'belki de seninle aynı cümleye gülümsemiş , aynı cümleye takılıp kalmışızdır . belki de farklı cümlelerdir bunlar . olsun , düşüncelerimiz , sevdiklerimiz , sevmediklerimiz aynı ya da farklı farketmez . ne olursa olsun seni çok seviyorum . ' yazardım şuan . ama her an her kişiye göre değişir dediğim başlık .
devamını gör...

ne zaman ikinci tanım girsem, ilk tanımın ekran görüntüsünü başlığı açan bilgisi ile alıp kenarda tutmamla üstesinden geldiğim durum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

devamını gör...

bir atlatayım da dizi, film, kitap gibi ertelediğim ne varsa izleyeceğim bitireceğim. sözlüğe verdiğim arayı kapatacağım ve bol bol gezeceğim.
devamını gör...

(bkz: ragequit) olmuyorsa kasmayacaksın demek gibi bir şey. olmuyorsa cidden kasmayacaksın... en sıkıntılı yönü intihar ederken yaşayacağın histen korkmak, üşenmek. yani hissedeceğin acı, ölüm süreci, o süreci yaşarken keşke yapmasaydım düşüncesi işin acıklı yönü. değilse ölüme giden süreç çok kısa ve acısız olsa intihara yönelim çok daha fazla olurdu. çünkü cidden ragequit gibi bir şey. ha geriye intihar notu bırakmak da sanırım `gg` demek gibi bir şey oluyor herhalde. çünkü bitince bazen cidden bitiyor. kaybettiğin oyunda diktiğin binaların düşman tarafından tek tek yıkılışını izlermiş gibi izliyorsun. acı veriyor hayat. işte ragequit ihtiyacını hissediyor insan. umut denilen saçma şey diktiğin, inşa ettiğin şeylerin yıkılışını görme eziyetinden başka bir şey olmuyor.
devamını gör...

bir zamanlar koşarak uzaklaşıyordum, şimdi ise biraz durup bakıyorum. okumayı bilmezken annemin salonda tekli koltuğa yerleşip kitap okumasını kıskanırdım; bu kadar dikkatini çeken, onu bizden çalan ne diye. sonra yaşın geldi diye okula çağırdılar da kıskançlıktan çatlamadım, yataklara düşüp ince hastalığa tutulmadım. öğretmen harfleri verince okumayı söktüğüm gibi kitaplara koştum, bunda bir sıkıntı yok. birazcık büyüyünce hayatımı okuyarak ve yazarak kazanmaya karar verdim. arkadaşlar, itiraf ediyorum, bir ara okumaktan tiksindim. kısa bir ara. çünkü istediğimi değil okumak zorunda olduğumu okudum. çevremdeki herkes ve ben deli gibi okumak zorundayız ve ana konuşmalarımız bu temel üzerinde. hayatımdaki insan okumasa da olur, kitaplardan değil, başka şeylerden konuşalım lütfen.
devamını gör...

tüm gün içtim kahveyi içtim kahveyi uykum gelmiyor.
devamını gör...

ilk hangi konuda tartışma yaşadıysanız muhtemelen hep o konuda ya da onun çevresindeki konularda tartışacaksınız. bu nedenle yaptığınız ilk tartismanin içeriğine ve sonucuna dikkat edin.


evlilik bir spor müsabakası değildir. sayı kazanmaya çalışmayın ilk zamanlar size "kendini ezdirme, nasıl alisirsa öyle gider" diyenler olacaktır. gaza gelmeyin. kindar bir eşiniz yoksa özür dilemekten çekinmeyin.

çok bunaldiginiz anlarda hep şunu hatirlayin.
ne kadar akıl alsanız, düşünseniz de doğmadan alnınıza yazilan insanla evleneceksiniz.
çevrenizdeki insanlar size kendi yenilgileri ve zaferleri üzerinden akıl verir. aynı şu an benim yaptığım gibi. kaderinizde olan şeyi yaşayın ve kendi kararlariniza güvenin.
sevmekten vazgeçmeyin. önce kendinizi sonra eşinizi.
devamını gör...

profilimdeki resmindeki gibi olduğu tanımlarından beğenilerinden belli olan pozitif bir yazar, daha önce bir şeyler yazmadığım için kendime kızdım, affetsin yaşıma versin. * seviliyorsunuz efendim.
devamını gör...

hareketle tanımlanabilir bir olgudur. hareketin olmadığı donuk bir evrende zaman durmuştur. hatta zaman da dahil herhangi bir kavramdan söz etmek imkansızdır. düşünce de sinirsel iletimin bir fonksiyonu olarak hareketle meydana gelir. nabzımız da iki kalp atımı arasındaki gecikmeden ibarettir. hareketsiz bir evrende imkansızdan bahsetmek dahi imkansızdır. zamanın durduğu bir evrende gezintiye çıktıysanız o evrende sadece sizin hareketiniz, düşünceleriniz, nabzınız dolayısıyla zaman aslında durmamıştır. zamanın durduğu bir evrende olamazsınız, olmayı deneyimleyemezsiniz.
devamını gör...

bir fatih akın filmi. 2019 yapımı. film gerçek bir hikayeye dayanıyor. seri katil fritz honka'nın hayatını anlatıyor. fritz honka 1970'li yıllarda almanya'da en az 4 kadını öldürmüş ve cesetleri evinde saklamış. sonunda kokudan anlaşılmış ve yakalanmış. honka iri cüsseli, görece çirkin, iletişimi iyi olmayan sosyal problemler yaşayan ve yalnız başına kalan biri. alkolik de aynı zamanda. altın eldiven ismi honka'nın sürekli takıldığı bar'ın adı. öldürdüğü kadınlarla da bu barda tanışıyor. kadınlar da hep dezavantajlı gruptan kadınlar. filmde karakterler inanılmaz seçilmiş. görüntüleri, kostümleri, konuşmaları, aksanları hepsi birbirinden mükemmel resmedilmiş. fatih akın sinematografik açıdan bir şaheser yaratmış. öyle ki bazı sahneler sanki film değil de belgesel gibi. sanki gerçek görüntülermiş gibi hissediliyor. honka'nın evi, evin dekorasyonu, evdeki eşyalar dönemi çok iyi anlatıyor. işim gereği bir çok kez yalnız yaşayan alkol-madde bağımlısı ya da psikotik bozuklukları olan (şizofreni vs) kişilerin evlerinde bulundum, o evlerin görüntüsünü hatta kokusunu, eşyaların düzenini bile çok iyi bilirim. fatih akın ve görüntü yönetmeni bunu birebir vermiş filmde bize. sanki gerçekten bir alkol bağımlısı antisosyal adamın evi gibi.
filmde çok fazla da rahatsız edici sahne var. tecavüz sahneleri, öldürme ve şiddet sahneleri bazı anlar sanki bir tarantino filmindeymiş gibi hissettiriyor.
honka aslında iletişim kurmak, ilişki yaşamak isteyen bir adam ancak alkol kullanımı sonucu öfke kontrol problemi yaşıyor ve sonrasında kendini kontrol edemeyip tecavüzü ve cinayetleri gerçekleştiriyor.
eğer kaldıramayacağınızı düşünüyorsanız izlemyin derim. ben sinemada izlerken bir çok kişinin yarı bile olmadan çıktığını hatırlıyorum.
devamını gör...

bir tatlı söz, bir güzel mesaj, bir tatlı tebessüm, sıcacık bir sohbet, bunların hepsi bedava. eksik etmemek lazım.
devamını gör...

insanlara yardım etmesi gerektiği gibi hayvanlara da yardım etmesi gerektiğini bilmeyen yazar beyanıdır. hayvanlara bu soğukta en azından bir mama vermek ve küçük bir battaniye sarmak o kadar zor değil inanın. bu hayvanlar, sizin sandığınız gibi taşla beslenmiyor ve gerçekten soğuğa dayanıklı değiller. unutmayın ki, onların yaşam alanlarını biz apartmanlar inşaa ederek yok ettik. bu yüzden onlara bir hayat borçluyuz, en azından birey olarak elimizden geleni yaparsak bir canın kurtulmasına vesile olabiliriz.
devamını gör...

sağlık emekçisi hemşirelerimizin günü kutlu olsun. emekleri için minnettarız*
t: ilk olarak abd sağlık ve eğitim bakanlığında yetkili olan dorothy sutherland, 1953 yılında dönemin başkanı dwight d. eisenhower ile görüşerek bir sonraki yılın ekim ayını “hemşireler günü” ilan etmeyi teklif eder. ancak o dönemde bu teklif onaylanmaz.1972 yılında ise bu önemli günün tanınması için resmi bir bildiri hazırlama girişiminde bulunulur ve ulusal temsilciler meclisine sunulur. fakat yine bu teklif onaylanmaz.
bundan iki yıl sonra, uluslararası hemşireler konseyi, modern hemşireliğin kurucusu florence nightingale’in doğum günü olan 12 mayıs’ı “uluslararası hemşireler günü” ilan eder. aynı yıl dönemin abd başkanı nixon imzasıyla kesin olarak karar verilir. yani 12 mayıs 1974 yılından bu yana resmi olarak hemşireler günü kutlanmaya başlanmış olur.kaynak
devamını gör...

yarın da devam edecek protesto.
devamını gör...

hamam tası gümüşten küfür edition.*

edit: söylemeyi unutmuşum daha düne kadar hepsi-dört peynirli pizza şarkısında “aman kilodu kolla” diye bir söz geçiyor sanıyordum, ardından “ekstra mozarella” sözü geldiği için epey edepsiz oluyordu swh.*
devamını gör...

sizden daha tanışır tanışmaz bir takım istekler istemesi yanlış alarmdır.
ilgilenen erkek sizinle bir şeyler paylaşmak istiyordur, sizi hayatında bir yere koymak istiyordur.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir gün zengin olursam bakkal bakkal gezip al ulennn! diye parayı basıp yakacağım defterdir. haa para kalırsa akabinde tekellerdekini de yakacam. hadi gene iyisiniz köftehorlar.*
devamını gör...

battaniye altında yazdığım başlık.
doğalgazı doğal kullanamadığımız, dikilen binalarda yalıtıma da önem verilmemesi elbet sebepler arasında ama benim için bu bir alışkanlık. tv battaniyesi dediğimiz ince ama tüylü renkli battaniyem, kitabım ve kahve fincanım vazgeçilmezimdir.

bunu da gerçek keyifçiler bilir.*
devamını gör...

kalk! kalk dedim mi kalkacaksın!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim