yorgunluktan uyuyamamak

bedenin kendine işkence etmesi

böyle bir şey vardır. beyin kendisini uykuya kapatmadığı için maalesef bir türlü uykuya geçilemiyor.

valla yorulduysam yattığım gibi ölüye dönüşürüm. ne kadar yorulmuş olursam olayım.

dün gece yaşadığım olay. bir yerim ağrıyor ama nerem. tüm kılcal damarlarim sanki sızladı mı noldu. uyuyorum uyanığım. arada kalkıyorum.
hamlamışız.
sanki bir an da elli şınav çekip 2500 metre koşmuşum gibi .

yorgunken uyuyamam
alkol alırım uyuyamam
yoğurt yerim uyuyamam
papatya içeyim uyuyamam
cidden bunlardan birini yapıp uyuyanı tebrik ediyorum.

insanı akıl hastanesine yatıracak durum. sims karakterleri gibi çok yorulunca bayılsam daha iyi, en azından dinlenmiş olurum belki.

her yaşadığımda beni şok eden durum. bırakın ayakta kalmayı ayık kalmak bile ultra düzey zorken uykuya dalamamak çok garip geliyor

o kadar yorgunsun uyuyamıyorsun üstüne overthinker olayı başlıyo yetmiyor tüm vücudun ağrımaya başlıyor. bundan daha kötüsü yok ya

zaten genel olarak uyuyamıyorum ben. yorgunken, mutluyken, uykuluyken, uykusuzken, sabah veya akşam hiç fark etmez. uyku bana uğramıyor arkadaş.

nasıl esneyeceğimi unuttuğum, gözlerim kapanırken zihnimin ayık kalmak için çabaladığı, kaygımın bedenimi ele geçirdiği gecelerde yaşadığım durum..

ben de dahil olmak üzere çoğu insanın başına gelen durum. hem de sıkça! e tabii ki bu konuda da bilime güveneceğiz. nedenleri gayet bilimsel.

(bkz: sirkadiyen ritim)
(bkz: sirkadiyen saat)

üniversite yıllarım. o vakitler öğrencilik şimdiki gibi yine zordu.

bi yandan çalışıp bi yandan okuyorum. çalıştığım yer plaza da bir parttime iş filan değil tabi ki. leş gibi bir rock bar.

hala genç olduğunu kendine kanıtlama çabasında olan 35 yaş üstü heriflerin takıldığı bir mekan. mesaimiz haftada 4 gün öğleden sonra 3 iş başı ertesi gün sabah 09.00 çıkış şeklinde.

o gün öyle mutluyum ki duman konser verecek mekanda. beni yak kendini yak şarkısı patlamış. serde gençlik var ama cepte bilet parası yok tanrının bi lütfu orda çalışıyoruz.

kaan tangöze ve grubu geldi. gece boyu o masadan o masaya derken konser bitti, millet evine gitti... sabaha kadar barı temizlemiş,işten çıkmış topuklarımda bir sızı otobüse yürüyüşüm hala aklımda.

eve gittiğimde ise bacaklarıma kadar ulaşan acıdan ve yorgunluktan uyuyamayışım.

her girdiğim mekanda bakarım gençlere öyle çılgınca eğlenemem. geçmişi hep taşıyor insan kalbinde.

kafamın asla almadığı olay. köpek gibi uyuyorum.

yorgun değilken bile anında bayılıyorum zaten. ilginç ve garip geliyor yorgunken uyuyamamak fikri.

derdim varsa uyuyamayabilirim belki fazla düşünmekten ama yorgunluk ı ıh!

sabah sekiz buçukta gittiğim işten gece birde çıkıp eve gelmiştim. ve sabah tekrar sekizde iş yerinde olmak zorundaydım. duş almak istedim ama ayakta duracak halim kalmamıştı. uzandım uyumak istedim olmadı. ağrıdan sızıdan uyuyamadım. gece üç dört gibi dalmışım . sabah sekizde dedemin vefat ettiği haberini aldım. bir daha o işe gitmedim.

uyku bozukluğu bende kendimi bildim bileli var çok önemli olupta önemsiz gibi görülen bir sorun olduğu için doktorlara güvenipte gidemedim. ne zaman doktora gitsem bişey için ne kadar gereksiz test vs varsa yapıp canımdan bezdirdiler

daha çok spordan geldikten sonra oluyor.

gençliğin bitip bir üst kademeye geçtiğini anladığın andır. birde uyuyamadıktan sonra arın aynı tempo ile çalışacaksın psikolojisin yorgunluğu katılınca pimi çekilmiş bomba gibi dolanıyorsun etrafta.

en gıcık olduğum durum bide üstune tam uyuyacağım galiba derken karabasan basar al işte ya yine gıcık oldum

karanlıkta gözlerimi kapayıp hareketsiz durayım da bari şu saatler boşa gitmesin çaresizliği içeren uykusuzluk tipi.

tatlı yorgunluk gibi ifadeler kullananları pistten kovalım, hiç hoş değil.

bir insan nasıl yorgunluktan uyuyamaz hayret! kafayı yastığa koyar koymaz uyumanız gerekir.