kafa sözlük çocuk korosu üyesi olarak sözlüğe verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dilemiyorum, dinleyeceksiniz tabii bu güzel kadının yayını var!
devamını gör...

son zamanlarda birçok duygu. acı, üzüntü, özlem, heyecan...
sanki artık ruhum hissedemez olmuş gibi. normalde olsa üzüleceğim belki de korkacağım şeyler için kılımı bile kıpırdatamıyorum dostlar. ruhum buz tutmuş sanki. lakin bu buzu eritmeye çalışan insanlar var. iyi ki de varlar.
devamını gör...

sözlüğün büyük resim okuyucusu belli oldu. evet arkadaşlar büyük resmi göremiyor musunuz?

(bkz: mete yarar sen misin)
devamını gör...

günde üç beş hurma ile karnını doyuran peygamberin asla doymak bilmeyen ümmetinin icraatidir.
devamını gör...

eğitim ve farkındalığın yüksek olmasındandır.insanlar gelecek sunamadıkları çocuklar dünyaya getirmek istemiyorlar. bakabildikleri kadar veya kaliteli yaşam sunabilecekler mi daha çok ona bakıyorlar bence.
devamını gör...

atatürk'ten sonra gelen birçok zevatın dile ve ülkeye ismi adı altında zarar verdiği görüş.

türkçenin sırları eserinde nihad sami banarlı da baya değinir konuya bilhassa yanlış çağdaşlaşma ve yenilik örnekleriyle.
devamını gör...

günaydin güzel dostlarım, bugün bütün gün hastanede olacağım maalesef. şans dileyen bana, keyifli sabahlarrrrr.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pulp fiction
kill bill
american history x
iyi,kötü ve çirkin
the shining
devamını gör...

geçimini bu alanda sağlayan biri olarak zaman zaman editlerle bu konu üzerinde duracağım yegane başlık.

bana göre sanat: kapitalizmin üvey fakat en sevdiği evladıdır.

yani, kapitalist sistem öncesinde doğmuş, gelişmiş ( gelişimi hiç bitmeyecektir insanlığın gelişimi ile doğru orantılıdır orası ayrı bir konu.) kapitalizmi açık bir dille en çok eleştiren ve ondan en çok beslenen daldır.

sanat insanların bir tatmin olma* yöntemidir; bir haz aracıdır. sorgulatır, düşündürür, bazense alenen ortadadır anlatılmak istenen. sanatı modernizm ve post-modernizm ile birlikte bir boyuta, bir cisme, bir yüzeye, bir melodiye, bir metine sığdıramazsınız. dadaizm sonrası bu olgular günlük nesnelere kavramsal anlamlar yükleyerek kırılmıştır. dadaizm de sanatın üvey fakat en sevdiği akımdır. yoksa kavramsal sanat diye bir akım olmazdı.

insanların günümüzde post modern sanatı anlayıp kavrayamamasının en büyük sebebi sanat tarihi, sanat kavramları, sanat psikolojisi, sanat felsefesi, estetik, gösterge bilimi gibi alanlar hakkındaki bilgi eksikliği ve bu bilgi eksikliğinin yanında az önce de söylediğim gibi sanatın kavramsal felsefenin ışığında kavramsal bir yöne doğru yönelmesi sonucu oluşan "kavram kargaşası" sorunudur. çünkü sanat bir nesneyi, objeyi çizmekten onu ifade etmekten çıkıp fikir tematiği ve soyut sanatla birlikte değişime uğramıştır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

-20 senede bu kadar mı değişir bir şehir ha? nereye gitti bizim istanbul ha?
+neredeydin dayı? dışarıda mıydın?
-içerideydim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kafa sözlük yazarlarının çizimlerini incelerken güzel çizimlere rastladım. yoldaşların sevdiği bir maskot olan çeburaşka gibi kafa sözlük için bir maskot çizilebilir. maskota portakal canavarı veya kafadanportakal gibi isimler konulabilir. (logo ile maskotun farklı şeyler olduğunu hatırlatmakta fayda var.)
yazarlarımız da yeteneklerini sözlük için kullanırken "yoldaş ağanın eli tutulmaz" misali hediye çekleri ile ödüllendirilmeleri sözlük için iyi bir reklam olur.
devamını gör...

okült bitki. hindistan, mısır ve birçok yerde kutsaldır: 'bağrında annesinin suretini taşıyan evrenin çocuğu' olarak adlandırılır. 'dünya altın lotus olduğu zamanlarda' şeklinde bir benzetme kullanılır. aynı zananda lotus, birçok yaratıcı tanrıya unvan olarak kullanılmıştır, ayrıca evrenin efendilerinin sembolüdür.
devamını gör...

nesimi çimen eseri.

edit: ayrıca bu eserin psikolojik şiddet ve travma sonrası stres bozukluğuyla çok büyük bir bağlantısı vardır. "görünmez göz ile, hiçbir izi yok."


bu nasıl bir derttir dermanı yoktur
bedenimde değil ruhumda sızı
görünmez bir yara acısı çoktur
bedenimde değil ruhumda sızı

kurşunsuz hançersiz kansız bir yara
hiçbir tabip buna bulamaz çara
keşke mansur gibi çekseler dara
bedenimde değil ruhumda sızı

doktoru lokmanı yok ilacı yok
görünmez göz ile hiçbir izi yok
saplandı sineme görünmez bir ok
bedenimde değil ruhumda sızı

didelerim nemli kan ağlar gözüm
ruhum yara aldı sızlıyor özüm
bu halimdem vakıf tek cura sazım
bedenimde değil ruhumda sızı

yeter nesimi bu feryadı yeter
biliyom yanıyon kerem'den beter
her ah eyledikçe dumanın tüter
bedenimde değil ruhumda sızı.

devamını gör...

montaigne'nin denemelerinde bulunan başlık adıdır.
şöyle diyor montaigne,
ruhun her türlü beslenişinde merak tek başınadır.
hoşumuza giden herşey besleyici yada varlığa yararlı değildir.

varlığa yararı olmayan araştırma,
zevk vermiyor yada besleyici değilse..neden merak ederiz?
diyerek sorgulamadan geçemiyor insan.

kısmi olarak güdü'sel,
kısmen de dogmatik olduğunu düşündürüyor.
devamını gör...

az önce sütlü tarhana çorbası'yla yaptığım doğudur. cimcime öyle tatlı dilli ki...*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hocam belimde bir ağrı var ama yok gibi, yok ama var gibi. yıldırım gibi çarpıp duruyor.

tanım:şikayetini doktora tuhaf şekilde anlatma örnekleri paylaştığımız başlık.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

1932 yılında yazılmış yanlış hatırlamıyorsam ve o zamana göre gelecekteki dünya gayet iyi kurgulanmış bence. ve kurgusu bir yana ben bu kitabi okuduktan sonra şuan ki yaşantımıza farklı bir gözle bakmaya başladım. mesela kitapta adı geçen uyuşturucu keyif verici madde "soma" . bizim somamız internet ve sosyal medya veya içerikler diziler filmler izlediğimiz dijital ortamlar olabilir. aile kurumunun yok olmasi herkes herkes içindir gibi içinde duygu barındırmayan cinsel hayat , anne baba baskısı istememe onlardan uzak durma(hatta doğumları durdurma) bana yine günümüzü anımsatıyor. yaşlanmanin olmaması sürekli genç olmaları, aşırı derecede tüketim toplumu olması, kimsenin yalnız kalmak istemeyip herşeyi gözler önünde sergileyerek yaşamak istemesi vb. çok nokta var bence insanları klonlamalari ve sınıflandırmaları bile biraz düşünürsek bize bizi hatırlatmiyor mu? tanrıyı öldürmeleri ,bilimi sınırlandirmalari, ölüm için yas tutmamalari. o kadar çok detayı varki düşünüp şöyle bir kendimize de bakmamiz gerek. kurgu yanı bir kenara bırakılırsa (ki dediğim gibi o da güzel aslında) biraz düşünmek için sorgulamak için okunması gereken bir kitap.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim