belki de bazen vazgeçmek gerekir
bağıra bağıra; çünkü sesini duyan yoktur
acıta acıta ; çünkü acını gören yoktur
devam edemezsin çünkü kalbin yorgundur
bir dal yeşermek , rengarenk çiçek açmak ister
fakat toprak çorak , mevsim sonbahardır
tâkat yorulur , ümit tükenir , hiç kalır sabır taşı
sele döner de silen olmayınca gözdeki yaşı

vazgeçmek gerekir bazen
serptiğin tohumlar baharı getirmiyorsa gönül bağına
giremedinse bin türlü uğraştan sonra yarin kalp otağına
yarim dediğin sana yar olmadıysa
ellerin yarin perçemini okşamadıysa
cümle cihana duyurup sesini ona duyuramadınsa
kor olup yandın da yarin yüreğini ısıtamadınsa
vazgeçmek gerekir bazen sevmekle olduramadınsa
devamını gör...

etiyopya başbakanı bile atatürk'ü bunlardan daha iyi biliyor ve bunları gıcık etmek için bile bile damarlarına basıyor. helal olsun etiyopya başbakanına.
devamını gör...

cehape zihniyetinin olduğu yıllar her yer bardı ve bu yüzden cehape bir sürü bar men arardı, ve bu yüzden de işsizlik çoğalırdı. bir sürü rakı, bira, aklınıza gelebilecek tüm içki türlerini hem ithal ederdi.

sonra ak parti geldi yol yaptı şükür.
devamını gör...

insanların çoğu için doğru olan önerme.
çift sayılar ile tek sayılar arasında benim kendi adıma söyleyebileceğim en büyük fark "güven"dir.
evet çift sayılar daha güvenilir, aileden biri gibi.
mesela 2 sayısı çok şirin, çok candan. 4, 6, 8 kahvede çay ısmarladığımız hasan abi ya da komşumuz emine teyze gibi. 16 sayısı çok babacan bir sayı. tam anlamıyla ahmet amca gibi.
bir de 3, 5, 7 sayılarına bakın. yolda görsem yolumu değiştiririm.
neden acaba ?
devamını gör...

bence olması gereken bir haktır.
bazı yazarların nickaltı şeytan taşlama mekanı gibi.
devamını gör...

orkestra şefi olmak isterdim.o ahenkle seslerin harmanlanması inişler çıkışlar ve senin yönettiğin bir süreç.sıkıcı hayatım bir günlüğüne renklenirdi.
devamını gör...

durdu... kafasını kaldırıp, göğe doğru.... şu koca kainatta nereye akmakta olduğunu düşündü...

durdu. gidecek yeri yoktu...
nereden geldiğini de unutmuştu... bir anlık, bir saliselik bu zaman diliminde, kendini unutmuştu...

kimliği....
kim?liği...

unutmuştu..

durdu... ne bir adım ileri ne bir adım geri...

önünde, ardında insanlar, nereye aktığını bilmeden... insanlar...
bir salise öncesine kadar, o da...
lakin durdu... durdu... öylece! öylesi!
durdu... ne bir adım ileri ne bir adım geri... durdu...

yazma yeteneğinin benden ne vakit alındığını bilmiyordum. mecbur takıldığım 5 kişinin ortalaması olma lanetine de inanmıyordum. lakin tuttu. evet bu lanet geldi, en sonunda gizli evrenimi buldu. kalem değil, ruhum, klavye ve müzik üçgeninde. zihnin evrelerinden çıkagelen o çoklu genleri dile döküvermek, en efsunlu sığınağımken... tuttu...
bu lanet, habis bir güç gibi iliklerime kadar yoğurdu.. en baş, müzik evreninden beni soğuttu... ardından.. lanet bu ya, o 5 orta, bir derin efsun muhafız alayı kılındı. ne bir adım ileri ne bir adım geri... tuttu.. bu lanet tuttu.. .artık yazmak ağrısı ne başıma ne ruhuma vurdu... tuttu.
devamını gör...

en lipofilik lokal anesteziktir.
nöromuskuler blokajı çok güçlü yapar.
devamını gör...

bizim tavuklardan…
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

seven sevdiğine portakal atsın. kafasına atmayın aman ha dikkat. hep beraber portakallanalım.
t: kafa sözlükte mesaj atmak anlamına gelen oluşum.
devamını gör...

bazı ev hanımlarına üstün hizmet belgesi verilmesi gerekiyor. aklım almıyor; çocuk büyüt, evi temizle, yemek yap evdeki bütün sorumluluk sende çok zor iş, ne sabahı ne akşamı belli. tüm bunları yapıp çalışmıyor kelimesini kullanmak inciticidir.
devamını gör...

1896 yılında jean-léon gérôme tarafından resmedilen bir tablodur. tablonun hikayesine bakacak olursak:

19. yüzyıl efsanesine göre gerçek ve yalan bir gün buluşurlar. yalan doğru söyler ve "bugün hava çok güzel” der. gerçek onun etrafına bakar, gözlerini gökyüzüne kaldırır ve gerçekten çok güzeldir. bir kuyunun önüne gelene kadar birlikte zaman geçirirler. yalan, suyun çok güzel olduğunu söyler ve banyo yapmayı önerir. gerçek, bir kez daha şüpheci bir şekilde suya dokunur, su gerçekten çok güzeldir. soyunur ve yüzmeye başlarlar. yalan bir anda sudan çıkar, gerçeğin kıyafetlerini giyerek kaçar ve kayıplara karışır. kızgın gerçek kuyudan çıkar, yalanı bulmak ve kıyafetlerini geri almak için her yere gider. dünyada çıplak gerçeği görenler onu hor görmekte ve öfkeyle bakmaktadır. zavallı gerçek kuyuya geri döner ve sonsuza dek ortadan kaybolur.

o zamandan beri yalan, dünyanın her yerinde gerçek gibi giyinmiş ve içimizde yaşamaktadır. dünya ise hiçbir şekilde çıplak gerçeği görmek istememektedir.

truth coming out of her well
devamını gör...

friends isimli sitcomda phoebe buffay'in oluşturduğu, farklı farklı özelliklere bürünebilme yeteneğine sahip bir persona. hatta bunun yanı sıra phalange, phoebe'nin dünyasında uçaklarda bulunması ve sağlam bir biçimde çalışması çok elzem olan bir uçak parçasıdır. bilakis sol phalange.

regina phalange
aman tanrım, bu uçakta bir phalange bile yok!!!
devamını gör...

birlikte olduğu erkeklere sıkıntılar yaşatan, tehlikeli, seksi, kadınlar. fransızca ‘felakete neden olan kadın' anlamına geliyor. ''fam fatal' şeklinde okunuyor.
tevratta geçen femme fatale kadınlarına örnek olarak havva, lilith, delilah ve salomé sayılabilir.
devamını gör...

gün içinde sevgili yazarlarımızı mutlu eden olayların kaleme döküldüğü başlık.
bety'nin veteriner günüydü bugün.
veteriner teyzemiz gidişatının iyi olduğunu söyledi bizi aldı bir mutluluk.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
gününüz güzel geçsin.*
devamını gör...

bir kişinin düşüncesinin saçma/yanlış/saygısızca/cinsiyetçi olduğunu düşünmek veya belirtmek ne zamandan beri aşağılamak oluyor?
ha tabii sırf filozof, bilim insanı, sanatçı vb. diye körü körüne dediklerini takip etmeyi seçiyorsa bazıları, o başka*. işte asıl cahillik budur.

bir de kişinin kendi cinsiyetçiliğini beslediği için bu isimlerin cinsiyetçi söylemlerini gururla oraya buraya kopyala yapıştır yapan kişiler de var elbette. bence onlar hakkında konuşmaya bile gerek yok, tek yaptıkları ctrl+c, ctrl+v'ye basmak çünkü.

edit: bu da amacı cinsiyetçi söylemleri ctrl+c, ctrl+v yapmak ve sözlüğü cinsiyetçi başlık ve tanımlarla doldurmaya çalışmak olan yazara verdiğim ikinci ve son prim olsun.

edit 2: tarih; savaşlara, açlığa, doğal afetlere, reform-rönesans'a olduğu gibi ''cadı avı'' altında yakılan kadınlara da şahitlik etmiştir. kadınların tek yapması gerekenin ev işleriyle uğraşmak olarak görülen bir geçmişte, kadınların zihninin bilim, felsefe gibi konularla uğraşmak için uygun olmadığını söylemek, empatiden yoksunluk ve geniş çaplı düşünememektir. demek ki filozof da olsan tam manasıyla düşünemeyebiliyorsun. kadınların yaptıkları sabote ediliyor, birçok şeyden alıkonuluyor, diri diri yakılıp toprağa gömülüyor, ama çıkıp da insanlar ''kadınların zihni yetersiz'' diyebiliyor. yahu zihinlerini gösterebilecekleri fırsatı vermediniz ki. ama onlar yine de, tüm baskılara rağmen bir şekilde o kabuklarından çıkmaya çalışmayı başardı.

bu filozofların kurdukları cinsiyetçi cümlelerin üzerinden yüzyıllar geçti, 21. yüzyıldayız ve gururla bu sözlere hak verenler, körü körüne, reddetmeyi eleştirenler var. cinsiyetçiliğin kişileri ve toplumu geriye götürmekten başka bir şeye yaramadığını görebiliyorum. eğer bu körlükse, cinsiyetçiliğe hak verecek cümleleri görmeyi reddettikleri için gözlerimle gurur duyarım.
devamını gör...

genellikle yemek yaparken sorduğumuz sorulardır. malzemelerden ya da pişirme sürecinden emin olunmadığında vuku bulurlar.

bir de bulaşık yıkarken * bir anda varoluşsal kriz soruları hücum edebilir. tedirgin olmayınız, geçiyor bulaşıklar bitince.

-içi pişmiş midir? *
-altı kızarmış mıdır?
-tuz attım mı ben buna ya?
-buzdolabında ne var acaba? (bkz: gece buzdolabını açıp hiçbir şey almadan kapatmak)
-şimdi ben bunları yıkamasam ne olur ki? *
devamını gör...

kitaplar, uygarlığa yol gösteren ışıklardır.
ne mutlu bilgi için, bilgece yaşayanlara...
devamını gör...

marvel çizgi romanlarından daha dayanaksız bir masala akli melekelerini kazanmış insanların inanmasının acı vericiliği bir yana, başka insanların da bu masalın dayatmalarına göre yaşamalar bekleniyor.

bütün gaipten gelen seslere veya masallara inanan insanlar bütün bunları kendi vicdanlarının içinde yaşayacaklarsa en azından benim için hiçbir sıkıntı yok. herkes istediğine inanmakta özgür. ama çevresindeki dünyayı hezeyanlara ve sanrılara göre şekillendirmek isterlerse bu her zaman tepki görecek.
devamını gör...

andolsun ki sözlerini onlara soracak olsan: “lafa dalmış, eğleniyorduk.” diyeceklerdir. de ki: “allah’ı, ayetlerini ve resûl’ünü mü alaya alıyorsunuz?” (9/tevbe 65)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim