21.
sınav kolay mıydı zor muydu anlamadıgım sınav.
sosyal medyadan anlaşılmayacak galiba en iyisi sorular ayyuka çıkınca anlasılır.
sosyal medyadan anlaşılmayacak galiba en iyisi sorular ayyuka çıkınca anlasılır.
devamını gör...
22.
tyt için türkçe şıkları yüzünden zor denebilir, çünkü gerçekten her şık cevap olabilir ya da hiçbir şık cevap olamaz dediğim sorular çoktu. yüzde 50lisi oyleydi hatta. sosyal gerçekten zordu. matematik soruları da kolaydı fakat önceki senelere benzemiyordu, mantığına alışıp defalarca çözdüğümüz, her sene çıkan sorular gibi değildi asla. çoğu soruda yeni bir mantık üretmek gerektiği için çözmesi uzun zaman aldı matematiği.
devamını gör...
23.
3 milyon tane insan bu sınava girmiş...
ulan ülkenin bu kadar çok üni mezununa ihtiyacı var mı?
herkes üni mezunu olmak zorunda mı?
gözünü seveyim avrupalının..
üni okuma oranı bize göre çok daha düşük. ama her kademede mesleki yeterliliğe sahip insan yetiştiriyorlar. insanların ideali ortak ve tek değil bizdeki gibi...
nitelikli insan yetiştiriyorlar..onların gençleri bizim gençler gibi yarış atı misali yetişmiyor. gerçekten çok daha güzel hayatları var oradaki gençlerin. üni okusun okumasın değişmiyor bu dediğim..
sonra bizim çoçuklar niye gerizekalı???
ulan gençliği test çözmek üzere tükenen bir insandan ne beklersin ki zaten..
çocuklar türkiyede ciddi derece yapmışlar ama iki kelimeyi bir araya getiremiyorlar mesela.. değil mi? şaşkoloz bizdeki gençler. kafaları bazı şeyleri almıyor, algılayamıyorlar.
fanusta ya da küvezde yitirilen gençlik diyelim biz bunun adına...
ben yaşıtım ya da kendimden küçük doktorlar da tanıdım mesela... maalesef durum rezalet.. tahsilli, kafalı adam diyorsun ama hödüklük ya da hanzoluk aynı devam etmiş. muhabbet etmek istemeyeceğin tipler yani o kadarını söyleyeyim ben size..
90 ve sonrasında doğanların hiçbir muhabetti sarmıyor valla. adamın sadece canını sıkmaya, kafasını şişirmeye yararlar. insanın tepesi atar.
bazen düşünüyorum da... gerçekten biz çok boş bir milletiz abi ya...
ulan ülkenin bu kadar çok üni mezununa ihtiyacı var mı?
herkes üni mezunu olmak zorunda mı?
gözünü seveyim avrupalının..
üni okuma oranı bize göre çok daha düşük. ama her kademede mesleki yeterliliğe sahip insan yetiştiriyorlar. insanların ideali ortak ve tek değil bizdeki gibi...
nitelikli insan yetiştiriyorlar..onların gençleri bizim gençler gibi yarış atı misali yetişmiyor. gerçekten çok daha güzel hayatları var oradaki gençlerin. üni okusun okumasın değişmiyor bu dediğim..
sonra bizim çoçuklar niye gerizekalı???
ulan gençliği test çözmek üzere tükenen bir insandan ne beklersin ki zaten..
çocuklar türkiyede ciddi derece yapmışlar ama iki kelimeyi bir araya getiremiyorlar mesela.. değil mi? şaşkoloz bizdeki gençler. kafaları bazı şeyleri almıyor, algılayamıyorlar.
fanusta ya da küvezde yitirilen gençlik diyelim biz bunun adına...
ben yaşıtım ya da kendimden küçük doktorlar da tanıdım mesela... maalesef durum rezalet.. tahsilli, kafalı adam diyorsun ama hödüklük ya da hanzoluk aynı devam etmiş. muhabbet etmek istemeyeceğin tipler yani o kadarını söyleyeyim ben size..
90 ve sonrasında doğanların hiçbir muhabetti sarmıyor valla. adamın sadece canını sıkmaya, kafasını şişirmeye yararlar. insanın tepesi atar.
bazen düşünüyorum da... gerçekten biz çok boş bir milletiz abi ya...
devamını gör...
24.
sınav sorularının sızdırıldığı düşünülen sınav. twitter yıkılıyor. yazık emek verenlere. ayt matematik sorularını da 250 dolardan satıyorlarmış. vay vay vay.
devamını gör...
25.
bu yıl, 8-9 haziran'a tekabül eden sınav. katılan herkese başarılar... umarım dileğiniz gerçekleşir.*
devamını gör...
26.
girmeye değmez. o sene ingilizce kursuna kaydolunsa iki üç yıl green card beklenilse. o arada para biriktirilse bin kat iyi. öbür türlü tıp da hukuk da mühendislik de kazansan zarardasın.
devamını gör...
27.
cevap anahtarı ve sorular yayınlanmış. türkçe paragraf çözmeyi çok severim. bir bakayım dedim sorulara. 36 doğru 4 yanlış ile 35 net yaptım. arkada yemekteyiz açık, içeriden kocamın bilgisayar oyunu sesi geliyor, yanımda kızım oyuncaklarıyla konuşuyor. bu koşullara rağmen ama yine de iyi ilerledim.
tyt türkçe kısmının çok kolay olduğunu düşünüyorum. ayt edebiyata da bakacağım bir ara.
tyt türkçe kısmının çok kolay olduğunu düşünüyorum. ayt edebiyata da bakacağım bir ara.
devamını gör...
28.
ben bu sınavın özellikle ayt kısmının böyle sorulacağını tahmin ediyordum çünkü 2022 ve 2023'te iki sene üst üste kolay sorulmuş ve sıralamalar kötüleşmişti. bu yıl daha da zorlayacakları belliydi. geçen yıl çalışmadan yaptığım matematik netini bu yıl çalışarak bile yapamamış olacağım muhtemelen ve çoğu kişi de ayt matematik sorularını zor bulmuş. edebiyat kısmı daha kolaydı ama sanki 2023'e göre daha iyi gelecek sıralamalar. 2021 gibi gelse şahane olur tabii.
ayrıca soru sayısının azlığı ve nitelikli aday sayısının çokluğu nedeniyle ne kadar zor sorulursa sorulsun eleyicilik belli seviyenin üstüne çıkamaz. eski ygs-lys sisteminde lys matematikte 50, geometride 30, fizik-kimya-biyolojide yine 30 soru sorulması eleyiciliği daha çok sağlıyordu. edebiyatta 56, coğrafyada da 24 soru varmış ki şimdi edebiyatta 24, coğrafyada yalnızca 6 soru var. bence yeni bir düzenlemeye gidilmeli. veya yeni nesil sorular yavaş yavaş yedirilerek eski ygs-lys sistemi hiç değişmemeliydi. bu sistemin aksaklıkları var maalesef. neyse, herkes için hayırlısı olsun. inşallah çok iyi sıralamalar gelir.
ayrıca soru sayısının azlığı ve nitelikli aday sayısının çokluğu nedeniyle ne kadar zor sorulursa sorulsun eleyicilik belli seviyenin üstüne çıkamaz. eski ygs-lys sisteminde lys matematikte 50, geometride 30, fizik-kimya-biyolojide yine 30 soru sorulması eleyiciliği daha çok sağlıyordu. edebiyatta 56, coğrafyada da 24 soru varmış ki şimdi edebiyatta 24, coğrafyada yalnızca 6 soru var. bence yeni bir düzenlemeye gidilmeli. veya yeni nesil sorular yavaş yavaş yedirilerek eski ygs-lys sistemi hiç değişmemeliydi. bu sistemin aksaklıkları var maalesef. neyse, herkes için hayırlısı olsun. inşallah çok iyi sıralamalar gelir.
devamını gör...
29.
tecrübelerimi ve anılarımı paylaşmak istediğim sınav. azıcık uzun oldu, helal edin.
öncelikle hem tyt hem ayt sınavında bina sınav sorumlusu (bss) olarak çalıştım. hayatımda aldığım 2 ösym görevinin tamamı bu haftasonu oldu da bitti maşallah. ilk sınavda tecrübesiz biri olarak bütün işi bss yardımcısı (bssy) üstlenmek zorunda kaldı, ben onu asiste ettim ama ikinci gün hiç öyle değildi, şovumu da ikinci gün yaptım zaten.
şimdi öncelikle herkesin aşina olduğu konu 1 dakikayla geç kalmak/sınava alınmamak. bunun en büyük savunusu "çocukların 1 yılını harcayacaksınız açsanıza kapıları, aynısı senin çoluğuna çocuğuna..." şeklinde devam eden cümleler. bakınız öncelikle benim evladım 1 dakikayla sınavı kaçırıyorsa o sınava girmesin zaten. ben sınava götürüyorsam benim de hatam var bu durumda, kabul. içinizi rahatlatacaksa "sınav sadece soru çözüp kutucuk doldurmak değildir. sınav; sınava giriş için gerekli bütün şartları sağlıyor olmaktır" falan deyip kendinizi avutabilirsiniz. sınavda tuvalete gitmek de yasak mesela, 1 dakika geç kalmak da yasak. eş yasaklar bunlar. biri diğerinden daha yasak değil. yasak. bitti.
iyi niyetini anlıyorum "1 dakika yauv"cuların, ama iyilikten maraz doğuyor arkadaşlar. gerçekten bak. "kime göre 1 dakika yauv benim saatim 9.59 daha" diyen dayı, seni de anlıyorum. vallahi bak. ama sen ösym başkanı mısın. sen burun boğaz kulak doktoru musun. sen sağlık bakanı mısın *. ösym'nin saatleri var sınavda, onun saatine göre 1 dakika dayım benim. bakın bu olay öyle 1 kişinin karar verdiği bir şey de değil he, içiniz ferah olsun. anlatayım da aklınızda canlandırın hatta.
binanın içine, giriş kapısını çekecek şekilde kameralı saat kuruyoruz biz saat 9'dan önce. saati çalıştırıp saatteki zamanla bss'nin saatindeki zamanı tutanakla kayıt altına alıyoruz. 9'da kapıları açıp çocukları almaya başlıyoruz. görev yaptığım okullarda 4 yedek gözetmen 3 de polis memuru vardı, toplamda 7 kişi kimlik kontrolü ve üst araması yaptı yani. saat 10'a doğru bu yoğunluk azalır, son 5dk falan kimse kalmaz çevrede. böyle bir durumu yakaladığımız ilk an polis memurlarından birini bahçe kapısına yolluyoruz, hep birlikte bina kapısına çıkıp o polis memurunu izliyoruz. son 5 dakika bakın, gelen giden yok, veliler okul bahçesinin dışında bekliyor, gelen öğrenci varsa bahçe kapısından alıp hızlıca kimlik ve evrak kontrolü yapıp üst aramasını gerçekleştirip sınıfına yolluyoruz. bina girişini çeken kameralı saat var demiştim ya hani; o saati 2 polis memuru, 4 yedek gözetmen, bss, bss yardımcısı, bina yöneticisi (by), toplamda 9 kişi izliyoruz. saat 10.00 olduğu an ösym yönergesi gereği kapılar kapatılır, biz de bahçe kapısındaki polis memuruna kapat talimatını verip giriş çıkışları bitiriyoruz. 9 kişi ağız birliği yapıp 9.59'da "saat 10.00 oldu, kapat kapıyı bu giremesin nihahaha" yapıyorsa bilemem, benim çalıştığım okullarda öyle bir şey olmadı. anlaştık umarım buraya kadar.
ilk gün benim tecrübesizliğimden dolayı geç başladık, işleri yetiştirmek için ben bina içindeyken polis memurlarından biri geldi beni bina girişine çağırdı. ben, bssy ve by koştuk girişe, bir baktık ki öğrencinin biri sınava girmek istiyor. saat 10.02. kapıya tırmanmış, veliler "alırlar alırlar daha 2dk geçti hadi tırman da atla kapıdan" demişler, çocuğu gazlayıp atlatmışlar. atlayınca dizlerinin üstüne düşmüş yaralanmış. yalvarmış polislere, almamışlar. gitmiyor da çocuk. hayır dedim yolladım çocuğu.
ikinci gün saat 9.45'te yedek görevlilerden biri çağırdı kimlik kontrolüne, gittim baktım bir kız öğrenci ağlıyor. minibüsten indikten sonra cebinden telefonunu çıkartıp saate bakmış, geri koymuş cebine. kimlik kontrolünde kimliği yok, e-devletten göstersem olur mu diye ağlıyor. mümkün değil. "15 dakikan var, ya nöbetçi nüfus müdürlüğüne git geçici kimlik belgesi çıkart gel, ya da yakınlarda düşürdüysen ara bul öyle gel" deyip yolladım çocuğu. ağlaya zırlaya nefes alamaz halde gitti. saat 9.58, dakikaları sayıyoruz kapıları kapatmak için ki bir alkış koptu velilerden. peşine ıslık kıyamet, dedim ne oluyor fenerbahçe türkiye kupasını mı kazandı? bir kız öğrenci geçti kapıdan, koştu merdivenleri indi bahçede depar atıyor. sakin ol 2 dakikan var dedik, kapıda nefes alması için lafa tuttuk, eyledik pışpışladık, baktım ki hem geçici kimlik belgesi çıkartmış hem de kimliğini bulmuş. kız heyecan+yorgunluktan konuşamıyor halde, perperişan olmuş. geç dedik aldık içeri. saat 10.00 oldu bu arada, bahçe kapısındaki polis memuruna kapat kapıyı talimatı verdik. gözüme demirlerin arkasında kapıya yürüyen 2 genç figür takıldı. yardımcıma dönüp "hocam bunlar kesin öğrenci, izle bak şimdi" dedim, 2 saniye sonra yine bir alkış patladı. veliler bas bas bağırıyor kapıyı aç çocukları al diye. sonra polisle tartışmaya girdiler, nasıl bağırıyorlar ama. efendim neymiş dün 10dk sonra geleni aldınız, başka okulda dün 1dk geç geleni de alıyorlarmış. bakın bu düpedüz iftira. hiçbir görevli bunu yapamaz. o 9 kişinin önünde kuralı esnetip 10.01'de gelen adayı alırsanız yıllarca soruşturmanız bitmez. dün kimin nerede ne yaptığı beni zerre kadar ilgilendirmiyor, ben almıyorum. ben dayanamayıp anam babam yaşındaki adamları paylamaya gidiyorken bssy "yapma hocam, başına iş alırsın" dedi, büyük sözü dinlemek gerekiyor deyip uydum sözüne. iyi ki öyle yapmışım zira yerel basına çıkmışız *. efendim saatler 10.05 oldu hala tantana devam ediyor, baktık dağılmayacaklar, polisi arayıp ekip istedim. 2 dakika sonra kimseden çıt çıkmıyordu.
bakın bunlar hep iyi niyetten doğan marazlar. siz o 1 kişinin 1 yıllık emeğini kurtarmaya çalıştığınızı sanıyorsunuz ama ben o çocukların ne tempoda yürüdüklerini görüyorum. 15 dakika içinde hem kimliğini hem geçici kimlik belgesini alıp dili dışarıda gelen kızın bu sınava verdiği önemle o yürüyen çocukların verdiği önem bir mi, değil. bakın bu geç kalan çocuklar gerçekten önem veriyor olsa yerel basında video çeken random veliyi değil o çocukların röportajını duyardık izlerdik. ayrıca unuttuğunuz şey şu, o sınava sadece o 1 öğrenci girmiyor. binamda 580 tane öğrenci var benim, bağırıp çağırıp hepsinin hakkına giriyorsunuz. yapmayın allah aşkına. böyle insanların amacının üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu düşünüyorum artık.
bakın bir diğer olayı daha anlatayım. nasıl olduysa ilk kontrolde öğrencinin sınav giriş belgesindeki tarihe bakılmadan geçmiş öğrenci. her iki gün de aynı sınıfta aynı okulda giriyor sınava. çocuk sınıfını buluyor, sırasına oturuyor, sonra başka bir öğrencinin daha aynı yerde oturması gerektiği ortaya çıkıyor. salon başkanı da cevap anahtarını kontrol edip 15. sırada değil 14'te oturması gerektiğini tespit edip çocuğu 1 sıra öne alıyor. e giriş belgesi 15, optik form 14. sıra diyor, allah allah olup yazım yanlışıdır herhalde demiş sınavı başlatmış. çocuk soruları çözmeye başladıktan sonra aklına geliyor sınav belgesindeki tarihe bakmak. bir bakıyor ki 9 haziran 2024, pazar. öğrenci yarının sınav belgesiyle gelmiş sınava, hem ilk kontrolden hem ikinciden geçmiş. sınava da başlamış. salon başkanı bana haber verdi ne yapacağız diye. kılavuza baktım, diyor ki tutanak tutulsun sınavı iptal edilsin. sınavının iptal edilmesine dair tutanak tutturdum salon başkanına, yanımda bssy var, gözetmen de geldi, dört kişi içimiz acıya acıya çocuğun sınavını geçersiz saydırdık. sınav sonrası evde eşime anlattım, yok muydu bir yolu diyor. var yahu olmaz mı. müdürün odasında mesela yazıcı vardır, çocuğu alır götürürsün çıktıyı alırsın evrakların içine doğrusunu koyarsın çözülür mesela. ama yani 3 ay sonra üniversite okuyacak öğrenci bu kadar sorumsuz olmamalı ya. bir musibet bin nasihetten iyidir derler ya, o çocuk artık asla unutmayacak mesela birşeyleri kontrol ederek yola çıkması gerektiğini. tecrübe işte.
efendim başka bir ton ufak olaylar da oldu da onların haber değeri yok. major olaylar bunlar, ne yapıp nasıl davranmam konusunda çok büyük tecrübe oldu. 45-50 yaşlarındaki okul müdürleriyle, benim yaşım kadar mesleki tecrübesi olan öğretmenlerle birlikte çalıştım. herkes benim yaşça kendilerinden çok daha küçük olduğumu gayet iyi biliyordu ama orada otorite bendim, benim sözüm benim kurallarım uygulandı. nasıl ki "yauv büyücü daha genç, bunun tecrübesinden ne olacak, müdür bey siz yönetin sınavı" diyemiyorsak ve ösym'ye karşı birinci derecede ben sorumluysam, sınava 1 dakika geç gelen öğrenciye de "yauv alt tarafı 1 dakika buna da göz yumun" dememeliyiz. ay zaten bitmedi yıllardır aynı terane. geç gelmemişsin hem sen sınava, erken gelmişsin. 1 yıl kadar erken. *
okurken ağrıyan gözlerinizden özür diliyorum. sınava giren bütün adaylar umarım istedikleri okulu bölümü kazanır, görevliler de umarım keyifli ve sorunsuz bir sınav geçirmiştir de parasını almıştır bile şimdiden. beni özleyin anacım. baaayyy.
edit. şunu en son söylerim deyip unutmuşum. görevlendirmelerimin ikisi de iadeden görev, yani yerimi ben seçmedim. ilk gün evime 20dk mesafedeydim, ikinci gün anadoludan avrupaya geçtim. 35km arabayla görünüyor ama toplu taşıma acaba ne kadardır. bilmediğim yerler, ilk kez gidiyorum, kayboldum, ona rağmen benim olmam gereken saatten çok daha erken okula varmıştım. ben bunu yapıyorsam, üzgünüm, öğrencilerden de aynı performansı bekliyorum. geç kalanı almıyoruz.
öncelikle hem tyt hem ayt sınavında bina sınav sorumlusu (bss) olarak çalıştım. hayatımda aldığım 2 ösym görevinin tamamı bu haftasonu oldu da bitti maşallah. ilk sınavda tecrübesiz biri olarak bütün işi bss yardımcısı (bssy) üstlenmek zorunda kaldı, ben onu asiste ettim ama ikinci gün hiç öyle değildi, şovumu da ikinci gün yaptım zaten.
şimdi öncelikle herkesin aşina olduğu konu 1 dakikayla geç kalmak/sınava alınmamak. bunun en büyük savunusu "çocukların 1 yılını harcayacaksınız açsanıza kapıları, aynısı senin çoluğuna çocuğuna..." şeklinde devam eden cümleler. bakınız öncelikle benim evladım 1 dakikayla sınavı kaçırıyorsa o sınava girmesin zaten. ben sınava götürüyorsam benim de hatam var bu durumda, kabul. içinizi rahatlatacaksa "sınav sadece soru çözüp kutucuk doldurmak değildir. sınav; sınava giriş için gerekli bütün şartları sağlıyor olmaktır" falan deyip kendinizi avutabilirsiniz. sınavda tuvalete gitmek de yasak mesela, 1 dakika geç kalmak da yasak. eş yasaklar bunlar. biri diğerinden daha yasak değil. yasak. bitti.
iyi niyetini anlıyorum "1 dakika yauv"cuların, ama iyilikten maraz doğuyor arkadaşlar. gerçekten bak. "kime göre 1 dakika yauv benim saatim 9.59 daha" diyen dayı, seni de anlıyorum. vallahi bak. ama sen ösym başkanı mısın. sen burun boğaz kulak doktoru musun. sen sağlık bakanı mısın *. ösym'nin saatleri var sınavda, onun saatine göre 1 dakika dayım benim. bakın bu olay öyle 1 kişinin karar verdiği bir şey de değil he, içiniz ferah olsun. anlatayım da aklınızda canlandırın hatta.
binanın içine, giriş kapısını çekecek şekilde kameralı saat kuruyoruz biz saat 9'dan önce. saati çalıştırıp saatteki zamanla bss'nin saatindeki zamanı tutanakla kayıt altına alıyoruz. 9'da kapıları açıp çocukları almaya başlıyoruz. görev yaptığım okullarda 4 yedek gözetmen 3 de polis memuru vardı, toplamda 7 kişi kimlik kontrolü ve üst araması yaptı yani. saat 10'a doğru bu yoğunluk azalır, son 5dk falan kimse kalmaz çevrede. böyle bir durumu yakaladığımız ilk an polis memurlarından birini bahçe kapısına yolluyoruz, hep birlikte bina kapısına çıkıp o polis memurunu izliyoruz. son 5 dakika bakın, gelen giden yok, veliler okul bahçesinin dışında bekliyor, gelen öğrenci varsa bahçe kapısından alıp hızlıca kimlik ve evrak kontrolü yapıp üst aramasını gerçekleştirip sınıfına yolluyoruz. bina girişini çeken kameralı saat var demiştim ya hani; o saati 2 polis memuru, 4 yedek gözetmen, bss, bss yardımcısı, bina yöneticisi (by), toplamda 9 kişi izliyoruz. saat 10.00 olduğu an ösym yönergesi gereği kapılar kapatılır, biz de bahçe kapısındaki polis memuruna kapat talimatını verip giriş çıkışları bitiriyoruz. 9 kişi ağız birliği yapıp 9.59'da "saat 10.00 oldu, kapat kapıyı bu giremesin nihahaha" yapıyorsa bilemem, benim çalıştığım okullarda öyle bir şey olmadı. anlaştık umarım buraya kadar.
ilk gün benim tecrübesizliğimden dolayı geç başladık, işleri yetiştirmek için ben bina içindeyken polis memurlarından biri geldi beni bina girişine çağırdı. ben, bssy ve by koştuk girişe, bir baktık ki öğrencinin biri sınava girmek istiyor. saat 10.02. kapıya tırmanmış, veliler "alırlar alırlar daha 2dk geçti hadi tırman da atla kapıdan" demişler, çocuğu gazlayıp atlatmışlar. atlayınca dizlerinin üstüne düşmüş yaralanmış. yalvarmış polislere, almamışlar. gitmiyor da çocuk. hayır dedim yolladım çocuğu.
ikinci gün saat 9.45'te yedek görevlilerden biri çağırdı kimlik kontrolüne, gittim baktım bir kız öğrenci ağlıyor. minibüsten indikten sonra cebinden telefonunu çıkartıp saate bakmış, geri koymuş cebine. kimlik kontrolünde kimliği yok, e-devletten göstersem olur mu diye ağlıyor. mümkün değil. "15 dakikan var, ya nöbetçi nüfus müdürlüğüne git geçici kimlik belgesi çıkart gel, ya da yakınlarda düşürdüysen ara bul öyle gel" deyip yolladım çocuğu. ağlaya zırlaya nefes alamaz halde gitti. saat 9.58, dakikaları sayıyoruz kapıları kapatmak için ki bir alkış koptu velilerden. peşine ıslık kıyamet, dedim ne oluyor fenerbahçe türkiye kupasını mı kazandı? bir kız öğrenci geçti kapıdan, koştu merdivenleri indi bahçede depar atıyor. sakin ol 2 dakikan var dedik, kapıda nefes alması için lafa tuttuk, eyledik pışpışladık, baktım ki hem geçici kimlik belgesi çıkartmış hem de kimliğini bulmuş. kız heyecan+yorgunluktan konuşamıyor halde, perperişan olmuş. geç dedik aldık içeri. saat 10.00 oldu bu arada, bahçe kapısındaki polis memuruna kapat kapıyı talimatı verdik. gözüme demirlerin arkasında kapıya yürüyen 2 genç figür takıldı. yardımcıma dönüp "hocam bunlar kesin öğrenci, izle bak şimdi" dedim, 2 saniye sonra yine bir alkış patladı. veliler bas bas bağırıyor kapıyı aç çocukları al diye. sonra polisle tartışmaya girdiler, nasıl bağırıyorlar ama. efendim neymiş dün 10dk sonra geleni aldınız, başka okulda dün 1dk geç geleni de alıyorlarmış. bakın bu düpedüz iftira. hiçbir görevli bunu yapamaz. o 9 kişinin önünde kuralı esnetip 10.01'de gelen adayı alırsanız yıllarca soruşturmanız bitmez. dün kimin nerede ne yaptığı beni zerre kadar ilgilendirmiyor, ben almıyorum. ben dayanamayıp anam babam yaşındaki adamları paylamaya gidiyorken bssy "yapma hocam, başına iş alırsın" dedi, büyük sözü dinlemek gerekiyor deyip uydum sözüne. iyi ki öyle yapmışım zira yerel basına çıkmışız *. efendim saatler 10.05 oldu hala tantana devam ediyor, baktık dağılmayacaklar, polisi arayıp ekip istedim. 2 dakika sonra kimseden çıt çıkmıyordu.
bakın bunlar hep iyi niyetten doğan marazlar. siz o 1 kişinin 1 yıllık emeğini kurtarmaya çalıştığınızı sanıyorsunuz ama ben o çocukların ne tempoda yürüdüklerini görüyorum. 15 dakika içinde hem kimliğini hem geçici kimlik belgesini alıp dili dışarıda gelen kızın bu sınava verdiği önemle o yürüyen çocukların verdiği önem bir mi, değil. bakın bu geç kalan çocuklar gerçekten önem veriyor olsa yerel basında video çeken random veliyi değil o çocukların röportajını duyardık izlerdik. ayrıca unuttuğunuz şey şu, o sınava sadece o 1 öğrenci girmiyor. binamda 580 tane öğrenci var benim, bağırıp çağırıp hepsinin hakkına giriyorsunuz. yapmayın allah aşkına. böyle insanların amacının üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu düşünüyorum artık.
bakın bir diğer olayı daha anlatayım. nasıl olduysa ilk kontrolde öğrencinin sınav giriş belgesindeki tarihe bakılmadan geçmiş öğrenci. her iki gün de aynı sınıfta aynı okulda giriyor sınava. çocuk sınıfını buluyor, sırasına oturuyor, sonra başka bir öğrencinin daha aynı yerde oturması gerektiği ortaya çıkıyor. salon başkanı da cevap anahtarını kontrol edip 15. sırada değil 14'te oturması gerektiğini tespit edip çocuğu 1 sıra öne alıyor. e giriş belgesi 15, optik form 14. sıra diyor, allah allah olup yazım yanlışıdır herhalde demiş sınavı başlatmış. çocuk soruları çözmeye başladıktan sonra aklına geliyor sınav belgesindeki tarihe bakmak. bir bakıyor ki 9 haziran 2024, pazar. öğrenci yarının sınav belgesiyle gelmiş sınava, hem ilk kontrolden hem ikinciden geçmiş. sınava da başlamış. salon başkanı bana haber verdi ne yapacağız diye. kılavuza baktım, diyor ki tutanak tutulsun sınavı iptal edilsin. sınavının iptal edilmesine dair tutanak tutturdum salon başkanına, yanımda bssy var, gözetmen de geldi, dört kişi içimiz acıya acıya çocuğun sınavını geçersiz saydırdık. sınav sonrası evde eşime anlattım, yok muydu bir yolu diyor. var yahu olmaz mı. müdürün odasında mesela yazıcı vardır, çocuğu alır götürürsün çıktıyı alırsın evrakların içine doğrusunu koyarsın çözülür mesela. ama yani 3 ay sonra üniversite okuyacak öğrenci bu kadar sorumsuz olmamalı ya. bir musibet bin nasihetten iyidir derler ya, o çocuk artık asla unutmayacak mesela birşeyleri kontrol ederek yola çıkması gerektiğini. tecrübe işte.
efendim başka bir ton ufak olaylar da oldu da onların haber değeri yok. major olaylar bunlar, ne yapıp nasıl davranmam konusunda çok büyük tecrübe oldu. 45-50 yaşlarındaki okul müdürleriyle, benim yaşım kadar mesleki tecrübesi olan öğretmenlerle birlikte çalıştım. herkes benim yaşça kendilerinden çok daha küçük olduğumu gayet iyi biliyordu ama orada otorite bendim, benim sözüm benim kurallarım uygulandı. nasıl ki "yauv büyücü daha genç, bunun tecrübesinden ne olacak, müdür bey siz yönetin sınavı" diyemiyorsak ve ösym'ye karşı birinci derecede ben sorumluysam, sınava 1 dakika geç gelen öğrenciye de "yauv alt tarafı 1 dakika buna da göz yumun" dememeliyiz. ay zaten bitmedi yıllardır aynı terane. geç gelmemişsin hem sen sınava, erken gelmişsin. 1 yıl kadar erken. *
okurken ağrıyan gözlerinizden özür diliyorum. sınava giren bütün adaylar umarım istedikleri okulu bölümü kazanır, görevliler de umarım keyifli ve sorunsuz bir sınav geçirmiştir de parasını almıştır bile şimdiden. beni özleyin anacım. baaayyy.
edit. şunu en son söylerim deyip unutmuşum. görevlendirmelerimin ikisi de iadeden görev, yani yerimi ben seçmedim. ilk gün evime 20dk mesafedeydim, ikinci gün anadoludan avrupaya geçtim. 35km arabayla görünüyor ama toplu taşıma acaba ne kadardır. bilmediğim yerler, ilk kez gidiyorum, kayboldum, ona rağmen benim olmam gereken saatten çok daha erken okula varmıştım. ben bunu yapıyorsam, üzgünüm, öğrencilerden de aynı performansı bekliyorum. geç kalanı almıyoruz.
devamını gör...
30.
sonuçların açıklandığı sınav.
kaynak
katılan arkadaşların sonuçları ne olursa olsun, her şey istedikleri gibi olur umarım. beklediğiniz gibi gelmediyse sonuçlar boşverin. 30 yaşında bir abiniz olarak diyorum ki, üniversite okuyan aklımı öpeyim.
kaynak
katılan arkadaşların sonuçları ne olursa olsun, her şey istedikleri gibi olur umarım. beklediğiniz gibi gelmediyse sonuçlar boşverin. 30 yaşında bir abiniz olarak diyorum ki, üniversite okuyan aklımı öpeyim.
devamını gör...
31.
30 yaşında ablanız olarak sınava girdim ve 4-5 saat çalışma ile 250 puan aldım. demek ki doğru düzgün çalışsaydım, en birinci olacağdım. neden yapmadım? çünkü fedakâr, cefakâr ve riyakâr ve şikemperver bir apla olmak bunu gerektirir.
devamını gör...
32.
en iyi üniversite'yi kazansanız da kuş kadar beyniniz olduktan sonra bir faydasını görmeyeceğiniz sınavdır. önemli olan ne kadar iyi tahsil aldığınız değil kendinizi ne kadar iyi sattığınızdır.
devamını gör...
33.
mordor üniversite ork yönetimi bölümü kazanmışım.
rektörü sıkıntılı diyola ama olsun.
rektörü sıkıntılı diyola ama olsun.
devamını gör...
34.
öğrencimin girdiği sınav, kendisi sayısalda 109 bininci oldu. bakalım yolu açık olsun.
devamını gör...
35.
iğrenç liseliler, gelecek büyük şehirlere.. umdukları gibi gerçekleşmeyecek. dönem arasında bunalıma girmişken sözlük denilen kanser ortamlara merak salacaklar. konyalı ayşe birden açacak 'majesty bilmem ne' kullanıcı adını.
bakacak, kendisi gibi çaresiz 10 tane oğlan, durmadan onu artılıyor. hoşuna gidecek.
başımıza bela olacaklar cümleten.
bıktık.
bakacak, kendisi gibi çaresiz 10 tane oğlan, durmadan onu artılıyor. hoşuna gidecek.
başımıza bela olacaklar cümleten.
bıktık.
devamını gör...
36.
37.
mordor üniversitesi, yüzük sanatları bölümü önlisans programını an itibarı ile kazanmış bulunmaktayım. artık orta dünya düşünsün.
devamını gör...
38.
ben yks ya da daha doğrusu o zaman ygs idi. bu heyecanı yaşadığımda yıl 2015'ti. o yıl tercih sonuçlarını bekliyordum, bir akşam vakti mi geceye doğru mu ne bakabilmiştim, kazandığım yer ise anadolu üniversitesi tarih bölümüydü, okul birinciliği kontenjanı sebebiyle. bu bölüm farklı bakış açılarıyla karşılaşmamı sağlamış, beni eskişehir ile tanıştırmıştı. ders anlatımları birbirinden keyifli olan hocalarım olmuştu. umuyorum ki dileyen, arzu eden, çabalayan herkes tercih sonucundan memnun şekilde ayrılır ve okuluna kayıt olur.
devamını gör...
39.
3 dakika önce tercihler açıklandı mesajlarıyla uyandım. uyanmadan önce de malum kişiyi gördüm rüyamda. neyse dayandık ösymnin kapısına bekliyoruz.
devamını gör...
40.
kızım artık bir kriminalist adayı... istediğimiz tek bölümdü ve çok mutluyuz... yolun açık olsun annecim..
veee bekle bizi istanbul az kaldı..
veee bekle bizi istanbul az kaldı..
devamını gör...