çoğu insan için saçın beyazlaması yaşlanıldığını bize hatırlatıyor.
devamını gör...
saçının baya baya döküldüğünü gördüğü andır.
devamını gör...
insanlarla uğraşmaktan bıktığımı anladığım andır. yaş olarak yaşlı sayılmam ama ruhum bir babaanne ve ben bundan gayet memnunum*.
devamını gör...
kendimden büyüklerin çocukça davranışlarını eforsuz fark edebildiğim anlardır.
devamını gör...
saçlardan vurdu hafif. kilomda artışlar oldu.

eskiye nazaran sosyal sorunlardan kendimi daha kolay geçiştiriyorum.
devamını gör...
arkadaşımın kızına, abla yerine teyze dedirtmeye çalıştığı an. burdan kendisine sesleniyorum;
-sensin teyze...
devamını gör...
7. (tematik)
yaşıtların evlenmesi.
devamını gör...
2 biradan sonrası içemiyorum, şişiyorum , uykum geliyor, sabaha leş oluyorum, partileyemiyorum.
devamını gör...
bahçeli yaparken komik gelen 40, şimdi içimi ürpertir oldu
devamını gör...
cem karaca'nın raptiye rap rap şarkısını bilmek.

bilmekle yetinmeyip parçanın niye yazıldığını biliyorsanız "kesmişolsun ne olti" kıvamına gelmişsiniz demektir.
devamını gör...
çok iş yapmak için kalkıp az iş yapıp oturduğum an. dağı kazıp devirecek istek var ama kazma küreği sallayacak güç yok. * işte bu yüzden hissettiğin yaş, ruhum genç benim söylemleri var’mış.
devamını gör...
oturduğum yerde uyuyakalabildiğim ilk sefer.
devamını gör...
mental açıdan yaşadıklarım şöyle bi kenara dursun, güldüğüm zaman gözlerimin kenarında ki beliren çizgilerle farkına vardım. eyvah dedim, noluyor? önce bi tedirgin oldum, sonra hoşuma bile gitmeye başladı.
devamını gör...
mevsimlerin çok hızlı geçmeye başladığını fark ettiğim an.
devamını gör...
yirmi beşinci yaşın ilk günü.
devamını gör...
işten güçten vakit ayıramayıp arkadaşlarımla buluşamadığımı farkettiğimde anladım, artık sıkıcı bir yaşlı olduğumu. bazen dostlarımın çalışma saatleri, bazense benim programım birbirimize uyduğunda buluşuyor ve buluştuğumuzda ise konuştuğumuz konuların genel olarak siyaset ve ülke ekonomisi olduğunu farkettiğim anda hissettim diyebilirim.

nitekim ülkemizin olağandan, yani olması gerekenden daha evvel bizi yaşlandırdığını düşünmeye başladım. erken yaşta gelecek planlamalarına kafa patlattığımız, 25'li yaşlardan itibaren ileride doğacak olan çocuğumuzun bezini nasıl alacağız diye gerim gerim gerildiğimizi farkettim. henüz ben hayatımı yaşamadan daha hayata gelmeyen bir bireyin hayatını kurgulamakla meşgul olduğum bu ülkede, sadece benim değil etrafımızdaki neredeyse tüm insanların kafasında bu düşünceler olduğunu düşünüyorum. yani eli ayağı tutan genç bir adamın, şişesinden daha ucuz hammaddeye sahip olan arpa suyundan, yani bir biradan dahi feragat ettiği, çılgınlık yapmanın delicesine pahalı olduğu, hatta kumsalı olan bir denize girmenin lüks sayıldığı bu ülkede, yaşlanma hissiyatını ya da yaşayamadan yaşlanacağız kaygısı yaşamayan biri var mı?

entrynin amacından saptığını farkettiğimden burada sonlandırıyorum. erken yaşlanan, benim gibi sıkıcı olan yaşlıları, belki yarın daha kaygısız ve daha telaşesiz günlerde görmek dileği ile..
devamını gör...
eskiden beni gördüklerinde ne kadar büyümüşsün tarzı lafları şimdi benim kullanmam.
devamını gör...
a101 kasiyerinin abi demesi.
devamını gör...
ana okulu gösterisine gittiğim en yakın arkadaşımın kardeşi , liseyi bitirmek üzere .
devamını gör...
gözlerimin etrafında çizgiler belirmesi.
ellerimin olgunlaşması.
oynadığım sokakta başka çocukların oynadığını görmek.
hayattan eskisi kadar zevk almamak.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların yaşlandıklarını hissettiği ilk an" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim