bol güneşli bir gün. yanımda güneş gözlüğüm yok. miyoplar gibi gözlerimi kısa kısa yürüyorum ve bir yandan da telefonla uğraşıyorum. yine benim gibi önüne bakmayan lavuğun biriyle * dudak dudağa çarpışmıştık. evet yanlış görmediniz dudak dudağa çarpıştık. ya da iki kızgın boğa gibi kafa kafaya tokuştuk ama olan dudaklara oldu. bunu nasıl başardık bilmiyorum. eleman da şaşırdı duruma. ben ne olduğunu anlayamadım, çevremizdekiler fal taşı gibi açılmış gözlerle bize bakıyor tabi. zar zor kendimize gelebildik ve hızlı hızlı yürüyüp oradan uzaklaştık ikimizde.

yanlışlıkla öpüşülür mü demeyin, inanır mısınız bir anda olabiliyormuş. ilk öpücügümüz değildi allahtan da kaza kurbanı olmadık.
devamını gör...
insan mı?

tiksinnnçççç*
devamını gör...
geçenlerde adamın biri bana sana dondurma ısmarlayayım dedi bana sana bana
devamını gör...
izmir kordon'da karakolun yakınında beni durdurup yunanistan'a nasıl gidileceğinin sorulması. soruyu soran kişi aklı başında birine benziyordu halbuki.
devamını gör...
daha lisedeyken kuşadası'nda sahile inmiştik arkadaşlarımla kızlı erkekli bir gruptuk. orada otururken yanımıza biri geldi poşetin içinde gazoz doluydu ve gazoz ikram etmişti. buraya kadar her şey normal gibi ama gazoz ikram eden kişini nuri alço olması biraz şüphe yaratıyor tabi
devamını gör...
daha önce yazdım ama nerede yazdım unuttum.
arabadayım, trafiğin sıkıştığı tek yön bir yerdeyim, solumda yaylana yaylana bir kız yürüyor. kulağında kulaklık, sırtında çanta, çantanın ufak gözü açılmış 200'lük banknotlar düştü düşecek. üj bej defa seslendim sonra şöyle bi konuşma oldu bu arada paraların birkaçı da düştü:
-bakar mısınız
- ne var be?!! benim erkek arkadaşım var tamam mı!
-iyi çağır da beraber toplayın düşen paraları, dedim
-girrizikalı, dedi* sonra da yıldır yıldır geri koşmaya başladı.
umarım mutludur erkek arkadaşıyla...
bu da böyle bir anımdır
devamını gör...
üzerinde milli takım forması olan biriyle karşılaşmıştım. selamün aleyküm demiştim o da gülerek aleyküm selam demişti.
bunun nesi garip diyeceksiniz. olayin bergen op zoom'un bir köyünde geçmesi. ne gülmüştüm ya.
devamını gör...
kuşun üstüne pislemesi
devamını gör...
bazen disosyetif halisünasyon olarak adım attığım her yerde boşluğa düşüyorum. adım attığım yer çöküyor boşluğa. düştüğümü hissediyorum ama bir yere düştüğüm de yok. öyle yürü yürüyebilirsen. yürüyorum, yapacak bir şey yok. sürekli düşüyorum ama düşmüyorum.

bazen de etrafımdaki her şey patlıyor gibi oluyor, yani patlama gibi de değil de böyle etrafa saçılıyor, dağılıyor ve tekrar birleşiyor, bu tekrar tekrar oluyor.

hayatım ciddi anlamda çok saçma. mantıki hiçbir dayanak yok. bütün bunları mantığa bağlama çabası gütmemek beni kurtarıyor. yoksa normal bir insan kafayı yer, çekemez bunları ve hatta daha bile fazlasını. neyse ki normal değilim.
devamını gör...
kafama kuş sıçmasına alışamadım bir türlü, tuhaf geliyor bir hayvanın uçarak sıçması da garip geliyor, sürreal bir kare gibi, bir canlı uçuyor diğer yürüyen canlının kafasına sıçıyor.
devamını gör...
ben bazen yürürken durup roman havası oynamak istiyorum. hatta kafamın içinde bu eylem şaşkın bakışlar eşliğinde baya canlı gerçekleşiyor. “ulan ya kendimi kontrol edemez de oynarsam” gibi düşünceler geçiyor zihnimden. insan psikolojisi çok garip bir şey azizim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yolda yürürken yaşanan garip durumlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim