tek bir kere boş masalar çarptı gözüme.. o zaman da elimde pazar poşetleri vardı, cumartesi günü sabahın körüydü. o elitizmliğe uygun bir müşteri olamadım hiçbir zaman maalesef.

kahve veya keyif için değil de yapmacık birkaç selfie ve konum paylaşmak için gidilen gereksiz abartılmış bir mekan olarak tercih etmiyorum. ben kimseden starbucks'ın şu veya bu kahvesi güzel diyeni duymadım. benim yerim sakin ve samimi ortamıyla kahve dünyası oluyor.

cevabı parasızlık olan nedendir. evde kendi baristam oldum, maliyetine kahve içiyorum. herkese tavsiye ederim.

klasik ve nostaljik seven bir insanım.
popüler kültür denen bokluğun getirdiği hiçbir şeyi sevemedim. bana göre çay ocağında tavla oynarken içtiğim çöplü çay orada satılan tüm içeceklerden daha güzel geliyor.

kahveler cidden kötü. aromalı kahveleri pek bilmiyorum. ama filtre kahve, americano falan ziftten hallice. bir de masalar aşırı pis. he tabi eline bir bardak alıp 5 saat oturanlardan boş yer bulabilirseniz.

zincir kahveciler yerine butik kahvecileri tercih ediyorum. hem taze kahve var hem de tatlılar gayet güzel.

kahve dünyası varken starbucks'a mı gidilir... hem gereksiz pahalı hem iyi bir mekan da değil. kisacası, derdi kahve olmayanların mekanıdır.

insanların hava atmak için gittiği bir yer olması.

filtre kahveleri içilmiyor. kahve çekirdekleri kim bilir kaç haftalık, bayat kahveler.
diğer türlü kahveleri ise aşırı şekerli ve hepsinin tadı birbirine benziyor. barista diye işe aldıkları insanların çoğunun iş bilmediğine eminim, bir şeyler sallayıp veriyorlar. çoğu markalaşmış kahvecide böyle artık maalesef yoğunluktan.
bir de bunun üzerine gereksiz pahalı. sadece ismi var. cismi yok. tadı yok.
onun yerine butik kafelerde gerçekten severek kahve yapan, kahveyi bilen bir baristanın elinden kahve içmeyi tercih ediyorum.
en azından gerçek kahve içiyoruz.
benim derdim kahve.

üstelik uzundur starbuckstan bir şey içmememe rağmen bir de ülkemizde o kadar şubesi olup para kazanırken deprem zamanı yardımı geçtim bir taziye mesajı dâhi yayımlamamış adamlara neden hâlâ para kazandırayım ki?