hayatında hiç sevgilisi olmamış kişi
dostlar bu benim ama bunun sebebi ne benim özgüvensiz olmam ne de çirkin olmam. gerçekten sevmediğim, anlasamadigim, kafa yapımın uyusmadigi biri ile neden sevgili olayım? ben bunu bu kadar basit bir olay olarak görmüyorum. birini hayatıma alıp, sevgilim diyorsam gerçekten sevmeli ve değer vermeliyim. sırf birinin dış görünüşünu beğendiğim için sevgili olmam. benim için sevgili olmak : sevdiğin birini hayatına almaktır, sevgili olmak için birini sevmek değil. insanların tercihlerine saygı duymayi da öğrenin. daha kendini tanımamış kişilerin başkalarını tanıma çabası sonucu oluşan 1 senede 3 aşk acisindansa, sap kalmayi tercih ederim dostlar.
devamını gör...
içine atmak
derdi, kederi, problemi kimseyle paylasmama durumu.
“icine ata ata ne hale dustun, tuta tuta catlayacaksin be adam” demisti gulsen vaktizamaninda. adam catladi mi, konusmaya mi karar verdi; muallak.
kendi yaranı sarmak icin kişinin kendine yetmesi soz konusu olunca, konusacak kimseye gerek kalmiyor. -yersen-
o kuyruk hep dik kalacak, taviz verilmeyecek, aglanilacaksa kendine aglanilacak, kimsenin cekilen acidan haberdar olmasina luzum yok. -yedin mi?-
oyna devam.
“icine ata ata ne hale dustun, tuta tuta catlayacaksin be adam” demisti gulsen vaktizamaninda. adam catladi mi, konusmaya mi karar verdi; muallak.
kendi yaranı sarmak icin kişinin kendine yetmesi soz konusu olunca, konusacak kimseye gerek kalmiyor. -yersen-
o kuyruk hep dik kalacak, taviz verilmeyecek, aglanilacaksa kendine aglanilacak, kimsenin cekilen acidan haberdar olmasina luzum yok. -yedin mi?-
oyna devam.
devamını gör...
ekşi'den normal sözlük'e darbe girişimi
30 aralık 2020 tarihinde gerçekleşen lanet girişim. ekşi, kendi tarafında yazmayı bırakan ve ellerinden kaçırdığı çaylak yazarları bugün itibariyle yazar yapmıştır ama biz kafa sözlük yazarları olarak lanet girişimi engelleyip son gaz kafa sözlük'te yazmaya devam ettik. yoldaş bizimle!
devamını gör...
başlık açarken dikkat edilmesi gereken kurallar
aga türkçeniz var dimi o zaman şu başlıkları biraz düzgün acın
(bkz: süleyman soylu'ya kel demeye soruşturma)
bu ne biçim başlık lan
(bkz: süleyman soylu'ya kel demeye soruşturma)
bu ne biçim başlık lan
devamını gör...
17 yaşında 52 sabıkası olan genç
53.sü için salıverilinecek olandır
devamını gör...
kanal istanbul'un olumlu yanları
yunanistan'ın hak iddia edemeyeceği bir ada'mız olması.
devamını gör...
müller sayacı
iyonlaştırıcı radyasyon dedektörü. geiger sayacı ve geiger-müller sayacı olarak da bilinir.
sayaç içerisinde, içinde alçak basınçlı gaz olan bir tüp bulunur. gaza giren radyoaktif parçacık iyonlaşarak gazı iletken hale getirir. tüp içerisindeki yükseltgenler, iletkenlik seviyesini katlayarak artırır ve onu ölçülebilir seviyeye getirir. böylece ortamdaki parçacık akısının okunması ve radyasyonun tespiti mümkün olur. düşük oranlardaki radyasyonun tespitinde kullanılır.
çernobil faciası sonrasında elinde bunlarla poz kesip "radyasyon falan yok" diyenler vardı. neler gördü bu ülke *
sayaç içerisinde, içinde alçak basınçlı gaz olan bir tüp bulunur. gaza giren radyoaktif parçacık iyonlaşarak gazı iletken hale getirir. tüp içerisindeki yükseltgenler, iletkenlik seviyesini katlayarak artırır ve onu ölçülebilir seviyeye getirir. böylece ortamdaki parçacık akısının okunması ve radyasyonun tespiti mümkün olur. düşük oranlardaki radyasyonun tespitinde kullanılır.
çernobil faciası sonrasında elinde bunlarla poz kesip "radyasyon falan yok" diyenler vardı. neler gördü bu ülke *

devamını gör...
tilisolol
potasyum kanalını aktive eden beta blokör ajandır.
devamını gör...
behiç erkin
milli mücadele kahramanlarından birisi olan behiç erkin aynı zamanda mustafa kemal'in yakın arkadaşlarından bir tanesidir.
ama onu öne çıkaran en önemli özelliklerinden birisi 2. dünya savaşı sırasında nazi zulmünden kurtardığı hayatlardır.
fransa, nazi işgali altındayken, behiç erkin türkiye cumhuriyeti'nin fransa büyükelçiliği görevini icra etmekteydi. nazilerin fransa'daki yahudileri, toplama kamplarına gönderme kararı almasından sonra büyük bir cesaret örneği göstererek, takriben 20 bine yakın yahudi'nin kuvvetle muhtemel gaz odalarında son bulacak, acı macerasının önüne geçmiştir.
kurtarılan yahudilerin bir kısmı türkiye vatandaşıdır, fransa'ya yerleşmiş ve orada yaşamaya başlamışlardır. bu ilk grubu kurtarması diğerlerine göre daha kolay olmuştur zira ''türkiye cumhuriyeti devleti''nin savaşta tarafsız olduğunu belirtmiş ve türk yahudilerine kimsenin dokunamayacağını, alman işgal güçlerine açıkça deklare etmiştir. serüven de böyle başlamıştır. bu olayı duyan daha önce türkiye'de yaşamış ama vatandaşlıkları düşmüş olan yahudi kökenli eski vatandaşlarımızda behiç erkin'e sığınmış ve ondan bir hal çare bulmasını istemiştir. bu ikinci gruba ise peyderpey türk vatandaşlık belgesi dağıtarak, fransa'dan güvenli bir şekilde çıkmalarını sağlamıştır.
üçüncü grubu ise türkiye ile hiç bir bağı olmayan yahudiler oluşturur. bunlara şüpheleri üzerlerine çekmemeleri için kendilerini ifade edebilecek kadar türkçe öğretilmiş ve sonrasında türk vatandaşlık belgesi verilerek, hayatları garanti altına alınmıştır.
anlatılanlara göre; behiç erkin'in vatandaşlık belgesi verdiği bir yahudi, alman askerlerince autcwitz toplama kampına götürülür. durumdan bir şekilde haberdar olan behiç erkin olayın peşini bırakmaz ve söz konusu şahsın kamptan çıkarılmasını sağlar. bu tarz sıkıntıların yaşanabildiğini/yaşanabileceğini gördüğü içinde daha kapsamlı bir araştırma başlatır. bu durumda olan yüzden fazla vatandaşımız vardır. gerekli diplomatik girişimlerde bulunarak vatandaşlarımızı, kamplardan çıkarır ve türkiye'den gönderilen bir tren ile ülkeye geri dönmelerini sağlar.
tabi burada şu nokta önem arz ediyor; pierre lazereff'in yazdığı, fransa'da basın rezaletleri adlı kitapta -türkçe çevirisini şevket rado yapmıştır- dönem fransasında yaşanan jurnalciliği çok güzel anlatılır; yahudilerin; gazeteler, vatandaşlar ve devlet organlarınca nasıl nazilere ihbar edildiği örnekleri ile işlenir.
fransa basını, toplumu ve devlet aygıtları kendi vatandaşlarının kellesini nazilere altın tepside sunarken, behiç erkin ve dolayısı ile türk devleti onlara böyle bir ortamda kucak açmış ve onları nazi mezaliminden kurtarmıştır.
böyle bir durumda ise insanı üzen şey ne yazık ki şu oluyor; oscar shindler saygı duyulacak bir insan, elbette yaptıkları yadsınamaz lakin onun yaptıkları üzerinden çekilen film sayesinde tüm dünya bu şahsı tanıyor. tanınırlığı türkiye'de bile behiç erkin'den daha fazladır. kendi değerlerimizi unutmakta ve unutturmakta üzerimize yok. bu pek çok alanda başarı ile icra ettiğimiz bir gaflet hali. şöyle bir hikaye eloğlunda olacak, bundan neler neler çıkarırlardı. yazık ki çok yazık...
bu konu ile ilgili emir kıvırcık'ın yazdığı ''büyükelçi'' adlı bir kitap var. behiç erkin'in hayatının özellikle o dönemine ilişkin ayrıntıları ele alıyor. kendisinin adını daha önce duymamış olan arkadaşların şayet merak ediyorlarsa, meraklarını gidermeleri açısından bu kitabı okumaları iyi olur diye düşünürüm. şimdiden iyi okumalar.
ama onu öne çıkaran en önemli özelliklerinden birisi 2. dünya savaşı sırasında nazi zulmünden kurtardığı hayatlardır.
fransa, nazi işgali altındayken, behiç erkin türkiye cumhuriyeti'nin fransa büyükelçiliği görevini icra etmekteydi. nazilerin fransa'daki yahudileri, toplama kamplarına gönderme kararı almasından sonra büyük bir cesaret örneği göstererek, takriben 20 bine yakın yahudi'nin kuvvetle muhtemel gaz odalarında son bulacak, acı macerasının önüne geçmiştir.
kurtarılan yahudilerin bir kısmı türkiye vatandaşıdır, fransa'ya yerleşmiş ve orada yaşamaya başlamışlardır. bu ilk grubu kurtarması diğerlerine göre daha kolay olmuştur zira ''türkiye cumhuriyeti devleti''nin savaşta tarafsız olduğunu belirtmiş ve türk yahudilerine kimsenin dokunamayacağını, alman işgal güçlerine açıkça deklare etmiştir. serüven de böyle başlamıştır. bu olayı duyan daha önce türkiye'de yaşamış ama vatandaşlıkları düşmüş olan yahudi kökenli eski vatandaşlarımızda behiç erkin'e sığınmış ve ondan bir hal çare bulmasını istemiştir. bu ikinci gruba ise peyderpey türk vatandaşlık belgesi dağıtarak, fransa'dan güvenli bir şekilde çıkmalarını sağlamıştır.
üçüncü grubu ise türkiye ile hiç bir bağı olmayan yahudiler oluşturur. bunlara şüpheleri üzerlerine çekmemeleri için kendilerini ifade edebilecek kadar türkçe öğretilmiş ve sonrasında türk vatandaşlık belgesi verilerek, hayatları garanti altına alınmıştır.
anlatılanlara göre; behiç erkin'in vatandaşlık belgesi verdiği bir yahudi, alman askerlerince autcwitz toplama kampına götürülür. durumdan bir şekilde haberdar olan behiç erkin olayın peşini bırakmaz ve söz konusu şahsın kamptan çıkarılmasını sağlar. bu tarz sıkıntıların yaşanabildiğini/yaşanabileceğini gördüğü içinde daha kapsamlı bir araştırma başlatır. bu durumda olan yüzden fazla vatandaşımız vardır. gerekli diplomatik girişimlerde bulunarak vatandaşlarımızı, kamplardan çıkarır ve türkiye'den gönderilen bir tren ile ülkeye geri dönmelerini sağlar.
tabi burada şu nokta önem arz ediyor; pierre lazereff'in yazdığı, fransa'da basın rezaletleri adlı kitapta -türkçe çevirisini şevket rado yapmıştır- dönem fransasında yaşanan jurnalciliği çok güzel anlatılır; yahudilerin; gazeteler, vatandaşlar ve devlet organlarınca nasıl nazilere ihbar edildiği örnekleri ile işlenir.
fransa basını, toplumu ve devlet aygıtları kendi vatandaşlarının kellesini nazilere altın tepside sunarken, behiç erkin ve dolayısı ile türk devleti onlara böyle bir ortamda kucak açmış ve onları nazi mezaliminden kurtarmıştır.
böyle bir durumda ise insanı üzen şey ne yazık ki şu oluyor; oscar shindler saygı duyulacak bir insan, elbette yaptıkları yadsınamaz lakin onun yaptıkları üzerinden çekilen film sayesinde tüm dünya bu şahsı tanıyor. tanınırlığı türkiye'de bile behiç erkin'den daha fazladır. kendi değerlerimizi unutmakta ve unutturmakta üzerimize yok. bu pek çok alanda başarı ile icra ettiğimiz bir gaflet hali. şöyle bir hikaye eloğlunda olacak, bundan neler neler çıkarırlardı. yazık ki çok yazık...
bu konu ile ilgili emir kıvırcık'ın yazdığı ''büyükelçi'' adlı bir kitap var. behiç erkin'in hayatının özellikle o dönemine ilişkin ayrıntıları ele alıyor. kendisinin adını daha önce duymamış olan arkadaşların şayet merak ediyorlarsa, meraklarını gidermeleri açısından bu kitabı okumaları iyi olur diye düşünürüm. şimdiden iyi okumalar.
devamını gör...
boş başlıklar girilmesi
bir kesim var 'naber ya' desen cevap olarak çoklu evrenler teorisinden bahsediyor. ya tamam onu da konuşalım da baba hiç mi bulgur yemedin diyesi geliyor insanın. ara sıra boşun da olması iyidir dediğim başlık.
devamını gör...
insanı duygusal olarak yıpratan şeyler
-aile içinde ya da genel olarak ilişkilerde yaşanan problemler
-gerçekleşmeyen beklentiler
-ilgi ve sevgi görmek istenilen kişilerde hislerin karşılığını bulamamak
-maddi zorluklar
-gerçekleşmeyen beklentiler
-ilgi ve sevgi görmek istenilen kişilerde hislerin karşılığını bulamamak
-maddi zorluklar
devamını gör...
şahsiyet
haluk bilginer'in mükemmel bir dizisidir. netflix maratonumuza keşke böyle bir diziyle başlasaydık.
devamını gör...
şehirler arası otobüs yolculuğu yapmak
ah nasıl özledim... gecenin bir yarısı otogara gitmek, arkadaşınlaysan onunla otobüsü beklerken insanların yaşını ve nereye gidiceklerini tahmin etmek, bavulunu abi kırılcak şeyler var diyerek teslim etmek, muavinin ikram esnasında camdan dışarıyı izlerken sıranın sana gelmesini beklemek, arada bir gözüne kestirdiğin keki alan var mı diye göz ucuyla bakmak, arkadaşının izleriz diye indirdiği filmi asla izlemeyip müzik dinlemek, mola yerlerindeki sigara içmeler, herkes uyurken kulaklığından hepsi grubunun sesinin çıkması ama senin umursamaman...
reis aç şu okulları nolur.
reis aç şu okulları nolur.
devamını gör...
ice tea
suyun yerini alabilecek güzide içecek türevi
yormuyor, bıktrmıyor, efendim insanın içtikçe içesi geliyor. özelikle şeftalisi illet bir şey.
yormuyor, bıktrmıyor, efendim insanın içtikçe içesi geliyor. özelikle şeftalisi illet bir şey.
devamını gör...
tek cümlelik korku hikayesi
evlenmekkk.
devamını gör...
bilmiyorum diyemeyen insan
durum "faruk eczanesi" durumundan daha vahim.
bilmiyorum diyemeyen kişiler genelde birçok konu hakkında fikir sahibi olamadıkları ve bu durumu belli etmemek amacıyla, bu kelimeyi kullanmaktan sakınırlar.
oysa her şeyi bilebilen insan kavramı aslında kucağa daha saçma geliyor. iş yerinde bu tür insan varsa ve işiniz arada sırada da olsa ona düşüyorsa, gerçekten çok bayar.
-şu işi nasıl yapalım?
+ya ona bakmak lazım.
-tamam, bakayım ben ne lazım, uzun süredir bekliyor çözelim bugün.
+ya ona benim bakmam lazım, senin yapabileceğin bir şey değil.
aslında o işi hatırlamıyor bile. "bilmiyorum" de ulan, sonra da ekle, "ama öğrenirim."
bilmiyorum diyemeyen kişiler genelde birçok konu hakkında fikir sahibi olamadıkları ve bu durumu belli etmemek amacıyla, bu kelimeyi kullanmaktan sakınırlar.
oysa her şeyi bilebilen insan kavramı aslında kucağa daha saçma geliyor. iş yerinde bu tür insan varsa ve işiniz arada sırada da olsa ona düşüyorsa, gerçekten çok bayar.
-şu işi nasıl yapalım?
+ya ona bakmak lazım.
-tamam, bakayım ben ne lazım, uzun süredir bekliyor çözelim bugün.
+ya ona benim bakmam lazım, senin yapabileceğin bir şey değil.
aslında o işi hatırlamıyor bile. "bilmiyorum" de ulan, sonra da ekle, "ama öğrenirim."
devamını gör...
carl gustav jung
sigmund freud ile işbirliği yapan daha sonra,cinselliğin önemlilik derecesi üzerinde anlaşmazlığa düşerek ayrılmışlardır.
devamını gör...
yaşından küçük göstermek
içinde bulunduğum durumdur. üç beş sene sonrası için işime çok yarayacağını biliyorum ancak bazen beni kanser eden durumdur.
öğretmensiniz ama öğrenci sanılabiliyorsunuz...
not: ilkokul öğretmeniyseniz daha da kötü olan durumdur. 24 yaşında 13 yaşında sanılmak ayrı bi ironi çünkü.
öğretmensiniz ama öğrenci sanılabiliyorsunuz...
not: ilkokul öğretmeniyseniz daha da kötü olan durumdur. 24 yaşında 13 yaşında sanılmak ayrı bi ironi çünkü.
devamını gör...
ezan sesi
ezanın kendisi değil, iğrenç hoparlörler ve çok yüksek sesle, ezanı uzattıkça uzatmayı iyi birşey sanan müezzinler problemdir.
devamını gör...