aile yapısına göre değişen şeyler. kimi aile var çocuklarının birey olduklarının farkında olup onlara saygı duyar, kimisi 25 yaşına da gelseniz sizi kabullenmez. belki ailelerimizi değiştiremeyiz ama gelecek nesil bizim ellerimizde...
devamını gör...

en son can sıkıntısından ağlamıştım .
devamını gör...

fakir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

günaydın sözlük.
kendim de dahil herkese bol okumalı,
bol düşüncelere dalmalı bir gün diliyorum.
bir bakalım uzaktan şu aleme.
döne döne nereye gidecek.
kuş gibi oluyor insan okurken, dünyaya kuş gibi tepeden bakıyor.
silkeleyin kanatları o vakit.
devamını gör...

toplumbilimci emre kongar'ın deneme kitabıdır. hoca kendisi için yaşamın anlamını iki kelimeyle özetliyor: sevmek ve üretmek. bu bakımdan tolstoy'un yaşam felsefesini de çağrıştıyor. büyük yazar da sevmek, sevilmek ve üretmek gerektiğini söylüyordu. emre kongar yakın tarihimizin önemli isimlerinden biri olması ve yaşı dolayısıyla da pek çok olayı bizzat yaşaması bakımından dikkate değer bir isim. kültür bakanlığı müsteşarlığı yaptığı günlere de değiniyor kitabında. aziz nesin öldüğünde bütün okullarda aziz nesin köşesi kurdurduğunu anlatıyor. aziz nesin yakın dostu zaten. aydınlar dilekçesinden de bahsediyor. 12 eylül faşizmine karşı kaleme alınan dilekçe. sonradan bu dilekçenin cılkı çıkıyor ama. ibrahim tatlıses filan imzalıyor dilekçeyi. sonra askerler tepki gösterinde ibrahim tatlıses şöyle çark ediyor: "biz kahvede oturuyorduk, getirip imzalattılar. okumadık. " emre kongar bu olaydan sonra bir daha toplu imzalanan hiçbir metne katılmadığını belirtiyor. yök'ün kuruluşuna ve ihsan doğramacı'nın yediği nanelere değiniyor. eski dostu ihsan doğramacı'nın ne menem bir insan olduğunu anlatıyor. üniversiteleri baskı altına almak için nasıl hevesli olduğunu ifade ediyor. yök-kondu profesörlerden bahsediyor. bu kavram gazeteci çetin emeç'e aitmiş. yök'ün dışarıdan insanlara profesörlük unvanı dağıttığı o karanlık dönemleri anlatıyor. sanatçılara, öğretmenlere, türkücülere filan verilen profesörlük unvanını alaylı bir serzenişle anlatıyor. kendi çocukluğunu ve gelişim sürecini anlatıyor. vahidettin'in köşkünü filan. yahya kemal'in masa arkadaşı olan felsefe öğretmeni babasından bahsediyor. pardayyanlar üzerine izlenimlerini paylaşıyor. sartre konuşuyor. meşhur top sakalına karışılmasından bahsediyor. bunun karısını ilgilendirdiğini ifade ediyor. profesörlük için haksız yere bekletilen insanların yazgısını anlatıyor. kitaplardan söz ediyor. velhasıl dolu dolu denemeler bunlar. tekrar tekrar okurum bazılarını.
devamını gör...

bütün şıkları işaretleyip sorusu geçersiz sayılan öğrencinin bir üst modelidir.
devamını gör...

ben yaptım. az çok yazar da bilir ergen olmak, birine sinir olmak yahut dikkat çekmek gibi bir derdim olmadığını...
yazarlar bazen gelen mesajlara görüldü atmak istemediği için,
bazen kafasını, kafa izni harici dinlemek istediği için,
bazen de mesajlara cevap vermeyip görüldü atmanın kabalık olduğunu düşündüğü için kapatır. ben komple hepsini düşünerek kapattım.

yazarlar yazar, sözlük de sözlük olarak kalsın, illa her yerde herkesle samimi mi olmamız lazım?..
bırakın kim nasıl rahat ediyorsa öyle yapsın. olmaz mı?..
devamını gör...

faşizme ait olan tüm ötekileştirmeler.
devamını gör...

sorulan soruyu muhatabı değil de onun yerine cevaplayan kişiye sorulan -terleme içeren- soru. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ikisinin bir arada olması mümkün. zeki insanın gözünde hayat kolaydır ve yalana ihtiyaç duymaz. başkalarının da böyle olduğunu düşünür. bu yüzden yanılır ve saf damgası yer. bir de zeka arttıkça her şeyin bir oluru vardır bakış açısı da beraberinde geliyor. problem çözme yeterliliği yüksek olunca haliyle problemleri hasır altı etmenin bir yolu olan yalanlara yabancı kalan bünye kolayca yalanlara kanabilir. üstelik en basitlerine kanar, ihtimal vermez.
devamını gör...

çok uzun süredir oynamakta olduğum lakin üniversite sınavıma çalışmam gerektiği için ara vermek zorunda kaldığım oyundur. 52. seviyede ara vermiş bulunmaktayım.

oyun supercell firmasına aittir.

yine aynı firmanın oyunu olan clash of clans'ın çiftlik versiyonudur adeta.

çeşitli yerler var oyun içinde, kasaba, vadi, balıkçılık alanı, farm pass ve maden gibi.

kasaba kısmında ''kişisel tren'' olarak adlandırılan bir tren var. bu tren ile arkadaşlarınızın kasabasındaki yolcuları kendi kasabanıza getirebilirsiniz. kasaba kısmının asıl amacı ise gelen misafirlere hizmet etmek. bakkal, sinema salonu gibi mekanlarda misafirlerinize hizmet verebilirsiniz.

vadi kısmı ise her zaman açık olmayan bir kısım. orada da bir kamyonunuz var ve stoklarınızda bulunan ürünleri, o ürünü isteyen binalara ulaştırarak çeşitli renkte jetonlar kazanıyorsunuz. bu jetonlar ile vadi sezonu bittiğinde vadi dükkanından alışveriş yapabilirsiniz.

balıkçılık alanında ise bir kitap var, bu kitaptaki balıkların hepsini yakalamaya çalışıyorsunuz. çeşitli balıkları yakalayarak elmas kazanabiliyorsunuz. ayrıca balıkçılık alanında bir yengeç yakalama alanı ve bir de ördek yakalama alanı var. daha doğrusu hepsi aynı yerde ama ördeğin tüylerinin alınması için bir alan ve yengecin etinin alınması için bir alan var. buradan çıkan ürünlerle çeşitli yemekler yapabilirsiniz veya o ürünleri satabilirsiniz.

farm pass alanı ise yeni eklenmiş bir yer. ana köy içinde bulunuyor ve siz görevleri tamamladıkça size çeşitli ödüller veriyor. bir de paralı versiyonu var bunun. paralı versiyonunda daha fazla ödül kazanma şansınız var ve bazı ödülleri sadece paralı versiyonu satın alarak elde edebiliyorsunuz.

maden alanında ise gümüş, altın, kömür, demir gibi madenleri çıkarabiliyorsunuz. eğer şanslıysanız elmas bile çıkabiliyor.

ana köy ise bunların hepsini barındıran alan. burada çeşitli makineler (mandıra, barbekü, dikiş makinesi, meyve sıkacağı gibi) var. bu makineler belli seviyelerde açılıyor. bu makinelerde üretebileceğiniz ürünler de belli seviyelerde açılıyor tabii ki.

bir de greg var. greg size her gün farklı eşyalar satıyor. bu eşyalar genellikle balta gibi, kazma gibi işinize yarayacak olan eşyalar oluyor.

velhasıl kelam oyun gerçekten güzel. başlarda pek bir şey açık olmadığı için sıkılabilirsiniz ama seviye atladıkça oyun da daha keyifli hale geliyor.
devamını gör...

ağzı olan seviyor.
kalbi olana denk gelemedik.

turgut uyar
devamını gör...

zaten tahmin ediyordum, bu kadar neşenin sonu böyle bir şeye bağlanacaktı. bünyeler bunu istiyor ama inkar edemeyiz artık. fena geliyor bu hafta belli.
devamını gör...

orhan pumuk'un türkçesi ilber ortaylı'dan daha arı, daha sade, daha güzeldir. "türkçesi bozuk" demek nedir ya! hazımsızlık hissediyorum bunda. ilber hocayı da severim ama orhan pamuk'a bayılıyorum.
ilber hoca kullandığı bol farsça ve arapça kelimelerle çok güzel türkçe konuşuyor zaten(!).
devamını gör...

hiçbir istatistiksel veriye dayanmadan ülkenin yüzde %90'nına müslüman diyenler çok büyük yanılıyorlar. gelişi güzel sallıyorlar. bu %90 muhabbeti kulaktan kulağa misali herkesin dilinde, anlamsız ve amaçsız bir şekilde yayılıyor. türkiye müslüman bir ülke olmadığı gibi islam ülkesi de değil.

gelelim yapılan anket ve sonuçlarına:

(bkz: türkiye yüzde 99 müslüman bir ülke değildir)
devamını gör...

bugün günlerden güzellik dedim uğradım manava kasayla yeşil-uzum aldım ne de olsa seviyordu ufakliklar meyve yemeyi.
yetimhanenin yolu biraz karışıktı ki ama bir bilene sorarım diye düşünürken karşıdan gelen tolstoyevski kılıklı adamı gördüm ve buralarda bir yetimhane olacaktı nereden gidebilirim dedim banasormabencahilim dedi.
son şansım navigasyon dedim ki bazen deli edebiliyor ama yapacak bişey yok dedim.
neyse ki bu defa yormadi beni yollar hafiften aşina gelmeye başlamıştı.
köşeyi dönmemle beraber ulaşmıştım nihayet.
bagajdan yeşil-uzum ve daha önceden aldığım chocolatewithmilk leri çıkarmam icin kapıdaki eşref_ruşenden yardım istedim hemen geldi sağolsun kirmazdi beni.

çocukların yanına varinca tüm yorgunluğumu unutmuştum kimi oyun oynuyor kimi pencereönünde omzundan sarkan pike ye sarılmış dışarıyı izliyordu.

çocuklar nasılsınız neler yapiyorsunuz dediğimde bir tanesi seni bekliyordum ama kuzguncuktaki vişneden getirmemissin bu defa üzüldüm dedi.
adın ne senin dedim ismail ama banahristiyanismail diyorlar dedi.
peki neden öyle diyorlar dedim çünkü ben papaz seviyorum dedi.
büyüyünce ne olacaksın ismail dedim ikinci schindler olcam dedi değişik bir çocuk dedim icimdem.
bir tanesi en dipte köşe yastığıgibi kipirtisiz oturuyordu , sen neden oyun oynanıyor arkadaşlarınla birlikte biseyler yemiyorsun dedim çünkü kartallar yalnız uçar dedi.
anladım bu çocuklara laf yetistiremeyecegim hepsinin saçlarını sevip,onları sevdiğimi söyleyip yanlarından ayrıldım.

ve umuyorum ki bu uzun satırlardan oluşan ziyaret sonunda biraz daha karma puan toplamisimdir kihkihkih.
devamını gör...

ulu önder mustafa kemal atatürk'ün bir sözü. istanbul sözleşmesi ile başlayıp, seçme ve seçilme hakkımıza kadar gelmezler umarım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bosna hersek’de üç buçuk yıl devam eden savaşta 312.000 kişi hayatını kaybetti, 2 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı. 27.734 kişi resmi kayıtlara kayıp olarak geçti. toplu mezarları araştırma enstitüsü’nün 20 yıldır sürdürdüğü çalışmalarda 20.000 kaybın cesedine ulaşıldı, bunlardan yaklaşık 18.000’inin kimliği belirlendi. toplu mezarlarda bulunan cesetlerin çoğu parçalandığı ve yakıldığı için kimlik tespit çalışmaları "hala" zorlukla sürdürülüyor. bosna hersek kayıpları arama enstitüsü verilerine göre, 1995 yılından bu yana ülke genelinde 500’den fazla toplu, 5.000’in üzerinde müstakil mezar bulundu. kimlikleri tespit edilen kurbanlar, her yıl 11 temmuz günü düzenlenen törenle srebrenitsa’da toprağa veriliyor.
devamını gör...

avrat?!dakika bir gol bir!
devamını gör...

geçen gün (bkz: gülse birsel) doğum günü resmi paylaştı. hepsi test olmuş falan filan.
bu (bkz: korona) oyuncuya siyasetçiye bir şey yapmıyor. maşallah onlar bildiğinden şaşmıyor.
www.instagram.com/p/CMfCahQ...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim