zombi istilasında yapılması gerekenler

bana gelin yaşarsınız.

amerika'da yaşıyorsanız bu kitabı ezbere bilmeniz şart yoksa zombi yemi olabilirsiniz.

sağlam bir balta bulup tetikte bekleyin. beynini hedef alarak vurun vurun düşürün gari.

yemek depolar ve yemek bitene kadar evde dururum. baktım stok bitiyor.

sevişin. böylelikle zombiler savaşmamaları gerektiğini anlayıp onlar da sevişecektir.

ölümüne savaş arkadaşlar onca filmi boşuna izlemedim.
alayının kafasını uçururum.

kaçma insan, sadece yorgun öleceksin-zombi paşa

komṣunun 4x4 tata kamyoneti var yazlıkta. mal taṣıyor. yazlıktaysam onu alır basarım. yolda da tavuk görsem kaparım, kürek bulsam alırım. toplaya toplaya yaylaya kadar çıkarım.

ora soğuk ve hakimde. meyve ağacı da çok, kurarız köyümüzü.

türkiye'de zombi istilası olmaz. çünkü zombiler açlıktan kımıldayamaz hale gelirler. beyin yemiyorlar mıydı bunlar?

koku ve onlardan farklı harekete duyarlılar. öldüreceğiniz bir zombinin kıyafetleri ve biraz boya.
ve iskelet sisteminde huylanma yaşıyormuşçasına garip duruş ve bakışlar. (sabahın erken saatlerinde uyanmışçasına, saçlar da kalsın. :d)
o kadar izledim böyle yapınca kamufle oluyorlardı tabi gerçek hayatta nasıl olur bilemem. bunu 2-3 zombiyle test edip başarısız olma halinde indirebilirsiniz. (kalabalık ortam seçmeyin.)
:d
kamufule olmuş gibi içlerinde bir fi çekseler güzel olurdu. onların yaşayış şekline izlesekte uzağız.
zombilerle "normal" hayat hadi adı da buldum. :p
(normal insan.)

şehirden uzak dağlık arazide yaşama merhaba.

zombilere çat diye anlık atmak.
o şaşkınlıkta da kaç işte ne yapacaksın*

the walking dead zombisiyse yaşlılıktan ölene dek hayatta kalırım. bu konuda ciddi iddialıyım.
tam olarak 11 senedir diziyi güncel olarak takip edip çok seven biri olarak hayatımın birkaç senesini de bu tarz fantastik ürünlere yatırmıştım.
keşke böyle bir şey olsa diye uzun uzun düşünüp planlar yaptığım ve delüzyonel olarak oralarda yaşadığım ortaokul, lise çağlarım vardı. kendimi uzman sayıyordum yahu. farklı bir kafa.

i am legend da çok sevdiğim bir filmdir mesela. o zombilerle baş etmek biraz zor olabilir. world war z ya da train to busan gibi "film zombileri" de işi zorlaştırıyor. filmler kısa süreli olduğu için zombileri koşan tipler yapıyorlar, filmin sonunu bağlamaları gerek zaar.

dizi zombileri yavaştır. hatta the walking dead'in virüsün yayılması, nedeni, işleyişi, sonuçları gibi arka planı iyi açıkladıklarını düşünüyorum. birinci sezonun 6. bölümünde, yani sezon finalinde edwin jenner isimli doktor bu virüsü ve salgını açıklıyordu. böylece dizinin daha başından nedenini niçinini anlıyorduk. gerçekçiliğini de buradan alıyordu the walking dead. olmayacak şey değildi çünkü bu virüs. güzel yazılmıştı. sonrasında ise kıyamet-sonrası bir senaryo olarak asıl düşmanların zombiler değil insanların birbirlerine karşı besledikleri dünyaya hakimiyet kurma ve kaynakları ele geçirme olduğunu anlamıştık. sezonlarca zombi salgınlı dünya izlemedik aslında, bunu anlamayıp diziden sıkılan vardı.

her neyse, kısacası her ne olursa olsun
ben hazırım.

zombilerden korkmayacağız, zaten baş etmeye alışırız onlarla. önemli olan insanlar ve kaynakların tükendiği bir dünyada tekrar bir araya gelebilip her şeyi baştan yapabilmek, dünyayı baştan kurabilmek olacak.

aha tam olarak bu.

aslında gerçekten öyle bir dünya olsa bence virüs eğer hava ile bulaşmıyorsa yok etmesi zor olmaz bana göre öyle koskocaman devletleri yok etmesine imkan yok. he diyelim yok etti ve çok zor bir durumda kaldın o zaman sağlam çevren olmalı herkes bir işi iyi bilmeli ve kendini de iyi koruyabilmeli. başka türlü hayatta kalmak kolay değil.

en kestirme yol direkt zombi olmaktır o kadar strese kaldıramazsın zombi ol keyfine bak acı yok ölüm yok pişmanlık yok vicdan azabı yok geçmiş yok gelecek yok oh be

rabia işareti yaparak yavaşça yürüyerek aralarından geçip uzaklaşın.