içinde yetiştirilen meyve ve sebzelerin tarladakiler ile aynı tadı vermediği yapay ortamdır.

hele ki burada yetiştirilen domates ve salatalıklar tahta gibi ve kokusuz olur.
devamını gör...

efsane şebnem ferah şarkısı. kimilerine umut verir, kimilerini düşündürür, hüzünlendirir.
devamını gör...

ayn
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

devamını gör...

niye anlayamıyorsun kardeşim?

tesisleşme mi var? haydi tesis var diyelim. antrenör ekibin ne kadar kalifiye?

spor bilimcilerin güncel trendleri ne kadar takip ediyor?

her federasyon "liyakat" ile mi çalışıyor, yoksa akrabalık ile mi çalışıyor?

fikirler, projeler ne denli takip ediliyor?

gelecek kuşaklara sporcu olmak sevdiriliyor, özendiriliyor mu?

evet onlara sporda başarısız olursa gelecek garantisi veriliyor mu? çünkü spor bu, aşil tendonu ya da bağ kopması en az 1 yılının çöpe gitmesi demek ve belki de o sporu bir daha "eski randıman" ile yapamaması demek. bu durumda sen ülke olarak o insana gelecek garantisi verecek misin?

sporcularımızı ne kadar biliyoruz? mete gazoz'u altın alana dek kaçınız biliyordu! çıkıp şov yapmayın.

ben de senin (bu zihniyete, şahıslara değil) bu akıl yürütmeyle nasıl nefes alabildiğini anlamıyorum. yukarıda daha yazmadığım onlarca soru var. sen önce bunları gider bakalım.

bu zihniyet varken, bu ülkeye harbiden her şey müstehak..

edit ; anlam bütünlüğü
devamını gör...

çok iyiyiz. özellikle son zamanlarda geçmişimle yüzleştim, kendimi tanıdım ve kendime zaman tanıdım. uzun süreli bir depresyon döneminden neşeli, enerjik, kendine has bir insan olarak gururla çıktım. kendimi seviyorum. sizi de seviyorum sözlük halkı, çok hoşsunuz.
devamını gör...

tam tersi olduğunu düşünüyorum. bir sürü imam hatipli tanıyorum ateist oldu. ateist olmayanın da namazında, niyazında olduğunu söyleyemem.
devamını gör...

her aslan burcu insanı egoist değildir.
devamını gör...

2001’liyim liseliler kenarı ayrılsın bakalım.
devamını gör...

2 erkek 2 kadının bulunduğu mekanda kadınlardan biri:
size bir hikaye anlatacağım. erkekler ve kadınlar arasındaki farkı en iyi anlatan.
annem hemşireydi. komadan çıkanların yanında oluyordu.
onlara şöyle diyordu:
"merhaba, benim adım katerina. komadan çıkıyorsunuz. kötü bir araba kazası geçirdiniz. iyileşeceksiniz"... böyle şeyler söylüyordu işte.
her kadının ilk tepkisi, ilk yaptığı şey başkalarını sormak oluyormuş.
"çocuklarım nasıl? kocam nasıl? başka yaralı var mı?"
tüm erkekler ise, istisnasız ne yapıyorlarmış dersiniz?
penislerine bakıyorlarmış, yerinde duruyor mu diye.
geceyarısından önce filminden before midnight.
devamını gör...

cuma günlerini namaz sebebiyle severim, camilerin önünde dilenerek geçiniyoruz efendim. topladığım paralarla aldığım biraları, zevkle içmeme sebep olan likit radyo yayını sayesinde, cuma gecelerini de çok seviyorum.
not: allam inş ramazan’da cuma namazları yasaklanmaz, ameno!
devamını gör...

devrimin ayak sesleri geliyordu fakat yetişemedik yazarlığa. çaylak olarak silik görünmek de soğutmuyor değil insanı yazmaktan. ammavelakin güzel şeyler olacağına dair bir umut varsa çekilen acılar kutsaldır deyip devam edeceğim. ve her şeyin bunca yozlaştığı sözlük aleminde olsun artık güzel bir şeyler.
devamını gör...

bütün dedeler mi aynı bu nasıl bir şey. resmen kandırılıyoruz koca koca adamlar tarafından.
devamını gör...

gider ayak golü atıp öyle gitmektir.
kız bırak arkandan rahmet okuyalım..
devamını gör...

tanıdık kediler görüyorum sokaklarda
bilir gibi bakıyorlar bana
kalemin ertesi sayfada bıraktığı izler görüyorum
seni bilir gibi bakıyorlar bana
ya da dimağım oyun oynuyor bana

tanıdık simalar görüyorum sokaklarda
bilir gibi bakıyorlar bana
geçmişin gelecekte bıraktığı izler görüyorum
seni bilir gibi bakıyorlar bana
ya da dimağım oyun oynuyor bana

şubat 16, çarşamba
devamını gör...

kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir söz.

2015 yılında bir mali müşavirlik ofisinde (sözde) muhasebeci olarak işe başlamıştım. ofis dediğime de aldanmayın. bir tane mali müşavir kadın ve yanında da smmm stajı yapan kızı vardı yani butik bir ofisti. neyse ben burda işe başladım ama iş yükümün çoğu temizlik yapmak, kadınla kızına yemek hazırlamak, onlara kahve yapmak, bulaşık yıkamak ve arada da muhasebecilik yapmakla geçer oldu. baktım bildiğin baristaya bağlamışım, ikinci haftamda eyvallah diyip çektim gittim. kadın da arkamdan ''şimdiki gençler iş beğenmiyor, bunu bulamayanlar da var'' diye söyleniyordu. verdiği para asgari ücret, attığı trip 10k $.
devamını gör...

kafamız güzel olsun diye geldik ama yine dört bir yandan acılara gark olduk.*

ille de gidilecekse güzel gitmeler olsun,iyi yayınlar.
devamını gör...

kimine göre uzun, kimine göre kısa süreli sayılabilecek bir kafa izninden sonra aramıza dönmüş yazar. neden gitti? niye gitti? nasıl gitti? ne zaman gitti? hasılı gitti. ama geldi.
geldi mi? geldi.
kedianası. ünvanını hakediyor olacak ki kedili girdileri pek bir okunası. bazen üzüyor, bazen sevindiriyor, bazen de sevindirirken üzüyor. öylesine garip.
kendisi son zamanlarda filmli ve dizili girdileri ile de gözüme girdi. takdir ettim, aferin verdim, üç evetle yolladım. kargo şirketi yolda kaybetmiş…

neyse efendim, umarım yazmaya devam eder de kafa izni almaz tekrar. hem ne izni bu günlerde. sıcak var sıcak! biraz bekle, havalar soğuyunca çıkarsın *
devamını gör...

ilaç sanayisinin devlerinden bayer'in ceo'sunun; kanser ilaçlarının, neden pahalı olduğuna yönelik sorulan soruya verdiği, küstahça cevaptır.

bahsi geçen ilaç yılda bir hasta için 67 bin dolar iken, hindistan'da ilacın muadili 177 dolar.

kaynak
devamını gör...

imrendigim yazarlar. düşünüyorum da doğru düzgün başlık açmamışım, aklıma da gelmiyor. siz açın biz yazak yoldaşlar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim